31 Mart 2012

Evini bisikletle taşıdı!


Kendisini minimalist olarak tanımlayan ABD'li Tim Flores yeni evine bisikletle taşındı.











Uzun zamandır araba kullanmayan 30 yaşındaki Flores, 9 arkadaşının yardımıyla koltuk, yatak, mutfak malzemeleri ve avizeler de dahil tüm ev eşyasını bisiklet ve sırt çantasıyla taşıdı.
Tüm eşyalarını 45 dakika içerisinde taşıdıklarını ifade eden Flores, The Bellingham Herald gazetesine verdiği demeçte, çılgınlığa alışkın olduğunu söyledi. Daha önce de evini bisikletle taşıdığını belirten Flores, yolculuk sırasında büyük bir sorunla karşılaşmadığına dikkat çekerek, “Bu hiç de yorucu bir şey değil” dedi.
İnsanların arabalarına olan düşkünlüklerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyleyen Flores, “Herkes evini bisikletle taşıyamaz, ancak markete giderken yürüyebilir veya haftada 1 kez işe bisikletle gidebilir” diye konuştu.

Tim Flores’ın Washington’ın Bellingham bölgesinde taşındığı yeni evinin, eski evinden yaklaşık 8 kilometre uzaklıkta olduğu kaydedildi. (Daily Mail)  



Kaynak:
Paylaşım için Engin'e teşekkür ederiz.

İlginizi çekebilir Böyle ceza görülmedi

29 Mart 2012

48. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu

48. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu bu yıl 22 Nisan’da Alanya’da başlayıp 29 Nisan’da İstanbul’da son bulacak. Dünyadaki 18 profesyonel bisiklet takımından 9’u bu yılki tura katılacak. 

Tüm sporculara başarılar dileriz.
(13.04.2012)











(30.04.2012)
Alanya-Antalya etabıyla (22 Nisan) başlayan 1174 km’lik 48. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, dün koşulan 121 km’lik İstanbul-İstanbul etabıyla noktalandı. ‘Turkuaz mayo’ Konya Torku Şekerspor’dan Bulgar pedal İvalio Gabrovski’nin (28 s. 48 dk. 10 sn.) olurken yıllar sonra ilk kez bir Türk kulübü turun ferdi klasman birinciliğini elde etti. İstanbul-İstanbul etabını ise Rabobank’tan Teo Bos (2 s. 32 dk. 36 sn.) kazandı. Takımlar klasmanında da şampiyonluğu Kazak Pro Team Astana aldı. ‘Kırmızı mayo’ Marco Bandiera, ‘beyaz mayo’ Maxim Belkov, ‘yeşil mayo’ da H. Matthew Goss’ta kaldı.
Cumhur Önder Arslan, Cumhuriyet 



















Geçen yıl yaptığımız gibi, turu Yıldız Üniversitesi’nin önündeki köprüden izlemek için
vakitlice yerimizi aldık. Haluk’a rastlamamız güzel bir sürpriz oldu. Birlikte Barbaros yokuşundan çıkışlarını izleyip zaman kaybetmeden Beşiktaş’a inip Kadıköy’e geçmek üzere hareket ettik. Haluk bisikletli olduğundan iskeleye ulaşması kolaydı.

Biz Barbaros’u inerken kalabalık bir bisikletli topluluğu da köprüyü geçmek üzere hareket etti. 20 lira karşılığında bu sene köprü geçişi vermişlerdi. Gelirinin bir hayır kurumuna bağışlanacağını duymak bizi mutlu etti. Görünüşe bakılırsa (turuncular) iyi bir bağış toplanmış gibi.

Kızıltoprak’taki noktamıza ulaşana kadar yarışçılar 4 tur atmışlardı bile. Ama Bağdat Caddesi’nin Feneryolu’na döndüğü bu köşe (BP benzincisinin olduğu nokta) bisikletçileri izlemenin en heyecanlı yeri. Yavaşladıkları ve sonra tekrar hızlanmak için ayağa kalktıkları an. O kalabalığın çarpışmadan bunu becermesi olağan üstü.
Bizimle beraber İlhan ve Fatoş, sonra Erim ve Emre de gelince küçük grubumuz 7 kişi oluverdi. Hem yarışı seyrettik hem de sohbet edip güzel bir günü paylaşmış olduk. Bitiminde köylü köyüne evli evine dağılarak ayrıldık. Bakalım 49. Tur nasıl geçecek?


