21 Temmuz 2020

bisikletle Anadolufeneri

Çok sevdiğimiz bir rotayı pedalladık bu pazar; Anadolufeneri. Önce rotayı anlatayım: Dudullu’dan başlayıp, Küçük Çamlıca kenarından Beylerbeyi, kıyıdan Beykoz ve Akbaba’dan tırmanıp Poyraz’ın sırtlarından Fener. Dönüş ise Kaynarca üzerinden Zerzevatçı, Çavuşbaşı, Hekimbaşı, Ümraniye ve Dudullu. Şöyle 80 km’lik bir daire. Bu yollardan her geçişimizde de bir şeyler değişir/miştir. Bu sefer Akbaba. Daha önce mola verdiğimiz kahvenin karşısındaki park alanı sıkı bir düzenlemeden geçmiş. İçinde bulunan diğer kahve kapanmış. Parka piknik masaları konulmuş, ağaçların etrafını saran banklar yerleştirilmiş. Aydınlatma kurulmuş. Güzel olmuş. Bu durumdan dolayı da artık kahve masalarını oraya kadar taşıyamayacak. Biz de kahvaltımızı piknik masalarının birinde yaptık. Ama yan masadan kalkanların bıraktıkları sigara paketi gibi çöpleri bakalım bundan böyle kim toplayacak? Hani dediğinizi duyar gibiyim: “İçince güzel oluyor da çöpünü niye bırakırsın bre adam?”

Sadece bununla kalmamış belediye, parkın diğer yanına da bir çocuk oyun bahçesi kurmuş. İçinde değişik oyun aletleri olan. Bu da iyi düşünülmüş. Nedense bugüne kadar buralara, Akbaba’nın içine girmemiştik. Bu sefer biraz uzanıyoruz. Ama fazla değil, yol sonunda bitiyormuş. Yani bir yere bağlanmıyor.

Bu haberi duydunuz mu? 

Kanal İstanbul’a ‘Sıfır’ Merayı İmara Açtılar

Kanal İstanbul'un çevresine kurulacak Yenişehir'in üç etap halinde askıya çıkarılan uygulama imar planları ile kanal güzergahındaki arazilerin imar durumu değiştirildi. Rantı artan araziler içinde Arnavutköy'de çok dikkat çeken bir parsel daha bulunuyor.

Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre; 970 bin 300 metrekarelik bu parsel daha önce Sazlıbosna Köyü'nün ortak malı olan mera olarak kullandığı araziydi. Arazi bir süre önce Maliye Hazinesi'ne, sonra TOKİ'ye devredildi ve Kanal İstanbul planlarında da imara açılıp konut-ticaret alanı ilan edildi. Kanal İstanbul projesi için iptal edilen Sazlıdere Barajı'nın yanı başındaki arazi, Kanal İstanbul'a neredeyse ‘sıfır’ konumda.

Arazinin durumunu ortaya çıkaran CHP'li İBB Meclis Üyesi Nadir Ataman, “Köylünün ortak arazisini elinden almak için devlet resmen hülle yapıyor. Önce Maliye adına tescil edip sonra TOKİ'ye devrediyor. TOKİ'den sonra kimin eline geçecek takip edeceğiz.” dedi.

Dereseki yönüne giden yolun başında bir yapım çalışması nedeniyle asfalt kazınmış, çamur olmuş. İyi ki o yöne gitmek zorunda değiliz. Çamuru nasıl geçerdik batmadan bilemedim. 

Akbaba’yı az geçince Doğa Koleji yanından başlar tırmanış. Ama sıkı bir rampadır. Öyle pek de kısa sayılmaz. Bir de acayip araba trafiği vardı. Sanki kapıları açtılar millet sokağa fırladı... peş peşe geliyorlar. Bereket yolun durumu iyi. Hem asfalt kaliteli, kolay kayıyor velespit, hem de sağda güvenlik şeridi var.

Tepeyi bulduktan sonra Fener’e kadar pedal çevirmeden gidilir. Çok da güzel bir bölgedir geçilen. Ancak Üçüncü’nün yolları sebebiyle çok fazla ağaç kesildi buralardan. İş ağaç kesimiyle bitmiyor, yaşayan yaban hayatı da darmaduman oluyor.

Anadolufeneri girişinde de solda yeni bir mekan veya yenilenmiş eski bir mekan göze çarpıyor, kapısıyla ve içeride kurulu dev şemsiye çadırıyla. Sanırım düğün işleri için düşünülmüş gibi gözüküyor.

Anadolufeneri köyü, yeni adıyla mahallesi biraz daha iyi olabilir. Bir iki lokanta görünürde. Merkezde bir kahve ve gene bir iki kahvaltılık yer. Fenere çıkmadan yakınındaki hediyelik eşya satan tezgahtan bir şeyler aldık, ancak Fener’i çağrıştıracak bir obje yoktu. Minik güzel cam işleri vardı, kendi imalatımız diye açıklıyordu tezgah sahibi. Ama feneri de işlesene camdan. Magnet yap, altlık yap... Bir de buranın en önemli sıkıntısı: arabasıyla gelen illaki fenerin dibine kadar sürecek. Orası da çıkmaz sokak, dön geri, karşıdan gelen vs. Gereksiz bir araç doluluğu, gürültü ve koku! Yolun başını kapat, yürüsün paşazadeler. Otur otur arabada, biraz hareket etsin. Neredeyse helaya da arabayla gidecekler.

