2 Eylül 2025

bisikletle Karlıtepe


Kurtuluş Savaşı’nda, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos’ta en kritik safhaya ulaştı. Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığı, İsmet Paşa’nın genelkurmay başkanlığı ve Fevzi Paşa’nın kurmay yönetimi altında savaşıyordu… Büyük Taarruz, Anadolu’daki işgalin sona ermesinin başlangıcı olmuş, 9 Eylül 1922'de Türk ordusu İzmir'e girmiş ve 18 Eylül'e kadar Batı Anadolu tamamen kurtarılmıştır. 


30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Zafer, sadece bir savaşın değil, bir dönemin de kapanışı oldu. Bundan sonra yaşananlar, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına giden yolu açtı.


Bugün, 31 Ağustos’ta, 93 yıl önce, tarihimizin dönüm noktası olarak yaşanan “Kurtuluş Savaşı”mızın üzerinden geçen yıllar sonra, halen hain ve işbirlikçilerin bulunduğu bir TC’deyiz!


Geçen hafta, beklenmedik bir yağmur sorası iptal edip (*) geri döndüğüm “Karlıtepe Mesire Alanı”na bu pazar günü gitmek istedim. Çok güzel şeyler okudum: “İstanbul Boğazı'ndaki üç köprüyü en yüksekten görebileceğiniz muhteşem bir manzaraya sahip olan alan, temiz havası ve doğal ortamıyla ziyaretçilere piknik, yürüyüş ve spor olanakları sunar.” Bu kadarı bile ilgimi çekmeye yetmişti. Fazlası bile vardı: “Karlıtepe Mesire Alanı, çam ağaçlarıyla çevrili geniş bir alanda kurulmuştur ve içinde kır lokantası, büfe, spor sahaları, çocuk oyun alanları, seyir terasları ve mangal alanları gibi birçok tesis bulunmaktadır. Ayrıca engelli çocuklar için özel oyun parkı da bulunmaktadır.” Muhteşem! Görmem lazım dedim ve yola koyuldum.


(*) Evdeki Hesap Çarşıya Uymadı! 


Evden çıkışım 8.25. Şu ses kayıt cihazının bataryaları da illaki sorun çıkaracak! Ne oluyor de pil zayıflıyor? Mecburen tekrar eve çıkıp yeni pil takıyorum! Ve ayrılışım 8.39’da oluyor. Hava 25,3 °C. Sabahın güzel serinliği var. Kısa yokuşu inip, aldığım hızla devam ediyorum, kanal boyunca.


Geçen bir haber vardı, araba kanala uçtu diye. Hemen evin altında. Nasıl uçar? Kafa mı iyi, acemi mi, kadın sürücü mü? Hani sanki kadınlar daha mı sorun? Aslında bazen olanları da görmüyor değilim. Ama cinsiyet ayrımcılığı olmasın, her iki cins de sorunlu. Insanımız zaten başlı başına sorunlu!


Okullar açılıyor diye mi, yoksa başka bir neden mi, pek bir sakin görünüyor ortalık bu sabah. Geldiğim Beylerbeyi sonrası Kuleli, geçen hafta yağmura yakalandığım nokta geçilip Beykoz’a doğru ilerliyorum… Kandilli geride kaldı, Küçüksu’ya gelmeden polis yolu kapatmış, trafiği başka bir yöne vermekte. Hoppala, ne oldu? Triatlon varmış. 


Doğru ya, bugünlerde 2025 Uluslararası Asya ve Avrupa Triatlon Şampiyonası yapılacaktı. Asya ve Avrupa yakaları arasında yüzerek, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü bisikletle geçerek ve tarihi rotalarda koşarak iki kıta arasında gerçekleşecekti. Demek bugün koşu günü. Ortalık kalabalık, kenarda bekleyen hakemler, işaretli noktalar ve koşanlar. Ben de kanardan kenardan, rahatsız etmemeye çalışarak geçmekteyim, kimi görevlinin itirazından kaçarak. Küçüksu-Çubuklu arası süren parkur üzerinde kurulu su noktaları, çekim yapanlar, alkış tutanlar… geçiliyor ve yarışın son noktasında, nöbet tutan polislerle selamlaşarak tekrar trafiğin normale döndüğü yoldayım.


