20 Nisan 2022

[bisikletle]Türkiye: Göbeklitepe, Tarihin Sıfır Noktası

İnsanlık tarihi adına şimdiye kadar ki tüm bilgileri tekrar gözden geçirmemize neden olan dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe, günümüzden 12 bin yıl önce yapılmış. Şaşırtıcı yapısıyla bu tapınağı tasarlayan ve kuranların kim oldukları halen bilinmiyor. Taş devrinden kalma bu kutsal alandaki T biçimli anıtsal dikilitaşların insan betimlemeleri olduğu düşünülüyor.

Yapılış yılından yaklaşık iki bin yıl sonra onlarca ton toprak ile tamamıyla gömüldüğü bilinen, UNESCO Dünya Mirası kabul edilen Göbeklitepe’nin niye gömüldüğünün yanıtı da bilinmeyen sorular arasında yer alıyor.

 

Göbeklitepe sadece tarih öncesini değil, güncel sırları da gizliyor. Nasıl keşfedildiğine dair söylentilerden, kazı başkanının ölümünden sonra yeniden görevlendirmelere kadar, iç yüzü kamuoyuna yansı(ya)mayan ilginç söylentilerle dolu… 


İşte tüm bu sırların izlerini süren kültürel bir yolculuk; Göbeklitepe, Tarihin Sıfır Noktası.













[bisikletle]Türkiye projesi çerçevesinde bölgeyi kapsayacak turlarda izlenecek rotalar, uzaklıklar, yolların niteliği, gezilip görülecek tarihi ve doğal güzellikler, konaklama, yeme-içme ve yerel kültürler hakkında bilgi toplamak üzere 26 Nisan’da pedallar dönmeye başlıyor...


----------


12 Haziran sabahı İstanbul'a Siirt’ten döndüm. Çok keyifli bir tur oldu. Gezi notları pek yakında Blog’da.

 

6 il + 19 ilçe + 1 köy/mahalle = 1651 km




14 Nisan 2022

İzmir'in Beyaz Kırlangıçları bisiklet yollarının güvenliği için pedala bastı


İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü bünyesinde kurulan "Beyaz Kırlangıçlar" trafik timinde, 1 komiser ve 10 polis memuru görev yapıyor. "Bisiklet kenti olma" hedefi bulunan İzmir'de, körfez kıyısındaki yaklaşık 34 kilometrelik bisiklet yolunun güvenliğini sağlayan tim, Bostanlı-Karşıyaka, Alsancak-Konak ve İnciraltı-Balçova hattında 12.00 - 23.00 saatleri arasında devriye görevi gerçekleştiriyor. Tim, bisiklet yollarının kullanımı konusunda sürücüleri bilinçlendirmenin yanı sıra motorlu araçların bu yollara girmesine karşı da önlem alıyor.


Trafikten Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Şamil Özsagulu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte bisikletin bir ulaşım aracı olarak kullanılması için "Beyaz Kırlangıçlar" projesini hayata geçirdiklerini söyledi. Bisikletin ülkede genellikle gezi ve spor amacıyla kullanıldığını ifade eden Özsagulu, "İzmir'de bisikletin bir ulaşım aracı olarak kullanılması için destekleyici çalışmalara başladık. Bisiklet yolunu hem motorlu araçlardan hem yayalardan muhafaza etmeye çalışıyoruz." dedi. Sürücülerden gelen en büyük şikayetin, bu yolların motosikletliler tarafından kullanılması olduğunu dile getiren Özsagulu, "Beyaz Kırlangıçlar timi, bu alanda disiplin sağlamak için görevini yerine getiriyor. Yola bisiklet dışında bir aracın girmesine müsaade etmiyoruz. İhlal eden araçlara da yasal işlem gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.


Özsagulu, bisiklet sürücülerinden kendilerine yollarda disiplin sağlandığı için olumlu geri bildirimler geldiğini de aktardı. Kentte yaklaşık bir ay önce oluşturulan bisikletli trafik polislerinin, bu süreçteki denetimlerinde 62 motosiklet sürücüsüne, bisiklet yolunu ihlal ettikleri için cezai işlem uyguladığını belirten Özsagulu, bisikletli trafik polislerinin "Mini Pedallar" projesi kapmasında ilkokul öğrencilerine okulların bahçelerinde platform oluşturarak bisiklet kullanmayı öğrettiğini kaydetti.

