5 Eylül 2023

[bisikletle]Türkiye: Anadolu Beylikleri... (İstanbul–Bolu)

Anadolu Beylikleri, Anadolu Türkmenlerinden Türklerin 1071’deki Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu’da kurdukları devletlerdir. Savaşın hemen ardından, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kurulan devletlere Birinci Dönem Anadolu Beylikleri denilir ve Anadolu Selçuklu Devleti'nin çoğunu hakimiyetine almasına kadar hüküm sürer. Bu beylikler 11 tanedir. Aynı dönemde; önce Anadolu'nun batı ucunda İznik'i başkent edinen, sonradan da Haçlı Seferleri nedeniyle başkentini Konya'ya taşıyarak Orta Anadolu merkezli olarak devam eden Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılmasından sonra kurulan devletler ise İkinci Dönem Anadolu Beylikleri olarak ifade edilir.


 

İşte, XIII. yüzyıldan başlayarak Anadolu’nun bir çok yerinde kurulmuş olan Türk beyliklerine doğru kültürel ve sosyal bir yolculuk; Anadolu Beylikleri...



 

 

 

 










 

3 Eylül 2023, Pazar / İstanbul – (otobüs) Bolu (1. gün)

 

Otobüsün hareket saati 07.45. Sabah 6 buçuk gibi ayaklanıyorum. Geceden bisikleti yüklemiş hazır etmiştim. Sabah diş fırçalamak tıraş olmak ve bir iki kalan eşyayı alıp garaja iniyoruz. Firuzan da geliyor, yolcu etmeye. Kamil Koç 5 dk uzaklıkta. Otobüs gelmiş bile. Bolu için hangi taraf diye soruyorum muavine. Sağı gösteriyor ama sonra tekeri boşuna sökme, fazla yolcu yok, yatıralım diyor. İyi peki derken kaptan diğer tarafa koyun diyor. Ancak gösterilen yere sığmıyor. Gene tekerin çıkması gerekiyor. Zaten yatırma fikri de bana tersti. Daha fazla zarar görebilir. Ön tekeri söküp dikine bagaj lastiği ile sabitliyorum velespiti. 10 dk sonra hareket ediyoruz. 17 nolu koltuk, tek kişilik, 434 lira. 12’de Bolu’da olacağım. Hava kapalı. Kocaeli İzmit taraflarında yağış bile var. Kaptanımız sakin kullanıyor. Bana, bisiklet için muavine sigara parası verirsin artık demişti, yükleme sırasında. “Sigara sağlığa zararlı, süt parası vereyim.” Böylelerini de pek sevmem. İşgüzar tiplerden. İlk mola yerinde sohbet ediyoruz. Eski bir şoför, Ankara Mamaklı. Muavin ise Haymanalı. Para ödeme işine itiraz ediyor; bugüne kadar ilk senden duydum bunu, kimse istemedi diyorum. Para değil 5 yıldız verece’m. Nasıl yani? Anket sorusu gelecek seyahat sonrasında. Soracaklar memnuniyetimi... Sana da ona da yıldız, paradan kıymetli : ))


Yol boyunca TIR şoförü olan Erdem Bey ile sohbetteyim. Uluslararası çalışıyor. Kanada, Avrupa, İran, hatta Kuzey Kore’ye bile gitmiş. Hayatını anlatıyor. Rengarenk. Haliyle yollarda çok şey yaşamış. Ama son deprem ailesinin tamamına yakınını yok etmiş, Maraşlı. Büyük bir acı. (...) 30 dk.lık molada ilk çaylar Erdem Beyden 2’nciler benden (10- olmuş bardak çay). Bana kocaman bir halat bant ve kilit mekanizması hediye etmek istiyor ama ne alacak yerim var ne de daha fazla ağırlığa ihtiyacım. Zaten toplam 140 kg ile yeterli ağırlıktayım. Teşekkür ediyor, nazikçe geri çeviriyorum. 

 

12’yi 20 geçe Bolu’ya varıyoruz. Bisiklet yerinden alınıp teker monte ediliyor, çantalar takılıyor. Kaptan bir binmek istiyor ama çok ağır, hem de ona büyük. Mutlaka düşer, sonra uğraşırım diye vermiyorum.


