26 Haziran 2018

Mercedes-Benz, yeni bisikletleri için Argon 18 ile iş birliği yaptı

Mercedes-Benz, Kanadalı yüksek kaliteli bisiklet üreticisi Argon 18 ile yüksek performanslı dayanıklılık bisikletlerinde iş birliği yaptığını duyurdu. Her iki şirket de uzun yıllar sürecek bu ortaklığı, yenilikçi teknolojiyi ve kullanıcı deneyimini bir araya getirmek odağında açıklıyor.

2018 sonbaharında piyasaya sürülecek olan ilk bisiklet modeli, özellikle yol dayanıklılığını ön plana çıkarıyor. Mercedes-Benz tarzı bir tasarıma sahip olan bisiklet, gümüş renkli çerçeve ve sele ile direksiyon üzerindeki gümüş-siyah renk geçişlerinden meydana geliyor. Bisiklet, titreşim kontrolü için optimize edilmiş özel bir forma sahip olarak tasarlandı.

Mercedes-Benz’in Tasarım Yaratma ve Marka Deneyimi Kıdemli Müdürü Martin Bremer, bisikletin Sensual Purity’nin tasarım felsefesine uyum sağladığını, tipik Mercedes-Benz renk şeması ile bağlantılı olarak tasarlanan karbon çerçevenin, bisiklet sabitken bile dinamizm sağladığını belirtiyor. Bremer ayrıca entegre edilmiş teknik bileşenlerin ve büyüleyici fonksiyonların, yeni ortaklarının yüksek yeterliliğini ortaya çıkardığını da sözlerine ekliyor.

















Yeni Mercedes-Benz Style dayanıklılık bisikletinin, iki bileşen seçeneğinden meydana geldiğini hatırlatalım. Kısacası bisiklet, Ultegra Di2, FSA Trimax 40 Carbon jantlar ve Trimax 30 jantlı Ultegra grubu ile elektronik vites değiştirme özelliğine sahip. Ultegra Di2’da şarj seviyesi göstergesi olan entegre şarj edilebilir bir batarya bulunuyor. Her varyant, kişiye özel bir uyum için altı farklı boyutta sipariş edilebiliyor. Yüksek teknoloji hidrolik frenler, her iki seçenek modelinde standart donanım olarak yer alıyor.















Bisikletin teknik detaylarını aşağıdaki görsel üzerinden inceleyebilirsiniz.


Katkıları için Serhan’a teşekkürler.



18 Haziran 2018

Antalya Büyükşehir Belediyesi

[bisikletle]Türkiye Lidyalılar’ın İzinde turumun son 1 kilometresi, Antalya Konyaaltı’na inen caddede, kaldırıma yaklaşık 70-80 santim bir uzaklıkta ortalama 25 kilometre hızla pedallıyorum. Aniden dalga dalga olmuş bir asfalt çıkıyor. Fark etmek mümkün değil. Uyarı işareti de konulmamış. Bisiklet dalganın üzerinde yükseldiği gibi havalanıyor ve dengesi bozulup sağa devriliyor. Ben de üzerinden uçup kaldırıma yapışıyorum. Neye uğradığımı anlayamadım, ta ki asfaltı görene kadar. Dirsekler dizler kan içinde. Çantalar kaldırıma sürtünmüş. Kendime gelip yanımdaki ilk yardım malzemesiyle yarayı temizleyip üzerine merhem sürüp bisikleti de tekrar binilir duruma getirip arkadaşımın yardımıyla Acil’e gidiyorum. Kırık çıkık olmaması tek teselliğimiz. 1.650 kilometre yol yaparak geldim, tek sıkıntı olmadı. Gel Antalya’nın öylesine bırakılmış asfaltında uç.

Belediyeye durumu yazdım. Bu kadar duygusuz ve ilgisiz bir yanıt daha hiç almadım. Şehrin her tarafına, yetmiyormuş gibi çevre ilçelere övüne övüne şunu bunu yaptık-bitirdik diye afişler asılmış ama gel gelelim bir yolu bile düzeltememişler. Yazıklar olsun!
Yalandan Kim Ölmüş?














Belediye ile olan yazışmalar:


From: Mustafa Dorsay 
Subject: Re: Akdeniz Blv. durumu
Date: 14 June 2018 10:49:15 GMT+3
To: abim@antalya.bel.tr
Cc: info@antalya.bel.tr, info@konyaalti.bel.tr

Sayın Yetkili,

Bir geçmiş olsun dileği bile içermeyen, kopyala yapıştır tarzı yanıtınıza şaşa kaldım. Bir de "74 Cadde ve Çevre Düzenlemesi Başladı Bitti" demişsiniz. Nerede bitti? Yolun durumunu görmüyor musunuz? Bu nasıl bir belediyecilik anlayışıdır?!

Saygılarla,

./..