 

 




İlginizi çekebilir 47. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu

27 Mart 2012

Ekolojik Bisiklet Tasarım Yarışması

Solsonica (İtalyan güneş pili üreticisi) ve POLI.design (İtalyan politeknik tasarım eğitimler veren kuruluş) firmaları Ekolojik Bisiklet Tasarım Yarışması (Eco Bike Design Contest) lansmanını yaptı. "Elektrik enerji destekli bisiklet" ve böyle bir bisikleti saklamak ve şarj etmek için "güneş pilli barınak" gibi yaratıcı projelere verilecek toplamda 7000 avro para ödülü var. 











Yarışmanın amacı yaratıcı ve işlevsel projeler seçmek. Güneş pili teknolojisi ve elektrik enerjisinin imkanlarından yararlanarak, enerji tüketimi optimizasyonun ortaya çıkardığı yeni taleplere çözüm üreten sürdürülebilir bir bisiklet tasarımı içeren projeler.

Son başvuru tarihi 29 Haziran 2012.



İlginizi çekebilir IDBCElektro Bisikletler 2

25 Mart 2012

Pedallar kardeşlik için dönsün


Hasankeyf Dağ Bisikleti Yarışı'nı başlatan Maliye Bakanı Şimşek, "Bu güzergah Batman için önemli olduğu kadar olimpiyatlar için de önemlidir. Pedallar kardeşlik için dönsün'' dedi.









HASANKEYF - Türkiye Bisiklet Federasyonu ve Union Cycliste Internationale (UCI) tarafından düzenlenen Batman MTB Cup yarışı, Batman Valiliği ve Hasankeyf Kaymakamlığı'nın organizasyonunda Hasankeyf'e yapıldı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ilk pedalı çevirmesiyle gerçekleşen yarışmaya üçü kadın toplam 49 sporcu katıldı.
Bakan Şimşek, yarışmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Batman'ın hep kötü görüntülerle ekrana geldiğini belirterek, bunu değiştirmek istediklerini söyledi.

Bisiklet sürmeyi çok iyi bir şekilde öğreneceğini ifade eden Bakan Şimşek, şöyle konuştu: ''Burası Kapadokya gibi bir yer. Önümüzde yıllarda, burayı Türkiye'nin temel parkurlarından birisi yapacağız. Ben yetkililerle görüşeceğim. Yeni kurulan Hasankeyf'in bütün yollarına bisiklet yollarının yapılması için görüşmelerde bulunacağım. Dolayısıyla, özellikle şehirlerimizde bisiklet parkurlarının yapılması çok önemli. Avrupa'nın en güzel özelliklerinden bir tanesi budur. Burası çok özgün bir yer. İnşallah önümüzdeki yıllarda daha üst kategorileri buraya çekebiliriz. Bu yarışmalar sonucunda Türk takımı olimpiyatlara katılmayı hak edecek. Bugünkü yapılacak yarışmalar puanlamada önemli. Bu güzergah Batman için önemli olduğu kadar olimpiyatlar için de önemlidir. Biz bu yarışı önemsiyoruz. Pedallar kardeşlik için dönsün.''
Daha sonra Bakan Şimşek, eşi Esra Şimşek ile verilen startla Hasankeyf köprüsünden geçti. Bakan Şimşek, kazasız belasız köprüyü geçtiğini ifade ederek, ''ilk antrenmanımda ayağımı incitmiştim. Antrenmanlarla yavaş yavaş bisiklet kullanmayı öğreneceğim. Bisiklet kullanmayı bırakmayacağım. Önümüzdeki yıllarda belki yarışmalara da katılacağım'' dedi.
Bakan Şimşek'in eşi Esra Şimşek de antrenmanlar sırasında eşine destek verdiğini söyledi.



