15 Eylül 2021

[bisikletle]Türkiye: Misya’dan Karya’ya (Salihli-Ödemiş)


13 Eylül 2021, Pazartesi / Salihli - Ödemiş, 66 km (9. gün)

 

Bu sabah erkenciyim. 6.45’te ayaklanıyorum. Hazır olmak 1 saatimi alıyor. Bisikleti bodrumdan alıp yüklüyor, dışarı çıkartıp duvara dayıyorum. Kahvaltımı etmek üzere salona geçip hazır tabaktan zeytinleri, hıyarı ve Labne peynirini simit ve çayla fazla oyalanmadan götürüyorum.

 

ÖE’den ayrılışım 8.15. Tren yolunun üzerinden geçip otoyola bağlanmam uzun sürmüyor, ama pazartesi sabah trafiği feci bir durumda. 500 m’lik yol araçla dolmuş. Yüklü olduğumdan aralardan da geçemiyorum. 

 

İzmir-Manisa yolundayım. Güvenlik şeridi köprü üzerinde kayboluyor. Araçlar hızlı ve yakın geçmekteler. Hava bulutlu, kapalı şimdilik, sabah serinliği var. Üzerimde artık sabah yola çıkarken kolluk ve yelek oluyor. Bugün Ödemiş, 55 km gibi, ama Bozdağ geçilecek. Turun en sıkı rampası olacak herhalde. Sırf tırmanış diyorlar. Şiddetle uzak dur deniliyor. Kiminle konuştuysam aman ha dedi. Görecez!

 

Bu otoyolda öylesine bir trafik var ki, feci gürültülü. Ağır vasıta trafiği de çok fazla. Saat 8.35, batı yönündeyim, hafifçe iniyorum. Hava sıcaklığı 20 °C, ortalamam şimdilik 19,5 km/sa. 129 m rakımdan 1200’lere çıkacağım. Fazla gitmeden bu yoldan ayrılacağım.

 

8 km sonra Ödemiş ve Sardes sapağı geliyor. Sağdan çıkıp otoyolun altından geçip tek şerit, kaba asfalt bir yola giriyorum. Dağlar dimdik karşımda duvar gibiler. Beni gözlüyorlar. Heyecan ve merak içinde pedallıyorum. Gideni geleni oluyor yolun ama öyle yoğun değil. Sessizlik var, kimse geçmediğinde. Saat 8.48 ve güneye dönmüş oldum. Hava 19,2 °C, ortalamam 19,8 km/sa. Rakım 112 m. Ödemiş için 52 km yazmışlar.

 

Ve hafiften başlıyoruz dikleşmeye. Sart Çamur Kaplıcaları sapağı geçiliyor, yokuşlar tırmanılıyor... [e] 13. km/09.05/%20 harcandı/R: 260 m/19,2 °C/17,4 km/sa. ort. Rampa sıkılaştı, %11’i gördüm, şimdi 7 ile çıkıyorum ama daha çoook çıkacağım, 1000 m’ye. Zaman zaman asfalt pütürlü halinden kurutuluyor, tabii ki pedallamak daha kolay oluyor. Ve yükseldikçe çam ağaçları çoğalıyor, etrafım sarılıyor. [e] 17. km/09.24/%40 harcandı/R: 464 m/25,6 °C/15,9 km/sa. ort. %6 ile sürmekte yolum. Sağda Koru Sitesi durağı. Otobüs mü çalışıyor buraya? 19’uncu kilometrede kirazıyla meşhur Allahdiyen köyü (mahalle) geldi. İsmi ne de ilginç değil mi? Vikipedi’de; köy ismi anlatılan hikayelere göre, köye çıkılan yokuşların çok dik olmasından dolayı, çıkan insanların Allah Allah diyerek yol almasından ötürü önceleri "Allah dedirten" daha sonra "Allahdiyen" olarak verilmiştir… denilmiş. 