Güzergah boyunca arkadan gelen otobüslerle neredeyse köşe kapmaca bir yarış; yetişti-geçti-durakta durdu-ben geçtim-gene yetişti-geçti gitti-başkası geldi geçti-durakta durdu… şeklinde kovalamacayla gelinen Beykoz, geçilen otobüs peronları ve Türk-Alman Üniversitesi diye sağdan giden yol beni şöyle 1,8 km sonra sapacağım noktaya getiriyor, Karlıtepe-Gümüşsuyu ayrımı. Yol başında solda bir park girişi var, ama geçişe izin yok. Özel araziymiş, inşaat varmış. Evet haritada, uydu resimlerinden bir şeyler görünüyor. Büyükçe bir alan, her yere binalar dikilmiş, ama bitmemiş, kaba halde. Ne olduğuna dair bulduğum bilgi, sanırım doğru; ZRS Yapı Beykoz Projesi.


Ve sapış noktası sonrası 63 m rakımdan başlayan tırmanış. Yolun solundan gidiyorum, ağaç gölgelerini kollayarak. Asfalt düzgün olduğundan rahatım ama %11’le sürmekte, 12’yi bile gördüm. Kenara park etmiş arabada dumanlanan 2 genç: “Zor olmuyor mu?” diye merak ediyorlar. Eğimin düzeldiği ilk nokta 155 m.de ‘Yayla Yolu’ durağı oluyor. Gümüşsuyu Mahallesiymiş buraları. Sağdaki vadide, 2’nci 3’üncü sınıf binalar var. Ama konumları muhteşem, Boğaziçi'ne hakimler. Bugün arazileri ne de kıymetlidir.


Beykoz Gümüşhaneliler Derneği, bölgeyi kimlerin kaptığı şimdi belli oldu. İstanbul’da hiçbir köşe yok ki Karadenizli kapak atmamış olsun. Yaklaşık 5 milyon oldukları söyleniyor. Neredeyse nüfusun 3’te biri.


Devam tırmanmaya. Solda Yayalar diye, yürüyüş yolunu gösteren bir levha. Haritada gördüğüm kestirme bu olsa. İnşaatın güvenlikçisine soruyorum. Gidebilirsin bisikletle diyor ve başlıyorum dar bir yolu tırmanmaya. İstanbul değil burası, kırsalda bir yerdeyim adeta. İki tarafım ağaç ve çalı kaplı, çıkmaz sokakta bir iki ev. Sanki köydesin. Karşıdan çıkagelen bir araç, hafif kenara çekilerek devam ediyorum… Ve öyle bir nokta ki geldiğim, yol bir duvara dönüyor. Çıkılamaz gibi, hız almadan hele hiç. Gözüm kesmiyor, ortasında şişer askıda kalırsın. Ondan sonra geri inmek bir hayli zor olur. Denesem mi? Boş ver, geri dön, normal yoldan git. En azından yol düzgün ve geniştir.


Geriye dönüp kalan kısmı da tırmanıp 216 m.ye çıktım. 1,7 km.lik bir tırmanış geride kaldı, 153 m yükseldim. Soldaki sokağa sapıp mesire alanına giriş yapıyorum. Ters yöndeyim, yani buradan çıkılıyor. Tırmanış da sürüyor. %17’yi görüyorum. 265 m oldu rakım, devam ediyorum. Güzel bir yere benziyor. Oldukça da büyük. Kocaman çam ağaçlarının altında piknik masaları, pişirme işi için toplu ocaklar, haliyle bir mescit ve 288 m rakımda Karlıtepe Restoran geliyor. Nasıl bir yer, bir mola da vermiş olurum diye bisikleti gölgelik yere park edip boş bulduğum bir masaya yerleşiyorum. Kahvaltı eden aileler etrafta. Ben de çay ve fırın sütlaç ısmarlıyorum (100-. Beykoz kartı olana %40 indirim varmış). Biraz etrafı izliyor, fazla da oyalanmayıp 11.08 gene sele üzerindeyim. Ve devam eden tırmanış 302 m.de son buluyor.