Bu gibi vaatleri çok duyduk ancak yapılan fazla bir şey göremedik. Umarız bu sefer de lafta kalmaz. Hürriyet’te Melis Alphan ne güzel yazmış:



Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bisiklet yolu yapacak belediyelere destek verecekmiş. Ne var ki şehirlerde bisiklet kültürünü hakim kılmak için en az yol yapmak kadar önemli bir düzine konu var.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bisiklet yollarının yaygınlaştırılmasına yönelik hazırlanan projeleri destekleyeceğini açıkladı.
 

Açıklamaya göre, Avrupa ve Uzakdoğu’nun birçok ülkesinde olduğu gibi bisiklet yollarına önem verilecek ve bisiklet yolu yapacak belediyelere destek verilecek.
 

Fosil gazların, hava kirliliğinin, iklim ve sağlıkla ilgili sorunların dünyaya bir tehdit halini aldığı günümüzde bisiklet trafiğine öncelik vermek yerinde olur. Ancak iş sadece bisiklet yolu yapmakla bitmiyor. 
Dahası var.
 

Şehirde bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için bisiklet trafiğini ulaşım stratejisinin geneline entegre etmek gerekiyor. Bisikletleri trenlere, metroya ve şehirdeki otobüslere taşıyabilmek, toplu taşımayla birleştirmek gerekiyor. İhtiyaç olduğunda taksiler bile bisikletleri alabilmeli.
 

Bunun yanı sıra, bisikletler istasyonlarda ve trafiğin merkezi olan yerlerde güvenli şekilde park edilebilmeli. Sokaklarda, okullarda, işyerlerinde ve konutlarda bisikletler için park yerleri olması şart. Yeni işyerleri ve binalarda bisikletliler için duş ve kabinler yapılmalı.


Trafik güvenliği de en az bunlar kadar önemli. 
Bordür taşları ve park etmiş otomobillerce korunan bir bisiklet yolu şebekesi tasarlanmalı. Şehrin kavşaklarında güvenlik sağlanmalı. Kopenhag mesela, bu yolda türlü stratejiler geliştiriyor. 
Büyük kavşaklarda mavi asfalttan özel bisiklet yolları ve otomobil sürücülerine bisikletlere dikkat etmelerini hatırlatacak simgeler yer alıyor. 


Kavşaklarda aynı zamanda bisikletlere özel ışıklar var. Otomobiller hareket etmeden 6 saniye önce bisikletlere yeşil ışık yakılıyor. Kamyonlar ve otobüslerde bisiklet aynaları olması zorunlu. 
Otomobil sürücülerinin özellikle de kavşaklarda bisikletlere dikkat etmeleri konusunda uyarı yapan medya kampanyaları sıklıkla tekrarlanıyor.


Bisiklet trafiğine önem veren şehirler kavşaklardaki görüş mesafesinin hayati öneme sahip olduğunu bilir. Tam da bu nedenle Danimarka’da araçlar kavşaklara en az 10 metre mesafeye park edebiliyor. Bisiklet yolu yapmak tabii ki önemli. New York’ta 2007-2009 yılları arasında 300 kilometre uzunluğunda yeni bisiklet yolları yapılmıştı. Ama bununla yetinilmemiş, aynı zamanda New York’lulara bisikleti aşılamak için kapsamlı bir program başlatılmıştı. Yaz aylarında bazı sokaklara araçların girmesi yasaklanmış, böylece şehir halkının bisiklete binmesi teşvik edilmişti.


Daha birçok şehir bisiklet kültürünü güçlendirmek için elinden geleni ardına koymuyor. Okullarda bisiklet eğitimleri veriliyor, şirketler ve kurumlar bisikletli çalışan sayılarında birbirleriyle yarışıyor, bilgilendirme kampanyaları, bisiklet haftaları ve araçsız günler düzenleniyor. 


