20 Mayıs 2018

[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde (Yatağan–Muğla)

19 Mayıs 2018, Cumartesi / Yatağan – Muğla, 32 km (21. gün)

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun. 
Bugün aynı zamanda babaannemin de doğum günü kutlu olsun.

Misafirhanede rahat bir uyku çektim. Açık olan pencereden giren kuş sesleri dışında ses yoktu. 6 buçuk gibi uyanıp biraz daha yatakta oyalandıktan sonra toparlanmaya başladım. TKİ’den ayrılışım 8.45. Erol Bey beni misafir etti, konaklama ücreti almadı. Nezaketine teşekkür ederim.

Hava puslu, TKİ’nin yeşil arazisinden çıkıp kurulmakta olan pazar nedeniyle yan sokaklardan ana yola çıkıyorum. Muğla için sağdan sapıyorum. Bir bisikletli sağımdan yola çıkmakta. Yokuş aşağı olduğumdan hızla yanından geçiyorum. Bugün yolum Muğla’ya, 28 km’lik bir mesafe. Yükselecek yolum.

Dizilerin çekildiği bir köy var, Bozüyük. Göreyim diyordum ama sonra 4 km gir, 4 km çık yapmak istemediğimden düz devam yola.

Karşı yoldan bir yol bisikletçisi ile selamlaşıyoruz. Yol sıcak asfalt, güvenlik şeridi geniş, şimdilik düz. Ama yavaş yavaş yükselmeye başlıyor. Normal’e geçtim. 18,5 kilometre geride kaldı. 465 metreye yükseldim. Saat 9.40. Sadece 10 kilometre var önümde. Tırmanmaya devam, 673 metreye çıkıldı. Hava kapalı. Bu anlamda kötü değil, aşırı sıcak yok. Ve 686 metreye ulaşarak Muğla’ya girmiş oldum. Güvenlik kontrolünü selamlaşarak geçiyor, Karabağlar yaylasına doğru pedallıyorum. Arkadaşım Ali ve Eda’lara. Şehir içi bitince köy yolları başlıyor. Seneler önce GPA’ya katıldığımızda buralara gelmiştik. Şimdi Ali evini bitirmiş, ben de misafir olacağım. Fazla aramadan evlerini buldum. Ali merkeze alış verişe gitmiş. Eda ile tanışıyor, Ali gelene kadar duşumu alıyorum bile.

Ali’nin gelmesiyle kahvaltıyı zengin tutarak verandada sohbet eşliğinde karnımızı doyuruyoruz. Uzundur bu kadar yememiştim. Evde bir köpek iki kedi var. Ayriyeten bahçeye gelen kediler ve komşunun köpeği, yetmedi mahallenin kedileri hepsi Ali ve Eda’nın bakımı altındalar.

Akşam ve yarınki günler için Kötekli’deki pazara gidip bolca sebze aldık Ali ile. Pazar çok keyifli. Üniversite yakını da kurulduğundan çokça da genç vardı alış veriş yapan. Akşam Ali ve Eda müthiş bir sofra donatıyorlar. Kızartmalar, soslar, pilav... Her ikisi de mutfakta muhteşemler. Uzundur görüşmediğimizden anlatılacak konuşulacak o kadar çok konu birikmiş ki, geç saatlere kadar sohbet ederek geçiyor zaman.

Çınar ağacının yaprakları neden dökülmez, hiç duydunuz mu? Bunun bilimsel olan açıklaması değil kastettiğim, mitolojideki karşılığı. Neymiş sebebi, gelin görelim…

Europa, Suriyeli güzel bir kızdır. Parlak bir teni ve insanı kendinden geçiren bakışları ile dillere destan olmuştur bu güzelliği. Gezmeyi ve eğlenmeyi sever, her sabah kalkar kalkmaz soluğu arkadaşlarının yanında alır. Onlarla birlikte güllerin açtığı, suların tatlı şırıltılarla aktığı bahçelere gider Europa.

Yine böyle bir günde, denizin kenarındaki bahçelerden birinde arkadaşlarıyla çiçek toplayan bu genç kızı Baş Tanrı Zeus görür. Europe’nin güzelliği herkesin olduğu gibi çapkın Zeus’un da aklını başından alır. Zeus yine bildiğiniz gibi çapkınlık peşinde malum, hem karısı Hera’nın gazabından korunmak, hem de genç kızı ürkütmemek için bir boğa kılığına girer. Tüm heybetiyle kızların çiçek topladığı bahçenin etrafında dolaşmaya başlar. Europa, bu beyaz renkli, muhteşem hayvanı görür ve güzelliğinden çok etkilenir. Onun için çiçeklerden bir taç yapar ve boğanın boynuzlarının üzerine bu tacı yerleştirir.
  