On 14 Jun 2018, at 10:31, otomasyonbilgi@antalya.bel.tr wrote:



Sayın Mustafa H. DORSAY, 
Bahse konu başvurunuz incelenmiş olup, yatırım programımız ve iş programımız dahilinde bir çok cadde, bulvar ve mahallede; asfalt kaplama, asfalt yama ve projeli çalışmalarımız devam etmektedir. Görüşleriniz dikkate alınarak çalışmalarımız daha hassas ve özenli bir şekilde devam edecektir.
Bilgilerinize rica ederiz
Saygılarımızla 
Antalya Büyükşehir Belediyesi 
Yapım işleri Şube Müdürlüğü



Bu e-mail adresi bilgilendirme amaçlı kullanılmaktadır. Lütfen bu mail adresi üzerinden geri dönüş yapmayınız.



On 12 Jun 2018, at 10:38, Mustafa Dorsay wrote:

Sayın
Menderes Türel
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı

İstanbul, 12.06.2018


[bisikletle]Türkiye projesi çerçevesinde İstanbul’dan 1650 kilometre yolu pedallayarak 6 Haziran 2018 Çarşamba günü Antalya’ya geldim. Buraya kadar hiç bir sorun ve sıkıntı yaşamadan süren yolculuk ne yazık ki Antalya’da kazaya uğradı.

Kemer tarafından gelip Konyaaltı’na sapan Akdeniz Bulvarı üzerinde seyrederken aniden dalga dalga olan asfalt bisikleti havalandırdı ve birlikte yolun üzerine çakıldık. Neye uğradığımı anlayamadım. Kollarım dirseklerim parçalanmış, kan içindeydi. Zor bela yamulmuş bisikleti düzeltip yakındaki hastanenin aciline giderek tedavimi yaptırdım. Tek tesellim kırık-çıkık olmamasıydı.

Size sormak isterim; bu nasıl bir belediyecilik anlayışıdır? Bu yol herhalde geceden gündüze bu hale gelmedi. Bunu bu şekilde bırakarak, düzeltmeyerek ne amaçlanıyor? İnsanların canlarının (ve de mallarının) bir değeri yok mu sizin için?

Daha fazla kazanın olmaması için acilen asfaltın onarılmasını, tamiri yapılana kadar da uyarı işaretleri konulmasını talep ederim.

Saygılarla,

Mustafa H. Dorsay







10 Haziran 2018

[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde (Antalya–İstanbul)

9 Haziran 2018, Cumartesi / Antalya – İstanbul, 11 km (42. gün)
  
Bugün Kamil Koç ile dönüyorum İstanbul’a. Otobüs 9.30’da kalkıyor. Osman ve Asuman’dan ayrılıp otogara pedallıyorum (elveda arkadaşlar, her şey için teşekkürler.). Sabah erken çıktım. Otogar hafif şehir dışında, 1 saat kadar yol için zaman bıraktım. Geçen seferden farklı bir yoldan pedallayarak geldiğim otogarda Kamil Koç’un muavini ve sürücüsünün bisiklet karşısında surat asmalarına kızıyorum. Sözüm ona bisiklet dostu işletme. Halen bazılarına öğretememişler. Gidip bankoya bildirmem lazımmış. İstenileni yapıyor, ön tekeri sökerek velespiti bagaja yerleştiriyoruz. Tek kişilik koltukta yapılan uzun yolculuk sonrası akşam saatlerinde İstanbul’a varmış oldum.

Firuzan’ı da özlemişim, kapıda görünce bunu daha da iyi anlıyorum. 42 günlük macera böylecene sonlanmış oldu J















Antalya - İstanbul
Tur tarihi: 9 Haziran 2018
Kat edilen mesafe: 11,66 km
Ortalama hız: 16,6 km/sa
Bisiklete biniş süresi 36 dk., dışarıda geçen süre 12 sa. 36 dk.
En yüksek sıcaklık 36 ˚C, en düşük 23 ˚C, ortalama 31,6 ˚C 
İrtifa kazancı (çıkış) 124 m, kaybı (iniş) 35 m
En düşük irtifa 10 m, en yüksek irtifa 121 m

Garmin yol bilgileri Antalya-İstanbul

Relive yol bilgileri Antalya-İstanbul



Osman ile.

Bu bina çok hoşuma gidiyor, vosvosun tırmanması J

Otogar hafif şehir dışında, 1 saat kadar yol için zaman bıraktım.



Kamil Koç’un muavini ve sürücüsünün bisiklet karşısında
 surat asmalarına kızıyorum. Sözüm ona bisiklet dostu
 işletme. Halen bazılarına öğretememişler. Ön tekeri
 sökerek velespiti bagaja yerleştiriyoruz.

















