30 Nisan 2019

[bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos (Yanıklar III)

28 Nisan 2019, Pazar / Yanıklar III (6. gün)

6.45 gibi uyanıp odanın önüne çıktım. Güneş doğmuş. Hava ama daha ısınmamış. Arkadaşlar çoktan çiftliğin işlerine başlamışlar. Osman bugün Yenice’ye gidip yonca alacak. Traktör hazır bile. Kahvaltıya kadar Badem’le biraz dolaşıyoruz. Daha doğrusu o bizi gezdiriyor. Zavallıyı oynarken burnundan arı sokuyor. Şişiyor da.

Kahvaltı sonrası içilen keçi sütlü kakao ile verandadayız. Bir hafta sonra gelecek 50 kişilik grubu konuşuyoruz. Yiyecekler, içecekler, yatacaklar..., bayağı hareketli olacak buraları. Aile şimdiden bir heyecan içinde.

Tekin ile Bayramiç’e ben de gidiyorum. Gazete, ekmek ve helva alınıyor. Bayramiç’in helvası meşhurmuş, bilmiyordum. 300 yıllık bir geçmişi olduğu söylendi. Susamın bölgede yetişmesi başlıca özelliği. İlk defa pekmezli tahin helvası tattım. Süper. Pekmezi şekerden ayıran; mineral bakımından, özellikle kan yapıcı demir, kemikleri geliştirici kalsiyum ve kan basıncını düzenleyici potasyum açısından zengin olması anlatıldı.

Öğle yemeği sonrası yakındaki iki köye arabayla bir tur atıyoruz, Tekin ve Gülefza ile. Bugün yağış tahmin ediliyordu ama boşa çıkıyor. Bakalım önümüzdeki perşembe ne olacak? Benim Arıklı’dan ayrılacağım gün için de yağış gösteriyor Meteo. Gerçi daha var o güne, çok şey değişir.

Akşam gene Osman’ın evinde içilen bir kahveyle dizi takılıyoruz. Bu turlarda dizi kültürümü de geliştirebiliyorum. Konu daima “entrika”. O çocuk kimin, bu kadının geçmişi, adamın parası, kim kimi seviyor/sevmiyor..., hep aynı işler insanların ilgisini çekiyor.
Mussolini 

Tarihte Bugün, 28 Nisan 1945: İtalyan diktatör Benito Mussolini ile metresi Clara Petacci kurşuna dizildi. Cesetleri bir benzin istasyonunda ayaklarından asılarak teşhir edildi.

Ve benzer bir son yaşayanlar; Adolf Hitler - Sovyet ordusu Berlin'e girince intihar etti..., Nikolay Çavuşesku - Eşiyle birlikte kurşuna dizildi..., Saddam Hüseyin - Asılarak idam edildi..., Muammer Kaddafi - Linç edildi..., Hideki Tojo - Başarısız intihar girişiminin ardından asılarak idam edildi..., Pol Pot - Ev hapsinde öldü..., Mobutu Sese Seko - Canını zor kurtardı, sürgünde öldü..., Alfredo Stroessner - Ülkesinden kaçtı, sürgünde öldü..., İdi Amin - Ülkesine dönebilmek için yalvardı, sürgünde öldü..., Slobodan Milosevic - Lahey'de yargılanırken öldü...


Badem, Osman, Tekin ve Gülefza ile



































7. gün (devamı) Yanıklar-Arıklı – 5. gün (öncesi) Yanıklar II




[bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos 
  

Bandırma–Biga = 72,88 km

Biga–Yanıklar = 73,88 km

Yanıklar-Arıklı = 61,12 km

Arıklı–Burhaniye = 57,06 km

Burhaniye–Ayvalık = 37,13 km

Ayvalık–Bergama = 62,30 km

Bergama–İzmir = 25,10 km

İzmir–Akhisar = 10,29 km

Akhisar–Gördes = 60,94 km

Gördes–Demirci = 54,22 km

Demirci–Selendi = 32,54 km

Selendi–Alaşehir = 63,74 km

Alaşehir–Kiraz = 66,69 km

Kiraz–Tire = 67,39 km

Tire–Koçarlı = 64,20 km

Koçarlı–Karpuzlu = 62,01 km

Karpuzlu–Milas = 36,24 km

Milas-Bodrum = 52,40 km







29 Nisan 2019

[bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos (Yanıklar II)

