19 Eylül 2021

[bisikletle]Türkiye: Misya’dan Karya’ya (Söke-Ekindere/Bafa)

 

17 Eylül 2021, Cuma / Söke – Ekindere, 62 km (13. gün)

 

Sabah erken hareket ediyorum. Otelin durumu beni hiç memnun etmedi. Daha fazla durmama gerek yok. Toparlanıp eşyaları indirmek -iyi ki asansör var-, karşı binadan bisikleti çıkarmak, yüklemek ve 7.47 yola çıkmak.

 

Açık bir gün, bulut yok. Kolluklar ve yelek üstümde. Söke içinden süren -fazla uzun olmayan- bir yol ve Milas kavşağındayım bile. Sağdan devam. Güvenlik şeritli bir yol. Asfalt kaymak, eğim sıfır. Hava sıcaklığı 24,1 °C ve 33 m rakımda pedallıyorum. Bugün yolum Bafa-Ekindere, 60 km gibi.

 

6’ncı kilometrede Milet-Priene ayrımı geliyor. Bir tarihlerde Firuzan’la geldiğimizde buradan gitmiştik, Milet sonrası Didim’e doğru. Bense bugün düz devam ediyorum. Solda rüzgar pervaneleri geliyor. Bu sefer tepelerde değil yerde. 10 adet kadar sayabiliyorum. Yol boyunca farklı giyim kuşam markalarının ‘outlet’ mağazaları sıralanmış. Sağım uzun uzadıya mısır, onun arkasında ayçiçeği, onun da arkasında dağlarda rüzgar pervaneleri dönüyor. Bir de pamuk var buralarda ekili. Zaten pamuk Söke’nin en önemli ekonomik girdilerinin başında geliyor. Ancak bu yıl pamuk ekiminin yüz bin dekar azaldığını okumuştum. Başlıca nedeni kuraklık deniliyordu. Çırçır fabrikaları sağda solda. Nedir bilirsiniz. Çırçır, kozadaki pamuk liflerini çiğit adı verilen pamuk tohumundan ayırma işlemine denir. Pamuk, hasadından sonra çekirdeğinden elyafı ayrılmak üzere ham pamuklar işlenmek üzere çırçır fabrikalarına gelir. Pamuğu tohumundan ayıran makinelere çırçır makinesi, ayırma işlemine ise çırçırlama ya da pamuk çırçırlama denilmektedir.

Tekstilsayfası


Araç trafiği oldukça fazla. Haliyle, Milas-Bodrum yolu. Güvenlik şeridi işi kurtarıyor ama çok fazla ağır vasıta geçmekte. Gürültülü bir ortam. Yolun kenarı, sağım Okaliptüs Ağaçları, uzunca gidiyor. Arkası ayçiçeği tarlası, oldukça büyük bir alan. Güneş solumda, ben güneye doğru yol alıyorum. Ayçiçekleri yüzlerini güneşe dönmüşler, beni de görüyorlar bu durumda :)) Şimdi sağımda küçük küçük göletler. Sazlık yani buraları, çok fazla kamış var. Belli ki sulak bir alan. 


Dümdüz süren yolumda kafa radyomda Antônio Carlos Jobim’in neşeli bir parçasını seslendiren NOVA grubundan Samba De Uma Nota So çalıyor…


 

Geldim bir tırmanışa, %8 ile çıkıyorum. [e] 30. km/09.15/%20 harcandı/R: 80 m/24,9 °C/22,7 km/sa ort. Rampa öncesi benzincide bir limonlu soda içtim, 2,5 lira. Didim-Akköy ayırımına geldim, 128 m’ye çıktık.

 

Oklu Kirpi ve Tilki Geçiş Alanı şeklinde uyarı yazıları var yol kenarında. Acaba ipliyor mu bizim sürücüler? Ne çok ezilmiş hayvan görüyorum yollarda. Her açılan karayolu yaban hayvanlarının beslenme, barınma ve üreme amacıyla yer değiştirmesini, doğal yaşam döngüsünün sürdürülebilmesini engelliyor. 

 

Yolun durumu bozuldu, pütürlü oldu. [e] 47. km/10.04/%40 harcandı/R: 106 m/28,9 °C/22,3 km/sa ort. Soldan Bafa Gölü Tabiat Parkı’na gidildiği duyurulmuş. Aydın Belediyesi 2016'da Serçin Ekoturizm Merkezi açmış. Burada doğa yürüyüşü, kamp ve kuş gözlemek mümkün. Özellikle doğa fotografçılarının rağbet ettiği bölge ile ilgili ilginç bir haber de okumuştum: Buradaki köylerin önemli bir geçim kaynağı olan yılan balıkları her yıl Meksika’nın Saragossa Körfezi’nden yola çıkıyor ve gelişimini tamamlayarak Bafa Gölü’ne ulaşıyor... Düşünsenize; okyanus aşılıyor, Cebelitarık geçiliyor, Akdeniz’den Ege’ye geliniyor, Büyükmenderes’e girilip Bafa’ya ulaşılıyor. 6 bin kilometrelik bu yolculuk 3 yıl sürüyormuş. Yılan balıklarının bu göç sırasında yönlerini nasıl buldukları ve tersine göçleri nasıl yaptıklarının gizemi günümüzde hala tam olarak bilinmiyor. Madalyonun öbür yüzüne baktığımızda ise feryat sesleri yükselmekte: “Yılan balıkları, erişkin olduklarında Menderes üzerinden denize ulaşarak Meksika’da üç bin metre derinlikte yumurtalarını bırakıyor ve yaşama veda ediyorlar. Sulama uğruna Bafa Gölü’nün denizle bağlantısını sağlayan Menderes’in önü kapatılmış. Balıkçılarımız da buradaki yılan balıklarını avlıyor. Yılan balıklarının üreme döngüsü insanoğlu eliyle kırılıyor. Bu canlılar hapsedildikleri yerden kurtarılmalı.”

