31 Mart 2011

Bisikletçiler Konuşuyor


2 Nisan Cumartesi saat 18:00'de "Yeşil ve Sol" toplantı mekanına hepinizi bekleriz.
Süslü Saksı Sk. 13/2 Beyoğlu, İst.

15.04.2011 - Git dergisince yapılan röportaj yayınlandı.
 

İlginizi çekebilir Suriye: Kilis-Halep

25 Mart 2011

Velosipet ile bir Cevelan / Belgesel

Ekim'de Bursa ve İstanbul'da çekimleri yaptılan "Velosipet ile bir Cevelan" belgeseli bu cumartesi başlıyor.

Cevelan, 1890'larda yapılmış bir bisiklet yolculuğunu anlatıyor.
İlk bölüm 26 Mart Cumartesi Saat 09.15'te TRT-Haber'de başlayacak. Pazar günleri aynı saat de kaçıranlar için tekrarı var. "Seyyahların İzinde" dizisi içinde yaklaşık 6 bölüm 25 dk.'lık dilimler halinde yer alacak.
120 yıl önce Ahmet Tevfik Bey ve arkadaşının bisikletle İstanbul - Bursa arasında yaşadığı maceranın belgesel çekimleri tamamlandı. Ahmet Tevfik’in o gezisinde tuttuğu notlardan yararlanılarak İstanbul’da başlayan çekimler Mudanya, Bursa ve İnegöl’de devam edip Yenişehir’de son buldu. TRT Haber tarafından hazırlanan Seyyahların İzinde adlı belgeselin 3’üncü bölümü olan Velosipetle Bir Cevelan belgeselinde İstanbul Şehir Tiyatrosu oyuncusu Ahhan Şener, Nilüfer Kent Konseyi Tiyatro Yönetmeni Orkun Yağcı, Aydan Çelik ve Bursa Bisiklet ve Doğaseverler Derneği Başkanı Ertan Ayçetin bisikletleriyle rol aldılar. Çekimlerde ayrıca Yenişehirli yaşlılarla, çocukluk günlerinde bisikletleriyle yaşadıkları maceralarla ilgili söyleşi de yapıldı.


İlginizi çekebilir Dağ Filmleri Festivali

16 Mart 2011

Mamut Trailers

24 – 27 Şubat 2011 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde açılan Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları fuarında bizleri ilgilendirecek fazla bir şey yoktu. Tek dikkat çeken, Mamut marka bisiklet römorklarıydı.

Tasarım ve üretimlerinin İzmir’de yapıldığı, fiyatları 325 ila 400 lira arası değişen 4 farklı model ile Mamut Trailers bu alanda önemli bir eksiği kapatmakta. Şirket sahibi Makina Mühendisi Hakan Taşocak’ı bu öncü girişiminden dolayı kutlar, yaratıcı çözümlerinin devamını dileriz.
İlginizi çekebilir Bisqilēt, Bisiklete böyle binilir

15 Mart 2011

El Yapımı Bisikletler: 'Sevgiyle Lehimlenmiş'