(öncesi) 40. gün Antalya II






Sonuç: Olağanüstü bir tur, olağanüstü bir rota. 1658 km yol pedallamışım (Garmin 1610 km diyor çünkü açılmadığı zamanlar oldu). Yürüdüklerimi de eklersem kim bilir kaç olur? 42 gün evden uzak kaldım. 87,2 kg ile çıktım 81,9 kg ile döndüm. Tura başlarken: ön çantalar topl. 12,1 kg, arka çantalar topl. 12,3 kg, gidon 1,7 kg, hepsinin toplamı 26,1 kg ağırlıktaydı. Tur boyunca mataraların suyu ve alınan yolluklarla 30 kg’ı bulmuştur yükümün ağırlığı. Not aldığım harcamalar toplamı 1933 lira (konaklama 1052 lira + 2 gece misafirhane + 19 gece arkadaş evinde). Buna ıvır zıvır ufak harcamalar hariç. 1560 lirası nakit, üstü kredi kartı ile. 


‘Lidyalıların İzinde’ turu böylecene tamamlanmış oldu. 6 il, 13 ilçe, 6 belde; Thyateira, Sardes, Tripolis, Tralles, Kadyanda, Letoon, Ksanthos, Patara, Adriake, Myra, Az. Nikolaos ve Phaselis Ören Yerleri, Ulubey Kanyonu, Kula Evleri ve Peribacaları, Buldan Dokumaları, Kanuni Yokuşu, Madran Dağları, hanlar, hamamlar, camiler, müzeler... daha nice görkemli yerler, eski dostlar, yeni tanışıklıklar, macera dolu bir 6 hafta.





















[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde; İstanbul – (gemi) Mudanya – Görükle – Orhaneli – Dursunbey – Balıkesir – Sındırgı – Akhisar – Manisa – Salihli – Kula – Uşak – Eşme – Nazilli – Aydın – Bozdoğan – Yatağan – Muğla – Çıtlık – Dalyan – Fethiye – Gelemiş – Kaş – Demre – Karaöz – Tekirova – Antalya – (otobüs) İstanbul






[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde







Akhisar–Manisa = 51,81 km

Manisa–Salihli = 76,51 km

Salihli–Kula = 48,22 km

Kula–Uşak = 76,59 km

Uşak–Eşme = 67,73 km

Eşme–Buldan = 75,10 km

Buldan–Nazilli = 84,89 km

Nazilli–Aydın = 47,20 km

Aydın–Bozdoğan = 72,83 km

Bozdoğan-Yatağan = 57,03 km

Yatağan–Muğla = 32,63 km


Çıtlık–Dalyan = 59,50 km

Dalyan–Fethiye = 63,62 km

Fethiye–Gelemiş = 81,12 km

Gelemiş–Kaş = 52,43 km

Kaş–Demre = 67,61 km

Demre–Karaöz = 59,64 km

Karaöz–Tekirova = 47,55 km

Tekirova–Antalya = 53,37 km


Toplam = 1609,53 km



Ön hazırlıklar: Öngörülen rota / Yolun yükseklik grafiği / Uzaklıklar / Konaklama adres ve telefonları / Ön görüşmeler / Gezilecek + Görülecek yerler / Bisiklet için gerekenler / Kendim için gerekenler / Telefon + Kamera + Ses kayıt cihazı ve aksesuarları / Bilgisayar + Tablet ve aksesuarları

Öngörülen rota

Görülecek yerler

Konaklama adres
 ve telefonları

Konaklama adres
 ve telefonları - II

































9 Haziran 2018

[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde (Antalya III)

8 Haziran 2018, Cuma / Antalya III (41. gün)

Bu sabah uzun uyudum, çok da rahat. Uyanmam 8 buçuğa doğru. Tıraş olup biraz oyalandıktan sonra Osman aradı ve annenin evine çıkıp çay alıp bir üst katta Osman’ın dairesine, sonra tekrar alt kata inip Asuman’ın hazırladığı kahvaltı sofrasına oturduk. Bolca sohbet ederek kahvaltıyı edip Osman’ın gene çalışmak için ayrılması sonrası ben Asuman’la laflayarak öğlen 1’i buldum. 
  
Sema ile telefonlaşıp ev adresini ve tarifini alarak çaya gitmek üzere 2’ye doğru evden çıkıyorum. Biraz karnımın açlığını otobüse binmeden bir dürümcüde (Mango Dürüm) patates+domatesli bir dürüm ve ayran ile 10 liraya gideriyor, Firu’nun telefonuyla neşeleniyorum. Sesini duymak hoşuma gidiyor.

KL08 hattı bir saatlik bir yolculuk sonrası beni Medicalpark durağında indirdi. Seyyar satıcıdan alınan kirazlarla Sema’nın yolunu tuttum. Hem konum hem tarifle siteyi bulmak zor olmadı. Ama B blok esnaf tarafından bilinmiyordu. Binanın adı varmış onu da vermemişti Sema. Bu sefer telefon yardıma yetişti ve 12’nci katın balkonunda Sema’yı görerek binayı da bulmuş oldum.