Europa’nın yanına yaklaşmasını fırsat bilen Zeus, kendine yere atar ve genç kızı sırtına binmesi için teşvik eder adeta. Europa ise bu davete kayıtsız kalmaz, önce boğanın sırtını okşar ve ardından yavaşça üzerine biner. Tam arkadaşları da ona katılacakken boğa kılığındaki Zeus birden ayaklanır ve sırtında Europa ile birlikte denize doğru koşmaya başlar. Zeus’un deniz kıyısına gelişiyle birlikte deniz bir anda durulur, dalgalar sakinleşir. Boğa kılığında Zeus, suları yararak tıpkı bir ovada koşuyormuş gibi ilerler, Girit’e varıncaya kadar da yavaşlamaz. Girit Adası’na vardıktan sonra kıymetli yükünü nazikçe bir çınar ağacının altına getirir ve gölgesinde dinlenmesi için yere bırakır. Europa çınarın gölgesine iliştiğinde Zeus yeniden tanrı haline geri döner ve kendini genç kıza tanıtır. Nasıl becerir bilinmez ama, Zeus’un karşı konulamaz vahşi cazibesinden midir artık, bir şekilde genç kızı kendisiyle birlikte olmaya ikna eder çapkın tanrı.

Horalar çabucak Zeus ve Europa için bir yatak hazırlarlar, Europe bütün gece Zeus’un kollarının arasında kalır. Bu aşkın meyvesi ise bütün dünya krallarının ilki olan Girit Kralı Minos olur.

Bu ‘kutlu birleşmenin’ yapıldığı yerdeki çınar ağacı ise gölgesini salarak aşıklara destek olduğu için o günden beri yapraklarını hiç dökmez. 

Anlayacağınız, konu yine dönüp dolaşıp Hera’nın libidosu yüksek, çapkın kocası Zeus’a dayanıyor. Bu durum bizi şaşırttı mı peki, elbette hayır. Zeus yine bildiğimiz Zeus işte… J














Yatağan - Muğla
Tur tarihi: 19 Mayıs 2018
Kat edilen mesafe: 32,63 km
Ortalama hız: 16,7 km/sa
Bisiklete biniş süresi 1 sa. 57 dk., dışarıda geçen süre 2 sa. 08 dk.
En yüksek sıcaklık 28 ˚C, en düşük 22 ˚C, ortalama 26,1 ˚C 
İrtifa kazancı (çıkış) 401 m, kaybı (iniş) 174 m
En düşük irtifa 377 m, en yüksek irtifa 707 m

Garmin yol bilgileri Yatağan-Muğla

Relive yol bilgileri Yatağan-Muğla



Yatağan TKİ’den ayrılışım 8.45.

Hava puslu, TKİ’nin yeşil arazisinden çıkıp kurulmakta
 olan pazar nedeniyle yan sokaklardan...

... ana yola çıkıyorum. Muğla için sağdan sapıyorum.

Yol sıcak asfalt, şimdilik düz. Ama yavaş yavaş yükselmeye başlıyor.

Büyük bir zeytinliğin kenarından geçiyorum. Bir zeytin
 ağacının ortalama ömrü 300-400 yıl olduğu anlatılmakta. Ancak
 günümüzde 2000 yıllık zeytin ağaçlarına da rastlanıyor. 

Tırmanmaya devam, 673 m’ye çıkıldı. Hava
 kapalı. Bu anlamda kötü değil, aşırı sıcak yok.

Saat 9.59

Güvenlik kontrolünü selamlaşarak geçiyor...

... Karabağlar yaylasına doğru pedallıyorum. Arkadaşım
 Ali ve Eda’lara. 


Şehir içi bitince köy yolları başlıyor. Seneler önce GPA’ya
 katıldığımızda buralara gelmiştik. Şimdi Ali evini
 bitirmiş, ben de misafir olacağım.


Akşam müthiş bir sofra donatıyorlar. Kızartmalar, soslar,
 pilav... Her ikisi de mutfakta muhteşemler. Uzundur
 görüşmediğimizden anlatılacak konuşulacak o kadar çok konu
 birikmiş ki, geç saatlere kadar sohbet ederek geçiyor zaman.

Ali ve Eda ile.



















































(devamı) 22. gün Muğla II - (öncesi) 19. gün Aydın–Bozdoğan



[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde

Mudanya–Görükle = 43,09 km






Akhisar–Manisa = 51,81 km

Manisa–Salihli = 76,51 km

Salihli–Kula = 48,22 km

Kula–Uşak = 76,59 km

Uşak–Eşme = 67,73 km

Eşme–Buldan = 75,10 km

Buldan–Nazilli = 84,89 km

Nazilli–Aydın = 47,20 km

Aydın–Bozdoğan = 72,83 km

Bozdoğan-Yatağan = 57,03 km

Yatağan–Muğla = 32,63 km


Çıtlık–Dalyan = 59,50 km

Dalyan–Fethiye = 63,62 km

Fethiye–Gelemiş = 81,12 km

Gelemiş–Kaş = 52,43 km

Kaş–Demre = 67,61 km

Demre–Karaöz = 59,64 km

Karaöz–Tekirova = 47,55 km

Tekirova–Antalya = 53,37 km