Şehir sokaklarını araç trafiğine kapatıp geçici bisiklet sokağına dönüştürmek yıllardır Orta ve Güney Amerika’da popüler bir uygulama. Kolombiya’daki “Ciclovia” programı en bilinenlerden. 
Melbourne ve Sydney gibi Avustralya’nın büyük şehirlerinde kapsamlı bisiklet yolu şebekeleri kurmak için yoğun çabalar harcandı. Yeni bisiklet yolları yapılıyor, var olanlar trafikten uzaklaştırılıp bisikletlerin park etmiş arabaların arasında yol aldığı daha güvenli yerlere taşınıyor. 
New York’un şehir planlamacıları kenti dünyanın en sürdürülebilir metropollerinden biri yapacak yeni bir trafik planı üzerinde çalışıyor. 


Yedi tepeli İstanbul’da bisiklet trafiğinden söz etmenin mümkün olmayacağını düşüneceksiniz belki.
 Gelin görün ki, tepelerden nasibini ziyadesiyle alan San Francisco örneği de var karşımızda. Burada sağlam bir bisiklet kültürü hakim.


Orada oluyorsa İstanbul’da da olur.
 Ama bu sadece bisiklet yoluyla olmaz.



Melis ALPHAN







21 Mart 2012

Randonnée – Uzun Etaplı Bisiklet Sürüşü

Randonnée kelimesi Fransızca-Türkçe sözlüklerinde gezinti, dolaşma ve yürüyüş olarak tercüme ediliyor ve günümüzde genellikle 100 ile 1200 km arasını kapsayan bir çeşit örgütlü ve rekabetsiz uzun mesafe bisiklet sürüşü anlamına geliyor.
Randonneur (Türkçe karşılığı aylak, başıboş dolaşan kimse), bu sürüşlere katılan erkek bisikletçi anlamında kullanılırken; kadın uzun mesafe bisikletçilerine ise randonneuse deniyor.
Uzun mesafe sürüşüne verilen ad “brevet” (berat, bröve, diploma), aynı zamanda sürüşü bitirenlerin aldığı sertifika anlamına da geliyor. Saat her ne kadar işlese de, sürüş sırasında bisikletçiler istediklerinde durup dinlenebiliyorlar-verilen zamanda finişe varmak kaydıyla. Sürüşler yaygın olarak 200, 300, 400, 600 ve 1200 km yapılıyor.
Yaptığımız araştırmada, yukarıdaki Fransızca kelimelerin bisiklet sürüşleri için Türkçe’deki karşılıklarını bulamadık. Yazımızda, yeri geldiğinde Fransızca olarak kullandık, yeri geldiğinde Türkçe açıklamaya çalıştık.    

Paris-Brest-Paris
En büyük, eski ve en bilindik randonnée etkinliği olan 1200 km’lik Paris-Brest-Paris’in (PBP) ilki 1891 senesinde “Le Petit Journal” dergisi tarafından yapıldı. 6 Eylül’de 206 bisikletçinin start aldığı sürüşe 10 üçteker, 2 de tandem katıldı. O zamanlar hem amatörlerin hem profesyonellerin katıldığı “yarış” organizasyonunu, 71 saat 22 dakika hiç uyumadan bisiklet süren Charles Terront kazandı.

 
1931’den beri Audax Club Parisien (ACP) tarafından düzenlenen Paris-Brest-Paris sürüşünü bugüne kadar tamamlayan bisikletçi sayısı 26507.
Nisan 1904’de Henri Desgrange 200 km’lik bir Paris-Gaillon-Paris sürüşü organize etti. Gruplar takım kaptanlarının öncülüğünde 18 km/saat ortalama hızla pedal bastılar. Bu organizasyona İtalya’daki benzer bir etkinliğin ismi alınarak “Audax“ denildi ve 30 Kasım 1904 yılında ACP kuruldu.
1975’den itibaren 4 senede bir koşulan PBP’nin 17.si 21-25 Ağustos 2011’de 5004 kişinin katılımıyla gerçekleşti. Sürücülerin %18,8’i koşuyu bitiremedi. Sadece 4062’si finişe ulaşabildi. Her zaman olduğu gibi, ipi göğüsleyen herkesin başarısı kutlandı ve en hızlı zamanı koşanlara ödül verilmedi.
Rekabetin ne olduğunu gayet iyi bilen organizatörler, PBP’ye bir yarış gözüyle bakmıyorlar. Yarış sadece bir sürücünün galip olarak çıktığı bir savaş iken, arkadaşlığın vurgulandığı uzun etaplı bu turlarda mükemmel bisikletçi aranıyor; her uzaklıkta, her türlü hava şartında kendine yetebilen.