Uzun zamandır görüşmemiştik. Daha doğrusu tanışmamız herhalde 10 sene önce Macahel gezisinde olmuştu. Küçük bir grup olarak Ayşe’nin organizasyonuyla o bölgeyi çok keyifli gezmiştik. Ehh, 10 senede çok şey değişmişti. Kahve eşliğinde gelişmeleri paylaşarak, daha sonra kocası, adaşımın da katılmasıyla, hem Hi-Fi hem fotoğraf makineleri ile 2,5 saatimi yanlarında geçirdim. Uzun bir aradan sonra tekrar görmek çok iyi geldi.

KL08 fazla bekletmeden geldi. Biletim yoktu, sürücüde de yoktu, 260 krş. bırakarak bindim. İyi de oldu, 7,5 liraya 2 biniş satılıyor. Bana sadece tek lazımdı.

Gene bir saatlik yol sonrası Osman’a dönmüş oldum. Sıcaktan pişmiş olan ayaklarımı soğuk suya sokarak biraz serinlemeye çalıştım. Duş almıyorum, yaralar yüzünden. Yarın sabah İstanbul yolcusuyum. Artık evde rahat rahat alırım. 5 hafta oldu ayrılalı, Firuzan’ı da özledim, evimi de.

Gezdiğim antik kentlerde Hadrian ismine sıkça rastlıyorum, neredeyse her yerde; tapınaklar, hamamlar, duvarlar, kapılar, heykeller... Kimdi Hadrian?
Hadrian
  
Antik Roma tarihindeki en başarılı imparatorlardan biri olan Hadrian, yirmi bir yıllık iktidarı döneminde büyük askeri başarılar kazandı ve Roma İmparatorluğu’nun sınırlarını alabildiğine genişletti. Onun dönemi göreli bir barış ve refah dönemiydi. Hadrian sanatçılara büyük bir destek verdi. Mimari tarihte bugün için dahi bir dönüm noktası olarak görülen Roma Pantheonu’nun inşasında önemli katkıları oldu. O zamanlar bir Roma eyaleti olan İspanya’da doğan Hadrian (MS 76) bir senatörün oğluydu. Babası 85 yılında Hadrian 10 yaşındayken öldü. Hadrian geleceğin imparatoru Trajan tarafından yetiştirildi. Çeşitli imparatorluk görevlerinde bulundu. Almanya, Suriye ve günümüz Romanya’sında bulunan Dacia’da savaşlara katıldı. Trajan tarafından Roma İmparatorluğu varisi olarak ilan edildi.
Hadrian döneminde
 imparatorluk sınırları

Veliaht imparator Hadrian eyalet savaşları sırasında imparatorluğun zayıfladığını kendi gözleriyle görme şansı elde etti. İmparator olur olmaz savunulmaz olarak gördüğü yerleri terk etti ve kalan yerlerin savunmasını güçlendirdi. Roma’da ise daha önce yangından hasar gören eski bir tapınağın yerine Roma tanrılarına adanmış büyük ve kubbeli bir tapınak olan Pantheon’un yeniden inşasına katkı sağladı. Hadrian aynı zamanda imparatorluk sınırlarında yaşayan Romalı olmayan halklarla ilgilendi ve onlara hoşgörü gösterdi. Hadrian’ın yönetimi sırasındaki dönem büyük ölçüde barış içerisinde geçti. Diğer taraftan 135 yılında Yahudi isyanını bastıran büyük bir tiran olarak anılmaktadır. İsyanın bastırılması için binlerce Yahudi öldürttü. Hadrian MS 138 yılında öldü ve yerine evlatlık oğlu Antoninus Pius geçti.





(devamı) 42. gün Antalya–İstanbul(öncesi) 39. gün Tekirova–Antalya



[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde

Mudanya–Görükle = 43,09 km






Akhisar–Manisa = 51,81 km

Manisa–Salihli = 76,51 km

Salihli–Kula = 48,22 km

Kula–Uşak = 76,59 km

Uşak–Eşme = 67,73 km

Eşme–Buldan = 75,10 km

Buldan–Nazilli = 84,89 km

Nazilli–Aydın = 47,20 km

Aydın–Bozdoğan = 72,83 km

Bozdoğan-Yatağan = 57,03 km

Yatağan–Muğla = 32,63 km


Çıtlık–Dalyan = 59,50 km

Dalyan–Fethiye = 63,62 km

Fethiye–Gelemiş = 81,12 km

Gelemiş–Kaş = 52,43 km

Kaş–Demre = 67,61 km

Demre–Karaöz = 59,64 km

Karaöz–Tekirova = 47,55 km

Tekirova–Antalya = 53,37 km