YeniAsır











İlginizi çekebilir Köpek severler ve iz sürücüleri: Shimano’nun videosu e-bisikletçilere ve köpek sahiplerine esin oluyor, Ford Kapı Açma Teknolojisi Geliştirdi; Bisiklet, Motosiklet ve Scooterlar Artık Daha Güvende, UCI Yeni Kurallar Getirdi

Fotogezgin: Friglerin İzinde


Friglerin İzinde turu, Türkiye ve dünyadan yazı ve fotoğraflar yayımlayan Fotogezgin internet sitesinde... 












Okumak için resmi tıklayın lütfen.















İlginizi çekebilir Salcano’yla tanışmam, Mavi Boyalı Bisiklet Yollarında Büyük Tehlike, İBB’den “Göz Boyama-Kandırmaca”

13 Nisan 2022

57. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu 8. İstanbul Etabı

 


17 Nisan 2022 Pazar günü gerçekleştirilecek 57. Cumhurbaşkanlığı Türkiye 
Bisiklet Turu 8. İstanbul Etabı yarış güzergahı ve zaman tablosu...



































İlginizi çekebilir 57. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun parkuru açıklandı, İstanbul Eurovelo 13 için Yola Çıkıyor, Maydanoz Tarlasından Olimpiyatlara; Cavit Cav

Bisikletim Sigortası


Fransız WorldTour ekibi Groupama-FDJ’ye isim sponsorluğuyla aşina olduğumuz Groupama Sigorta bu sefer her seviyeden bisikletçinin bisikletlerinin güvenliği için geliyor. Bisikletim Sigortası’na dair merak ettiklerimizi  soruyoruz.


Cyclist Türkiye: Bisikletim Sigortası’nın detaylarına inmeden, nasıl bir ihtiyaçtan doğdu? Geçmişte de örnekleri olan bir uygulama mıydı yoksa son dönemde artan ilginin bir sonucu mu?

 

Bisikletim Sigortası: Aslında bisiklet sektörünün paydaşlarıyla görüşmeler yaptığımızda, bisiklet sigortasının üzerinde uzun zamandır konuşulan bir ihtiyaç olduğunu gördük. Yurtdışında birçok ülkede bisiklet sigortası yapılabiliyor ancak Türkiye’de bir örneği yoktu. Bunun birçok sebebi var. Sektörde data bulunamaması, sigorta şirketlerinin bu konuda pratiğinin olmaması... Bisiklet sektöründen edindiğimiz bilgileri sigorta 

sektörüne aktararak, Groupama’nın da inovatif yaklaşımı sayesinde yeni bir sigorta ürünü geliştirmiş olduk.

 

Cyc: Bisikletim Sigortası’nın hayata geçirilme sürecinden bahseder misiniz? 

 

BS: İzmir’de faaliyet gösteren bir sigorta acentesiyiz. Yaklaşık üç sene önce Sundu Bisiklet’e yaptığımız bir ziyarette, Hüsnü Sundu bize sektörde böyle bir ihtiyaç olduğundan bahsetti. O günkü ziyarette, teminatlar neler olmalı, neleri kapsamalı bunları detaylıca konuştuktan sonra farklı sigorta şirketleri ile görüştük. Groupama Sigorta Fransız kökenli ve Türkiye dahil dokuz ülkede faaliyet gösteren asırlık bir sigorta şirketi. Fransa’da da bisiklet sigortası yaptıkları için ürüne çok sıcak baktılar. Teknik departmanla yaptığımız toplantılar sonrasında ürün son halini aldı. Daha sonra Groupama Sigorta ürünün Hazine’den onayları için yasal süreçleri başlattı. Yasal süreçler tamamlandıktan sonra Eylül ayı ile Bisikletim Sigortası poliçelerini tanzim etmeye başladık.


Cyc: Bisiklet sigortası tam olarak nedir, neleri kapsar, kimler faydalanabilir?

