25 Aralık 2017

Noel Baba Turu

270-286 yılları arası Patara’da, yani bugünkü adıyla Ovagelemiş’te doğan Myra Piskoposu Aziz Nikola’nın bölgeyi kıtlıktan, gemicileri kazalardan ve masum insanları kötülüklerden kurtardığına inanılır. 1087 yılında güney İtalyalı tüccarlar, Aziz Nikola’nın kemiklerini İtalya Bari’ye götürünce, namı Batı’da da yayılmaya başlar ve adına çok sayıda kilise inşa edilir...

24 Aralık Pazar gününe denk gelen gezimizin adı da bu nedenle Noel Baba Turu oldu. Hafta içinde yağışlı giden hava pazar ‘müsait’ olunca hemen Rumelifeneri’ne doğru organize olduk. Buluşma biraz şaştı ama. Gün sabahları öylesine geç aydınlanıyor ki insanın harekete geçmesi zor oluyor. Zamanı halen yaz saatinde tutmaları öylesine eleştiri aldı ki. Vaz geçtiler ama 2 sene bizi böyle karanlıkta sokağa döktüler. Çocuklar okula gitmek istemiyorlar. Böyle bir kâr olsaydı dünya da uygulamaz mıydı? Yok kardeş, biz illâki tersine gideceğiz. Sonunda Beşiktaş’ta İhsan ve Serhan ile buluştuk. İstinye’den Cenap katıldı. Son dakika Sarıyer’de de Mehmet yetişti, bir de çeyreğimiz var yanımızda. 

İlk molamızı Sarıyer’de, Kavak yoluna girer girmez soldaki kahvede verdik. Buraya daha önceleri sıkça gelirdik. Hatta bisikletçi Balcı Dursun Ali ile en son burada karşılaşmıştık. Ne yazık, üzücü haberi yeni öğreniyorum ki 6-7 ay önce vefat etmiş. Duymamıştık, çok üzüldük. Bisiklete tekrar bindiğim yıllarda, 2008’in yazında Fikret Albay ve Bülent Yamaner ile ilk uzun soluklu şehir dışı turumda tanışmıştım. Renkli, canlı bir kişiliği vardı. Bisikletle yaşadıkları, anlattıkları halen hafızamda. Zekeriyaköy’de bal satardı, Balcı adı oradan geliyor. Buradan daha fazlasını okuyabilirsiniz; Trakya, Fikret Albay'la.

Balcı Dursun Ali Bey



















Yılbaşının Noel’le hiçbir alakasının olmadığını, Noel Baba’nın aslında ne Hristiyanlıkla ne de Aziz Nikola ile bir bağlantısının bulunmadığını bilir misiniz?

Bugünkü Miladi Takvim ya da diğer adıyla Gregoryen Takvim, 16’ncı yüzyılda kullanılmaya başlandı ama kökeni Roma Cumhuriyet Takvimi’dir ve Hristiyanlıkla bir bağlantısı da yoktur. 

Dördüncü yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından tanınan ve özgürlüğüne kavuşan kilise, Roma Takvimi’ni kendine mal edip, içindeki tüm kültür öğelerini zamanla temizledi. Yerlerine de Hz. İsa’nın doğumu, ölümü, dirilişi ve göğe yükselişini içeren, Noel ve Paskalya’yı yerleştirdi.

Hristiyan dünyası, 4’üncü yüzyıla kadar her yıl 6 Ocak’ta; Hz. İsa’nın beden alarak dünyaya gelişini, sekiz günlükken yapılan sünnetini, 40 günlükken mabede sunuluşunu, 12 yaşında din adamlarıyla konuşmasını ve 30’unda
Yahya tarafından vaftizini, ‘Epiphany’ adını verdikleri bir yortuyla kutlardı.  

Aynı yıllarda Roma’daysa, 24 Aralık’ta Saturnalia eğlenceleri sona erip, 25 Aralık’ta Işık Tanrısı Mitra için güneşin doğuşu kutlanırdı. Bu eğlenceler Hristiyanlık ahlak anlayışına uymadığı için, dini Roma’da yaymaya çalışan din adamları 354 yılında, ‘İsa’nın beden alarak dünyaya gelişinin kutlanmasını’ 25 Aralık gününe çekti. 380 yılında, İstanbul’daki Doğu Kilisesi de bu değişikliği kabul etti.

İlerleyen yıllarda bu kutlamalar, İngilizce Christmas ya da Fransızca Noel olarak adlandırılmaya başlandı. Christmas kelimesinin kökeni İsa, yani ‘Christ’ ve kiliselerde yapılan ekmekle şarabın kutsanması ayinine verilen isim olan ‘mass’ kelimelerinden oluşur. Hz. İsa’nın beden alarak, dünyaya gelişi, ayininin yapıldığı güne de buradan hareketle ‘Christmas’ dendi. Noel’in kökeni ise Latince ‘doğuş’ anlamına gelen ‘natalis’tir ki, ‘Kutsal Doğum’u ifade eder.

Unutmadan, 1752 yılında yeni yılın ilk günü 1 Ocak olarak kabul edilene kadar, yılbaşı 25 Mart gecesidir. Avrupa ülkelerinin 16-18’inci yüzyıllar arasında kullanmaya başladıkları Miladi Takvim’i, Japonya, Kore ve Mısır 19’uncu yüzyılda, Çin, Rusya ve Yunanistan 20’nci yüzyılda kabul etti. Türkiye ise bu tarihi 1926 yılında resmen kullanmaya başladı.

İşte bugün Noel Baba olarak bilinen Patara doğumlu aziz, 17’nci yüzyılda Amerika’ya göç eden Hollandalıların, ‘Sinterklaas’ dedikleri Aziz Nikola’yla ilgili inançları sonucu ‘Santa Claus’ oldu. Peki bugün akla gelen aksakallı, kırmızı kıyafetler içinde, Ren geyiklerinin çektiği kızağıyla karlar arasında yol alan Noel Baba nereden çıktı?