 

Saat 9.35 ve daha 597 m rakımdayım. Hava sıcaklığı 19,6 °C, ortalamam düşüyor, 15,3 km/sa. Bataryanın da %60’ı tükendi. %6 ile çıkmaya devam ediyorum, 612 m’ye geldim. Saat 9.39, hava 20,1 derece, ortalamam ise 15,3 kilometre ile sürmekte. Mangalcı gibi bir yer, kahvaltılık falan denilmiş. Kehribarın Vadisi, aile restoranıymış. [e] 21. km/09.49/%80 harcandı/R: 757 m/20,2 °C/14,7 km/sa. ort. Ödemiş’e 40 km, Bozdağ’a kalan 12 km. Sağ tarafın yamaçları çelik file ile kaplı, yola taş vs. düşmemesi için.

 

Bozdağlar, İzmir, Manisa ve Aydın illerinde yer alan dağ sırası. 2159 m ile Ege Bölgesinin en yüksek 3’üncü tepesi burada. Antik dönemlerdeki adı Tmolos. Bununla anlatılan bir hikaye de var: “Lidya kralı Tmolos bir gün avlanmak için dağa çıkar, avlanırken çok yorulur. Biraz dinlenip su içmek için bir derenin yanına gittiğinde, karşısına su perisi Arripe çıkar. Güzelliği karşısında su perisi Arripe’ye aşık olur. Arripe de bu aşka karşı boş değildir. Ancak ölümsüz Arripe ile ölümlü kral Tmolos’un bu aşkları av ve vahşi doğa tanrıçası Artemis’i kızdırır. Kral dahi olsa bir ölümlü ile ölümsüzün aşkına izin vermez. Artemis kral Tmolos’un üzerine azgın bir boğa salar. Tmolos bu azgın boğanın boynuzlarıyla can verir. Oğlu babasını bu dağa gömer ve dağa da babasının adını verir. Böylece dağın adı Tmolos olur.”

Vikipedi


Sağ ön çanta gözüme ilişiyor, biraz sallanıyor, sanki iyi takılmamış gibi. Durup bakıyorum da, kelepçe gene kopmuş. Daha önce üstteki kopmuştu, Muş’ta. Sonra Batman’da kelepçe uydurup düzeltmiş, 2 tane de yedek yaptırmıştım. İyi ki yanıma almışım. Ya tepede, ya da Ödemiş’te değiştirmem gerek. 

 

22,3 km, saat 10.04, yolun soluna yanaşıp bisikleti bariyerlere dayayıp duruma geçici bir çözüm olarak lastikle çantayı sarmalıyor, destekliyorum. Yükün fazlasını tek kelepçeden almak için. Sanki her şey önceden bilinir gibi. Dün Salihli’den bir bagaj lastiği daha almıştım, lazım oluyor böyle şeyler. İşte şimdi oldu. Birini alttan, diğerini çevreden sarıp bagaja kancalıyorum. Oldu gibi, en azından şimdilik. Durmuşken ikinci bataryayı da takıyorum. 777 m’ye çıkmış oldum. Çoğu gitti azı kaldı. 

 

Yol boyunca kahvaltı veren, et kavuran, gözleme yapan yerler olduğu gibi villamsı evler de geçildi. Solda, “odun ateşinde çay-kahvaltı-keşkek” yazan bir yer, önünde TIR park etmiş. Çeşmesinden de gürül gürül su akmakta. Benim de mataramdaki su azaldı, ısındı. Duruyor, tazeliyor, sahibiyle iki laf ediyor (nereden geldin nereye gidiyorsun) ve tırmanmaya devam ediyorum. Bozdağ’a fazla kalmadı, 5 km. [e] 27. km/10.33/%20 harcandı-II/R: 1015 m/23,5 °C/14 km/sa. ort.

 

Saat 10.46, Bozdağlar’ın serin yamaçlarında yemyeşil bir coğrafya içinden geçerek 29’uncu kilometrede Kırkoluklar’a geldim. Burası 1060 m rakımda, hava 21 derece. İlkin sağda bir virane işletme. 40 oluktan su akıtmış. Çöp bidonunu da yanına koymuş. Zevksizlik örneği. Daha sonra Ödemiş Belediyesinin dinlenme yeri geliyor, Kırkoluk Çeşmeleri. Anlatılana göre Kırkoluk Çeşmesi bu yörede şehit olmuş kırk yiğidin anısına ve rahmetine kış yaz hiç kesilmeden akıyormuş. Her bir çeşmeden birer yudum içenin dileğinin yerine geldiğine inanılıyor.