 

BS: Bisikletim Sigortası, bir bisiklet bayisinden yeni bir bisiklet satın aldığınızda genel olarak yangın, hırsızlık ve çarpışma risklerine karşı bisikletinizi teminat altına alabileceğiniz bir Groupama Sigorta ürünüdür. Faturanız kesildikten sonra 15 gün içinde Salt Sigorta ile iletişime geçerek poliçenizi satın alabilirsiniz.

 

Cyc: Yangını biraz daha açar mısınız?

 

BS: Çıkabilecek herhangi bir yangında bisikletin alevden, dumandan, buhardan, hararetten direkt olarak etkilenerek hasar görmesi halinde zararınızın karşılanması olarak açıklayabiliriz. Çoğu kişi bisikletini evde muhafaza ediyor. Bisikletim sigortası ile evde yangın çıkması ve bisikletin hasar görmesi durumunda teminat altındasınız.

 

Cyc: Bisiklet konusunda en büyük çekincelerden bir tanesi hırsızlık. 

Bisikletim Sigortası hırsızlığa karşı hangi şartlar altında güvence sağlıyor?

 

BS: Hırsızlık teminatında bisikletin kamera ile izlenen kontrollü bir alanda ve her koşulda kilit altında olması şartı aranıyor. Mesela AVM’ye veya hastaneye gittiniz, bisikletinizi AVM’nin bisiklet parkına kilitlediniz ve burada kilidiniz kesilerek bisiklet çalındı. Bisiklet evin içindeyken çalınırsa kamera kaydı aranmıyor ama apartman boşluğu, garaj veya sitenin bahçesinden çalınırsa mutlaka kamera kaydı isteniyor.

 

Cyc: Bisikletim Sigortası poliçesi ne tür kaza durumlarında sigortalının zararını karşılıyor?

 

BS: Bisikletin bir araçla trafik kazasına karışmasını kapsıyor ve kazanın trafik tutanağı ile kayıt altına alınmış olması gerekiyor. Tek taraflı çarpma düşme vakaları teminata dahil değil. Bisikletin faturasında yer alan bisiklet bedeli direkt sigorta kapsamında. Ancak aksesuar, ekipman ve giyim eşyaları dahil değil. 

 

Cyc: Bisikletim Sigortası’ndan şehir bisikletinden tutun da yol bisikletine 

kadar her bisiklet faydalanabilir mi?

 

BS: Evet çocuk bisikletleri hariç yeni satın alınan tüm bisikletlere yapabiliriz.


Cyc: Peki ya e-bisikletler?

 

BS: Fabrika çıkışlı tüm e-bisikletlere sigorta yapabiliyoruz. E-bisikletin bundan sonraki süreçte artık bir ulaşım aracına dönüşeceğine inanıyoruz. Normal bisikletlere göre daha ağır olduğu için de eve çıkarmak-taşımak yerine sigorta ile güvence altına almak kullanım açısından kişilere kolaylık sağlayacaktır. Mesela metro ile bir yere gideceksiniz, bisikletinizi metroda kamera ile izlenen bir alana kilitlediniz ve dönüşte de tekrar alarak evinize kolaylıkla döndünüz. Bu sırada da bisikletinizin sigortası sizi güvence altına alıyor. E-bisiklet satışlarına katkısı olacağına inanıyoruz. 

 

Cyc: Daha önce satın alınıp kullanılmakta olan veya direkt ikinci el olarak satın alınan bisikletler sigortalanamıyor mu? 

 

BS: Hayır şu anda sadece yeni, sıfır kilometre satın aldığınız bisikletleri sigortalayabiliyoruz. Bisikletim Sigortası henüz çok yeni bir sigorta ürünü. Sigortalılardan gelen talepler ve bizim sahada karşılaştığımız durumlar sonucunda Groupama’nın teknik kadrolarıyla ürün üzerinde çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Bisiklet severlerden ricamız, “Bisikletim Sigortası” Instagram, Facebook hesaplarını, #bisikletimsigortası hashtag’ini takip etmeleri ve ürünle ilgili gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmaları.

 

Cyc: Sigorta yaptırmak isteyenler ne kadar prim ödeyecekler?