27 Nisan 2019, Cumartesi / Yanıklar II (5. gün)

Güzel bir uyku çektim. Kahvaltı 8 buçuk 9 gibi demişlerdi. Vaktim çok. Odadan çıkıp biraz sabah güneşinde panoramik fotolar çekip yolluyorum eşe dosta. Çiftlik çoktan uyanmış, sabahın işleri yapılmakta. Gülefza bizzat kendi çalışıyor. Güzel bir gün olacağa benziyor. Odamın bir yüzü doğu diğer yüzü batıya bakıyor. Yani sabah ve akşam güneşleri odanın içinde. Kahvaltıya gitmeden biraz eşyaları toparlıyor, fotoları-sesleri yüklüyorum.

Nefis bir kahvaltı sofrası kurulmuş. Peynir çeşitleri, zeytin, tereyağı,  reçeller, domates-biber..., şahane. Açıkmışım da. Kızarmış ekmek de iyi gidiyor. Organik tarım, keçi sütü, sağlıklı beslenme, vegan-vejetaryen..., konularımız. Bugün Bayramiç’te köylü pazarı varmış. Oraya gidilecek. Dün Esin de aramıştı, bisiklet kardeşliğinden, ilçede buluşacağız. Telefonlaşıp randevulaşıyoruz.

Osman’ın kullandığı araçla üçümüz, Tekin çiftlikte kalıyor, Bayramiç yolundayız. Yol genişletme çalışması ilçeden bu tarafa doğru başlamış. Benim dün geldiğim dar yol genişleyecekmiş. Zaten bu amaca yönelik bazı yol altı su kanalları görmüştüm. Böyle bir nedenle olduğunu tahmin etmiştim.

Minik bir pazar; köylünün yoğurdu, yumurtası, otu, sebzesi satılmakta. Yapılan alış verişten sonra Esin’in de gelmesiyle kahve-çay eşliğinde sohbet ediyoruz. Esin Gülefza ile tanışıyor, çiftliğin hikayesi anlatılıyor, Toluklar’daki evin son durumu öğreniliyor (Ben gittiğimde daha başlamamıştı inşaat. Bu da 3 yıl önceydi.).

Minibüse yetişmek üzere Esin’in ayrılması, ardından da bizim diğer işlerin takibi için kalkmamız sonrası Bayramiç’ten dönüyoruz. Arabayla ulaşım kolay oluyor J Bisiklete binince bunu daha iyi anlıyorsun.

Öğlen yemeğinde Gülefza ve Tekin’in nefis yemekleri eşliğinde konuşmadığımız konu kaldı mı? Kiş, börek, zeytinyağlılar..., harika. Ben de size biraz bu çiftliği tanıtayım. İnternet sayfasındaki açıklamalardan başlarsak: Projemizin en önemli özelliği Türkiye’de ilk organik sertifikasyon belgesine sahip entegre keçi çiftliği olmasıdır. + Avrupa’daki organik hayvancılığın olmazsa olmazı ahşap yapıları Kaz Dağları’nın eteğine kurarak, keçilerimize doğal ortamda yaşam sunuyoruz. + Keçiler için temiz bir merada organik yem bitkileri yetiştiriyoruz. + Serbest otlayan süt keçilerimizin sağımını el değmeden, hijyenik ortamda ve son teknoloji ile tam otomatik olarak yapıyoruz. Siparişini verdiğiniz sütleriniz, buz akü ile soğuk zincir teslimat şeklinde gerçekleştiriyoruz. En büyük farkımız ise burada yazan vaatlerin hepsini gerçekleştiriyor olmamız. Sizleri yaptığımız üretimi yerinde görüp keşfetmeniz için; Kaz dağlarının bakir eteğindeki Çanakkale ili, Bayramiç ilçesi, Yanıklar köyündeki çiftliğimize bekliyoruz… Yanıklar Organik Keçi Çiftliği

Akşamüstü çiftlikte yapılması gereken rutin işler sıralanıyor; yavruların biberonla beslenmeleri, büyüklerin sağılmaları, aşıların-iğnelerin vurulması gibi. Ben de ilk defa bu gibi olaylara yakından tanık oluyorum. 