Soldaki otopark alanından alttaki inşaat sahası görülüyor. Oldukça fazla yarı bitmiş yapılar var. ZRS Yapı Beykoz Projesi; İstanbul Anadolu Yakası'nın Beykoz ilçesinde, Dereseki Köyü ve Gümüşsuyu Köyü sınırları içinde yer alan yaklaşık 2.5 milyon metrekarelik özel orman alanı üzerinde inşa edilen büyük ölçekli bir konut ve karma kullanım projesidir… denilmekte. 553 villa dikeceklermiş. Teslim tarihi 2023 olacakmış ama görülüyor ki halen inşaat sürmekte.


Ve mesire alanından çıkıyorum. Tersten geldiğimden burası girişi oluyor. Ödeme çıkışta yapılıyormuş. Şöyle bir 850 metre kadar sonra bildiğin tanıdık yola bağlandım. Ve Acarlar diye devam eden rotam Görele-Çavuşbaşı-Hekimbaşı olarak sürecek. Defalarca geçtiğim bu yolun sonu Ümraniye’de Noddle House’a ulaşacak.


Sütlaç’dan dolayı halen tokum. Ama bir şey tatmadan da geçmek istemiyorum. İtiraf edeyim, bu rotanın Noddle House’dan geçmesi en sevdiğim tarafı : )) Bugün gyozo (**), bir tür mantı sipariş ediyorum. Fazla beklemeden geliyor. 5 parça, fotoda görünenden daha küçük. Sebzeli istemiştim ve kızartılandan. Yani, çok sükse yapmasa da lezzeti yerinde. 5 parçayı beraberinde gelen sosa batırarak yiyip, 270 lirayı ödeyip ayrılışım 12.49 oluyor.


(**) Japonya’ya, Çin mutfağından esinlenerek adapte edilmiş olan gyoza, geleneksel olarak meze veya hafif ana yemek olarak tüketilir. Gyoza, tavada kızartılarak veya buharda pişirilerek servis edilir ve genellikle soya sosu ya da baharatlarla tatlandırılır.


Ümraniye pek bir sakin bugün. Öylesine sıkışık, azgın bir trafik yok. Hızla evin yolunu tutmaktayım.


Sonlandırmadan önce, geçen ay ağustosta çıkan, Tingvall Trio’nun Pax albümünden aynı adlı besteyi dinleyelim…



Tingvall Trio, 2003 yılında Almanya'nın Hamburg şehrinde kurulan uluslararası bir caz üçlüsüdür. Üyeleri arasında İsveçli Martin Tingvall (piyano), Kübalı Omar Rodriguez Calvo (bas) ve Alman Jürgen Spiegel (davul) yer alır. Genellikle melodik caz olarak tanımlanan bir tarza sahiptir. Müziklerinde cazın doğaçlama ruhunu, İskandinav halk müziğinin melankolik dokunuşlarıyla birleştirirler. Parçaları hem sakin ve duygusal hem de dinamik ve ritmik olabilir, bu da onları geniş bir dinleyici kitlesi için erişilebilir kılar.


















bisikletle Karlıtepe: Dudullu-Beylerbeyi-Beykoz-Karlıtepe-Görele-Çavuşbaşı-Ümraniye-Dudullu


Tur tarihi: 31 Ağustos 2025

Alınan yol: 60,16 km
Ortalama hız: 17,9 km/s

En yüksek hız: 47,4 km/s
Bisiklete biniş süresi 2 s 22 dk, dışarıda geçen süre 4 s 47 dk

En yüksek sıcaklık 36 ˚C, en düşük 24 ˚C, ortalama 28,9 ˚C
Yükselti kazancı 
(çıkış) 846 m, kaybı (iniş) 835 m
En düşük yükselti 0 m, en yüksek 294,8 m


Garmin yol bilgiler bisikletle Karlıtepe


Relive yol bilgiler bisikletle Karlıtepe


























































Bölgeye yapılmış geziler bisikletle Elmalı-Görele