Saat 11.00, 33’üncü kilometredeyim. Ödemiş’in mahallesi durumundaki Bozdağ’a geldim. Güzel bir yer. 1145 metrede. Burada bir kayak merkezi de var. 1998 yılında açılmış bulunan tesiste 60 yataklı otel, restoran, kafeterya bulunduğu anlatılıyor. Kayak dışında dağcılık ve yamaç paraşütü de yapılmakta. Tarihinde (1999 ve 2013) iki defa çığ tehlikesi yaşanmış ve güvenlik nedeniyle kapatılmış.

 

Son tırmanış olsa%8 ile çıkımaktayım. [e] 34. km/11.08/%40 harcandı-II/R: 1170 m/24,4 °C/14,3 km/sa. ort. Şimdi herhalde 1200’e varacağım. Ondan sonra iniş.

 

Ve geliverdim Üçler Geçidi’ne (1200 m). Kolay oldu sanki. Gerçi 1100 m yükseldim ama 25 km gibi bir yolda. Ağır ağır yedire yedire getirdi.

 

Hatıra fotosu alırken motorlu bir bey, birasını yudumluyordu. Ayaküstü sohbet ediyoruz. Pazarcıymış, fidan pazarlıyormuş. Biraz motosikletlerden söz ediyor. 50 cc ehliyetsiz motorların pistonlarını 80-100 cc yapma işleri vs. Bir de Bozdağ’a girmeden Tekke üzerinden de gelindiğini anlatıyor. O taraftan gelinirse bu zirveden geçilmiyormuş, daha alçak bir yol ve de 4 km kısaymış. Çıkarken sağdan Tekke diye ayrılan yolu görmüştüm. 

 

Bozdağ’ı geçtim. Anlatıldığı kadar değil. Gördüm ki bu bisikletle ne gelirse çıkılıyor. Çıkılmayanla daha karşılaşmadım. Zirvenin keyfini sürüyorum. Motorcu arkadaş gittikten bir süre sonra ben de kendimi yer çekimine bırakıyor ödülümün peşine düşüyorum. 

 

Güzel bir coğrafyada 1100 metrelerde dümdüz pedallamaktayım. Sağım solum brokoli ekili(-ymiş, bunu da, nedir bu diye merak edip yoldakilere sorarak öğrendim). Kocaman yemyeşil, hatta mavi yeşil yaprakları var. Karnabahar sanmıştım. Çok güzel bir bölge. Sulak, ekili biçili brokoli cenneti. Yol boyunca tezgahlar geçiliyor, üzerleri patates, soğan, fasulye, barbunya, domates... dolu. Daha çok bana doğru gelen araçlar var. Ovacık Güle Güle denilmiş. Ovacık’tan geçiyorum herhalde. Aşağıda görünen köy olmalı. Yol keyifle seyrediyor. Gölcük diye sağdan bir ayrım geldi. Orası da çok güzel olmalı, fotolarını görmüştüm. Kalacak yer de var deniliyordu. Veya varmış sonra restorasyon nedeniyle bir süre kapalı kalmış. Hatta göl kenarında 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün 1934 yılında kalmış olduğu tarihi bina, bugün halen otel olarak kullanılmakta diye de okumuştum.

 

Sağda bir karakol, jandarmanın. Ve hemen yanından, çıktığımın karşılığı iniş geliyor. Sal kendini, ama çantanın durumundan dolayı (ve son uçuş beni halen tutuyor) ara ara frenliyorum ki hiç adetim değildir. Dimdik inmeye başladım. Ama öyle böyle değil. Aslında çıkmak inmekten daha kolay. İnerken frenlere asılman gerekiyor, yoksa uçarsın. Yüklü olunca da balataları yersin böyle yokuşlarda. Bozdağ’ına kuzeyden Salihli tarafından çıkmak güneyden, Ödemiş’ten çıkmaktan daha rahat gibi. Ödemiş’ten daha kısa bir tırmanışla aynı rakıma ulaşman lazım. 

