16 Eylül 2021

[bisikletle]Türkiye: Misya’dan Karya’ya (Ödemiş-Tire)

 

14 Eylül 2021, Salı / Ödemiş - Tire, 36 km (10. gün)

14.09.1983-23.07.2011


Sabah pencereden tıkırtılar geliyor. Yoksa…? Bodrum katta olduğumdan pencereden baksam da pek anlaşılmıyor. Yağıyor mu yağmış mı? Binanın dışına çıkıyor ve hafif hafif serptiğini görüyorum. Saat daha erken, geçer umuduyla hazırlanmaya başladım. Ancak geçmiyor, bilakis artıyor. Yapılacak bir şey yok, dinmesini bekleyeceğim. ÖE’nin kafeteryasında, karşı fırından aldığım iki poğaça (2,5- ad.) ile kahvaltımı ediyorum, iki çayla (2- ad.). 

 

Yanımızda ilkokul girişi olmalı ki sürekli bebeler geliyor, araçlardan iniyor, trafik polisi onlara yolu kesiyor… Bir kalabalık, veliler de var. Sanırım okul 8.30’da başlıyor ve öğrenciler gelmekteler.

 

Bu arada yağmur dinmedi, devam. Böyle durumlarda beklemekten başka çarem yok. Yağmurda başlamam. Tableti alıyor ve bir çayla gazetemi okuyorum.

 

9.40, dindi. Yola çıkıyorum. Bugün Selçuk, 75 km’lik yolum var. Düz yol, tırmanış yok. ÖE’den ayrılıp sağdan devam ediyorum. Yerler ıslak, dikkatliyim. 1 km kadar sonra rastladığım motorcuya “burası İzmir yolu mu” diye sorduğumda ters geldiğimi söylüyor. Önümüzdeki ışıklardan sola sapıp bir yay çizerek otoyola bağlanmalıymışım. Aynen yapıyor ve mahalle aralarından dönerek İzmir yoluna çıkıyorum. Güvenlik şeridi yok, yerler ıslak, su birikintileri, geçenlerin sıçrattıkları… Maceralı bir gün olacağı besbelli.


Bu arada mahalle içlerinde dolanırken Hypaipa diye bir ören yeri işareti ilişti gözüme. Kısa bir araştırma sonucu öğrendiklerim: İlçeye 5 kilometre mesafedeki Günlüce Mahallesi'nde bulunan Hypaipa Antik Kenti, Lidya döneminin önemli kentlerinden biri olarak öne çıkıyor. Lidyalıların yanı sıra Persler ve Romalılar döneminde de kültür merkezi olarak kullanıldığı, ismi Bizans dönemi kaynaklarında da sık geçiyor.

 

Kazının bilimsel sorumluğunu yürüten arkeolog Prof. Dr. Veli Sevin, antik dönemin iki önemli kenti Sardes ve Efes’i birbirine bağlayan ticaret yolunun üzerinde stratejik açıdan önemli bir noktada bulunan kentin, bölgede Efes'in ardından en önemli ikinci büyük kent olduğunu belirtti. Roma dönemine ait iki büyük tünelin bulunduğu Hypaipa Antik Kenti'nde su ihtiyacını karşılayan sarnıcın da gün yüzüne çıkarılarak turizme kazandırılması amaçlanıyor.

AA


Çizgi üzerinde sürüyorum. Gözüm sürekli arkayı kesiyor. Kenara doğru eğimi var yolun, kayma tedirginliği yapıyor. Pazar uçuşu halen hafızamdan silinmemiş.

 

Yağmur tekrar başladı. Şiddetlenince benzinciye (BP) girip üzerime pançoyu geçiriyor devam ediyorum. (10.04/18,4 °C/R: 120 m) Tabii gözlüklere düşen damlalar görme konusunu zayıflatıyor ama yapılacak bir şey yok. Demircili köyü sonrası fidancılar sıralanmış, sağlı sollu. Yağmur daha da şiddetlenince artık devam etmek yerine beklemek daha doğru diye başka bir benzinciye (Teco) giriyor, çalışan Mehmet Bey ile sohbete başlıyoruz. İki çocuklu, hanımıyla boşanıp tekrar evlenmişler, patronun gaddarlığını anlatıyor. Ne mesai, ne bayram harçlığı, ne yemek, ne yol parası, ne de tazminat vermek istemiyormuş. “Param yok diyor ama Ödemiş’te 4 katlı bina yaptırıyor” diye hayıflanıyor. Ama patron 5 vakit namazında. Ve de 10 vakit yalanında. Yolun kötü durumunu söylüyorum. Üstte yenisini yapıyorlar, burası battal olacak diyor.