Bisiklet ekolü hiç böyle olmamıştı: Üreticiler, kadro yapımı, cila ve bisiklet parçalarındaki son yenilikleri görüşmek için Austin, Teksas'da buluştular. El yapımı (handmade) bisikletler, seri üretim pazarında eksik olan estetik, özgünlük ve teknik mükemmeliyeti sunuyor.
Bisiklet endüstrisinde en önemli şey, son derece yüksek sayıda iki tekeri, mümkün olduğunca düşük fiyata piyasaya sürmek! Sonuç, uygun fiyatlı seri üretim bisikletler: İsterseniz yapı marketlerde 150 Avro'ya veya en yeni komponent donanımlı marka bir bisikleti 500 Avro'ya alabilirsiniz.
Ama her tüketici aynı tornadan çıkma ürün istemiyor; söz konusu bir bisiklet veya kol saati bile olsa. İnsanlar, günümüz yüksek teknoloji ve otomatikleştirilmiş endüstri toplumunda, kaliteli, özgün ve karakter sahibi ürünlere gitgide daha fazla özlem duyuyor.
Bisiklet piyasasında da durum aynı. Büyük üreticilerin çoğu, nispeten ucuz Tayvan malı alüminyum kadrolar kullanırken, küçük çaplı üreticiler çok farklı bir yol izliyor: Geleneksel malzeme olan çeliği kullanarak kadroları kendileri yapıyor.
Bu sene 25 - 27 Şubat tarihlerine denk gelen Austin, Teksas'taki Kuzey Amerika El Yapımı Bisiklet Fuarı (North American Handmade Bicycle Show - NAHBS) 2005 yılından beri var. Bugüne kadar hiç olmadığı kadar yüksek sayıda başvuru olmuş 2011 fuarına. 172 katılımcı, kendi ürettikleri çelik, titanyum, bambu, ahşap ve karbon bisikletlerini çok arzulanan NAHBS ödüllerinden birini almak ümidiyle sergiliyor.
Amerika'nın önde gelen kadro yapımcılarından Richard Sachs, 70’li yıllarla paralellik görüyor. “Bu zamanlar kadro yapımcılarının öncülük yaptığı yıllardı.” Bisiklet branşı, bu insanları akım belirleyici olarak görüyordu. El yapımı bisikletlere olan ilgi, bugün 40 sene önceki kadar büyük diyor Richard Sachs.
Fuar katılımcılarının çoğu burç yataklarıyla birleştirilmiş çelik kadroyu tercih ediyor. Çelik oldukça avantajlı: İyi işlenebiliyor; alüminyum kadar sert değil, borular alüminyuma oranla daha ince - bir çok bisiklet tutkunu için önemli bir estetik ölçüt bu.
Patlama Portland'da başlamıştı
Sıkça söylenen "çelik çok ağır" itirazı artık pek geçerli değil. Kadro yapanlar iç çeperi inceltilmiş borular kullanıyorlar; ancak aşırı yüklenilen noktalarda (uçlarında) kalın bırakılmış. Böylelikle kadronun tamamı alüminyum konstrüksiyondan pek az ağır.
Tamamen kendini bisiklet fenomenine adamış olan Alman bisiklet dergisi "fahrstil"in başyazarı David Koßmann, "el yapımı patlaması Amerika'da başladı ve Portland bunun tartışılmaz merkezi" diyor.
El yapımı topluluğunun, Amerika'da yüzde olarak Almanya'dakinden daha büyük hacimli olmadığını ancak buna karşın daha söz sahibi ve özgüveninin yüksek olduğunu gözlemlemiş. "Bisikletin Amerika'da açıkça önemsiz bir statüye sahip olması bunun bir sebebi olabilir. Topluluk küçük ve birbirlerine bağlı olmak zorundalar; hem bulundukları yerde, hem blog (günce) ve forumlarda karşılıklı destek alıp veriyorlar."
2009 ve 2010'da NAHBS'ye benzer Avrupa El Yapımı Bisiklet Fuarı (European Handmade Bicycle Exhibition - EHBE) Almanya’da Schwäbisch Gmünd'de oldu. Bu sene fuar, katılım başvurularının azlığı nedeniyle iptal edildi. Geçen seneki fuarda, kullanıcısına özel, çok hafif kadro ve komponent üretiminde uzmanlaşmış NLB Carbon firması sahibi Norbert Ladenburger gibi kişilerle karşılaşabilirdiniz.
Sıcak fönle biçimlendirilmiş karbon kadro
Geçtiğimiz yıl sadece 750 gram çeken karbon kadroyu tanıttı. Malzemeyi sertleştirmek için yaratıcılığını kullanmış: "Kadroyu, 1000 watt'lık bir fön makinası ve termometreyle hava kabarcıklı naylonun altına yerleştirmek zorunda kaldım. 60 derecelik ısı yetti. Ağırlıktan tasarruf için ayrı bir sele borusu ve sele yok; ikisi de kadronun bir parçası. Bu nedenle ayarlarını değiştirmek mümkün değil - zaten kişiye özel bir bisiklette buna gerek de yok.
El yapımı bisiklet üretenlerin çoğu sadece kadroyu kendileri yapıyor; frenler, gidon ve vites gibi komponentler ayrıca satın alınıyor. Buna karşın küçük parçaları kendileri geliştiren hevesliler de var, özellikle gidon boğazı ve pedallar gibi dikkat çeken ayrıntılar söz konusu ise.
Bazı üreticiler el yapımı bisikletleri on yıllık eski tasarımlardan esinlenerek nostaljik, geriye yönelik hatta eski moda bir havada yapıyor. “Alev ve çeliğin kullanımı bisikletleri bazen adamakıllı romantikleştiriyor” diye gözlemlemiş bisiklet gazetecisi David Koßmann.
Ona göre “el yapımı”nda nostaljik olan sadece görünüşü. "Aslında önemli olan kalite ve her şeyin kusursuz işlediği bir bisiklet. Ağır bagajlarını taşıyabilecek güçlendirilmiş kadrolar isteyen tur bisikletçileri de, sevdikleri renkte hızlı bir iki tekere binmek isteyen bisiklet sporcuları da var." Esas olan “iyi zanaat, güvenilirlik ve estetiğe olan özlem" diyor Koßmann.
2000 Avro civarı başlayan fiyatlarla “kişiye özel” bisiklet rüyanızı gerçekleştirebilirsiniz.
Holger Dambeck
Kaynakça: SpiegelOnline


Yipsan Bicycles’dan bir Randonneur: Firma sahibi Renold Yip yılda yaklaşık 15 bisiklet üretiyor. Konstruksiyonlarını Austin, Teksas’daki NAHBS’de tanıtıyor.