Bir de buranın sevimli köpeği Badem var, 6 aylık bit Akbaş Kangal. Çok güzel bir dostluk kurduk. Genç olduğundan oynamayı seviyor. Çok güçlü, zapt etmek kolay değil. Pisliğin teki saçma sıkmış, yaralamış zavallıyı. Nasıl insanlar var dünyada? Tedavilik! Yok ya bunlar tedavi de olmazlar. İmha etmek en iyisi. Soyu bozuk türdenler.

Akşam yemeğinden sonra oğulları Osman’ın evinde kahve eşliğinde biraz TV’ye bakıyoruz. Haberler malum şeyler; algı yaratmaya çalışan iktidar başı, yenilgiyi sindiremiyor.

Seviyo, Sevmiyo, Seviyo, Sevmiyo, Seviyo...























6. gün (devamı) Yanıklar III – 4. gün (öncesi) Biga-Yanıklar 




[bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos 
  

Bandırma–Biga = 72,88 km

Biga–Yanıklar = 73,88 km

Yanıklar-Arıklı = 61,12 km

Arıklı–Burhaniye = 57,06 km

Burhaniye–Ayvalık = 37,13 km

Ayvalık–Bergama = 62,30 km

Bergama–İzmir = 25,10 km

İzmir–Akhisar = 10,29 km

Akhisar–Gördes = 60,94 km

Gördes–Demirci = 54,22 km

Demirci–Selendi = 32,54 km

Selendi–Alaşehir = 63,74 km

Alaşehir–Kiraz = 66,69 km

Kiraz–Tire = 67,39 km

Tire–Koçarlı = 64,20 km

Koçarlı–Karpuzlu = 62,01 km

Karpuzlu–Milas = 36,24 km

Milas-Bodrum = 52,40 km




İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Çoruh Nehri Boyunca (Şiran–Alucra)

28 Nisan 2019

[bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos (Biga–Yanıklar)

26 Nisan 2019, Cuma / Biga – Yanıklar, 73 km (4. gün)

Sokağın gürültüsü fazla geliyordu odaya, mecburen kapalı pencerede uyudum. Bir ara uyandım, 5 buçuk gibi, sonra tekrar yatıp 7’de ayaklandım. Ağır ağır toparlanıp kahvaltıya inmem 8’i az geçe. Salon boş, bir hanım tek başına kahvaltı ediyor. Günaydınlaşıyoruz, laflaşıyoruz. Baktım sohbet sürüyor masasına oturuyorum. İzmirli, beyi daha kalkmamış. Biraz İstanbul’un kalabalığından, biraz İzmir’in havasından, biraz ÖE’lerin durumundan... laflıyoruz.

Kahvaltı self servis, tabağıma zeytin ve peynir, bir de yumurta alarak başlıyorum. Zeytinler güzel, fazla tuzlu değil. Peynir taze beyaz peynir, o da tuzsuz. Fazla abartmadan karnımı doyuruyorum. Hafif mideyle çıkmak iyi oluyor.

Eşyaları yükleyip yola çıkmam 8.40. Resepsiyondaki beyin yol tarifiyle arkadan gidip, köprüyü geçip Çan yoluna bağlanmış oldum. Hava puslu, biraz serince. Bacaklarımın yarısı kapalı. Üzerimdekiler hafif kalsa da terlemektense az üşümek daha iyi. Yol bölünmüş, asfaltın durumu iyi, güvenlik şeridi de var. Garmin de 0 eğim gösteriyor. Eco’dayım, 20-22 km/sa hızla ilerliyorum. Güneybatı yönündeyim. Rüzgar yok sayılır, eserse de sol çaprazımdan bana doğru. Geçenler var, kamyonlar, özelikle damperliler çokça. Çokça dediğime oldukça demek daha doğru olacak.