 

Ağır ağır inen kamyonlar, gazlamış kaptırmış çıkan otomobiller… Yol kaba asfalt, yer yer dalgalı. İn in in, Ödemiş ovası altta yayılmış vaziyette. Durup bir kaç kare alıyor etrafı temaşa ediyorum, hızla inerken pek olamıyor.

 

Ve Birgi ayırımına geldim. 700 yıllık bu köyü göreyim diye dalıyorum. Parke taşlı yoldan -bisiklet için sıkıntı- sarsıla sarsıla, asırlık çınar ve ceviz ağaçlarının arasından görülebilen yüksek taş duvarlı, alaturka kiremitli, ahşap pencereli evler, sağda solda kalabalık insan grupları, dükkanlar, lokantalar, hediyelik eşya satıcıları... Tepeye kadar çıkıyorum.

 

Antik çağlardan beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Birgi sırasıyla; MÖ 750-680 yılları arasında Frig Uygarlığı, MÖ 680-546 yılları arasında Lydia Uygarlığı, Pers Krallığı, Bergama Krallığı ve Roma İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında bulunmuş. Bizans Dönemi'nde önceleri –kule anlamına gelen- Pyrigion adıyla bilinen Birgi, daha sonraları Christopolis adını almış. Anadolu’da Beylikler Dönemi'nde ise Aydınoğulları Beyliği’nin hakimiyeti altında 13. ve 14. yüzyılda bu beyliğe başkentlik yapmış. Beyliğin kurucu beyi de olan Aydınoğlu Mehmet Bey, burada 1310 yılında ölen ve Sultan Şah ismiyle bilinen kız kardeşi için yaptırdığı türbe ve caminin (Ulu Cami/Aydınoğlu Mehmet Bey Camisi) bulunduğu meydana geldim. Sağdaki kahvenin önündeki duvara velespiti dayayıp iki çay eşliğinde ÖE’den aldığım kahvaltılıklar iniyor mideye. Söke’deki arkadaşım Neşe’ye gelişimi duyuruyorum, ancak o da Söke’den Özdere’ye geçmiş, perşembe akşamı dönecekmiş. Bu benim için geç. Söke ÖE’yi ayarlayayım diye arıyor ama bir türlü ulaşamıyorum. Milli Eğitim Müdürlüğü’nü deniyor o da açılmıyor. Öğle tatili olabilir m?

 

Birgi’ye ilişkin bir başka önemli bilgi ise yetiştirdiği bilim insanları; ilk Türk denizcilerinden olan Umur Bey, ilk Müslüman doktor Celaleddin Hızır El Aydıni bunlardan bazıları. 2012 yılından beri de UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer almakta.

Kültürportalı


[e] 57. km/13.56/%60 harcandı-II/R: 306 m/32,1 °C/16,6 km/sa. ort. Ayrıldım Birgi’den. Ödemiş’e 8 km kadar kaldı. Hava ısındı, soyundum. Güneye gittikçe ısınıyor. Tarif üzerine ÖE’yi buluyorum. Odam ayrılmıştı, No: 11. Bu ÖE diğerlerinden farklı, odalar bodrum katta. Bisiklet için süper ama içerisinin durumu biraz zamanını doldurmuş gibi. Neyse diyor açılıp saçılıp duş alıp, sıra kelepçeye geliyor. Yanımdaki aletlerle değiştiriyor ve sorunu çözüyorum. Umarım kalıcı olmuştur. Ama yuvarlak kelepçe yerine U kelepçe nasıl olur acaba? İstanbul’a döndüğümde bu konuya çözüm bulmam gerek. 

 

Ödemiş ilçesinin ismi hakkında pek çok görüş vardır. Kimi görüşlere göre Ödemiş ismi Yunanca Eudaimos (Mutluluk) ya da Adamis (Ana Tanrıça) kelimelerinden gelmektedir. Fransız oryantalist Vital Cuinet'in V.La Turquie d’Asie eserine göre bölgenin ismi Teke Türkmenlerine bağlı Ötemiş oymağından gelmektedir. Ayrıca Refik Ahmet-Anadolu Türkmen Aşiretleri eserinde de bu görüş yer alır... deniliyor.