Milliyet, Aydınlık


[e] 56. km/10.42/%60 harcandı/R: 148 m/30,8 °C/22,1 km/sa ort. Çıktığımı iniyorum şimdi, solumda Bafa Gölü tüm ihtişamıyla parlıyor. Bir zamanlar denizmiş buraları, Büyükmenderes Irmağı'nın Latmos Körfezi'nin ağzını doldurmasıyla oluşmuş. Biraz sonra da Bafa kasabası geliyor. Verilen bir çay (1,5) molası ile 15 dk. nefeslenip devam, Ekindere’ye artık 10 km kaldı. 

 

Ekindere yazısının gelmesiyle karşı şeride geçiyor ve köye dalıyorum. Camiden sola, benim evi kolay tanırsın demişti arkadaşım Sema. Ben de bakınıyorum sağa sola. Tam telefonla arayacakken mora boyalı bir cephe görmemle evini bulduğumu anlıyorum. Nitekim arkadaşım da camdan sesleniyor: “Hoşgeldiiin...”

 

Çantaların içeriye alınması, bisikletin bahçeye alınıp üzerinin örtülmesi ve yorgunluk kahvesiyle nasılsın, ne yaptın, konuşmalarının başlaması. 3 buçuk gibi oğlu Ege’nin gelmesi, akşam üstü piyano dersi için Milas’a gidilmesi, dersin bitmesini beklerken bir arkadaşını ziyaret edip, bisiklet üzerine yapılan değerlendirmeler, içilen kahve ve Ege’nin çıkmasıyla eve dönüş. Yol üzerindeki pide salonunda yenilen pideler ve akşam TV’de “Kelime Oyunu”nu seyrederek gün sonlanmış oluyor.


Söke’de kaldığım otel ne oteldi ama. Akalın Otel vardı otogarın karşısında, fiyat alamadım ama cephesi daha iyi görünüyordu. Neyse artık evdeyim, daha rahatım...

 



 

 












 

Söke–Ekindere

Tur tarihi: 17 Eylül 2021

Alınan yol: 61,68 km
Ortalama hız: 22,3 km/sa

En yüksek hız: 61,8 m/sa
Bisiklete biniş süresi 2 sa 44 dk, dışarıda geçen süre 3 sa 09 dk
En yüksek sıcaklık 32 ˚C, en düşük 19 ˚C, ortalama 24,1 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 685,9 m, kaybı (iniş) 640,7 m
En düşük yükselti 1 m, en yüksek 166,8 m

 

Garmin yol bilgileri Söke–Ekindere

 

Relive yol bilgileri Söke–Ekindere


07.44, Söke’den ayrılıyorum.


Açık bir gün, bulut yok. Güvenlik şeritli bir yol. Asfalt 

kaymak, eğim sıfır. Hava sıcaklığı 24,1 °C.


6. km’de Milet-Priene ayrımı geliyor.





Ayçiçeği tarlası, oldukça büyük bir alan. Sonsuza doğru gidiyor...


Küçük küçük göletler. Sazlık buraları, çok 

fazla kamış var. Belli ki sulak bir alan.






Ara sıra bozuk bölümler geliyor.


Araç trafiği oldukça fazla. Haliyle, Milas-Bodrum yolu. Güvenlik 

şeridi işi kurtarıyor ama çok fazla ağır vasıta 

geçmekte. Gürültülü bir ortam.


Bafa Gölü göründü.



Deveci Han (Taş Han)


Göl kenarından süren yol çok keyifli.


Uyarı yazıları var yol kenarında. Acaba ipliyor mu 

bizim sürücüler? Ne çok ezilmiş hayvan görüyorum yollarda.





















14-16. günler (devamı) Ekindere II - 11. gün (öncesi) Tire-Selçuk

 



 

[bisikletle]Türkiye: Misya’dan Karya’ya 

 

İstanbul-Bandırma-Gönen = 61 km

 

Gönen-Akbaş = 66 km

 

Akbaş-Orjan = 69 km

 

Orjan-Bergama = 84 km

 

Bergama-Kırkağaç = 59 km

 

Kırkağaç-Gölmarmara = 57 km

 

Gölmarmara-Salihli = 40 km

 

Salihli-Ödemiş = 66 km

 

Ödemiş-Tire = 36 km

 

Tire-Selçuk = 41 km

 

Selçuk-Söke = 43 km

 

Söke-Ekindere = 62 km

 

Ekindere-Yalıkavak = 84 km

 

Yalıkavak-Torba-İstanbul = 23 km

 

 



 

İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Urartuların İzinde (Kars–Kağızman)