Güneş öğlen çıkacak, Meteo’dan öğrendim. Bir iki çeşme geldi geçti (13. km). Ara sıra karşıdan gelenlerin selamlama kornaları. Bölge yeşil, keyifli bir coğrafya. 14 kilometredir sıfır eğimle sürüyorum. Katrancı diye küçük bir köye geldim. Yolda hayli ezilmiş kirpi var, çok fena! Ama etraftaki kuş sesleri çok güzel. Kırlangıçlar vardı demin. Hatta Biga’da da bir sokak içinden geçerken kırlangıçlar görmüştüm. Onlar alçaktan uçuyorlar, hızlı bir şekilde. Yolda çeşmeler geçtim, 15,5. km’de üç tane daha var. Anlaşılan suyu bol bir bölge. Ohh be... hafiften güneş çıktı, biraz içim ısındı. 10 metreden başlamıştım daha yeni 41 oldu. 30 metre ancak yükseldik. Şimdilik düz seyreden bir yol. Saat 9.48, 21,2 km pedallanmış, Çan’a 8-9 km en fazla kaldı. [e] 26,6 km/10.03/%20 harcandı.Ancak şimdi 50 m rakıma geldik. Hacılar köyünden geçiyorum.

Çan’a yaklaştığım ticari binaların çıkmasıyla belli oluyor. İlçe yazısı önünde çekilen bir hatıra fotosu (10.15) ve Çan’ın hafif dışından geçen bu yolun geldiği göbekten sola döndüm. 30 km oldu çıkalı, biraz kaideyi dinlendireyim. Buralarda neresi olur? Merkeze girmek istemiyorum. Çıkışta solda bir mekan gözüme ilişiyor. Terasında oturan bir kaç genç. Velespiti duvara dayayıp ben de boş bir masaya yerleşiyorum. Servis yapan kız sıkma portal var diyor ve 6 liraya bir bardak geliyor.

Bugün Yanıklar köyüne, Gülefza arkadaşımın keçi çiftliğine gidiyorum. Köy Bayramiç yakınlarında. 75 km gösteriyordu bikeroll. Telefonuma gelen mesajda Gülefza aramamı istiyor. Konuşuyoruz ve ayrıntılı bir yol tarifi alıyorum.

Çan’dan bir yokuşla ayrılıyorsun. Şöyle 1,5 km’lik bir tırmanış. %7-8, hatta 10 da göründü. Teknik okuldan sonra hafifliyor ama. Yokuş bitip sağdan Çanakkale yönüne dönmemle güzel yol kendini dalgalı tek şeritli bir yola bırakıyor. Güvenlik şeridi de berbat durumda. Ve araçlar öyle hızlı ve yakınlar ki, mecburi iniyorsun kenara. Neyse ki -2 ile iniyoruz. Fazla çevirmene gerek yok.

Bayramiç sapağını kaçırma demişti. Hemen gelir sanıyordum ama git git gelmedi. Kazdere geçildi, sağda uzakta bir termik santralin dev bacası göründü. Demek burada da var. Ama gelirken kömür kırıp paketleyen iki işletme görmüştüm. Bölgede kömür var ise termik santral da oluyor. [e] 42,9 km/11.19/%40 harcandı.

Sağda bir tali yol, üzeri çam kozalaklarıyla kaplı. Kurutmaya bırakılmış herhalde. Çıt çıt sesler geliyor. Ancak bir levha dikili ve tohumla ilgili bir şeyler yazılmış. Belki de köylünün değil orman idaresinin bunlar.

Ve Bayramiç’e sapmamla ana yoldan kurtuluyor köy yoluna giriyorum. Trafik hafifledi burada. Ama sıfırlanmadı. Coğrafya çok güzel. Hava tertemiz. İnişli çıkışlı bir yol. [e] 57,5 km/12.18/%60 harcandı. Fakat damperli trafiği var. Yani bu adamlardan hiç kurtuluş yok mu? Öyle de hızlılar ki. Bazılarının arkasından yuh çekiyorum. Yol bozuk satıh durumları. [e] 62,2 km/12.38/%80 harcandı. Normal‘le gidiyorum. 286 metredeyim ve devam tırmanmaya.

Muratlı köyüne kadar indik çıktık, hiç düz olmadı yol. Deve sırtı. 366 m rakıma gelindi. Ve burada benim ilk batarya bitti (5 km’lik güç kalmıştı). Yeniledim (63,7 km/12.53) ve %7 yazan yokuştan aşağı saldım kendimi. Nasıl deniliyor: saldım Mevlam kendimi çayıra. Yok öyle değil böyle:Saldım çayıra Mevla’m kayıra. [Atasözü] – İyice bakılması gereken, dikkat isteyen bir işte, istenilen dikkatin gösterilemeyeceğini belli etmek için kullanılır. Bundan sonrasına ben bakamıyorum, Tanrım gerisi sana emanettir.