 

BS: Sigorta poliçesinin primi, bisiklet bedelinin %5’ine vergilerin eklenmesiyle oluşuyor. Mesela 10.000 TL’lik bir bisiklet için vergileri ile birlikte 589,16TL prim çıkıyor. Dünyadaki örnekleri ile karşılaştırdığımızda Groupama Sigorta’nın bisiklete bakış açısı ve desteği ile Türkiye’de gayet uygun çarpanlarla bu hizmeti bisiklet severlere sağlayabildik.


Cyc: Sigorta poliçesinin vadesi dolunca yenileme yapılabilecek mi?

 

BS: Sigorta poliçesi bir yıl vadeli olarak düzenleniyor. Vade dolduğu zaman sigortalının talebi doğrultusunda tekrar bir yıllık yeni bir poliçe düzenlenebilecek.

 

Cyc: Bisiklet kullanıcıları Bisikletim Sigortası’nı nereden temin edebilir?

 

BS: Şu anda İzmir, İstanbul, İzmit, Bursa, Aydın, Muğla, Antalya ve Kayseri’de toplam 33 bayi ve 44 mağazada Bisikletim Sigortası satışı yapılabiliyor. Sürekli bayi ağımızı büyütüyor ve yeni bayiler ile anlaşma sağlıyoruz. Bu süreçte internetten veya hâlihazırda henüz çalışmaya başlamadığımız bir bayiden bisiklet satın alanlar da faturaları ile birlikte ve fatura tarihinden itibaren 15 gün içerisinde bisikletlerini sigortalatmak için acentemize ulaşabilirler.


Cyc: Groupama aynı zamanda Fransız WorldTour ekibi Groupama-FDJ’nin ana sponsoru. Firmanın bisiklete bakışından ve bisiklet sporuna verdiği desteklerden bahseder misiniz?

 

BS: Aslında Groupama Grubu UCI WorldTour statüsündeki Fransız bisiklet takımı Groupama–FDJ’nin sponsorluğunun ötesinde bisiklet kullanımını bütüncül bir yaklaşımla destekliyor. Bir yandan insanlar arasında yakınlığı sağlayan, diğer yandan modern ve inovasyona açık olan bisiklet sporu, Grubun değerlerine uygun olması nedeniyle öncelikli olarak destekleniyor. “Bisiklet Tutkusuyla” adını taşıyan programı çerçevesinde Groupama bisiklet sporcularına yönelik somut aksiyonlar alıyor. Bu aksiyonların en önemlileri amatör bisikletçi kulüplerine, bisiklet kullanıcılarına uygun yol altyapıları oluşturulmasına destek vermek, bisiklet kullanıcılarının ihtiyaçlarına tam olarak karşılık verecek nitelikte sigorta ürünleri sunmak.

 

Erman Öner-Tarık Gül/CyclistTürkiye Nisan 2022, BisikletimSigortası 





İlginizi çekebilir Bisiklet Dostu Konaklama Tesisleri Misafirlerini Bekliyor, Bacak Kaslarına Elektrik Şoku Vererek Performansı Artıran Bisiklet Şortu, Türkiye'de bir ilk! Konya'da bisiklet tramvayı raylarda

12 Nisan 2022

İzmir'de yurttaşlar bisiklete yöneliyor: Kiralama sayısı 1 milyona yaklaştı


Akaryakıt zamları nedeniyle İzmir'de birçok kişi, motorlu taşıt yerine bisiklete yöneliyor. Türkiye’de ilk defa İzmir’de başlatılan vapurlarda bisikletli yolcuya 5 kuruş uygulaması ile mart ayında bir önceki yılın mart ayına göre rekor yaşandı. Uygulamadan yararlanan İzmirlilerin sayısı yüzde yüz artarken BİSİM istasyonlarından bisiklet kiralayan İzmirlilerin sayısı son üç yılda 1 milyona yaklaştı.

 

Bisiklet kullanımı İzmir’de zirveye çıktı. Akaryakıt zamlarının da etkisiyle binlerce yurttaş bisiklet kullanmayı tercih etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin BİSİM istasyonlarını kullanan üye sayısı 422 bin kişiyi geçti. Son üç yılda yaklaşık 1 milyon kişi BİSİM istasyonlarından bisiklet kiraladı. 2022 yılının zamlarla geçen ocak, şubat ve mart aylarında ise 7 bin 900 kişi BİSİM Mobil üzerinden yeni üyelik sağladı.