Sürüş hakkında
Bisikletçilerin koşuya başlayabilecekleri gruplar zaman limiti bazında üçe ayrılmış. 80, 84 ve 90 saat. Sürücüler performansları doğrultusunda istedikleri grubu seçebiliyor. En hızlılar 80 saat içerisinde PBP’yi tamamlarken, en yavaşların tamamlama süresi 90 saat ile sınırlandırılmış. Her grup aynı gün içerisinde farklı zaman aralıklarında start alıyor.

44 saat gibi oldukça kısa bir sürede finişe gidenler de var; kontrol noktaları dışında hiç durmadan ve sadece destek ekiplerinden aldıkları yiyecek torbalarından enerji sağlayarak. Çoğu uzun etaplı tur bisikletçisinin yaptığı gibi, çok az uyuyup, yol üzerinde bir kaç kez duraklayıp bir şeyler atıştıranlar da 44 saate yakın sürelerde etapları bitirebiliyor.  

Sürücülerden sert havalar için kıyafet, yedek parça ve alet taşımaları isteniyor. 300 km’yi aşan sürüşlerde sıklıkla gece sürüşleri olduğundan far ve yedekleri ve ışık yansıtıcı giysilere gerek var.

Doğru rotanın izlenip kestirme yoldan gidilmediğinden emin olmak için, sürücüler "kontrol" adı verilen noktalardan geçmek zorunda. Her birinde sürücülerin “brevet” kartlarına bilgi ekleniyor. Rotayı takip ettiklerini belgeleyen bu kartı, sürüş bitiminde organizasyon komitesine teslim ediyorlar.

PBP rotası, dağlık olmamasına rağmen oldukça engebeli. Hava şartları da sürüş sürenizi önemli ölçüde etkileyebiliyor. 

Yol yarışlarında olduğu gibi bisikletçiyi takip eden motorlu destek araçları yok. Yardım ekipleri sürücüleri geçip bir sonraki kontrol noktasında bekliyorlar. İki kontrol noktası arası (65-90 km) sürücüler kendi başlarının çaresine bakmak zorunda. Ancak çoğu yardım almıyor; her biri gerçek bir uzun etaplı tur sürücüsü olduğundan neye gereksinimleri varsa rota üzerinde gideriyorlar. Kontrol noktalarında 24 saat boyunca sıcak yemek ve iptidai şartlarda uyuma olanağı sunulurken, sürücüler için tıbbi, bisikletler içinse mekanik destek de veriliyor.

Tur boyunca iki çeşit kontrol var: Birincisi “insanlı kontrol”; kafe gibi yerlerde bekleyen biri, söz konusu noktadan geçen sürücülerin kartlarını damgalıyor. Daha uzun mesafeli sürüşlerde ise, bu gün ve saati gösteren kasa fişinin alınması gereken bir dükkan da olabiliyor. İkinci kontrol çeşidi “bilgi kontrolü”; burada sürücü bir soru yanıtlamak zorunda. Sözgelimi “T-kavşağındaki tabela ile Oadby arasındaki mesafe nedir?” diye kartta yazıyorsa, sürücünün tabelayı bulup, yanıtı “brevet” kartına yazması gerekli.

Audax Club Parisien, 2007’deki Paris-Brest-Paris için 5311 başvuruyla rekor kırmış.

Audax Club Parisien ve organizatörler sürücülerin konaklamasına sağlıklı çözümler getirmek amacıyla katılımcı sayısını bugün için 6000 ile sınırlandırmış. Her ülkeye de farklı kota verilmiş. Bu sayı organizasyon şartlarına bağlı olarak azalıp çoğalabiliyor. Kayıt sayısı ülke kotasını aştığında bekleme listesi oluşturulup, başvuru tarihine göre öncelik veriliyor. Kotası dolmamış ülkelerin boş yerleri gereğince dağıtılıyor.