Taze enerji ile ve de fazla yol kalmadığını bildiğimden Normal’le pedallamaktayım. Haliyle tepeler daha hızlı ve kolay çıkılıyor. 

Nihayetinde Yanıklar levhasını görmemle sola, çamlık bir yola sapıyorum. Çekilen iki video ve Gülefza’nın tarif ettiği elektrik direklerindeyim. Tam bu sırada arıyor: “Sola sap ve toprak yoldan çiftliğe gel.” 

Bozuk bir yolda dikkatlice yuvarlak taşların üzerinden kaymadan çiftlik kapısından uzaklarda bana el sallayan arkadaşıma doğru gitmekteyim. Güzel bir yere benziyor. Uzundur görüşmemiştik. Keçi hikayesini soracağım, nereden çıktı bu merak?

Çaylar, börekler, kurabiyeler, sohbetler, aradaki kayıp zamanı telefi ederek iki saat konuşuyoruz. Arazi çok büyük, 500 dönüm. Keçilerin sütü organik. Bölge 20 yıldır ekilmemiş. Kirlenmemiş tarım ilaçlarıyla.

Üstümü değiştirmek üzere misafirhaneye geçiyorum. 4 odaları var. Geniş mekanlar. Duş alıyor, notları yazıyor, biraz da uzanıyorum.

Neredeyse kaçıracağım, 5 demişlerdi, saat 5 buçuk olmuş. Keçilere gidilecekti. Hemen toparlanıp arkadaşlarımın yanına koşturdum. Yavru bir kangalları var; Badem. Annesini yakın zamanda bir araç ezmiş. Çok üzücü. Ancak kaza mı kasıt mı, biraz şüpheleri var. Köylüler tuhaf olabiliyorlar. Davranışları bazen şaşırtıcı! Aslında şehirden gelip köye yerleşince bu insanlarla muhatap oluyorsun, mantaliteleri çok farklı. Dikkatimi çeken aşırı materyalist olmaları. Benciller ve fırsatçılar. Burada araziyi satarken bile “ama evimi de alırsan” şartıyla. Ev dediği yıkık dökük bir yer. Böylecene ahır bile olamayacak yerleri de yanına katmaya çalışıyorlar(mış).

Bu kadar keçiyi ilk defa bir arada görüyorum. Tekeler ayrı bir yerde. Yavrular ayrı gruplanmış. Yeni doğanlar, meme emenler ayrı. Bir de geçimsiz olanlar birbirinden uzaklaştırılmış. Gelip gelip boynuz atıyorlarmış birbirlerine. Yani hayvanlar da insanlar gibi birbirleriyle kolay geçinemiyorlar. Üstünlük kurma, yiyecekte öncelik kapma...

Sütler salınıp soğuk hava deposuna gönderiliyor, mandıraya; orada peynir ve taze süt olarak satışa hazır ediliyor. Uğraştırıcı-yorucu bir iş ama meraklısına iyi geliyor. Dişiler makbul, süt veriyorlar. Erkekler sadece çiftleşmede işe yarıyor. Yani erkeklerin yolu kesimhane oluyor. Arkadaşlarım ancak bu işle uğraşmıyorlar. Yani kurbanlık keçi vermiyorlar. Hikayeleri bununla bitmiyor tabii. Bu işler dışarıdan göründüğü gibi kolay değil. Bürokrasi, zorlukları, çalışacak adam, onların sorunları... Türkiye’de iş yapmak hiç kolay olmadığı gibi teşvik edici de değil. Bunu her alanda görüyorum.

Akşam yemeğine Gülefza, kocası Tekin ve oğlu Osman ile yuvarlak masanın etrafındayız. Bu kadar keçilerin içinde olunca insanın midesi et istemiyor diyor Gülefza. Sofrada her şey yeşil J Yemek sonrası içilen bir kahve eşliğinde bolca sohbet ediyor, ben bisi turlarını anlatıyor, onlar keçilerini, arada okul yıllarına dönüyor, o nerede bu kiminle şeklinde eski arkadaşların kulaklarını çınlatıyoruz.

Saat 10’u geçmekte. Kahvaltı 8 buçukta. Ben müsaadenizle odama çekiliyorum. Hava serinledi. Termaller can kurtarıyor. Sıcacık giriyorum yatağa. Biraz tablette sörf yaptıktan sonra gözlerim kapanıyor.