Ülkemizde her gün yeni bir mesele ortaya çıkartılıyor. Malumunuz bir Ayasofya meselemiz oldu. Giderayak umulan bir can simidi. TMMOB Mimarlar Odası’nın konuyla ilgili “İnsanlığın Ortak Mirası Ayasofya’nın Evrensel Değerleri Korunmalıdır” başlıklı basın açıklamasından bölümler:

Önemli bir evrensel değer olan ve taşıdığı simgesel değerler nedeniyle pek çok kez siyasi tartışmaların odağında yer alan Ayasofya, Cumhuriyet döneminde tüm insanlığın erişimine ve bilimsel araştırmalara açık olması amacıyla müzeye dönüştürülmüştür. İnşa edildiği 6. yüzyıldan günümüze ulaşan yapının müzeye dönüştürülmesi, mimari bütünlüğünün korunmasına ve izlenebilmesine olanak sağlamıştır.
Aya Sofya; Gaspare Fossati,
 Louis Haghe, 1852.

Anayasada, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile Venedik Tüzüğü gibi ülkemizin kabul ettiği uluslararası sözleşmelerde belirtildiği üzere Devlet; kültürel varlıkların gelecek nesillere aktarılması için gerekli önlemleri almakla, anıtların gereğince korunmaları ve bakımları için tüm bilimsel gelişmelerden, birikimlerden ve tekniklerden yararlanmakla yükümlüdür. Merkezi ve yerel yönetimler bu yükümlülükler çerçevesinde aldıkları tüm kararlarda hukuki ve tarihi sorumluluklar taşımaktadırlar.

Hava kapalıydı. Bir bakıma iyi. Rüzgar da iyi serinletiyordu. Ama Fener’de güneş bulutların arkasından çıktı. Bu da yeniden yüzümüzü kollarımızı yağlama gereğini gösterdi. Tam da öğle sıcağındayız.

Kaynarca’ya giden yol yokuş aşağı inip düzelince bir plaj gelir. Hemen yani başında da askeri bölge. Bugün yolun iki kenarı gelenlerin araçlarıyla doldurulmuş. Beleş plaja akın var yani. 

Buralara sanki Karadeniz’den gelenler yerleşmiş. Evler, ekili alanlar, tipler falan ona işaret ediyor. Yol üzerinde, topladığı eriği satan gençten destek olsun diye 1 kilo alıyoruz 5 liraya. 4’ten 5’e geçtim diyor küçük Soner.

Kaynarca’ya kadar ciddi bir tırmanış göremezsiniz. Ama sonrasında gelen emdiğiniz sütü çıkartır. %24’ü de gösterdi Garmin diyor Firuzan. Geçen gelişimde High ile çıkabilmiştim. Bu sefer Normal yetiyor. Firu ise Eco’yla. (Bunlar e-destek değerleri). Aramızdaki fark büyük LLL

Öyle bir iniş gelir ki tırmanış sonrası, uçar bisiklet, balataları yer bitirir. Riva yoluna bağlanmanla sağa dönersen Zerzavatçı-M.Şevketpaşa. Sol haliyle Riva.

Görele’deki arkadaşımız Mete’ye uğruyoruz. Bu nedenle Zerzavatçı’da mola vermeyip pas geçtik. Mete, hanımını ve oğlanı İzmit’e yolcu etmiş, bizi inşa ettiği çardağın altında ağırlıyor. Kahve ve soda eşliğinde siyasi partileri, insanların hödüklüğünü, bisikleti, motoru... yarım saate sığdırıyoruz.

Görele sonrası artık tatsızlaşır, hele de Ümraniye’ye yaklaştıkça iyicene tadı kaçan bir yoldan dönülür. Hep söylerim de; uzun yol bu kadar yormuyor insanı.

Çocukken her gece tanrıya bir bisikletim olması için dua ederdim. Sonra anladım ki Tanrı’nın çalışma tarzı bu değil. Ben de bir bisiklet çaldım ve beni affetmesi için her gece dua etmeye başladım.” Emo Philips














bisikletle Anadolufeneri: Dudullu-Beylerbeyi-Beykoz-Akbaba-A.Feneri-Kaynarca-Zerzevatçı-Görele-Çavuşbaşı-Hekimbaşı-Ümraniye-Dudullu

Tur tarihi: 19 Temmuz 2020
Kat edilen mesafe: 77,43 km.
Ortalama hız: 16,4 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 4 sa. 42 dk., dışarıda geçen süre 7 sa.
En yüksek sıcaklık 33 ˚C, en düşük 27,7 ˚C, ortalama 25 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 1424 m, kaybı (iniş) 1395 m.
En düşük irtifa 0 m., en yüksek 253 m.

Garmin yol bilgileri bisikletle Anadolufeneri

Relive yol bilgileri bisikletle Anadolufeneri




Tadilatta olan bir çiçekçinin önünde muhteşem kaktüsler.

Kahvaltımızı piknik masalarının birinde yaptık.


Parka piknik masaları konulmuş, ağaçların etrafını saran
 banklar yerleştirilmiş. Aydınlatma kurulmuş. 


Belediye, parkın diğer yanına da bir çocuk oyun bahçesi
 kurmuş. İçinde değişik oyun aletleri olan.






3. köprü yokken buradan inilir çıkılırdı. Şimdi
 üzerinden köprüyle geçiliyor.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün konsept tasarımı yapı
 mühendisi “Fransız köprü üstadı” olarak nitelendirilen
 Michel Virlogeux ile İsviçreli T-Engineering firması
 tarafından ortak olarak yapıldı.



Beyaz taştan yapılmış fenerin boyu 20 m’dir. Anadolu feneri
 orijinal halini koruyan nadir fenerlerden biri. Bir tek
 fenerin kristalini döndüren motor ve
 ampul sonradan eklenmiş. 




Anadolufeneri

Bu ağaç her geçişimizde bizi ihtişamıyla büyüler.


4’ten 5’e geçtim diyor küçük Soner.