Gökçen Efe Anıtı, 

Gökçen-Tire

 

Yağmur dinice tekrar yoldayım. 500 m sonra gelen Bölge Trafik Denetleme’yi geç, Tire için sola sapan yola gir demişti Mehmet Bey. Aynen yapıyor ve gürültülü trafikten kurtulup düz bir yolda seyrek geçen araçların arasından pedallıyorum. Asfaltın durumu iyi. Bu Gökçen yolu. Sağ sol ekili biçili. Bir salça fabrikası geçiliyor. Buraya ilişkin bir hikaye de var. Adının nereden geldiğiyle, Efesiyle vs.: Beldenin bugünkü ismi olan Gökçen adı; asıl adı Hüseyin olan 1891 yılında Ödemiş’te doğup, Kurtuluş Savaş’ına katkılarıyla tanınmış Gökçen Efe’den gelmiştir. Ünlü efelerden Çakırcalı Mehmed Efe’nin akrabası ve sağ kolu olan Gökçen Efe Tire’de Gümce Dağı’nda birkaç yıl eşkıyalık yaptıktan sonra Mahmud Celal Bey’in (Bayar) aracılığıyla 1914’de bağışlanıp, İzmir ve yöresinin Yunanlılarca işgali üzerine gönüllü olarak Kurtuluş Savaş’ına katılmıştır. 57. Tümen Komutanı Miralay Şefik (Aker) Bey’in gözetiminde oluşturulan Kuvayı Milliye örgütlenmesi içinde yer almıştır. Haziran 1919’da Yunan ileri harekâtını durduran Köşk Cephesi’nde savaşmış; Fata ve Kemerdere’de baskınlar düzenlemiş ve Yunanlılara ağır kayıplar verdirmiştir. Ekim 1919’da Fata yöresinde Yunan toplu saldırısının geciktirilmesini sağlamış, 13 Kasım 1919’da Fata yöresinde Yunan birlikleriyle bir çatışamaya girmiştir. Üç gün süren çatışmalardan sonra, siperine girmeyi başaran bir Yunan askerince 16 Kasım 1919’da süngülenerek öldürülmüştür. Gökçen Hüseyin Efe savunurken öldüğü Fata bucağına onun anısına 1958 yılında Gökçen adı verilmiştir.

Tireliyiz


Ve geldiğim kavşakta Tire için sağa sapıp güvenlik şeritli bir yoldan devam ediyorum. 2-3 sene önce Tire’ye bu yoldan gitmiştim, hatırladım. [e] 20. km/11.32/%20 harcandı/R: 132 m/26,6 °C/20 km/sa ort. Karşımdaki dağların tepeleri RES’lerle dolu. Yağmur bir yavaşlıyor bir şiddetleniyor. Ben de bir üstümü çıkartıyor bir benzinciye sığınıyorum. Güvenlik şeridinden gitmekteyim. Dalgalı, hafif hafif hoplatıyor. Tren geçmekte, Ödemiş-Torba arası çalışıyormuş. (30. km/11.57/R: 116 m/20,7 °C/ 20,8 km/sa ort.) Gidiyorum gitmesine ama ıslandım, sıçrayan sular ve tepeden yağanla. Tire yazısı geldi. Yağmur da arttı. Saat 12.34, solda bir yıkamacıya sığınıyorum. Ayaklarım, çoraplar falan sırılsıklam. Ayakkabıların kılıflarını da geçirip dindiğinde devam pedallamaya. Selçuk yazısını takiben Tire dışına çıkmaya çalışıyorum ama yağmur gene bastırdı ve yollardan çamurlu sular akıyor. Yani Selçuk’a varana kadar rezilim çıkacak. Sağda bir kahve, dal içine bekle dinmesini.

 

Evdeki hesap çarşıya uymadı. Selçuk yarına kalsın. Bugün burada kalayım, başka çare yok. İlkin Selçuk ÖE’yi arayıp rezervasyonu bir gün kaydırdım. Sonra Tire ÖE’yi bir türlü düşüremiyor, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de açmıyor. Bu adamlara ulaşmak ne büyük sıkıntı! Bir buçuktan sonra tekrar arıyor, karşıma çıkan memur pek yardımcı olmuyor, gene ÖE’de şansımı deniyor, defalarca aramadan sonra telefon açılıyor, son gelişimde tanıdığım çalışan maalesef yer olmadığını söylüyor. İki otel varmış kalacak, Tirem ve Koç. Fiyat alıyor; Tirem 220 TL çekiyor, Koç 140 diyor, 120’ye (O.K) iniyor sonra.


