18 Nisan 2023

bisikletle Gebze – mini tur


Takiyüddin'in Rasathanesi (Dar-ü'r Rasad-ül Cedid); 1575 yılında Osmanlı bilgini Takiyüddin tarafından İstanbul'da Tophane sırtlarında kurulan gözlemevidir. 1571 yılında Osmanlı Sarayı'na müneccimbaşı olarak atanan Takiyüddin'in Padişah III. Murad'a, astronom Uluğ Bey'in Semerkant’ta hazırlattığı "Zic-i İlhânî" adlı astronomi gözlem ve hesaplarının eskidiğini belirten raporunu sunmasından sonra kurulmuştur. İstanbul Rasathanesinin yapımına kesin olarak ne zaman başlandığına dair kanıt niteliğinde herhangi bir belge bulunmamasına karşın, rasathanenin aletleri ve yapımı tamamlanmamış bile olsa, 1575-1580 yılları arasında gözleme açık olduğu belirlenmiştir. Rasathane 1580 yılında, Şeyhülislam Kadızade'nin onaylayan fetvası ve Padişah III. Murad'ın emriyle denizden topa tutularak yıkılmıştır... Neden mi? Bazı gerici kesimler, "Gözlemevinde meleklerin eteklerinin altına bakılıyor" gibi akıl dışı düşünceleri halka yaydıkları ve dönemin Şeyhülislamı III. Murad'a: "Gözlem yapmak uğursuzluktur, gözlemevleri bulundukları ülkeleri felakete sürüklerler. Göklerin gizemini aydınlatmaya saygısızca yeltenmenin korkunç sonuçları herkesçe bilinir. Bu işe girişen hiçbir ülke yoktur ki bayındır iken harap ve devlet teşkilatı yerle bir olmasın." ifadelerini içeren bir fetva gönderdi... de ondan!!!

 

Yağar mı yağmaz mı? Yerli ve Milli Meteo yağış gösteriyordu, öğleden sonrası için, ama ecnebiler yok diyorlardı. Kime inanalım bilemedik! Bir tarafta bizimkiler (hem yerliler hem de milliler), diğer yanda bizi kıskananlar. Neyse, kim haklı görürüz dedik ve yağmurlukları da yanımıza alarak sabah acele etmeden, yetişme zorunluluğu olmadan evden çıkıp Bostancı tren istasyonuna vardık. Şanslıydık, 2 dk sonra da tren geldi. Belki sabah, belki de ramazan nedeniyle boştu vagon. Bisileri oturduğumuz bankların önünde tutarak 1 saatlik yolculuk sonrası Gebze’ye vardık. Geçen Pazar ki sert rotadan sonra bugün hafif-mülayim bir tur olsun dedik ve bölgedeki 4 köyün (Pelitli-Mollafenari-Cumaköy-Kadıllı) içinden geçen, son derece keyifli bir yolu pedalladık. Rotanın ayrıntılarını önceki gezimizde anlattığımdan tekrar etmiyorum. Buradan okuyabilirsiniz > bisikletle Gebze’de 6 Köy, bisikletle Keşif Gezisi; Gebze’de 4 Köy, 0202 ruT noS


%70’in üzerinde bir enflasyonla seyir halinde ülke. Gebze’den her geçişimizde 17 liraya aldığımız ekmek 50 lira olmuş. 2022 Mart ayında 536 milyon adet 200’lük banknot dolaşımda iken 2023 Mart’ında 1 milyarı geçmiş. Yani sürekli para basılıp çocuklara 200’lük dağıtılıyor. TL için gereken özel kağıt Almanya’dan geliyormuş. Türkiye’ye kağıt yetiştirmekte zorlandığı anlatılıyor... Neresinden tutsan elinde kalıyor! Zavallı ülkem...

 

Turumuza dönecek olursak; Pelitli’de mola verdiğimiz kahve ramazan nedeniyle faal değildi. Ama tedbirliydik, yanımıza termosta çay almıştık. Sandviçlerimizi kahvenin önündeki alanda, boş bulduğumuz sandalyelere çökerek midemize indirdik ve ardından sırayla köyleri geçerek mini turumuza devam ettik. Hava öyle bir ısındı ki, üzerimizdekiler fazla gelmeye başladı ve parça parça soyunmaya başladık.

 

Bu rotanın iki versiyonu vardır; mini ve maksi. Hatta bir arkadaşımız plus bile demişti. Biz bugün mini halini pedalladık. Bu Gebze’den başlayıp, çizilen bir daire sonu Fatih tren istasyonuna kadar 40 km gibi. Köylerden giden yol son derece neşeli ve havadardır. Sonrası tren istasyonuna kadar da temiz bir asfalt ve yormayan (uzunca) bir çıkış ve ardından aynı şekilde (uzunca) inişle sonlanır. Bu bölümde bir tek damla düştüyse de bu yağmur muydu yoksa havada uçan birinin bıraktığı bir şey miydi bilemedim ancak yağmadı, ecnebiler haklı çıktı. Bugünün güzel sürprizi olarak Firu’nun kuzeni Bülent ve Sevgi ile rastlaşmak harika oldu; karşı şeritten geçerken bizi görmüşler, yanımıza geldiler. Onlar da motorlarıyla Şile’ye gidiyorlarmış, arkadaşlarıyla. Ayaküstü yapılan hoş bir sohbet sonrası Fatih istasyonuna gelip bindiğimiz tren de öylesine tıka basa olmayınca rahat bir şekilde Maltepe’de inip, içilen birer sade sonrası (kahveler 25’er) ilçenin içinden, çarşısından, kazılmış yollarından kah iterek, kah pedallayarak sürüp, Süreyya Paşa Sanatoryumu yakınından geçerek Başıbüyük üzerinden eve, saat 16’da dönmüş olduk. Süper, değil mi? Ve şimdi de... Flammarion Gravürü. Was ist denn das?


Flammarion Gravürü’nün kim tarafından yapıldığı bilinmemekte, ancak ilk kez Camille Flammarion’un 1888 tarihli “L’atmosphère: météorologie populaire” (Atmosfer: Popüler Meteoroloji) isimli eserinde yer bulması isminin kaynağıdır. Gravürü incelediğimizde yeryüzünü temsil eden kısım yerleşim bölgelerini, gökyüzünü temsil eden bölge yıldızları ve Güneşi ve Ayı kapsar. Gravürü yapan kişi her kimse semayı yarım daire şeklinde tasvir ederek Dünyanın yuvarlak olduğunu ve gökyüzünden yani Dünya atmosferinden dışarıya çıkıldığında uzayda farklı sistemlerin var olduğunun bilincindeydi...


Camille Flammarion; 1842-1925 yılları arasında yaşamış Fransız gökbilimci ve yazar. Yaşadığı dönem boyunca elliden fazla popüler bilim, astronomi, bilim kurgu konularında yazılar yazmış ve psikoloji alanında çeşitli çalışmalarda bulunmuştur.

 

 

 












 

bisikletle Gebze – mini tur

 

Tur tarihi: 16 Nisan 2023

Alınan yol: 70,51 km
Ortalama hız: 18,9 km/s

En yüksek hız: 53,7 km/s
Bisiklete biniş süresi 3 s 43 dk, dışarıda geçen süre 7 s 05 dk

En yüksek sıcaklık 31 ˚C, en düşük 17 ˚C, ortalama 22,4 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 1092,8 m, kaybı (iniş) 1111,4 m
En düşük yükselti 3 m, en yüksek 265,6 m

 

Garmin yol bilgileri bisikletle Gebze–mini tur

 

Relive yol bilgileri bisikletle Gebze–mini tur