Hava kapalı Bolu’da, puslu, serin, üzerimde ince yelek var. 5-6 km herhalde merkez dışında terminal. Alınan tarif ve Google yardımıyla kalacağım Evren Konukevi’ni arıyorum ve buluyorum. Nurettin Bey, telefonda yerimi ayırmıştı. Bisiklet önce karşıdaki otoparka konulmak isteniyor. Olur mu, açıkta asla! Bana kapalı bir yer gösterin diyorum. Ik-mık derken girişte, çamaşırhanenin ucunda duvara dayanıyor, içeri alınıyor. 450- (O.K) karttan çekiliyor ve 103 nolu oda veriliyor (kat 1). Üç yataklı, temiz bir yer. İnsanlar da samimi. Eşyaları çıkartıp duş alıp az sahipleriyle Filenin Sultanları’nın başarısını konuşup Bolu şehir turuna çıkıyorum, Nurettin Beyden az yönleri öğrenerek.

 

İlkin kapanmadan müzesi. Stadyum Caddesi üzerinde. Kaldığım yerden fazla uzakta değil. 6 yıllık bir çalışma sonucu 1981’de ziyarete açılmış. İki bölümden oluşuyor. Giriş arkeolojiye ayrılmış. Neolitik Dönem, Eski Tunç Çağı, Frig, Urartu, Lidya, Grek eserleri, Roma ve Bizans dönemlerine ait mermer, cam, maden ve pişmiş topraktan yapılmış eserler bulunmakta. Kronolojik olarak sergilenen bu eserler arasında özellikle Roma dönemine ait olan mermer heykeller, pişmiş toprak ve cam mezar hediyeleri dikkat çekici. Ayrıca, Grek, Roma, Bizans ve İslami kültürlere ait bronz, gümüş ve altın sikkelerin sergilendiği zengin bir sikke bölümü de bulunmakta.

 

Üst katı etnografyaya ait. 19 ve 20'nci yüzyılın ilk yarısına tarihlenen, yakın geçmişimize ait eserler sergilenmekte. Bunlar arasında mahalli el sanatlarından olan Mudurnu oyaları, Kıbrısçık giysileri, ziraat aletleri, Bolu’da kına gecesi ve Merkeşler Köyü davul–zurna ekibinin canlandırıldığı bölümler, ziynet eşyaları, anahtar koleksiyonu, dini eserler, silah koleksiyonu ve çeşitli dokumalardan oluşan eserler bulunmakta.

 

Açık hava müzesi görünümündeki bahçesinde ise büyük boyutlu taş eserler sergilenmekte. Müze küçük ama değerli objelerle dolu. Güzelce geziyor-fotoluyorum. Ve devam. Yürüyerek dolanmaktayım. Geldim Yıldırım Bayezid Camisine. Bakalım kaynaklar tarihçesi hakkında ne diyor: Yıldırım Bayezid tarafından 1382 yılında yaptırılan medrese ve kütüphaneden oluşan külliyenin merkezidir. Bugün caminin medrese ve kütüphanesinden herhangi bir iz bulunmamaktadır. Muhtemelen ahşap olan bu cami 1891 yılında yanmış ve 1899 yılında tek kubbeli olarak yeniden inşa edilmiştir. 1944 depreminde büyük hasar gören cami, onarımlarla son şeklini almıştır... Çifte minareli, tek kubbeli olan caminin iç mekanında nakış iş iç süslemeleri oldukça ilgi çekici.

T.KültürPortalı


Bayezid Camii sonrası, kurulu, oldukça büyük bir pazarın içinden geçiyorum. Çok güzel, bol bol sebze meyve var. Şu sıralar salçalık Kapya biberi zamanı olsa ki, en fazla gözüme ilişiyor. Bunun da isim hikayesi ilginçtir. İlk yurt dışı seyahatinde Almanya’da gümrükten geçebilmesi için bir isim gerekmiş, İspanyolca biber anlamına gelen “Capia” sözcüğünden türetivermişler. Böylece tıpış tıpış yürümüş sınır kapısından : ))


Bisikletle dolaşanlar görüyorum. Özellikle gençler. Okullar açılıyor, Eylül 11’de. O nedenle her tarafta öğrenciye yönelik giysi, çanta, ayakkabı gibi  şeyler satılmakta. A101’den alınan çikolata ile devam. Yolumun üzerinde gördüğüm camilerden İmaret Camii; Vakıf kayıtlarına göre Kızıl Ahmed Bey soyundan Şemsi Paşa tarafından 16. yüzyılda yaptırıldığı anlaşılan cami, zaman içerisinde gördüğü onarımlarla orijinalliğini büyük ölçüde yitirmiştir… denilmiş. Kadı Camii; Mimari karakterine göre XVI. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Bolu Livası Salnamesine göre eser, Demirtaş Paşazade Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır... şeklinde bir açıklaması var. Her ikisine de girmiyor dıştan fotoluyorum. Karnımı Şenel Lokantasında doyuruyorum. Pazar günü nedeniyle pek bir şey yok. Çorbada bulyon var, ben de menemen ısmarlıyorum (80-). 