Eylül 2020'den itibaren bisikletli yolcuların körfez içi vapur seferlerinden 5 kuruş karşılığında faydalanması kararı Türkiye'ye örnek oldu. Uygulamayla çevreci ulaşım aracı bisiklet ile vapuru tercih eden yurttaşların sayısı giderek arttı. Mart ayında ise rekor sayıya ulaşıldı. 2021 yılının mart ayında bisikleti ile vapuru tercih eden yurttaşların sayısı 7 bin 14 iken 2022’nin mart ayında ise bu oran yüz yüz artış göstererek 14 bin 456’ya ulaştı. 2021’in ilk 3 aylık döneminde ise 19 bin 469 olan biniş sayısı 2022 yılının ilk üç ayında yüzde 82 artışla 35 bin 380 oldu.

 

“Yüzde 30 Arttı”

 

Bisiklet altyapısındaki artış hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Sibel Özgür, “Çevresel sorunların azaltılması, karbon ayak izinin minimum düzeye düşürülmesi ve pandemi sürecinde toplu taşımalardan özel araç kullanımına geçiş daha çok yaygınlaştığı için bu sürede bisiklet kullanımı önemli bir rol oldu. Bisiklet altyapısının güçlendirilmesiyle bisikletli ulaşımın toplu ulaşıma entegre edilmesi de güçlendi. Özellikle vapurlardaki 5 kuruş uygulamasının da etkisiyle bisikletli yolcu sayısının toplamda yüzde 30’un üzerinde artığını gözlemledik” diye konuştu.


İzmir’in bisiklet yatırımlarının giderek arttığını söyleyen Özgür, “Başkanımızın da ana hedeflerinden bir tanesi de bisikletli ulaşımı yaygınlaştırmak. Başkanımız Tunç Soyer’in göreve gelmesiyle birlikte, 35 adet olan BİSİM istasyonunu 60’a, 400 olan bisiklet sayımızı 890’a yükselttik. Ayrıca 120 adet tandem ve 120 adet çocuk bisikletiyle de hizmet vermeye başladık. Pandemi sürecinde 25 kilometrelik bir bisiklet yolu imalatı yaptık. Bununla beraber toplamda 89 kilometrelik bir bisiklet yoluna ulaştık. Birçok ilçemizde de altyapı çalışmalarına devam ediyoruz. Kısa vadede bisiklet yolumuzu 107 kilometreye çıkarmak istiyoruz” dedi.

 

Bisiklet Kenti İzmir

 

Bisiklet yollarına 35 ücretsiz tamir istasyonu, 50 de bisiklet pompası yerleştirildi. Son bir yıl içerisinde 104 noktada bin 47 bisiklet park yeri hizmete alındı. 2022 yılında 20 tamir istasyonu ve 1000 bisiklet park yerinin daha yurttaşların kullanımına sunulması planlanıyor. Bisiklet kullanıcılarının bisikletlerini park ettiklerinde güvenliklerini sağlamak amacıyla kent genelinde 5 noktada 10  elektronik bisiklet kabini yapıldı.

Cumhuriyet 








İlginizi çekebilir Sosyalist Belediye Başkanı Hidalgo Paris'i 'bisikletin başkenti' yapmak istiyor, Bisikletçi Öldüren Katiller ve Potansiyel Katiller, Türkiye'nin Uzun Vadeli Hedefi: Her 4 Yolculuktan 1'i Bisikletle Yapılacak

11 Nisan 2022

94 yıl önce bugün...


Anayasa'dan çok önemli bir madde çıkarıldı... 20 Ocak 1921 tarihinde kabul edilen ilk anayasanın (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu) 2'nci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin dininin İslam olduğu belirtiliyordu. Söz konusu madde, 1924 Anayasası'nda da aynen korundu. 


9 Nisan 1928'de TBMM'ye sunulan kanun teklifi ile 1921 ve 1924 Anayasası'nın 2. maddesinde yer alan "Türkiye Devleti'nin dini İslam'dır" ifadesi kaldırıldı. Karar, 10 Nisan 1928 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylelikle, laiklik ilkesi her ne kadar anayasaya 1937 yılında girmiş olsa da 1928'den itibaren her alanda fiilen uygulanmaya başlandı...  Ve bu nedenle Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı yemin ederken, "Vallahi" yerine "Namusum üzerine söz veririm" demeye başladılar.


