28 Ağustos 2024

[bisikletle]Türkiye: Batı Anadolu Arkeolojisi’nin izinde...

Anadolu'nun hem arkeolojik hem de tarihi olarak ne denli önemli bir coğrafi bölge olduğu artık kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra bazı eski halkların kökenlerindeki sırlar henüz bilinmemesine karşın; Hatti, Akad, Asur, Luvi ve Hitit uygarlıklarının kalıntıları, halklarının günlük yaşamları ve alım satım etkinlikleri ile ilgili pek çok araştırma bulunmakta.


Hititlerin düşüşünden sonra Anadolu'nun Batı yakasında İyonyalılar, Lidyalılar ve Frigyalılar gibi uygarlıklar sahneye çıktı. O dönemde onlar için tek kaygı olarak İran'daki Pers Krallığı görünüyordu. Lidyalıları yıkan Persler döneminde Anadolu'da liman kentleri gelişti ve zenginleşti. Zaman zaman isyanlar olsa da bunlar çok büyük korku oluşturmadı.

 

Sonrasında Makedonya kralı Büyük İskender sahne aldı. İskender, Ahameniş hükümdarı III. Darius'a karşı kazandığı zaferlerle Anadolu ve İran'ın kontrolünü ele geçirdi. Ölümünden sonra elde ettiği topraklar, güvendiği generallerinden birçokları ve ayakta kalmayı başaran Galya, Pergamon, Pontus ve Mısır'daki diğer güçlü hükümdarlar arasında bölüşüldü. Büyük İskender'in payından en fazla dilimi alan Selevkos İmparatorluğu Romalıların iştahını kabarttı. Romalılar bölgeyi parça parça ele geçirdiler, yerel yönetimlere büyük yetkiler tanıdılar ve askeri güç sağlayarak bölgeyi güçlendirdiler.

 

Antik Çağ'ın en güçlü imparatorluklarından biri olan Roma İmparatorluğu giderek gücünü ve birliğini kaybetti. 395 senesinde Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrıldı. Başkenti Roma olan Batı Roma İmparatorluğu 476'da yıkıldı. I. Konstantin tarafından Konstantinopolis'te kurulan Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu ise Türklerin İstanbul'u ele geçirdiği 1453 yılına kadar varlığını sürdürdü.


İşte, Asia Minor olarak da adlandırılan Anadolu’nun tarihine doğru kültürel ve sosyal bir yolculuk; Batı Anadolu Arkeolojisi’nin izinde...

 


 















[bisikletle]Türkiye projesi çerçevesinde bölgeyi kapsayacak turlarda izlenecek rotalar, uzaklıklar, yolların niteliği, gezilip görülecek tarihi ve doğal güzellikler, konaklama, yeme-içme ve yerel kültürler hakkında bilgi toplamak üzere 4 Eylül’de pedallar dönmeye başlıyor.