Yağmur biraz hafifleyince artık burada kahvede vakit harcamanın gereği yok diyerek otele gidiyorum. Koç, daracık cepheli bir otel. Bisiklet konusu problemli başlasa da sonunda 1’ici kata çıkarılıyor ben de 302’ye. Aman aman bir oda değil ama idare edeceğim. Islakları kurusun diye sağa sola asıyor, duşa girmek istiyorum ancak sıcak su yok! Gelmesi bir saat alırmış. Müşteri saat 4-5’te geldiğinden suyu o saate hazır ediyorlarmış. Hoppala, ben müşteri değil miyim? Soğuk suyla şöyle üstümden tozu akıtıp yemeğe çıkıyorum.

 

Bugün Tire’nin pazarı, tezgahlar kurulmuş, satıcılar bağrış çağrış ortalıkta, vatandaş alış verişte. Sebzeler meyveler nefis, çeşit çeşit otlar, yoğurtlar, tereyağları, yöresel üretilen peynirler çok iştah açıcı, zeytinler… 18-20 lira arası fiyatları. Mandalina çıkmış, 7-7,5 lira kilosu.


Geçen gelişimdeki lokantaya (İmren Aşçısı) uğruyor, az az nohut ve pilav, bir de cacık ve su = 20 lira. Kayhan Beyle AKP zihniyetini konuşuyoruz. Sahtekarlıklarından yakınıyor.

 

Kısaca Tire’nin tarihine bakacak olursak: Tire çağlar boyu zengin coğrafyasının sağladığı olanaklarla birçok uygarlıklara sahne olmuştur. Bunlar Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Helen, Roma ve Bizans dönemleridir. Ancak özellikle Türklerin Tire'yi ele geçirmesinden sonra Tire'de çok zengin tarihi ve kültürel bir birikim sağlanmıştır. Tire tarihçi Pachmeres'in deyimi ile "Keşişler Yöresi", Şerafeddin Zafernamesi'nde "Rum'un Meşhur Kenti",

Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde "Şehr-i Muaz-zam Tire" olarak adlandırılan bir beldedir. Katip Çelebi (1608-1656) Tire'yi "Eski Taht Şehri" olarak nitelendirirken, 1908 Aydın Vilayeti Salnamesi'nde ilçe "Ulemalar Yatağı" olarak geçmektedir.

Vikipedi


Daha önceki gelişimde bazı görülecek yerleri ziyaret ettiğimden (*) bu sefer buralara gitmiyor, Tire içinde yukarı aşağı, sağa sola dolanıp duruyorum. Ne çok berber var burada. Dikkat çekici. Yıkık bir hanın içindeki kahvede içilen sade ile sahibesinin film gibi hayat hikayesini dinliyorum; ambulanstan düşmesi, dişini yutması, kocasının ölümü, kolundaki liflerin kopması, kolun askıya alınıp kullanılmaz hale gelmesi, saçlarının beline kadar uzaması... Gerçekten sıkı bir film konusu olurmuş. Kahveye 3,5 lira ödeyip ayrılıyorum yanlarından. Bolca foto çekiyor ve ilçenin tüm sokaklarına yayılmış pazarın farklı bölümlerinden geçiyorum; el işi danteller, iğne oyaları, örtüler, kanaviçeler, yemeniler, basma kumaşlar, keçeler, nalınlar, urganlar… Bu arada acıktım. Çiğ köfteci arıyorum ama yok. Gözlemecide karar kılıyor, geçerken gözüme ilişeni buluyor ve küçük dükkanın önündeki masaya yerleşiyorum (Konyalı Katmerci). Mehmet Bey ve eşi Konyalı. 10 sene önce gelmişler. Hanımı burayı işletiyor kendisi tornacı (Yıldız Makina). İki oğulları var. Ev almak için kredi müracaatında bulunulmuş, hikayesini dinliyorum. Para almak istemiyor, ama olur mu? Gözleme+ayran için 20 lira bırakıyorum. Az mı çok mu bilemedim! Hanımı bize kahve yapıyor. Konuşkan hoş insanlar. Gözleme de lezzetliydi. Otlu peynirli.