Paris-Brest-Paris’e sadece FFCT / UFOLEP / FSGT kulüp üyeleri ve en azından bir BRM (Brevet de Randonneurs Mondiaux) veya bir RM 1200+ koşmuş olan uluslararası sürücüler katılabiliyor. Bunlardan da yalnız son sezonda koşmuş olanlara ön kayıt önceliği tanınıyor. Ön kayıt bedeli 30 avro; geri ödenmiyor ancak daha sonra kayıt bedelinden düşülüyor.

2011 PBP için ön kayıt tarihleri şöyleydi:  

BRM 1 Kasım 2009 veya
30 Ekim 2010
FFCT veya
uluslararası
UFOLEP
veya FSGT

1000 Km veya RM1200+

3 Nisan 2011

10 Nisan 2011
600 Km
17 Nisan 2011
24 Nisan 2011
400 Km
1 Mayıs 2011
8 Mayıs 2011
300 Km
15 Mayıs 2011
22 Mayıs 2011
200 Km
29 Mayıs 2011
5 Haziran 2011




Kayıt bedeli Fransa’da ikamet edenlere 105 avro, Fransa dışında ikamet edenlere ise 110 avro.

Kayıt bedeline dahil olanlar: 
  • ·      PBP işleyiş dosyası.
  • ·    Rota.
  • ·      Kontrol noktalarında damgalanacak yol haritası.
  • ·      Sürüşünüzü canlı izleyen manyetik çip.
  • ·      Katılımcı numarası.
  • ·      Kimlik kartı ve harita için su geçirmez kılıf.
  • ·      Katılmış olduğunuz PBP’nin video kaydı.
  • ·      60 veya 80 cl’lik anı matarası.
  • ·      200-600 serisini koşanlara süper uzun etaplı tur sürücüsü madalyası.
  • ·      Sürücüler için yol işaretleri.
  • ·      Destek ekiplerinden rota üzerindeki kontrol noktalarına ulaşım işaretleri.
  • ·      Servis (yiyecek, konaklama, duş vb) ve kontrol noktalarının kullanımı .
  • ·      Tüm kontrol noktalarında destek ve ilk yardım.
  • ·      Resmi araç ve motosiklet desteği.
  • ·      Internet üzerinden sürüşünüzün canlı takibi.
  • ·      PBP web TV üzerinden mini filmler gönderme olanağı.
  • ·      Kaza sigortası sonrası geri ödeme.
  • ·      Kapanış akşamı ikramı.
  • ·      Sonucunuz onaylandığında sürenizin işlendiği madalya.
  • ·      PBP sonuç kitapçığı.