Tarihte Bugün, 26 Nisan 1937: Guernica Bombardımanı; İspanya İç Savaşı
sırasında Bask şehri Guernica'ya yapılan, geniş çaplı yıkıma ve pek çok sivilin ölümüne sebep olan hava saldırısıdır. Alman Luftwaffe kuvvetlerine bağlı "Condor Legion'a (Kondor Lejyonu)" ve faşist İtalyan yönetimine ait "Aviazione Legionaria'ya (Lejyoner Hava Kuvvetleri)" ait uçakların gerçekleştirdiği saldırının askeri adı Operation Rügen'dir.
Guernica, Pablo Picasso  

Guernica olayı kısa sürede, savaş sebebiyle sivillerin acı çekmesinin sembolü haline geldi. Pablo Picasso 1937'de Guernica isimli tabloyu, olaydan etkilenerek çizdi. Tablo 1937 Dünya Fuarı'ndaki Cumhuriyetçi İspanya pavyonunda sergilendi. İspanya'nın demokrasiye yeniden dönüşü sırasında bu tablo, Bask milliyetçiliğinin sembollerinden biri haline geldi.














Biga - Yanıklar
Tur tarihi: 26 Nisan 2019
Kat edilen mesafe: 73,88 km.
Ortalama hız: 18,3 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 4 sa 02 dk., dışarıda geçen süre 4 sa 54 dk. 
En yüksek sıcaklık  32 ˚C, en düşük  16 ˚C, ortalama 23,3 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 997 m, kaybı (iniş) 770 m.
En düşük irtifa 23 m, en yüksek 362 m.

Garmin yol bilgileri Biga-Yanıklar

Relive yol bilgileri Biga-Yanıklar


        

Yanıklar Organik Keçi Çiftliği 0530-2369525 Müşt. Hiz.

08.40

Korkuluk


Hava puslu, biraz serince. Bacaklarımın yarısı kapalı. Üzerimdekiler
 hafif kalsa da terlemektense az üşümek daha iyi...

Şifalı ama ortalığın durumu?


Yol bölünmüş, asfaltın durumu iyi, güvenlik şeridi de
 var. Garmin de 0 eğim gösteriyor...


Kömür varsa...




Çanakkale yönüne dönmemle güzel yol kendini dalgalı tek şeritli
 bir yola bırakıyor. Güvenlik şeridi de berbat durumda. Ve araçlar
 öyle hızlı ve yakınlar ki, mecburi iniyorsun kenara

Pes doğrusu, el atmadığın iş var mı sevgili İlhan?

... Termik santral da vardır!




Bayramiç sapağını kaçırma demişti. Hemen gelir 
sanıyordum ama git git ancak geldi...

Ve Bayramiç’e sapmamla ana yoldan kurtuluyor köy yoluna 
giriyorum. Trafik hafifledi burada. Ama sıfırlanmadı...




Coğrafya çok güzel. Hava tertemiz. İnişli çıkışlı bir yol


Nihayetinde Yanıklar levhasını görmemle sola,...

 ... çamlık bir yola sapıyorum

Yanıklar Organik Keçi Çiftliği Misafirhanesi



Solda Güefza&Tekin evi, ortada ortak mekan (mutfak+yemek+oturma),
 sağında Osman evi, en sağ misafirhane; Yanıklar


































5. gün (devamı) Yanıklar II – 3. gün (öncesi) Bandırma-Biga 




[bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos 
  

Bandırma–Biga = 72,88 km

Biga–Yanıklar = 73,88 km

Yanıklar-Arıklı = 61,12 km

Arıklı–Burhaniye = 57,06 km

Burhaniye–Ayvalık = 37,13 km

Ayvalık–Bergama = 62,30 km

Bergama–İzmir = 25,10 km

İzmir–Akhisar = 10,29 km

Akhisar–Gördes = 60,94 km

Gördes–Demirci = 54,22 km

Demirci–Selendi = 32,54 km

Selendi–Alaşehir = 63,74 km

Alaşehir–Kiraz = 66,69 km

Kiraz–Tire = 67,39 km

Tire–Koçarlı = 64,20 km

Koçarlı–Karpuzlu = 62,01 km

Karpuzlu–Milas = 36,24 km

Milas-Bodrum = 52,40 km