24 Nisan 2023

Bugün 23 Nisan, Neşe Doluyor İnsan

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun

 

Avokadonun anavatanı Meksika'dır ve tarihi MÖ 10 bin yıllarına kadar dayanır. Timsah armudu da denen bu meyve oval şeklinde olup armuda benzer. Oldukça da besleyicidir. Tropikal iklimde yetişen avokado bugün Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde de yetiştirilir... 20 sene öncesine kadar bu meyveden haberdar değildik. Daha yeni Türkiye topraklarında yetiştiğini sanırız ama öyle olmadığını okuyunca şaşa kaldım, hikayeyi paylaşayım: Molla Kâmil Efendi hicrî 1099 (miladî 1688) yılının Şaban ayında Yanya Mutasarrıfı Kızıl Rıza Paşa’nın üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşta zekâsı ve merakı ile yaşıtları arasında tebarüz ettiği rivayet edilir. Aslen Arnavut oldukları iddia edilse de ailenin Karaman göçmeni Türk kökenleri konusunda kuvvetli bulgular mevcuttur. Babasının erken ölümü üzerine annesi tarafından büyütülmüş. Ailesinin din âlimi olmasını istemesine rağmen müspet ilimlerle ilgilenmeye başlamış, büyüklerinin tüm itirazlarına rağmen babasından kalan mirasla önce Roma, daha sonra Paris’e giderek tahsilini buralarda sürdürmüştür. Özellikle nebatiye ve ziraat ilimleri ile iştigal eden Kâmil Efendi memlekete, İstanbul’a dönmüş, ağabeyinin aracılığı ile sarayda Bostancıbaşı’nın yanında çalışmaya başlamıştır. Zamanla bilgisi, çalışkanlığı ve azmi ile Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa’nın dikkatini çeken Kâmil Efendi’nin hayatını değiştiren olay ise 1720 senesinde meydana gelmiştir. Bu tarihte İstanbul yöresindeki lâle bahçelerinde anlaşılmaz bir hastalık tüm lâleleri perişan etmeye başlayınca; Sadaret tarafından görevlendirilen Kâmil Efendi, öğrenmiş olduğu ilmi ve fenni yöntemlerle hastalığı tespit ve tedavi ederek devrin sultanı III. Ahmet tarafından takdir ve taltif edilmiş, “Halâskârân-ı lâlezar” lakabı ile saray çevresinin aranan simaları arasına girmiştir.

 

Molla Kâmil Efendi kendisine mükâfat olarak ihsan edilen Yalova’daki arazisinde fenni ziraat usulleri kullanarak tecrübelerde bulunmaya girişmiştir. Bu tecrübelerin en ilginci ise daha önce Fransa’da görüp çok beğendiği avokado meyvesini Anadolu koşullarında yetiştirme çabasıdır. Uzun uğraşılar ve melezleştirmeler sonucunda Yalova iklimine dayanıklı avokado yetiştirmeyi başarmış ve mahsulünü bir risale ile saraya takdim etmiştir: “Avokad nam bu ağaca kim timsah armudu da derler, faidesi saymakla bitmez. Sayesi hoş, bakması âlâ, yemişi leziz ve şifadır. Meyvesi cennet taamı olup neyle yense yakışır, ağza ferahlık mideye küşayiş verir. Yağı sürülende cilde sedefi bir nur katar. Evrakı pişirilip içilse hasat-ül kilyenin (böbrek taşı) ilacudur…”. Meyvenin tadını beğenen Damat İbrahim Paşa verdiği davetlerde avokadoyu ikram etmeye başlamış ve moda haline gelen bu egzotik yiyecek kısa zamanda İstanbul seçkinleri tarafından benimsenerek sofralardaki yerini almıştır. Kâmil Efendi bu yeni nimetin yayılması ve halkın da istifadesi için gayret gösterdiyse de, Zadegân bu konuya bigâne kalmış avokado, saray ve elit tabakanın dışında kullanılmamıştır.

