17 Mart 2025

Tembelliğe yer yok… IV



Dördüncü kez bu başlığı atıyorum. Binbir bahaneyle oturup durdum evde; yok güneş çıkmadı, yok rüzgar var, yok şu filmi seyredece’m… diye diye bahar geldi, tura da çıkmak istiyorum, tekrar o havaya girmem gerek dedim ve bu pazar gene test parkurumu pedalladım. Demiştim, performansımı ölçmek için kullandığım bir yokuş var. Orası durumuma ilişkin ipucu veriyor bana. Neyse ki bu sefer de sınavı geçtim ama kaslar bayağı yandı. 


Evden 9.50 gibi çıktım. Sabah pusluydu hava, ama öğlene doğru güneş yüzünü gösterdi. Gerçi hava 23 derece. Süper bir durum. Ama ben gene windstopper yeleği geçirdim üzerime. Bacaklar ve kollar halen kapalı. Alıştıra alıştıra… klasik rotamı pedalladım: Yakacık-Ayazma-Pendik sonra tren yolu ile sahil arasında bir yoldan Kartal-Maltepe ve sahilden Bostancı. Atek Bisiklet’e uğrayıp Üzeyir Beye soracağım bir konu vardı: lastikleri genişletmek istiyorum, üzerinde 40-622 var, 50 takabilir miyim bu jantlara? “Maalesef olmaz, çamurlukları falan değiştirmeniz lazım.” : ((


Bisikletçiden çıkıp Yaşar Usta’nın dondurmasından 2 top (40- ad.) yalayıp, gerçi ben ısırıyorum yalamak yerine. Nedense çoğu insan dondurmayı yalamayı seviyor. Aslında doğrusu da buymuş. Isırarak yemenin yanlış olduğu söylenir: “Dondurma, ısırılarak tüketilmemesi gerekir. Dondurmanın mümkünse yalayarak ağzımızın içerisinde, soğukluğun vücudumuza inmeyeceği şekilde bir miktar ılıtarak tüketilmesi gerekiyor. Yani direkt yuttuğumuz zaman hem bademciklerimize hem de midemize zarar verebiliyor. O yüzden olabildiğince ağız içerisinde ısıyı düşürerek yutmamız gerekiyor.”


Bostancı yokuşunu çıkıp, Garmin’i açmadığımı fark edip, neyse ki Shimano’nun saati de vardı ve eve vardığımda 53 km gösteriyordu, saat de 14 olmuştu. Ne mutlu bana : ))


Bu turumda hiç girmediğim Maltepe’nin iç sokaklarında bir bölgeye geldim, trafiğe kapalı bir kaç yol, sağda solda lokantalar, meyhaneler, çayevleri serpili. Yalı Mahallesiymiş buranın adı, sonradan öğreniyorum muhtarlık binasını görünce. Beşçeşmeler Parkı ve Hasan Polat Stadyumu hemen yakınlarda. Belki bilirsiniz bu bölgeyi, ben ilk geçiyorum. Keyifli görünüyordu. Haliye ramazan biraz tenhalaştırmış olmalı ama gene de oruçla ilgisi olmayan bir kalabalık kahvaltı etmekteydi. Ben de girişte bir çayevinde yanımdaki 2 sandviçi mideye indirdim (çay 15-). Bazen eski tur yazılarıma göz atıyorum da, her şey kuruşla ölçülürdü. Şimdi değil kuruş bozuk para kalmadı. Her şey 10-15-20 şeklinde, 5’in katlarıyla. Hatta bazı pazarlarda 5 lira sıkıntısı nedeniyle üst rakkama yuvarlamışlar, maydanoz 20 lira denildi. “Bu kardeşinize yetkiyi verin size ekonomi nasıl yönetilir göstereym.” Ne laf değil mi? Alay eder gibi!


2050 yılında dünya nasıl bir yer olacak sizce? 1990’ların fütüristleri şimdiye kadar çoktan su altında yaşayacağımızı ya da uçan arabalara bineceğimizi öngörmüştü, ancak şimdi uzmanlar çok daha karanlık bir gelecek konusunda uyarıyor. Şu anda insanlar yapay zekânın potansiyel olarak iş kayıplarına neden olacağına odaklanmış durumda, ancak gerçek çok daha kötü olabilir. Teknoloji uzmanlarının bazıları 2050 yılına kadar yapay zekânın insanları köleleştireceğinden ya da iklim değişikliğinin dünyanın büyük bölümünü yaşanmaz hâle getireceğinden korkuyor. Bazıları ise uzaylılarla temasa geçmiş olacağımıza inanıyor, ancak bunun iyi mi yoksa kötü mü olacağı henüz bilinmiyor. Bunlara karşılık teknolojinin ölümden sonraki yaşamı mümkün kılacağına dair tahminler de hesaba katıldığında, geleceğimiz sadece felaket senaryolarından ibaret görünmüyor: İnsanlar vücutlarına çip takacak - Yapay zekâ sayesinde insanlar öldükten sonra da ‘’yaşayabilir’’ olacak - Yapay zekâ tarafından oluşturulan kişiselleştirilmiş TV programları - İnsanlar zihinlerini bilgisayarlara yükleyecek - Hepimiz konuşan yapay zekâ gözlükleri takacağız - Dünya dışı akıllı yaşam formlarını keşfedeceğiz… Merak ederseniz > Mashable


Sonlandırmadan geçenlerde yeni müzikler ararken karşıma çıkan bir grubu tanıtmak istiyorum: Manchester Orchestra. İsimlerinden dolayı İngiliz sanmıştım ama 2004 yılında Andy Hull ve Chris Freeman tarafından Atlanta’da (ABD) kurulan bir indie grubu. Bugün kuruculardan sadece Hull kalmış, gerisi değişmiş. Bu da hoşuma giden bir parçaları; The Silence






















Tembelliğe yer yok... IV: Dudullu-Yakacık-Pendik-Kartal-Maltepe-Bostancı-Dudullu

 

Tur tarihi: 16 Mart 2025

Alınan yol: 48,79 km
Ortalama hız: 16,8 km/s

En yüksek hız: 51,3 km/s
Bisiklete biniş süresi 2 s 54 dk, dışarıda geçen süre 4 s 08 dk

En yüksek sıcaklık 30 ˚C, en düşük 21 ˚C, ortalama 25,6 ˚C
Yükselti kazancı 
(çıkış) 573 m, kaybı (iniş) 620 m
En düşük yükselti 12,2 m, en yüksek 235,4 m

 

Garmin yol bilgileri Tembelliğe yer yok... IV


Relive yol bilgileri Tembelliğe yer yok... IV