Üç dört hafta önce Büyükada’ya giderken gemide tanıştığımız, iş nedeniyle geçici olarak 5 aylığına İstanbul’da bulunduğunu söyleyen Amerikalı bisikletçi Allan’ın iletişime geçmesi üzerine bu hafta Kemerburgaz-Belgrad Ormanı dedik, ancak kesmeyince Çiftalan olarak uzattık. Böylecene 100 km çizgisini de aşmış olduk.
Buluşma noktamız Karaköy iskelesinden 4lü olarak yola çıkıyoruz; İhsan, Allan ve biz. Galata Köprüsü geçilip Eminönü, Haliç kıyısından Eyüp, oradan Alibeyköy ve Hasdal üzerinden Kemerburgaz. Sabah erken olması nedeniyle Haliç’te yoğun trafik yok ancak Hasdal’a çıkmak için kullandığımız yol artık çok işlek oldu. Eskiden nadiren araç geçerdi. Ama Hasdal sonrası yol feci kalabalık. Burası aynı zamanda yeni havaalanına gittiğinden olsa sürekli araç geçmekte. Bereket yanda güvenlik şeridi var, ancak araçların çıkardığı ses adamın kafasını yiyor. Bir nokta var ki karşıya geçmek zorundayız. İşte bu nokta çok sıkıntılı. Peş peşe ve de hızlı gelen araçlardan ancak uzunca bir bekleyiş sonrası fırsat bulabiliyorsun.
Kemerburgaz’da hep oturduğumuz İpek Kıraathanesinde yerimizi alıp yakındaki börekçiden ve lokmacıdan alınan kahvaltılıklarla karnımızı doyuruyoruz. Biz Allan’ın buralara ilk geldiğini sanırdık, meğer o daha önce tek başına pedallamadığı yer bırakmamış İstanbul’da. Yalova taraflarına bile gitmiş. Tutkulu bir bisikletçi olduğu gelirken bisikletini yanında getirmiş olmasından belli. Kahvaltı sırasında bolca sohbet etme fırsatı buluyoruz. TransAmerica turunu yaptığını anlatıyor. Bilmeyen için; Amerika kıtasını doğu-batı yönünde (Pasifik-Atlantik) geçen, 6800 km uzunluğunda olup ortalama iki buçuk ay süren bir yolculuktur.
Öylesine tempolu geldik ki ormana girsek tur çok kısa olacaktı. O nedenle yönümüzü Çiftalan’a çeviriyoruz. Bu bölüm çok güzel, orman içinden sürer. Bugün de sağda solda park etmiş araçlar pikniğe gelmiş insanlarla dolu.
Çiftalan’dan bozuk bir yoldan deniz kıyısına inilir. Ancak yol öyle bozuktur ki, bir delikten kaçarken diğerine yakalanırsın. İniş de olduğundan bisiklet hızlanır, dan-dun durumlarıyla sürer yol. Ama iki yanda atlar ve mandalar, bazı çukurlarda oluşmuş mini göletler buraya bir özellik katar. Diğer yanda buraları film seti olarak da kullanılmıştır; Karaoğlan ve Cem Yılmaz’ın Yahşi Batı’sı ilk akla gelenler. Ayriyeten doğa sporlarına meraklı olanlar, off-road’çular ve kampçıların gözde mekanları arasındadır.
Burada, hayvan hakları savunucularının “toplama kampı” olarak nitelendirdiği ve birçok kez protesto ettiği, İBB’nin kocaman bir köpek barınağı var, sayfasında Kısırkaya Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi ve Bahçeli Yaşam Alanı olarak tanımlamış. Tartışmalı bir durum. Yakın çevresindeki köpekler nedense hepsi sakat, 3 bacaklı vb. durumda. Nasıl iş, anlamak mümkün değil!
Kısırkaya kıyısında in-cin top oynuyordu. Yaz kalabalığından eser yok. Sanki bazı gecekondu tarzı kulübeler de yıkılmış, yerlerinde yel esiyordu. Ara sıra eskilere gidiyorum. Talk Talk grubunu son zamanlarda gene dinler oldum. “Life’s What You Make It” kafa radyomda çalıp duruyor. Bugün tempomuz gayet iyi, sırayla birimiz öne geçiyor ve grubu çekiyor. Rampalar tırmanılıyor ve 2’nci mola noktamız Gümüşdere’ye geliniyor. Kemerburgaz’da 3 lira olan çay burada 2,5’a iniyor. Yakındaki fırından alınan mısır ekmeği ve tahinli çörekle hafif acıkan midemize takviye yapıyoruz. Aynı zamandan misafirimize de tattırmak istiyoruz bunları.
Hava çok güzelleşti. Tam bisikletlik tadında. Zekeriyaköy rampası da çıkılıp hızla Sarıyer’e indikten sonra artık Beşiktaş’a kadar Boğaz kıyısından sürersin. Gerçekten bugün ortalık çok sakin. Ne İstinye-Emirgan, ne de Bebek-Ortaköy-Beşiktaş’ta sıkıştık. Rahatlıkla pedal bastık ve 15.45 gemisine yetiştik. Allan buradan ayrılıp Cihangir yolunu tuttu. Bizse Kadıköy’de İhsan’dan ayrılıp evin yolunu tuttuk.
Profesyonel olarak Jamie xx diye bilinen James Thomas Smith bir İngiliz müzisyen, DJ, plak yapımcısı ve remixer. Hem solo çalışması hem de İngiliz indie pop grubu The xx'in bir üyesi olarak tanınır. Solo sanatçı olarak, 2015 Mercury Ödülü adaylığı ve ikinci albümü In Colour ile En İyi Dans/Elektronik Albüm dalında 2016 Grammy Ödülü adaylığı kazandı... denilmiş biyografisinde. Bu videoda –Idontknow- koreografi Oona Doherty, performans Oona ve Janie Doherty’e ait. Yönetmense Luca Truffarelli / Oona Doherty. Video, Belfast’da kapanma öncesi çekilmiş.
Katkıları için Figen'e teşekkürler.
bisikletle ÇiftAllan: Dudullu-Kadıköy-(gemi) Karaköy-Eminönü-Eyüp-Alibeyköy-Hasdal-Kemerburgaz-Çiftalan-Kısırkaya-Gümüşdere-Zekeriyaköy-Sarıyer-Beşiktaş-(gemi) Kadıköy-Dudullu
Tur tarihi: 30 Ekim 2022
Alınan yol: 109,65 km
Ortalama hız: 19,6 km/s
En yüksek hız: 55,1 km/s
Bisiklete biniş süresi 5 sa 35 dk, dışarıda geçen süre 9 sa 49 dk
En yüksek sıcaklık 22 ˚C, en düşük 11 ˚C, ortalama 17,1 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 1653,9 m, kaybı (iniş) 1668,8 m
En düşük yükselti 0 m, en yüksek 226,5 m
Garmin yol bilgileri bisikletle ÇiftAllan
Relive yol bilgileri bisikletle ÇiftAllan
