2013’ün sonuna gelmekteyiz. Karlı iki günün ardından hafta sonu güneş yüzünü gösterdi gene. Soğuktu ama güzeldi hava. Nereye
nereye diye kendimize Kurna’yı seçtik turlamak için. Banliyö trenlerinin
çalışmaması İstanbul dışına çıkmamıza büyük engel. Ne güzel eskiden Gebze veya
Halkalı yapardık trenle, sonrasını pedallardık. Daha en az 2 sene bu keyifi
yaşayamayacağız.
Günün güzel sürprizi buluşma noktamız
mantarlarda İlhan’ı görmek oldu. Uzunduuur birlikte pedallamadık. Bugün bu
arayı kapatmak herkesi çok mutlu etti.
8.45’de 7’li olarak Fenerbahçe’den yola
çıktık; Serhan, Levent, Kamil, Gültekin, İlhan ve biz. İlk molayı Pendik
Beltur’da vermek üzere. Gidiş geliş yol 95 km olarak görünüyordu. Çok sayıda
yol bisikletçisi yanımızdan/karşımızdan geçti. Takım formaları da
giydiklerinden görüntüleri çok hoş oluyor. İncecik bisikletler, vızır vızır
gidiyorlar.
Bostancı’dan sonra sahilden gitmek istedik ama
o kadar çok cam kırığı vardı ki, mümkün değil. Kaldırım yanındaki bisiklet
yolunu seçtik, oranın durumu da farklı değil. Şimdi ne yapacak bisikletli,
mecburen asfalta inecek. Var mı başka çaresi? Ondan sonra da araçların
tehdidiyle sür sürebilirsen. Kaza oldu mu da 8de8 kabahatlısın. Neden mi?
Bisiklet yolunu kullanmadığından. Bisiklete binen bir yetkili de yok ki
memlekette halinden anlasın. Sanılıyor ki yol yaptım her şey tamam. Bu milleti
eğitmedikten sonra ne yaparsan boş. Kamu spotları sürekli konuyu işlemeliler,
küçük yaşta bisiklet kültürü öğretilmeli, aşılanmalı. Ama onların derdi inançlı
nesil yetiştirmekte. Evrim yerine yaradılışa inandırmak.
Pendik Beltur’da mercimek çorbası hepimizce
kabul gördü ve 3’er liradan satın alındı. Biraz da arsızlık yapıp 2 kaşık fazla
koydurunca sabah sabah iyi geldi. Sohbet sırasında Kamil’in mazgal deneyimini dinliyoruz.
Malum yol kenarında yanlış yerleştirilmiş mazgalların kanalları baş düşmanımız.
Görmedin, fark etmedin, kazara girersen uçmaktan başka şansın yok. Aynen
Kamil’in başına geldiği gibi. Paşabahçe tarafında hafta içi arabadan kaçarken
yakalandığı mazgal affetmemiş ve Kamil’i bisikletin üzerinden uçurmuş. “Tepe
taklak oluverdim” diyor. “Gidonun üzerinden ön tekerin önüne asfalta yapıştım.”
Büyük geçmiş olsun, başka şekilde de sonuçlanabilirdi. Teselli bulalım ama bu
işe bir çözüm getirmeleri gerek. Mazgal tipini veya kanalların yönünü değiştir,
bir şeyler yap. Bırakmayacağım bu işin sonunu, ilgili tüm mercilere gideceğim
diyor. Haklısın ve doğrusun. Hepimiz üzerimize düşen vazifeyi yapsak zaten adam
olacaklar ama boş veriyoruz. Halbuki vatandaşlık görevin ve hak senin.
Mazgal sözcüğünün de ne ilginç bir tınısı var.
Dilimize nereden gelmiş acaba? Yunanca Mashali (Μασχαλι)
kelimesi
oyuk, çukur anlamına geldiğini görüyoruz. Oradan bize ulaşmış.
Pendik’ten sonra Sabiha Gökçen yolundan gidip
İstanbul Park tarafına saptık. Hafif hafif tırmanırsın, sonra biraz dikleşir
ama yormaz. Yol üzerindeki Shell’de toplandık. Buradaki hava pompası belki de
tek düzgün çalışan pompa. Her gelişimde lastiklerimi tamamlıyorum. Bugün de
aynen olduğu gibi. Benimle birlikte Firuzan ve Levent de.