Yemeğin ardından İşbank’tan çekilen para ve Mertay’dan alınan kuruyemişler (137-). Bunlar hem yolda hem de akşam odada yazı yazarken atıştırmalık oluyor. Trafiğe kapalı yolda yürümekteyim. Gelinen Hükümet Konağı, heybetli bir yapı. Tarihçesi ise: 1811 yılında Kahya İbrahim Paşa tarafından yaptırılan Hükümet Konağı, 1926 yılında meydana gelen yangında çatı kısmı tamamen yanmış ve 1932 yılında yapılan tadilat çalışmalarından sonra tekrar hizmete açılmış. Daha sonra 1 Şubat 1944 yılında meydana gelen depremde zarar gören Hükümet Konağı, üç katlıyken, bir katı alınarak iki katlı olarak hizmet vermeye başlamış. 1957 depremini de yaşayan Hükümet Konağı, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından alınan bir kararla koruma altına alındı. Bolu Valiliği 1998 yılında konağı eski haline getirmek için çalışma başlattı. 2006 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanan Hükümet Konağı, 1811 yılındaki mimarisi ile tekrar hizmet vermeye başladı.

T.KültürPortalı


Ve valiliğin karşısındaki Gloria Jean’s Coffees’de bir filtre kahve (50-) ile biraz etrafı kesiyorum. Gençlerin heyecanı, kendilerini ifade etme biçimleri. Karşı cinsle olan temas... Kendimi hatırlamaya çalışmaktayım. Nasıldım, dışarıdan nasıl görünüyordu? İnsan içinden geçerken ne yaptığını pek fark edemiyor. Öylesine akıntıda yüzüyorsun. 


Bolu’nun çok gerilere giden bir tarihi var. Şöyle ki: Bolu yöresine ilk yerleşenlerin Bebrikler olduğu sanılmaktadır. Bebrikya adıyla anıldığı sanılan bu yöreye MÖ 8. yüzyıl sonra batıdan gelen Bithynialılar yerleşti. Daha sonra Bithynia olarak adlandırılan bu topraklardaki başlıca yerleşme yerleri Kienos (daha sonra Prusias, bugün Konuralp) ile Bithynion (bugünkü Bolu)’du. İskender’in ölümünü izleyen dönemde Bolu yöresinde bağımsız Bitinya Krallığı kuruldu. 

 

Roma döneminde önemi artan Bithynia, Bizans yönetimi altındayken elverişli doğal konumu sayesinde 7. ve 9. yüzyıllardaki Arap akınlarından etkilenmedi. 11. yy.dan sonra Bizanslılar ile Anadolu Selçuklular arasında el değiştiren yöre 13. yüzyılda Anadolu Selçuklularının, daha sonra İlhanlıların eline geçti. Osman Gazi döneminde (1299-1324) Konur Alp tarafından Osmanlı topraklarına katıldı ve sancak merkezi yapıldı. 1324-1692 dönemine Bolu'yu yöneten sancak beyleri arasında Konur Alp, Gündüz Alp, I. Süleyman (Kanuni) ve Zor Mustafa Paşa dikkat çeker. 


Bu dönemde, bir ara İsfendiyaroğulları’nın istila ettiği Bolu, 1692'de sancak beyleri yerine atanan Voyvodalarca yönetildi. 1811'de II. Mahmud voyvodalığı kaldırınca, Bolu-Viranşehir adıyla yeniden sancak oldu. 1864 Vilayet Nizamnamesi ile Bolu Sancağı Kastamonu Vilayetine bağlandı. II. Meşrutiyet ilan edildiğinde Bolu Kastamonu’ya bağlı olduğundan, ilk Bolu mebusları Kastamonu mebusları arasında yer almıştır. II. Meşrutiyetten (1908) Cumhuriyet dönemine kadar bağımsız sancak olarak yönetilen Bolu, 1923’te Vilayet haline getirildi. Bolu’nun son Mutasarrıfı Ahmet Fahrettin Bey, Bolu’nun ilk valisi oldu.