 

(*) bkz. [bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos (Kiraz–Tire)


Geçen gelişimde de dikkatimi çekmişti, burada Görgülü Pastanesi var. Hani İstanbul’da çok yerde gördüğümüz pastanenin Tire’de de olması hoş bir şey. Görgülü Pastaneleri’nin başarılı girişimcilik hikayesi, pastacı Ahmet Görgülü’nün Ekim 1960’ta kendi soyadını verdiği ilk pastanesini Aksaray’da açması ile başladı. Ahmet Görgülü, pastacılıkta Avrupa’daki yenilikleri takip etti ve keşfettiği yenilikleri Türk damak tadına uyarladı. İsviçre’nin profesyonel mutfakta ünlü markası olan Dailan’ın Türkiye bayiliğini alan Görgülü, 1993 yılında 20 yılı aşan pastacılık sektöründe başarıyla taşıdığı bayrağını 1983 yılından beri yanında 10 yıldır birlikte çalıştığı Nebi Yüce’ye ve aile dostu Muhammed Gültekin’e devretti... diye anlatılmış.

Emlakkulisi


Hava kararmaya başladı, pazarcılar toparlanmakta, otele geri yürüyorum. Sıcak su gelmiş duş aldım. İyi geliyor. 


Günü, bugün doğum günü olan (1983-2011) İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Amy Winehouse’u anarak -muhteşem bir parçasıyla- sonlandıralım; Back To Black.



















Ödemiş-Tire

Tur tarihi: 14 Eylül 2021

Alınan yol: 35,05 km
Ortalama hız: 19,6 km/sa

En yüksek hız: 28,2 m/sa
Bisiklete biniş süresi 1 sa 46 dk, dışarıda geçen süre 4 sa 22 dk
En yüksek sıcaklık 27 ˚C, en düşük 17 ˚C, ortalama 20,6 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 169,9 m, kaybı (iniş) 196,1 m
En düşük yükselti 71,1 m, en yüksek 149,9 m

 

Garmin yol bilgileri Ödemiş-Tire

 

Relive yol bilgileri Ödemiş-Tire


09.45, yola çıktım bile Ödemiş’ten.


İlçeye 5 km uzaklıktaki Hypaipa Antik Kenti, 

Lidya döneminin önemli kentlerinden biri olarak öne çıkıyor.


Yanda yeni yol hazırlığı var.


Çizgi üzerinde sürüyorum. Kenara doğru eğimi 

var yolun, kayma tedirginliği yapıyor.





Geldiğim kavşakta Tire için sağa sapıp... 


... güvenlik şeritli bir yoldan devam ediyorum.



Güvenlik şeridinden gitmekteyim, ancak 

dalgalı, hafif hafif hoplatıyor.



Gidiyorum gitmesine ama ıslandım, 

sıçrayan sular ve tepeden yağanla.


Yağmur bir yavaşlıyor bir şiddetleniyor. Ben de 

bir üstümü çıkartıyor bir benzinciye sığınıyorum.


Koç Otel, Tire




Tire’nin pazarı; tezgahlar kurulmuş, satıcılar 

bağrış çağrış ortalıkta, vatandaş alış verişte.



İmren Aşçısı


Sebzeler meyveler nefis...,


... çeşit çeşit otlar..., 


... yoğurtlar, tereyağları..., 


... yöresel üretilen peynirler çok iştah açıcı.


Bunları “ikizlere takke” diye satıyorlar :))


Burası geçen gelişimde yeni açılmıştı. Şimdi 

dükkanlar dolmaya başlamış.


Tarihi han iyi restore edilip kullanıma kazandırılmış. 

Müzmin’e bir merdivenle çıkılıyor ki, çık çıkabilirsen.



Tahtı Kadim Sanat Evi, Kutuhan.


Çöplen Hanı’ndaki kahvehane.




Kısa boylu mu desem, tıknaz mı 

desem, bir adamdan fayda göreceksin…



Ali Efe Hanı, maalesef bakımsız.



Tire sokaklarında dolanıyorum.






Tire’de rastlamam şaşırtıyor ama aynı zamanda sevindiriyor da.






11. gün (devamı) Tire-Selçuk - 8. gün (öncesi) Gölmarmara-Salihli

 

 




[bisikletle]Türkiye: Misya’dan Karya’ya 

 

İstanbul-Bandırma-Gönen = 61 km

 

Gönen-Akbaş = 66 km

 

Akbaş-Orjan = 69 km

 

Orjan-Bergama = 84 km

 

Bergama-Kırkağaç = 59 km

 

Kırkağaç-Gölmarmara = 57 km

 

Gölmarmara-Salihli = 40 km

 

Salihli-Ödemiş = 66 km

 

Ödemiş-Tire = 36 km

 

Tire-Selçuk = 41 km

 

Selçuk-Söke = 43 km

 

Söke-Ekindere = 62 km

 

Ekindere-Yalıkavak = 84 km

 

Yalıkavak-Torba-İstanbul = 23 km

 




 

 

İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Pergamon ve Sagalassos (Mesudiye–Hızırşah)