 

Molla Kâmil Efendi’nin mesut zamanları ve avokadonun Osmanlı serüveni maalesef 1730 yılının eylül ayında patlak veren Patrona Halil ayaklanması ile son bulmuştur. İsyancılar, hamisi Damat İbrahim Paşa ile birlikte Kâmil Efendi’yi de olmadık zulümle halletmiş, ayaklanmaya katılan bir grup yobazın telkini ile avokadonun timsah ile ağacın ciması ile mahsul olduğu söylentisi yayılmış; Mekruh olduğu, Müslüman memlekette ziraatı ve yenilmesinin caiz olmadığı fetvası verilerek Yalova’daki tüm ağaçlar yakılarak tahrip edilmiştir... Tarihimizin belki bu ilk modern tarım denemesi bir grup yobaz tarafından durdurulmuş ve avokadonun tekrar ülkemize girişi yaklaşık 250 yıl sonra olabilmiştir.

 

“Bu neyin kafası” dediğinizi duyar gibiyim. Maalesef, bu kafalardan halen kurtulamadık!

 

Bugün çifte bayram, ama bizim için öncelikli 23 Nisan. Havada da yağış olmayınca, kalabalığa fazla girmeden bir tur yapalım dedik; bu da bizim için Aydos oldu. Bugün toplu ulaşımın beleş olmasından dolayı pek çok insan sağa sola gidiyor olacağından, bu rota bizim araçsız gidebileceğimiz bir yol. Rotayı çok fazla anlattığımdan blog’da ayrıntılı okuyabilirsiniz. Bunlardan bir tanesi; bkz. > Korona günlerinde bisikletle kaçamak; Aydos


Hava sabah soğuktu, 12 °C. Öğlene kadar da güneş yüzünü göstermedi. Geçen haftadan daha soğuk geldi. Hani artık bahar diye üstümüzdekileri de incelttiğimizden, doğrusu üşüdük. Kahvaltımızı Yakacık’ta yapıyoruz bu rotada. Denizlili bir hanımın işlettiği çaycıda, Çınarların altındaki orman masalardan birine yerleşip etrafı izleyerek, bayramlaşmaların yapıldığı meydandayız. Çaylar 3,5. Her gelişimizde fotomuzu çeken genç bugün de masabaşı resmimizi alıyor. Bu meydan çok güzel, Çınarlar muhteşem, ortalama 400-500 yıllık olduğu söyleniyor. 7-8 ağaç var ki, kim bilir nelere tanık olmuşlardır.

 

Bu turun tek sıkı rampası da burada. Onu da geçtikten sonra sizi zorlayacak bir yokuş yoktur. Aydos ormanı çevresinden dolanıp Sultanbeyli sonrası TEM Yan Yoldan İMES’e gelip Metro’dan alışverişimizi de yapıp eve döndük. Sabah saklanan güneş öğleden sonra kendini gösterince hem hava ısındı hem de yüzümüz güldü.


Maden avokadoyla başladık onunla da bitirelim o zaman. İtalyan oyma sanatçısı Daniele Barresi bu meyveleri ince ince oyarak onları birer sanat eserine dönüştürüyor. Avokadonun kabuğu sanatçı için bir zırh görevi görürken içindeki yumuşak doku kıvrımlı hatlar oluşturmak için mükemmel bir malzeme oluyor. Avokado oymalar sadece görsel olarak etkileyici bir sunum oluşturmuyor, aynı zamanda sanatçının yetkinliğini de gösteriyor. Meyvenin bazı alanlarının sert, bazılarının yumuşak olması işlemeyi zorlaştırırken, üzerindeki ince detaylar ise ne kadar hassas bir ele sahip olduğunun göstergesi.




















Bugün 23 Nisan, Neşe Doluyor İnsan: Dudullu-Kayışdağı-Yakacık-Aydos-Sultanbeyli-İMES-Dudullu

 

Tur tarihi: 23 Nisan 2023

Alınan yol: 40,45 km
Ortalama hız: 16,8 km/s

En yüksek hız: 49,2 km/s
Bisiklete biniş süresi 2 s 24 dk, dışarıda geçen süre 4 s 37 dk

En yüksek sıcaklık 22 ˚C, en düşük 11 ˚C, ortalama 14,4 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 621,2 m, kaybı (iniş) 625,5 m
En düşük yükselti 91,1 m, en yüksek 312,9 m

 

Garmin yol bilgileri Bugün 23 Nisan, Neşe Doluyor İnsan

 

Relive yol bilgileri Bugün 23 Nisan, Neşe Doluyor İnsan