Bugünkü Noel Baba, İskandinav mitolojisindeki Odin’in günümüze uyarlanmış halidir. Noel Baba’nın sekiz Ren geyiği tarafından çekilen kızağıyla anlatılması ise William Gilley’in yazdığı bir çocuk şiirinden alınmıştır.

Bugün her yerde gördüğümüz Noel Baba’yı, ilk olarak İsveçli bir ressam olan Haddon Sundblom, Coca Cola reklamları için firmanın renkleri olan kırmızı-beyaz elbiseler giymiş, aksakallı bir ihtiyar olarak 1931 yılında çizdi.

Milliyet Cadde’de Cüneyt Sadıç’ın bu açıklamalarına karşılık Alman Stern dergisinde ise, bugün bildiğimiz şekliye, en eski kırmızı-beyaz Noel Baba çizimlerinin Alman doğumlu Amerikalı karikatürist Thomas Nast’ın “Harpers Weekly” dergisi için 1863 yılında yaptığı çalışmalardır. Herhalde 60 yıl sonra Sundblom bunlardan etkilendi. Ancak ne görünümünü, ne de huyunu belirledi. Gerçi Sundblom öylesine başarılıydı ki 1960’a kadar her yıl Coca Cola için Noel Babalar çizdi. Ama Noel Baba, 1892’de eczacı John Pemberton’un kurduğu Coca Cola tarafından icat edilmedi denilmekte.

20’inci yüzyılın başına kadar Noel Baba’nın neye benzediğine dair farklı çizimler vardı. Yeşil veya mavi paltolu, sivri takkeli, hatta başı açık, zayıf, sert bakışlı ve de kırmızı-beyaz paltolu, kilolu.

Ne olursa, kim bulmuşsa bugün Noel Baba pazarlamanın/tüketimin körüklenmesi için etkili bir araç olmuş.

Thomas Nast çizimi, 1881













Sarıyer’den Cenap dönüyor, hatta Serhan da dönme düşüncesinde ancak Rumelifeneri rotasını değiştirmemiz kararından vazgeçmesine neden oluyor. Böylece 5çeyrek olarak yolumuza Telli Baba önünden Kavak’a, oradan sert bir tırmanışla Sarıyer’in tepelerine, Kilyos-Bahçeköy kavşağına kadar devam ediyoruz. İşte burada Serhan güzel bir sürpriz yapıyor ve Yeni Keşif Yolu’na saptırıyor. Hiç geçmediğimiz, burası neresi dedirten bir yokuştan (ama ne yokuş, %16 indiğin, balataları bitirdiğin) süzülerek Sarıyer’e dönmüş olduk. Harika bir yoldu. Herhalde bundan sonra sıkça kullanacağız. Bu yol ile, 2017 Mini Rota Ödülü’nün Serhan’a verilmesini teklif ediyor Firuzan.

Evet, Pideban’dayız, Çayırbaşı’nda. Görele pidesini İstanbul’da yapan en iyi fırın. Öyle de ikramı bol bir yer ki. Çaylar, turşular... iç içebildiğin, ye yiyebildiğin kadar. Sade kaşarlı 16 liraydı. Tok olduğumuzdan Firu’yla paylaştık birini. Çeyrek de öncesinde doyuruldu. Çevredekilerin yoğun ilgisi arasında. Bazı insanlar ne de hayvan dostu oluyorlar. Park kâhyası, artık Valé deniliyor, okşuyor-kokluyor, kendi de sokak hayvanlarını besliyor-kolluyormuş. Geçenlerde haberlere konu olan, kediyi tekmeleyen er ve diğerleri de zülüm yapmaya devam ediyorlar.

Boğaz yolu bu saatte tıklım tıklım. Rumelifeneri, Bebek, Ortaköy, zor geçilen bölgeler. İlkini kaldırımdan atlattık, ikincisini ortadan giderek, üçüncüsünü ters yönden kaçarak (bunu da ancak TR’de yaparsın herhalde). 17.45 vapuruna son saniye yetişip, önden kaçmış olan İhsan ve Mehmet’i de böylece yakalamış olduk.

Hava kararmaya erken başlıyor, güneş gidince de aralık soğuğu kendini daha fazla belli ediyor. Yorulduk da, trafikten. Kendini bilmez sürücülerin arasından kaçmaya çalışıyorsun. Sadece sürücüler olsa, bir de çukurlar, tümsekler, kanallar, yamalar... her türlü bozuk satıh. Kozyatağı metro girişinde Firuzan dengeyi kaybediyor ve soluna düşüyor. Bereket hafif atlatıyor, hız yoktu.

Belki arkadaşlarla senenin son buluşması oldu. Güzel bir havada, güzel bir turda.










Noel Baba Turu: Dudullu-Kadıköy-(gemiyle) Beşiktaş-Sarıyer-Rumelikavağı-Bahçeköy Kilyos Kavşağı-Sarıyer-Beşiktaş-(gemiyle) Kadıköy-Dudullu

Tur tarihi: 24 Aralık 2017
Kat edilen mesafe: 85,18 km.
Ortalama hız: 13,5 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 6 sa. 18 dk., dışarıda geçen süre 9 sa. 29 dk.
En yüksek sıcaklık 17 ˚C, en düşük 4 ˚C, ortalama 9,8 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 1324 m, kaybı (iniş) 1342 m.
En düşük irtifa 0 m., en yüksek 228 m.

Garmin yol bilgileri NoelBabaTuru

Relive yol bilgileri NoelBabaTuru





































 




Foto katkıları için Mehmet’e teşekkürler.