7 Aralık 2020

Türkiye'nin 12’nci büyük gölü Eber, son bir ayda 1,5 kilometre daha çekildi


2016 yılının mayıs ayında çıktığım [bisikletle]Türkiye: Güney turumda yolum Emirdağ’dan Çay’a giderken Eber Gölü’nden geçmişti. Solumda, içerlek bir konumdaydı, 1-1,5 km kadar. Çok büyük bir göl olmasına karşın üzerinde bulunan kamışlardan dolayı büyük kısmı göl değil de çayırlık gibi. Eber, Avşar Türkmenlerinin bir obası ve adını da bu Avşar obasından alır. Üzerinde bulunan yüzlerce yüzen adacıklara yerli halkın "kopak" adını verdiği, kalınlaşan kamış köklerinin topraktan ayrılarak üzerine zamanla rüzgarın etkisiyle biriken toprak parçaları o kadar büyüktür ki, balıkçıların, avcıların ve kamışçıların barınakları bulunmakta.

 

Bugün okuyorum ki; Türkiye'nin 12'inci büyük gölü olan Eber Gölü'nde kuraklık, iklim değişikliği ve bilinçsiz sulamaya bağlı olarak yaşanan su çekilmesi tehlikeli boyutlara ulaşarak, ekimde 2,5 km, son ayda da 1,5 km ile 4 km’yi bulmuş.

 

Türkiye’nin endemik bitkileri ve göçmen kuşlarının üreme ve yaşam alanlarından olan önemli bir bölge büyük tehdit altında. Ne kadar üzücü değil mi? Ama üzülmek çözüm olmuyor. Önlem alınmalı! Türkiye'de son 60 yılda, Marmara Denizi'nin yüz ölçümünden daha büyük, neredeyse üç Van Gölü büyüklüğünde 70'e yakın doğal göl kurudu!

 


Afyonkarahisar'ın Çay İlçesi, Eber beldesi sınırlarındaki Türkiye'nin 12'inci büyük gölü olan Eber Gölü'nde kuraklık, iklim değişikliği ve bilinçsiz sulamaya bağlı olarak yaşanan su çekilmesi tehlikeli boyutlara ulaştı.

 

Geçen ekim ayı sonunda 2,5 kilometre çekildiği tespit edilen Eber Gölü'nde son ayda yaşanan 1,5 kilometre ile çekilme 4 kilometreyi buldu.

 

En derin yeri 21 metre olan gölüm yüzölçümü ise yaklaşık 120 kilometrekare. Deniz seviyesinden yüksekliği 967 metre olan gölde ayrıca Eber Sarısı adlı endemik bitki türü dünyada sadece Eber Gölü’nde yetişiyor. Bolvadin çevresindeki en önemli sulak alanlarından birisi olan göl Türkiye'de göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunduğundan sazlık alanlarıyla da birçok kuş türüne üreme ve yaşam alanı olarak ev sahipliği yapıyor.

 

Gölde son yıllarda kuraklık, iklim değişliği ve bilinçsiz sulamaya bağlı olarak yaşanan su çekilmesi korkutucu boyutlara ulaşırken, gölün kuruma riskini de beraberinde getirdi. Bir zamanlara yerli halkın 'kopak' adını verdiği, su üzerinde kamış köklerinin oluşturduğu yüzer adacıklardan eser kalmazken, gölün Ortakarabağ köyü sınırları içinde kalan kısmında yaklaşık 4 kilometrelik bir çekilme yaşandığı gözlendi.

 

Önceki yıllarda balık tutanlar, avcılık yapanlar ve en önemlisi kamış toplayıcılarının kayıklarla ilerlediği yerlerde suların çekilmesi ile şimdi motorlu taşıtlarla açılan yollardan göl suyunu ulaşılıyor. Gölde kullanılan ve şimdilerde karada oldukları gözlenen kayıklar ise, ortaya çıkardığı ve görenleri ürküten manzarası ile kayık mezarlığını anımsatıyor. Bölgede önemli bir geçim kaynağı olan ve bazı Avrupa ülkelerine ihracatı dahi yapılan kamış üretiminin de suların çekilmesi ile azaldığı kaydedildi.


Ortakarabağ köyü sakinlerinden Süleyman Demir, kayık mezarlığını anımsatan yerden ziyade suların köyün hemen yanı başına kadar geldiğini ve köyün adeta sahile kıyısı olan bir yer gibi olduğunu söyledi. Dile getirdiği cümleler ile göldeki çekilmenin ne denli korkunç boyutlara ulaştığını ifade eden Demir, "Gölün önceden güzel, içilecek derecede suyu vardı. Kayıklar gölün artık iflas ettiği ve kurumasından dolayı orda kaldı. Karada kayık yürür mü? Geçen yıl biraz su vardı, ama zamanla o su da gitti. Geçen yıl su bayağı vardı ama bu yıl tamamen gitti. O kayıkların yanında motorlu kayıklarla da geziliyordu. Kayıkların hepsinin sahibi var, ama kimse evine getirmiyor. Kayıklar ile kamışlar toplanıyordu yani sazlıklar, avcılar gelirdi mevsiminde ve av yaparlardı. Yani kayıklar o amaçlar ile kullanılıyordu" dedi.

 

Devlet Su İşleri (DSİ) Afyonkarahisar Şube Şefi Faruk Topaloğlu ise, göldeki su çekilmesinin en büyük nedeninin kuraklık ve küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan yağışlardaki azalmalar olduğunu vurguladı. Yağmurların eskisi gibi yağmadığını ve ani yaşanan yağmur yağışlarının da yer altı sularını beslemesinden dolayı göle bir faydasının olmadığını belirten Topaloğlu, bilinçsiz yani kaçak yapılan sulamanın da göldeki su çekilmesine etkisinin olduğunu dile getirdi. Topaloğlu ayrıca, gölün kurtarılmasına dair oluşturulan kurtarma eylem planı kapsamındaki çalışmalarında devam ettiğini sözlerine eklerken, su çekilmelerinin sadece Eber Gölü’nde değil kuraklıktan kaynaklı olarak diğer barak ve göletlerde de görüldüğünü anımsattı.

T24




Bölgeye yapılmış tur [bisikletle]Türkiye: Güney (Emirdağ-Çay)







İlginizi çekebilir Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti Tamamen Kurudu, Burdur Gölü’nün Üçte Biri Kurudu!