Mynet


Bolca kafe var, gençlere yönelik. Genç de etrafta çok. Herhalde üniversitenin varlığından. Güzel oluyor ama. Genç nüfus her zaman gerekli. Bu arada hafif de bir yağmur başlıyor. Çok ince yağıyor. Meteo göstermişti. Hava soğudu ama, sarı ince mont ancak yetiyor. Önünü kapatmak bile gerekiyor. Bolu’ya ait eski fotolar görmüştüm gelmeden. Bazı noktaları çıkartabiliyorum. Ressam Mehmet Yücetürk Sanat Merkezi (*) aynen yerinde duruyor, 1915’den beri. Ve aynı amaçla kullanılmakta. 


(*) Bolu doğumlu Mehmet Yücetürk (1912-1992), 1947'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi. 1965'de Fransa ve Almanya'da sanat çalışmalarında bulundu. Bolu Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü yaptı.  6., 7., 8. Monaco Uluslararası Kültür Şenliklerinde Onur Diploması, T.B.M.M. Egemenlik ve Barış Yarışması’nda 1.'lik ve 2.'lik ödüllerini aldı. 

AnkaraResimHeykelMüzesi


Akşam voleybol maçını izlemek istiyorum, Filenin Sultanları Sırbistan’a karşı mücadele edecekler. Bu nedenle otele dönmekteyim. Maç 9 buçuktaymış. O zamana kadar odada gezi notlarını yazıp biraz internette gezinmek, foto ve ses kaydını aktarmaktayım. Odada internetin olması iyi bir durum. Bazı otellerde çekmiyor, telefondan kullanıyorum. O da pek işime gelmiyor, bitmesini istemediğimden.

 

Maçı konukevi ahalisiyle birlikte izliyoruz. Çay ve kurabiye ikram ediyorlar. 3-2 Türkiye’nin galibiyetiyle sonuçlanan karşılaşma hepimizde büyük bir heyecan ve coşku yaratıyor. Yarın pedallar dönecek. Biraz önümdeki günlerde geçeceğim yerleri araştırayım internetten, yatmadan önce.

 

- Evren Konukevi 0374 2104949 / 0505 5017842 Nurettin bey.

- Bolu ÖE 0374 2175393 > boluogretmenevi.com.tr

- Bolu İzzet Bays. Ü. Sosy. Tes. 0374 2534020 / 2510000 dah. 2853 > sosyaltesis.ibu.edu.tr

- Bolu DSİ 0374 2151073 dah. 1 Mis.

- Bolu Gölköy DSİ 0312 2197635 Ank. DSİ Cu/Ct/Pz. - 0374 253 5294 Hafta içi

- Bolu Orman İşl. 0374 2178820 

 


Evren Konukevi



Bolu


İlkin kapanmadan müzesi. Stadyum Caddesi üzerinde... 

... Kaldığım yerden fazla uzakta değil.



Arkeoloji ve Etnografya Müzesi

Gaga Ağızlı Testiler


Helenistik Ç. 


Kapaklı Çömlekler


Lagynos


Cam Eserler, Roma Ç.


Amphoriskos / Çelenk


Asklepios Heykelciği


Kandiller



Keramoplast


Artemis, Roma D. / Antoninus Pius, Roma D.


Pirpiri Kaftan ve Üç Etek


Dokuma ve Örgüler



Şifa Tası








Yıldırım Bayezid Camii



Yıldırım Bayezid Camii İçi





Neyzen Tevfik Kültür Merkezi


Bayezid Camii sonrası, kurulu, oldukça büyük
 bir pazarın içinden geçiyorum. 


Çok güzel, bol bol sebze meyve var.


Demokrasi Meydanı




Orta Hamam



Şenel Lokantası


İmaret Camii




Bolu Belediyesi


Orta Hamam




Kadı Camii


Tabaklar Camii



Hükümet Konağı

Anıtpark


Anıtpark

Valiliğin karşısındaki park içindeki Gloria Jean’s 

Coffees’de bir filtre kahve iyi olur.


Anıtpark

Gloria Jean’s Coffees


Ressam Mehmet Yücetürk Sanat Merkezi 

Hükümet Konağı




Gülezler Konağı


Gülezler Konağı








2. gün (devamı) Bolu–Mudurnu 










 

 

 

İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: İç Anadolu, Türkiye’nin Tahıl Ambarı (Ermenek-Gülnar)