Biz de bu anlamlı günde -havaların soğuk ile sıcak arasında değişip durduğu bir mevsimde- Reşadiye’ye (*) pedal bastık. Yeni yılla birlikte önü kesilemeyen döviz/yakıt ve gıda ücret artışları karşında içtiğimiz sudan yediğimiz yemeğe, aldığımız ekmeğe kadar her şeyin pahalandığı Türkiye’mizde biraz farklı duygular hissedebilmek için. Ama olsun, dünya bizi kıskandığından hiç mi hiç umursamıyoruz. Çok yakın geçmişte kişi başı gelir 12 bin 500 dolardı şimdi 9 binin altında…

 

(*) 93 Harbinde İstanbul'a gelen Lazlar tarafından kurulmuştur. 26 Şubat 1889 tarihinde Hamidiye, 30 Aralık 1911 tarihinde ise Padişahın yönergesiyle Reşadiye ismini almıştır.

Vikipedi


Yolu biliyor olmalısınız. Daha önce anlatmıştım. Bilmiyorsanız buradan göz atabilirsiniz > Keşif Turları; Reşadiye


Evden çıkışımız 8 buçuğu az geçe. K. Çamlıca üzerinden Nakkaştepe, Beylerbeyi ve sahil boyunca Beykoz ve Akbaba köyü. Süper bir yol. Yaklaşık 1 saat 45 dakikamızı aldı. Hava muhteşem. Ramazan nedeniyle de ortalık fazla kalabalık değil. Görmeye alıştığımız yol bisiklet grupları bile karşımıza çıkmıyor.

 

Akbaba’da yapılan kahvaltı. Yanımızda getirdiğimiz peynir-domates, ısmarlanan çaylar, fırından alınan simit ile güneşli havanın tadına varıyoruz. Aklımda geçenlerde merak ettiğim ve farklı bilgiler edindiğim bir konu var: kullandığımız semboller nasıl ortaya çıkmış? Öyle değil mi; para birimleri, işlem sembolleri, erkek kadın işaretleri gibi bir yığın simge var (simge; Fransızca sembol karşılığı TDK’nin önerisi). 

 

(+) ve (-): Toplama ve çıkarma işaretlerinin kökeni 15. yy.a dayanmaktadır. '+' sembolü, Latince 've' anlamına gelen 'et' kelimesinin kısaltmalarından bir tanesidir. Bu sembolü matematikte ilk kullanan kişinin 14. yy gök bilimcilerinden Nicole d’Oresme olduğu bilinse de, Avrupa'da kullanılan 'p' ve 'm' sembollerinin yerine bu sembollerin geçmesi 15. yy.da gerçekleşmiştir. '-' sembolünün ise, bundan önce çıkarma işlemlerinde üzerine bir çizgi çekilerek kullanılan 'm' harfinin kısaltması olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu iki sembolün tüm dünyada yaygın olarak kullanmaya başlanması ise 16. yy.da gerçekleşmiştir.

 

(♀♂)Erkek ve kadını anlatan bu semboller Yunan Mitolojisinden gelmektedir ve günümüzde hala bu iki cinsiyetle özdeşleştirilen Mars ve Venüs gezegenlerini sembolize etmektedir. Ancak hikaye yalnızca bununla sınırlı değil... Antik astroloji ve simya pratiklerinde, belirli gök cisimleri, dünyada bulunan belirli metallerle özdeşleştiriliyordu: Örneğin Güneş, Ay, Mars, Venüs, Jüpiter ve Satürn sırasıyla altın, gümüş, demir, cıva, bakır ve kalayla ilişkilendiriliyordu. Bir süre sonra elementler çeşitli Latin harfleri ve sembollerle ifade edilmeye başlandığında bundan haberdar olan bitki bilimci Carl Linnaeus, kolaylık sağlaması açısından bu harfleri bitkileri tanımlamak için kullanmaya başladı. Linnaeus'un geliştirdiği bu sistemde bitkilerde erkek ve dişiliği ifade etmek için Mars ve Venüs sembollerini kullandı. Kısacası bugün kullandığımız ve cinsiyetleri ifade eden bu semboller aslında ilk olarak gök cisimlerini ifade etmek için kullanılmıştır.