Vikipedi


Yemek durumları için, tarif üzerine Ulus Lokantasını buluyor, az az ezogelin, yoğurtlu kızartma, pilav ve de süper taze acı biber ile 24 liraya doyuyorum.

 

Görmek istediğim iki müze var, Ödemiş Yıldız Kent Müzesi ile İ. Hakkı Ayvaz ve Bedia Akartürk Müzesi. Arkeolojiyi görmüştüm daha önce, çok heyecan vericiydi içindeki eserler. Yürüyerek iki müzeyi buluyor ama pazartesileri kapalı olmaları nedeniyle hayal kırıklığına uğruyorum. Hem de çok. Düşünün bir kere, geliyorsunuz ve göremeden gidiyorsunuz. Kim bilir bir daha ne zaman gelirim?

 

Ödemiş’in varoşlarında dolanıyor, birinci derece SİT alanı olarak korunan Tarihi Arasta Arasta Çarşısı’ndayım. Burada günümüzde unutulmaya yüz tutmuş el zanaatları, geleneksel bir kültür şeklinde hala devam etmekte. Tarihçesi: Osmanlı dönemi açık arasta türünün ender örneklerindendir. Bilinen tarihi 1856’dır. Üç Cami arasında olmasının yanında çevresindeki 17 hanın ortasında yer alması nedeniyle ticari bir merkez durumundadır. Arasta, Ödemiş’in işgali sırasında müftü ve papazın birlikte gayretleriyle yakılmaktan kurtulmuştur. 

ÖTB


Bir kahvede oturup iki çay ile etrafı kesiyor ve dönüş yürüyüşüne geçiyorum. Burada da 2teker çok. Bisiklet de var, elektrikli/benzinli motosikletler her tarafta. Herkes bunları kullanıyor.

 

ÖE’nin bahçesinde içilen soda ve çayla gezi notlarını yazıyor, bir yandan da memleketimden insan manzaralarını izliyorum. Son olarak Ödemiş’in kısa tarihine bakacak olursak: Hitit kralı IV. Tudhaila tarafından MÖ 18. yüzyılda krallığa bağlanan Assuwa seferine çıkmış ve şimdiki adı Ödemiş olan bu yöreyi imparatorluğuna resmen bağlamıştır. Fakat Ödemiş bölgesinde Hititler’in hükmü uzun sürmemiş ve Hitit devletine Frigler son vermişlerdir. MÖ 546’ye gelindiğinde Persler Ödemiş bölgesini ele geçirmişlerdir. Bu tarihlerden sonra Antigonos, Pergamon Krallığı, Roma, Bizans gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan tarihinde çok kültürlülüğü yaşamış olan ilçelerden biridir. 1308’de ise Aydınoğulları Beyliği bölgedeki Bizans kalelerini ele geçirerek Birgi merkez olmak üzere bölgeyi işgal etmişlerdir. 1406 ve 1426 yılları arasında sürekli Osmanlı ve Aydınoğulları Beyliği arasında el değiştiren Ödemiş, 1400’lü yıllarının sonlarından sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında kalmıştır. Birçok savaşa, doğal felakete şahit olan ilçe 1919 yılında Yunanların işgaline uğramış buna karşılık Ödemiş bölgesinde yaşayan efeler kendi cephelerini oluşturarak bölgeyi işgale karşı savunmuşlardır. Efelerin Yunanlara karşı saldırılarının yerini Türk düzenli ordusu aldıktan sonra ise 30 Ağustos 1922’de Yunanlar Ödemiş’i terk etmişlerdir.

Otelleri


Ödemiş ÖE 0232-5442411

 




















Salihli-Ödemiş

Tur tarihi: 13 Eylül 2021

Alınan yol: 65,10 km
Ortalama hız: 17,4 km/sa

En yüksek hız: 57 km/sa
Bisiklete biniş süresi 3 sa 44 dk, dışarıda geçen süre 6 sa 06 dk
En yüksek sıcaklık 33 ˚C, en düşük 18 ˚C, ortalama 23 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 1517,2 m, kaybı (iniş) 1491 m
En düşük yükselti 95,7 m, en yüksek 1209,4 m

 

Garmin yol bilgileri Salihli-Ödemiş

 

Relive yol bilgileri Salihli-Ödemiş


08.10, Salihli ÖE’den ayrılış.


