Aslında uzundur uğramadığım Gebze köylerine gitmek istiyordum. Ancak hafta sonu baktığım hava raporu oralarda az da olsa yağmur ihtimali gösterince rotayı Yakacık’a çevirdim, beyzig turuma. Ne var ki hava pek de iç açıcı olmayıp, kapalı olunca devam etmeyip, arkadaş ziyaretine dönüştürdüm, Aydın A.’yı arayıp müsait olduğunu öğrenince.
Sabah çıkışım 9.43 oldu. 18 derece gibi bir sıcaklık var. Artık winstopper yelek ve termal kollu t-shirt ileyim. Gene de yanıma ekstradan kollukları ve buff’ı aldım. Çok da soğuk gelirse yanımda bulunsun diye.
Rotanın başındaki 2 test yokuşunu başarıyla geçiyorum. Söylemişimdir, covid kapanması sonrası burada ne denli formdan düştüğümü görmüş, desteği yükselmek zorunda kalmıştım. Ama bugün iyiyim… : ))
Kayışdağı etekleri ve sonrası gelen bölgede eskiden olurdu, sonra kayboldular ama bugün gene beni havlayarak selamlayan, bir müddet koşarak eşlik edenler de vardı. Ama öğrendim, oralı olmayacak, yüzüne bakmayacaksın. O zaman rahatlıyorlar.
Köpekler doğasında göz teması, özellikle yabancılar tarafından uzun süreli ve direkt olarak yapılırsa tehdit veya meydan okuma olarak algılanabilir. Bu nedenle yüzlerine bakılması köpekte savunmaya geçme ve agresifleşme davranışına yol açabilir.
Trafikte ne de çok ayı diyece’m ayıya hakaret olur, kafatasında taşıdığı, gelişimini tamamlamamış beyniyle araç kullananlar var! Öylesine önümden geçip yolu kesti ki… Umarım arabası tabutu olur. Gazetede haber diye okumuştum; haftaya trafik kanununda değişiklik yapılmasına dair teklifinin görüşmelerine başlanacakmış. Yerleşim yeri içinde hız sınırını 46-55 km/s’ten fazla ihlal edenlerin her seferinde 30 gün, 56-65 km/s’ten fazla ihlal edenlerin her seferinde 60 gün, 66 km/s’ten fazla ihlal edenlerin ise her seferinde 90 gün süreyle sürücü belgeleri geri alınacak’mış. Daha pek çok madde var: Saldırgan sürücülere 180 bin lira ceza ile 60 gün sürücü belgesinin geri alınması, yarış yapana 46 bin ve 2 yıl belgenin geri alınması… Hadi bakalım, umarım uygulanır da. Çünkü bizde yasa var ama uylaması yok!
Yakacık’a yaklaşırken “Hatay Künefe Günleri” diye bir afiş dikkatimi çekiyor, Uğur Mumcu’daymış. Acaba gitsem mi, künefe yesem mi? Ama Çınar’ların altında otururken yön tarifi veren bir bey, boşuna gitme künefeyle ilgisi yok, bak burada âlası var diye köşe başındakini gösteriyor. Ama orası daha açmamış, yanına gittiğimde belli oldu.
Kartal diye saldım kendimi yokuştan aşağı. Ve bir müddet sonra navigasyonu devreye sokuyorum. Kendim bulurum diye bazen yolu uzattığım, yanlış gittiğim de oldu. Bugün kız alma günü sanırım. İlki Yakacık’a gelirken, 2.’si Soğanlık tarafındaydı, diğeri Cevizli’de. Davul zurna ekibi bina önünde yaygara koparıyor; bekleyenler, oynayanlar, meraklı gözler… Mahallede şenlik var anlayacağınız.
Stiletto ayakkabı, ismini İtalyanca'da "ince hançer" veya "ince bıçak" anlamına gelen "stiletto" kelimesinden alır. Tarihçesi, topuklu ayakkabının genel evriminden ayrılır ve asıl popülerliğini modern malzemelerin geliştirildiği 20. yüzyılın ortalarında kazanır.
Stiletto ayakkabılar estetik açıdan kadınların feminenliğini, gücünü ve zarafetini temsil ederken,
ergonomik olarak topuk yüksekliği nedeniyle vücut duruşunu değiştirir ve uzun vadede dikkat edilmesi gereken etkileri olabilir. Yine de moda dünyasında stiletto, şıklığın ve çekiciliğin sembolü olarak kalmaya devam etmektedir.
İne ine geldiğim E5’in kenarınandan devam ediyorum. Karşıya geçmek için yaya köprüsüne bir de rampa eklemişler. Bisikleti çıkarıp geçmek kolay oldu. Geldiğim taraf Anadolu Adliyesi. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi kenarından devamla git git bayağı git, bir tek şerit dar yoldayım. Sağ sol dükkanlarla dolu. Yan yana peş peşe. Burası bir çarşı sokağı ama neresi? (Sonra baktığımda Çınar Caddesi denmiş, Orhantepe.) Ve ardından çıktığım caddeyi tanıdım, Üsküdar Caddesi. Daha önce pideciye gelmiştim gene arkadaşlarla, buradaydı. Ve gene aynı alt geçiti kullanarak demiryolunun diğer tarafına geçiyor, Dragos pastanesinden alınan su böreği ile Aydın A.’nın evine varıyorum.
Ömer ve Batuhan’ın da gelmesiyle 4’lü olarak geyik muhabbetine başlıyoruz…
bisikletle öylesine bir gezi…: Dudullu-Yakacık-Kartal-Cevizli-(tren) Bostancı-(metro) İMES-Dudullu
Tur tarihi: 5 Ekim 2025
Alınan yol:29,83 km
Ortalama hız: 14,8 km/s
En yüksek hız: 46,1 km/s
Bisiklete biniş süresi 2 s, dışarıda geçen süre 9 s 44 dk
En yüksek sıcaklık 23 ˚C, en düşük 18 ˚C, ortalama 19,1 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 327 m, kaybı (iniş) 447 m
En düşük yükselti 0 m, en yüksek 209,4 m
Garmin yol bilgileri bisikletle öylesine bir gezi…
Relive yol bilgileri bisikletle öylesine bir gezi…
Bölgeye yapılmış geziler bisikletle Rüzgarda Yakacık
İlginizi çekebilir Babalar Günü’nde bisikletle Riva, bisikletle Gebze; molasız II, bisikletle Aydos Kalesi