İstanbul’un yakın çevresinde eskisi gibi
gidilecek yer kalmadı. Her yerde üçüncünün yarattığı damperli trafiği ciddi bir
engel oluşturmakta. Sadece engel değil, tehlike de.
İstanbul Yeni Havalimanı Projesi’nde 1800’ü aşkın hafriyat kamyonu
çalışıyor, şantiye sahasında günlük 1 milyon 200 bin metre küp toprak
taşınıyor.
Bu hafta yönümüzü Kemerburgaz-Belgrad Ormanı’na
çevirdik. Hasdal üzerinden gideceğiz. Sonra orman içinden geçip Bahçeköy ve
Çayırbaşı’na inip sahilden Beşiktaş.
Sabah Karaköy’de buluştuk. Aramızda ilk defa
birlikte pedallayacağımız 2 arkadaşımız da var; Ömer ve Varujan. Çekirdek kadro
Haluk, Haldun, Ali ve uzundur birlikte olamadığımız Fahri ile 8 kişi yola koyulduk.
Galata köprüsü üzerinden geçip Eyüp’e doğru sabah serinliğinde hızlıca geldik.
MorFil köprüsü açılmış. Bilgi Üniversitesi buraya yurt yapıyordu, bitirmiş.
Alibeyköy otobüs terminalinin yeni yerine
taşınmasıyla Hasdal’a çıkan yol çok rahatladı. Eskiden otobüs, servis aracı,
taksi, otomobil karmaşası içinden geçilmezdi.
Ömer ve Varujan kolaylıkla gruba ayak uydurup yabancılık
göstermeden aramızdalar. Bisiklet öyle bir şey ki dostluk kolayca kuruluyor.
Fahri uzundur rahatsızlığı nedeniyle bisikletten uzak kaldı. Şimdi onunla
tekrar olmak insana eski günleri hatırlatıyor. İstanbul’un pedallamadık yerini
bırakmamıştık. Riva, Gebze, Sazlıbosna, Karaburun... İstanbul’un dört bir
yanına günlük turlar.
Kemerburgaz ilk mola noktamız. Karnı acıkan,
susayan, nefis ev ayranını özleyen, herkes getirdiğini veya fırından aldığını
mideye indirmekte. Bir yandan bitmez tükenmez bisiklet hikayeleri. Çaycı,
‘’eveli gün sizinkiler buradan geçti’’ diyor. Evet doğru ya, TSK turcuları
Bulgaristan’a gideceklerdi.
Kemerburgaz sonrası Çiftalan yolundan devam
ederek ormana girmeden önce ormancıların istasyonundan sularımızı dolduruyoruz.
Kestane ağaçlarından dökülen kabuklara dikkat etmek lazım. Tekere iğneleri batabiliyor.
Haluk çok tedirgin, elde götürüyor velespitini. Bir daha lastik patlağı ile
uğraşmak istemiyor.
Marsta su bulunmuş. ‘’Orada aptes alsak gusül
geçerli midir’ diye sormuşlar Nihat Hatipoğlu’na. Vatikan da eşcinselim diyen
rahibi kovmuş. Rahip ise kendisi gibi eşcinsel olan ancak saklandıkları
‘gardırop’tan çıkmaya cesaret edemeyen birçok rahibin olduğunu ve çalıştığı
İnanç Doktrini Kongregasyonu’nun öfkeli homofobik insanlarla dolu olduğundan yakınmış.
Katolik kilisesinde çocuk tacizlerine ilişkin çokça vaka da var. Bizde ise
durum hiç daha iyi değil. 2014 verilerine göre 24 bin 825 mahkeme kararı var bu
konuda. Bunların %56,3’ü mahkumiyetle sonuçlanmış. Bir de mahkemeye
yansımayanları düşünecek olursak çocuk tacizi son derece vahim.
Orman bu rotanın en güzel yanı. Bir de şu arada
geçen arabalar olmasa. Sessizliğin içinden başlıyorsun geyik üretme istasyonuna
kadar tırmanmaya. Sonra keyifli bir inişle Kömürcü Bent sapağına kadar
süzülürsün. Varujan da bu yollara daha önce gelmiş. Ayvaz Bent tarafına
gitmişler. Bir kere biz de yağmurlu bir mevsimde girmiştik. Heyecanla dolup
bolca çamurlanıp çıkmıştık.
Ormanda arabayla gelip Mtb yapan epeyce
bisikletçi var. Tabi piknikçiler tonla. Oldukça kalabalık. Bunları da geçip
çıkış rampasına yöneliyoruz. Burayı da geride bıraktığımızda artık Çayırbaşı’na
kadar iniş.
Fahri burada biraz ağırlaşıyor. Fazla yüklendi
herhalde kendine. Bu durumda da abartmamak lazım. Arkadaşından rica ediyor,
arabayla gelip alması için.
Bahçeköy kemerinde Fahri’den ayrılıp Çayırbaşı
ikinci mola noktamıza kadar mermi gibi inmekteyiz.
Bolca çay içilen bu molada bisikletin
konuşulmadık parçası kalmıyor herhalde. Ömer, Almanya’da toplattığı ve
gelmesini beklediği Surly bisikletini anlatıyor. Her şey burada çok pahalı
diyor. Doğru. En az %25, bazı durumlarda %50 daha fazla ödüyoruz. Bu memlekette
zaten ne ucuz ki. İnternete ayda ödediğimiz parayla Almanya’da 3 katı hızlı
bağlantı alabiliyorsun. Tam 3. dünya ülkesi durumları. Daya gitsin, nasılsa
alternatifi yok.
Sahil yolu slalomla geçiyor. Kah ortadan kah
sağdan basarak İstinye’ye, son molamıza geliyoruz. Gültekin’in bulduğu kahve.
Çaylar 35 krş :)) Onun da kulaklarını buradan çınlatalım, Bulgaristan
yollarında :))
Bebek ve Ortaköy hengamesi de geçilip Beşiktaş
ayrılma noktası. Döndük dolaştık 80 km’lik bir daire çizdik.
Kemerburgaz–Belgrad Ormanı "Marsın Suyu" Turu:
Karaköy-Eminönü-Eyüp-Alibeyköy-Hasdal-K.Burgaz-B.Ormanı-Bahçeköy-Çayırbaşı-İstinye-Beşiktaş
Tur tarihi: 4 Ekim 2015
Kat edilen mesafe: 67,20 km.
Ortalama hız: 10,9 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 6 sa. 11 dk., dışarıda
geçen süre 10 sa. 13 dk.
En yüksek sıcaklık 25 ˚C, en düşük 19 ˚C,
ortalama 22,7 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 970 m, kaybı (iniş) 971
m.
Garmin yol bilgileri: Kemerburgaz-BelgradOrmanı
Haydoy’a verilen destek için teşekkürler.
Foto katkıları için Haldun’a teşekkürler.
Bölgeye yapılmış geziler Kemerburgaz-BelgradOrmanı, ±1150 küsur, RumeliFeneri, 10 Kasım
İlginizi çekebilir Mahşerin Dört Atlısı, Kara-Burun 2