b i s i k l e t l e: [bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde (Fethiye IV)

30 Mayıs 2018

[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde (Fethiye IV)

29 Mayıs 2018, Salı / Fethiye IV (31. gün)

Ezan sesiyle bir uyandım, WC’yi kullandım, sonra gene yattım. Salonda uyanık biri TV seyrediyordu J Bugün Ozan 11.30’a hastaneden randevu almış. O nedenle kahvaltıyı daha kısa tutmaya çalışıyoruz. Fethiye’nin büyük pazarı var bugün. Merkeze indiğimizde oraya da bir uğrayacağız.

Ozan randevusuna, ben Figen’le kordon boyunca yürüyüp sonra Starbucs’da Ozan’la buluşup birer kahve eşliğinde sohbet ederek etrafı izlemekteyiz. Hava sıcak. Turistler üstleri çıplak dolanıyorlar. Motosikletli polisler kahve molasına gelmişler, yan masadalar.

Pazarı turlayarak, biraz eksikleri tamamlayarak, kendime yol için cevizli sucuk, onlara acı biber alıyorum. “Koca susturan” diye yazmışlar biberlerin üstüne J Bakalım ne kadar susturacak?

Akşam üstü evde, bugün tekrar çıkmadık, çay-simit-kek eşliğinde 70’lerin müzikleriyle geçiyor. Yağmur var gene. İyi ki yolda değilim. Umarım önümüzdeki günlerde yağmaz. Akşam bir filme bakıyoruz. Pek açmayınca kapatıyor biraz belgesel kanalı sonrası ben yatmaya çıkıyorum. Yarın yolcuyum, dinlenmiş olayım.

Bir ressam düşünün ki, elindeki fırçanın her darbesiyle gerçeğinden ayırt etmenin mümkün olmadığı eserler yaratsın ve bu eserler yeri geldiğinde gerçeğini yeniden inşa etmek için bir rehber olsun... İşte o ressam Avrupa şehirlerini mükemmel bir şekilde tuvale aktaran İtalyan peyzaj ressamı Bernardo Bellotto'nun ta kendisi. Bellotto, eserlerinde bu şehirleri öyle gerçekçi betimlemişti ki II. Dünya Savaşı'nın ardından yakılıp yıkılan şehirler yeniden inşa edilirken onun sanatına başvuruluyordu.

Onedio

1721’de Venedik’te doğmuş 1780’de Varşova’da ölmüştür. Stili, her bir yerin ışığının kendine özgü özelliği ve tabii görünüş ve mimari tanımın kusursuzluğu ile karakterize edilir. Böyle eşsiz bir yeteneği tanımak isteyeceğinizi düşünerek Bernardo Bellotto'nun eserleriyle ufak bir gezintiye çıkalım...