Çelik fetişi: Richard Sachs’ın bu konstruksiyonunda da görüldüğü gibi, kadro yapanlar sanatsal tasarlanmış burç yataklarından hoşlanıyor.

Randonneur (genel görünüm): Renold Yip böyle bir bisikleti 5000 dolar civarında satıyor.

Berlin Ostrad firmasında kadro yapımı: “Alev ve çeliğin kullanımı bisikletleri bazen adamakıllı romantikleştiriyor” diye gözlemlemiş bisiklet gazetecisi David Koßmann.

Amerikalı kadro yapımcısı Richard Sachs’ın yol bisikleti: Bu kırmızı çelik ok 8500 dolar.

Yakın plan Sachs-Bisikleti: El yapımcılar her ayrıntıya büyük önem veriyor.

Geekhouse Bikes konstruksiyonu: Kadro yapımcıları böyle bir bisiklet için 3000 dolar istiyorlar. Geekhouse Bikes yılda 100’e yakın bisiklet üretiyor.

Renk oyunu: Geekhouse müşterisinin hayalindeki bisikleti alıp götürmesi için 6 ay kadar beklemesi gerekiyor. “Her bisiklet bir başka canavar” diyor Gregory Bramford; bu nedenle de yapımı bu kadar uzun sürüyormuş.

Norbert Ladenburger kendi yaptığı karbon kadroyla: 750 gr’lık konstruksiyon, sele borusu ve seleden oluşuyor.

El yapımı hafif sıklet: Ladenburger karbon kadroyu bir fön makinasıyla sertleştirmiş. Konstruksiyonunu şimdi kendisi test ediyor.

Viva Duro modeli: Viva sözcüsü Stefan Ehgartner vaat ediyor, “Böyle bir bisiklet Münih’de bu aralar bir Ferrari’den daha fazla dikkat çeker”.

Üst görünüm: Üst ve alt borular çift yapılmış. Burç yatakları bakırdan ve doğal olarak eskimeliler. Eurobike 2010 fuarında ödül aldı bu tasarım.

Saf estetik: Kadro ve lastikler kavuniçi – Bu bisikletin sahibi dikkat çekeceğinden emin olabilir.

Ödüle değer: Bu sağlam şehir bisikleti 2010’da bir NAHBS ödülü aldı.

Ölçünüze göre: Ayrı ve yüksekliği ayarlanabilir bir sele borusu yok bu kadronun. Kadro, sahibinin ölçülerine göre özel üretiliyor.


3 Mart 2011

Critical Mass Brazil



Sao Paulo - Güney Brezilya'da 100'ün üzerinde bisikletli eylemcinin içine dalan bir araç, bisikletlilerin havada uçarak sert asfalta düşmelerine neden oldu.
Amatör bir video filmiyle tespit edilen dakikaların sonunda kimse ölmüyor, ancak en azından 40 kişi kırık ve kesiklerle ayrılıyor.
Olay yerinden kaçan şoför sonrasında polis tarafından sorgulanıyor. Adının açıklanmadığı sürücü, arabasının etrafının sarıldığını, darbe aldığını ve bu nedenle can korkusuyla paniğe kapıldığını söylemiş.
Critical Mass’e katılan bir bisikletçinin açıklaması ise, aracı kullanana kimsenin müdahale etmediği şeklinde: "2 blok boyunca peşimizden geldi. Sakin olmaya çalıştık, ancak 3. blokta üzerimize sürdü. Savaş sahnesi gibiydi ortalık; ezilmiş bisikletler, yerlerde kan içinde yatanlar."
Müfettişler, şoförün adam öldürmeye teşebbüsten mahkemede yargılanabileceğini açıkladı. Brezilya yasaları gereği savcılar, 30 gün sürebilecek polis soruşturması bitiminde de suçlamada bulunabiliyor. Sürücü şu an serbest.
Kaynakça: The Huff Post Green