Köpekler dünyasına yaklaştığımız etrafta
görünenlerin artmasıyla belli oluyor. Kimi havlayarak sizi selamlıyor, kimi
yanınızdan koşuyor, kimi yolunuzdan çekiliyor. Biz de bu turumuzda Haydoy
derneğine 5’er lira bağışta bulunarak 4 ayaklı dostlarımıza destek olmaya
çalışıyoruz. Bundan böyle her gezimizde bu küçük meblağları toplayacağız. Gıda
ve sağlık hizmeti kadar kışı geçirebilecekleri kulübeye gereksinimleri var. Siz
de destek vermek isterseniz derneğin sitesine girip bağışta bulunabilirsiniz.
Anayoldan ayrılıp ara yollardan tüm köpekleri
selamlayarak Kurna’ya geldik. Peşimizden bir köpekle. Köyde 1 ay önce açılışı yapılmış
bir ‘köy konağı’ da var. Gerçi, son gelişimizde de vardı ama tamamlanmamıştı.
Halen de tamamlanmamış. Çayevi zaten vardı da sağlık merkezi, kültür evi,
kütüphane, internet odası gibi çok şey eksik. Köy sakinleri de pek hoşnut değil
olandan, yani yarım kalmasından. Hatta tüm bu olanlardan. Şöyle kısaca internette
gezindiğimizde karşımıza AKP’nin açgözlü amaçları çıkmakta: AKP’li Büyükşehir Belediye’si ile
işbirliğinde hareket eden Pendik Belediyesi Kurna Köy’ünü Kurna Mahallesi yapma
çalışmalarını sürdürüyor. Köy statüsünden çıkarılacak olan Kurna Köy, bu
durumda sahip olduğu birçok kaynaklarını kaybederek belediyeye devredilecek.
Pendik’in nefes alınacak nadir yerlerinden biri olan Kurna Köy’ü kısa sürede
imara açılacak. Bununla ilgili uygulamalı imar planlar çalışmaları İBB ile
birlikte koordineli olarak yürütülüyor.
Köyün tarihçesi İstanbul’un alınışına kadar
geri gidiyor: “Fatih Mehmet İstanbul’u fethettiği
vakit, kuşatma sırasında görev alan paşalara yer vermek istemiş. Sıra Şevki
Mehmet Paşa’ya geldiğinde kendisine Kadıköy önerilmiş. Kalabalık bir ailesi
olan Mehmet Paşa daha mütevazı bir hayatı yeğlemiş ve Kurna Köyüne gelmiş.
Dokuz çocuklu geniş ailesiyle toprakla uğraşmaya başlamış...” denilmekte Vikipedi’de.
Saatler 1 buçuğu geçmekte. Güneş battığında hava soğuyacaktır, 3 saatlik yolumuz var en azından diyerek Kurna’dan ayrıldık.
Dönüşü yeni açılmakta olan duble yolun
kenarından yaparak karışık bir kavşağı başarıyla yararak Pendik’e ulaştık.
Aynen geldiğimiz gibi. Sahilden devamla Kartal’da mola vermeyip Maltepe
yakınlarındaki bir Beltur’u seçtik. Mert ve arkadaşlarına rastlayıp Caddebostan
yakınlarında Senih’i bisiklet üzerinde görmek benim için 2. güzel sürpriz oldu.
Hadi hadi gel diyerek aramıza katmaya çalışıp duruyorum. “Saatleriniz çok erken”
diyor, “ben o saatte ancak yatağa giriyorum.”
Soğuyan ve kararan havada Bağdat Caddesi’nin trafiğini
de geçerek Kızıltoprak’ta arkadaşlardan ayrıldık. Onlar vapura biz otomobile
doğru...
...ve de fotolar:
Kurna Turu
Kadıköy-Bostancı-Pendik-İstanbul
Park-Kurna-Pendik-Kadıköy
Tur
tarihi: 15 Aralık 2013
Kat
edilen mesafe: 88,43 km.
Ortalama
hız: 16,5 km/sa.
Bisiklete
biniş süresi 5 sa 22 dk., dışarıda geçen süre 8 sa 59 dk.
En yüksek
sıcaklık 18 ˚C, en düşük 8 ˚C, ortalama 11,1 ˚C
İrtifa
kazancı (çıkış) 1187 m, kaybı (iniş) 1174 m.
Garmin yol bilgileri Kurna’cılar
Bölgeye yapılmış geziler Kurna Onikilisi, Ballıca-Kurna,Genç ve Sportif, 32 kısım tekmili birden: Ballıca, 7eksi2, Kurt-Doğmuş