Hiç olmazsa Sinan taklidi değil. Salihli.



Otoyolda öylesine bir trafik var ki, feci 

gürültülü. Ağır vasıta trafiği de çok fazla.




8 km sonra Ödemiş ve Sardes sapağı geliyor.




Tek şerit, kaba asfalt bir yol. Dağlar dimdik
 karşımda duvar gibiler. Beni gözlüyorlar.


Sart Çamur Kaplıcaları sapağı geçiliyor.


Başlıyoruz dikleşmeye.


Anlatılana göre, köye çıkılan yokuşların çok dik olmasından 

dolayı, insanların Allah Allah diyerek yol 

almasından ötürü bu adı almış.




Doğuda çok görürdüm bu çelik fileleri.


Bozdağlar; İzmir, Manisa ve Aydın illerinde yer alan dağ sırası. 

2159 m ile Ege Bölgesinin en yüksek 3’üncü tepesi burada.


Yemyeşil bir coğrafya içinden geçiyorum.





10.47, 29. km’de Kırkoluklar’a geldim.










Bunlar brokoli.


Saat 11.01, geldim. Daha zirveye var.


Bozdağ, Ödemiş.




Bozdağ, Ödemiş.



Bozdağ, Ödemiş.



11.30, nihayet geldim zirveye.


Güzel bir coğrafyada, 1100 m’lerde dümdüz pedallamaktayım.



Sağda jandarma karakolu. Ve önümde 

çıktığımın karşılığı iniş geliyor.




Ödemiş ovası pedallarımın altında. 


Ödemiş öncesi Birgi’yi de göreyim.




Parke taşlı yoldan Birgi’ye çıkıyorum.


Ulu Cami ve Ümmü Sultan Türbesi, Birgi.


Gazi Umur Bey heykeli, Birgi.


Ulu Cami ve Ümmü Sultan Türbesi, Birgi.



Birgi’nin parke taşlı sokakları ve sağlı sollu 

hediyelik eşya satıcıları, lokantalar...



14.04, geldim.



Ödemiş ÖE












Ulus Lokantası, Ödemiş.





Ödemiş Yıldız Kent Müzesi, Ödemiş. Ama pazartesi kapalı :((


Ödemiş’in varoşlarında dolanıyorum.


İ. Hakkı Ayvaz ve Bedia Akartürk Müzesi, Ödemiş. 

Ama pazartesi kapalı :((



İzmir Otel, Birgi. Şunu restore edip kazansalar ya!








Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş el zanaatları, 

geleneksel bir kültür şeklinde hala devam etmekte.


Tarihi Arasta Çarşısı, Ödemiş.








Ödemiş’in varoşlarında dolanmaya devam ediyorum.


Yıkama işi sokakta yapılıyor.




Eski Ortaokul, Ödemiş.





Ödemiş ÖE


Ödemiş Garı. İzmir’e tren kalkıyor, ama bisiklet almıyorlar :((









10. gün (devamı) Ödemiş-Tire - 7. gün (öncesi) Kırkağaç-Gölmarmara

 



 

 

[bisikletle]Türkiye: Misya’dan Karya’ya 

 

İstanbul-Bandırma-Gönen = 61 km

 

Gönen-Akbaş = 66 km

 

Akbaş-Orjan = 69 km

 

Orjan-Bergama = 84 km

 

Bergama-Kırkağaç = 59 km

 

Kırkağaç-Gölmarmara = 57 km

 

Gölmarmara-Salihli = 40 km

 

Salihli-Ödemiş = 66 km

 

Ödemiş-Tire = 36 km

 

Tire-Selçuk = 41 km

 

Selçuk-Söke = 43 km

 

Söke-Ekindere = 62 km

 

Ekindere-Yalıkavak = 84 km

 

Yalıkavak-Torba-İstanbul = 23 km

 

 

 

 



İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Urartuların İzinde (Doğubayazıt-Çaldıran)