 

()Kalp sembolünün en eski tasvirine buzul çağının sonlarına ait Cro-Magnon (erken Homo Sapiens) çizimlerinde rastlanmıştır, ancak bugünkü anlamını Orta Çağ'da kazandığı düşünülmektedir. Kimilerine göreyse bu sembol, tarihte doğum kontrol amacıyla kullanılan ve bugün nesli tükenmiş olan silphium bitkisinin tohumlarının şeklinden esinlenilmiştir. Hatta Cyrene şehir devleti, tohumun sahip olduğu bu şekli basılan paraların üzerinde kullanmıştır; bu da şeklin zamanla aşk ve seksle ilişkilendirilerek yayılmasına yardımcı olmuştur. Kimileri ise ortaya çıkışını ilahi bir hikayeye bağlayarak, bu şeklin Orta Çağ'a dayanan, Hz. İsa'nın elinde tuttuğu etrafı dikenli telle çevrili kalp sembolünden esinlenildiğini iddia etmiştir. Tarihçilere göre ise bu sembolün kullanılmaya başlanması 16. yy.dan çok daha eskilere dayanmaktadır.

Onedio


Dereseki rampası çıkılırken karşı yönden gelen bir yol grubuna rastlıyoruz burada. Bir de aynı yönde pedallayan, bizim gibi bir çifte. Her ikisiyle de selamlaşarak devam ediyor ve ana yola bağlanıyoruz. Riva yolunu, 5-6 arabadan oluşan bir grup yarış pisti sanıyor olmalı. Yanımızdan öyle bir geçtiler ki, sormayın. Kendilerini F1 pilotu süsü vermişler. Madem bu kadar heveslisin, İstanbul Park’ı kullan. Öyle değil mi?


Paşamandıra’da aldığımız ekmek 20 lira olmuş. Sanırım 4 lirayla başlamıştık. Ne kadar iyi olduğumuzun kanıtı. Kim olsa kıskanır bu durumu. Hatırladım da; 6 sıfır atılmış, alış verişlerde 1 kuruş bile veriliyor-alınıyor, sanki AB ülkesiyiz. 1 dolar = 1,30 lira. O denli iddialı konuşuyorlar ki, 1e1 olacak deniliyor. Geldik oralardan bugüne. 10 kuruş değil 25 bile konuşulmaz oldu. 50 kuruşun metal değeri kendini aştı, 60 kuruş deniliyor. Ama olsun, manda yoğurdumuz var! Türkiye’nin dünya ticaretindeki payı yüzde 1,2 civarındaydı şimdi binde 8…


Bu yol Riva deresine paralel Öğümce-Bozhane şeklinde Cumhuriyet’e ulaşır. Dümdüz diyebiliriz, bir iki ufak tümsek dışında, yeşilliklerin içinden geçer. Çayırlarda atlar inekler otlar. Her zaman da güzeldir. Bugünse daha güzel, çünkü boş ortalık. Fazla piknikçi yok.

 

Hava 27-28 derecelere çıktı. Yaz sanki. Üzerimizdekileri çıkartarak biraz hafifliyoruz. Şort-kısa kol bile giyilirmiş. Ağaçlar çiçek açmış, ters ışıkta cam biblolar gibi parlıyorlar. Doğa uyanmış, kendini yeniden yaratıyor.

 

Reşadiye’ye yalnız tırmanışla çıkılır. İki aşamalıdır, ilki daha kolay gibi gelse de ikincisi iyi terletir. Yani bu rotanın Dereseki çıkışından sonra ikinci tırmanışı olur.


Köpeklerin yaşam alanlarının kenarlarından geçerek Reşadiye’ye geldik. Köy merkezine girmek, biraz dinlenmek, bir şeyler içmek için dalıyoruz. Şöyle 500 metre içerdedir. Köyde cenaze olmalı ki, etraf kalabalık. Taziye evi önü insan dolu. Buranın tek kahvesi camiyi geçince gelir. Ancak o da, herhalde ramazan nedeniyle kapalı. Marketin tekinden alınan iki aromalı soda ile merdiven üzerinde biraz dinleniyor ve tekrar yola çıkıyoruz.