Başlıca düzenlemeler: 
  • ·      Katılımcı olabilme yaş şartı 18+.
  • ·      Katılım, FFCT / UFOLEP / FSGT kulüp üyeleri ve en azından bir BRM (Brevet de Randonneurs Mondiauxveya bir RM 1200+ koşmuş olan uluslararası sürücülere açık  ve son sezonda BRM koşanlara ön kayıt ayrıcalığı tanınıyor.
  • ·      Genişliği 1 m’yi geçmeyen iki veya üç tekerli kas gücüyle hareket ettirilen her araç katılabiliyor.
  • ·      Triatlon gidonları ve her türlü gidon uzantısı yasak.
  • ·      Önden 100, arkadan 150 m mesafeden seçilebilecek aydınlatma sistemi ve sürüş boyunca bisiklete takılı olma zorunluluğu var. Arkada yanıp sönen led’ler yasak. Yedek aydınlatma sistemi bulundurulması öneriliyor. Yolda yapılan kontroller sırasında yeterli aydınlatma yoksa eksiklik giderilene kadar sürüşten alıkonuluyorsunuz.
  • ·      Gece yansıtıcı yelek zorunlu.
  • ·      Kask şiddetle tavsiye ediliyor ama zorunlu değil.
  • ·      Sürüş sırasında cep telefonu kullanımı yasak.
  • ·      Sürücülerin katılımları kendi sorumlulukları altında, organizasyon bireysel sigorta sunmuyor. Yaptırmanız gerekiyor.
  • ·      Hırsızlık, kayıp veya kaza sonucu meydana gelen hasardan organizasyon sorumlu değil.
  • ·      Yarışı bırakan sürücülerin geri dönüş masrafları organizasyon tarafından üstlenilmiyor.
  • ·      Bröve kartı veya çipin kaybı veya eksik damga, sürüş dışı kalmanıza neden oluyor.
  • ·      Gerektiğinde sağlık kontrolü istenebiliyor. Masrafları Fransa Sağlık ve Spor Bakanlığı’nca karşılanıyor. Red veya pozitif test sonucu, sürüş dışı kalmanıza neden oluyor.
  • ·      Bir takım kuralların ihlalinde sürüş zamanınıza cezai saatler ekleniyor. Örneğin, rota üzerinde veya kontrol şehirlerinde belirlenmiş destek araçları dışından yardım almak +5 cezai saat demek.
  • ·      Yol üzerinde çöp atmak yasak. Kontrol şehirleri ve PBP rotası üzerinde çevreye saygı şart. Çevreye duyarlı davranışlar tüm sürücülere fayda sağlar ve unutmamalı ki bisikletçinin toplumdaki imajı söz konusu!



Yıl
Kayıt yaptıranlar
Katılımcılar

1971
367
325
1975
729
667
1979
1880
1766
1983
2220
2106
1987
2675
2587
1991 (100. yıl)
3388
3276
1995
2976
2860
1999
3669
3573
2003
4185
4069
2007
5312
5160
2011
6000
5004


Bir sonraki Paris-Brest-Paris uzun etaplı turu 2015 yılında koşulacak.

Birbirine rakip audax (sabit hız) ve randonneur tarzı sürüşler, ilginç bir şekilde onlarca sene peş peşe yapıldı.1971'de 85 saatlik PBP turunu bir pazar günü tamamlayan 8 audax sürücüsü, ertesi gün saat 16:00'da başlayan randonneur etkinliğinde pedal bastı. Hepsi ikinci kez Paris'e dönmeyi başararak bir hafta içerisinde iki PBP'yi arka arkaya yapmış oldu! 

1921'deki tatsız ayrılıklarından itibaren, ACP ve UAF kulüpleri "Audax mı, randonneur tarzı mı daha azimli sürücüler yetiştiriyor?" tartışmasını senelerce sürdürdüler. ACP, PBP'yi 4 yılda bir düzenleme kararını aldığında, UAF'nin audax kampanyalarını zayıflatmak için mi yaptı sorusu akıllara geldi. 

UAF günümüzde, sürücülerin kaptanlarını geçme izninin olmadığı, 22.5 km/saat sabit hızda koşulan 'brevet'lerin sertifikasyonunu yapıyor (1945 yılına kadar 18 km/saatlik temponun doğru olduğu düşünülüyordu). Bu sürüşlere 'brevet audax' (sabit hız sürüşleri) ismi veriliyor.

ACP, Fransa'nın en büyük bisiklet kulüplerinden biri. ACP tarafından sertifikasyonu yapılan 'Brevets des Randonneurs Mondiaux' dünya çapındaki uzun mesafe sürüşleri 1976'dan beri Fransa dışında koşuluyor. 

Sürücülerin gösterdiği gayret, kahramanlık, hayal kırıklığı ve zafer hikayeleri zengin bir mozaik oluşturuyor. PBP'nin gizeminin kalıcılığında bu çabanın payı büyük. Ancak yanılgıya kapılmamalı: PBP acımasız bir sürüş ve çabuk korkuya kapılanlara göre hiç değil. Dün ve bugün PBP katılımcılarının ortaya koyduğu cesaret ise, insanoğlunun yenilmez ruhunun güzel bir kanıtı adeta.

Kaynakça:


İlginizi çekebilir GPA3, [bisikletle]Türkiye