TBF’nin böyle bir yanlışı neden/nasıl yaptığını anlamak zor. Uyardık! Nasıl bir yanıt gelecek, düzeltecekler mi dersiniz?
Sayın
Emin Müftüoğlu
Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı
Konu: Erkek/Bayan
İstanbul, 29 Nisan 2024
Federasyonun internet sayfasında “Yarışlar” başlığı altında sıralanmış farklı kategorilerin Erkek ve Bayan olarak sınıflandırıldığı görülmekte. Türkçede cinsiyetler ikiye ayrılır, Erkek ve Kadın olarak. Bay ve Bayan sıfattır ve kişi adlarının önüne gelir; örneğin Bay Kemal..., Bayan Ayşe... şeklinde kullanılır. Bunun yabancı dilde karşılığı: Fransızcada mösyö/madam, İngilizcede mister/missis...
UCI sayfalarında cinsiyet ayırımı Men ve Women olarak yapılmışken neden TBF sayfasında Erkek ve Bayan olarak gözüküyor da Erkek ve Kadın olarak değil?!
Gözden kaçmış bir yanlışlık mıdır yoksa kasıtlı mı Türkçemiz çarpıttırılmıştır bilemiyorum, ama bunu Erkek/Kadın olarak kullan(a)mıyorsanız bari Bay/Bayan olarak kategorileri eşitleyin ki yaptığınız yanlış tam olsun. Bu mantıkla Filenin Sultanları’na da Türkiye Bayan Milli Voleybol Takımı denilmeli!
Lütfen bu yanlıştan dönün, hem Türkçemizi bozmayın, hem de eleştiri konusu olmayın.
Strabon'a göre Paphlagonia bölgesi; Halys (Kızılırmak) ile Parthenos (Bartın) / Billaios (Fiyos Çayı) ırmakları arasında kalan, kuzeyinde Pontos Eukseinos (Karadeniz), güneyinde Galatia, güneydoğusunda Cappadocia, güneybatısında Phrygia ve batısında Bithynia bölgeleri ile çevrelenmiştir.
Günümüzde Kastamonu, Sinop, Bartın, Çankırı ve Karabük bu bölgede yer alırken, Çorum, Bolu, Zonguldak ve Samsun illerinin de bir bölümü bölgenin içinde kalmaktadır. MÖ 1000 tarihinde bu bölgeye hakim olan Paflagonlar kendi adlarını bu coğrafyaya vermişler, bu nedenle Batı ve Orta Karadeniz bölümünü kapsayan bölgeye Paflagonya denmiştir.
İşte, Batı ve Orta Karadeniz illerini kapsayan Paflagonya bölgesinin 4 bin yıl öncesine işaret eden diptarih kalıntılarına doğru kültürel ve sosyal bir yolculuk; Paflagonya’nın derinliğine doğru...
[bisikletle]Türkiye projesi çerçevesinde bölgeyi kapsayacak turlarda izlenecek rotalar, uzaklıklar, yolların niteliği, gezilip görülecek tarihi ve doğal güzellikler, konaklama, yeme-içme ve yerel kültürler hakkında bilgi toplamak üzere 5 Mayıs’ta pedallar dönmeye başlıyor.
2 aylık bir tembellik sonrası bugün ilk defa selenin üzerine oturdum. Şubat 18 pazar günü evin garajından çıkarken, neden/nasıl olduğunu hatırla(ya)madığım bir şekilde bisikletten düştüm, soluma. Omuzu, dizi, kafayı çarpıp dişi kırdım. Bereket bunun dışında bir hasar olmadı, hastane kontrolleri iyi çıktı. Ama olay evde oturmama, tembelleşmeme neden oldu. Bahar turuna çıkmadan önce bu tembelliği kırmak için Yakacık’a, oradan Pendik-Kartal-Maltepe-Başıbüyük şeklinde bir daire çizerek eve döndüm, üzerimdeki pası kazımağa çalıştım.
Dünkü yağmurlu havadan eser yoktu. Günlük güneşlik bir gün. Sınavlar olmalı ki okulların önü-çevresi ana baba günüydü. Herkes bebesini bekliyordu. Bugün, TBF’nin düzenlediği TUR 2024 de başlamış oldu. 21-28 Nisan tarihleri arasında 8 günde 1188 kilometre yol kat edecekler. Finiş gene İstanbul’da. Bilmem izlemeye gider miyim?
Yakacık’ta verilen molada yanımdaki sandviçlerle kahvaltımı ettim. Çaylar olmuş 7,5 ama benden 6 aldılar. Hep oturduğum(uz), hanımın servis ettiği Çınaraltı Kahvesi’nde. Hemen yakındaki yöresel ürünler satan bir dükkan açılmış. Gerçi sahibiyle konuştuğumda 1 yıl olduğunu söylüyordu. Nedense bugün dikkatimi çekti. Girip tanıştım, Bitlisli. Seneler önce gitmiştim. Gördüklerimi yaşadıklarımı anlattım. Güzel bir sohbet oldu. Boş çıkmayayım diye Antep Helvası alarak ayrıldım. Kaçak çay da satıyor, kilosu 480’e çıkmış. Nasıl her şey uçtu gitti. Bir de halen sorumlusu kendi değilmiş gibi konuşmaz mı?!
Yolu daha önce defalarca anlattığımdan, bugün pek girmeyeceğim, buradan okuyabilirsiniz > bisikletle Yakacık ve ötesi...
Bostancıdan metroyla dönmeyi düşünüyordum ama havanın güzelliği karşısında direnemeyip Maltepe’den Başıbüyük’e tırmandım. Burada pazar günü kurulan pazara da uğrayıp, önceki geçişimde alış veriş ettiğim tezgahtan taze sarımsak ve börülce alarak, kilosu kaça mı? 100-. Yani yani...
Eve döndüğümde saat öğlen 1’i az geçmekteydi. 8 buçuk gibi çıkmıştım. Yani 4 buçuk saat, 46 km gibi bir yol. Şahane değil mi?
Son vermeden bir kaç gündür dinlediğim, yolda da kafa radyomda çalan bir çifti tanıtmak istiyorum: Anita Lipnicka & John Porter. Biri Polonyalı diğeri İngiliz. 2001’de yolları bir şekilde kesişmiş. Birlikte 2 albüm çıkartmışlar, bir de kızları olmuş, Pola (2006). Ama bugün artık birlikte değiller. Bu parçaya takıldım, 2005 tarihli Death Of A Love
Tembelliğe yer yok...: Dudullu-Yakacık-Pendik-Kartal-Cevizli–Maltepe-Başıbüyük-Dudullu
Tur tarihi: 20 Nisan 2024
Alınan yol: 44,71 km Ortalama hız: 17,1 km/s
En yüksek hız: 58,2 km/s Bisiklete biniş süresi 2 s 36 dk, dışarıda geçen süre 4 s 17 dk
En yüksek sıcaklık 24 ˚C, en düşük 13 ˚C, ortalama 18,2 ˚C Yükselti kazancı (çıkış) 754,2 m, kaybı (iniş) 752,5 m En düşük yükselti 4,5 m, en yüksek 244 m