Su fiyatlarının aşırı pahalılaşması sonucu -damacanın 30 lira olduğu söyleniyor- bugün nerede çeşme görsek önünde kuyruklar var. Vatandaş kamyonetle gelmiş damacana dolduruyor. Ama olsun, çok iyi durumdayız. Dünya bizi kıskanıyor. En büyük 16’ncı ekonomiydik şimdi ilk 20’den düşmek üzereyiz…

 

Öğleden sonra rüzgar şiddetini arttırıyor. Hatta yandan estiğinde sallıyor bile. Temkinli olmazsan düşebilirsin. Reşadiye sonrası yol artık şehir içinden gider. Alemdağ-Sancaktepe şeklinde geldiğimiz bir noktada ufak bir şaşırma yaşıyor, vatandaştan yön tarifi alıp TEM yoluna paralel sürerek İMES içine varıyoruz. Aslı Börekte yenilen sütlaç ve içilen çay sonrası Metro’dan bir iki şey de alıp evin yolunu tutuyoruz.

 



 



















94 yıl önce bugün...: Dudullu-Beylerbeyi-Beykoz-Akbaba-Paşamandıra-Öğümce-Reşadiye-Alemdağ-Sancaktepe-Dudullu

 

Tur tarihi: 10 Nisan 2022

Alınan yol: 89,58 km
Ortalama hız: 18,8 km/sa

En yüksek hız: 66,1 km/sa
Bisiklete biniş süresi 4 sa 45 dk, dışarıda geçen süre 7 sa 20 dk
En yüksek sıcaklık 21 ˚C, en düşük 16 ˚C, ortalama 22,9 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 1292,7 m, kaybı (iniş) 1301,1 m
En düşük yükselti 0 m, en yüksek 236,3 m

 

Garmin yol bilgileri 94 yıl önce bugün...

 

Relieve yol bilgileri 94 yıl önce bugün...































İlginizi çekebilir Korona günlerinde bisikletle kaçamak; Paşamandıra, Değirmendere; Güzel İstanbul, MahmutŞevketPaşa, ±84

4 Nisan 2022

Türkiye’nin İlk İklim Davası

Manisa'da kurutulan Marmara Gölü’nün balıkçıları gölün kurumasından sorumlu tuttukları devlete dava açtılar. Dava, Türkiye’nin ilk iklim davası olma özelliğini taşıyor.


Manisa Gölmarmara’da bulunan Marmara Gölü, son 10 yılda sularını neredeyse tamamen kaybetti. Gölde balıkçılık biterken, çevredeki tarımsal üretim de önemli ölçüde azaldı. Göl kurusa da devlet kurumları balıkçı kooperatifinden kira bedeli talep etmeyi sürdürdü. Bunun üzerine Marmara Gölü Balıkçıları, gölün kurumasından kamu idarelerinin sorumlu olduğunun tespiti için Manisa İdare Mahkemesi’nde Türkiye’nin ilk iklim davasını açtı. Kooperatif, Türkiye’nin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris İklim Anlaşması taahhütlerine aykırı politikalarını durumdan sorumlu tutuyor. 

Evrensel













2021 yılının eylülünde “Misya’dan Karya’ya” turumda yolum Kırkağaç’tan Gölmarmara’ya ve Salihli’ye doğru sürmüş, gölün içler acısı durumunu gözlemlemiştim. Su kalmadığından köylüler tarla olarak kullanmaya başlamışlar. Bizde göllerle ilgili su politikası son derece yanlış seyrediyor. Ülkenin pek çok gölü kuruma tehdidi altında, pek çoğu da kuruyup yok oldu zaten. İnsanın beyinsiz olması lazım bu denli yanlışlık yapması için. Bir kere de bir şey olsa da, desek ki doğru yapmışınız. Neresini tutsan elinde kalıyor. Zavallı ülkem!

 

[bisikletle]Türkiye: Misya’dan Karya’ya (Gölmarmara-Salihli)






İlginizi çekebilir Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti Tamamen Kurudu, Türkiye'nin 12’nci büyük gölü Eber, son bir ayda 1,5 kilometre daha çekildi