18 Mayıs 2018

[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde (Aydın–Bozdoğan)

17 Mayıs 2019, Perşembe / Aydın – Bozdoğan, 72 km (19. gün)

DSİ’de rahat uyuyorum. Yatak da geniş, yayıl. Saat 7 buçuk, biraz hareketleneyim. Ama önce tabletten yol, hava, haberlere bakarak. 8 gibi toparlanmaya başlıyorum. Bisiklet içerde olduğundan yüklemek de kolay oluyor. 9.30 ayrılıyorum DSİ’den.

Hava biraz puslu. Sanki daha iyi. Çine yolundan gideceğim. Ayrım geride kaldı. Az tersten giderek doğru yola çıkıyorum. İncirli (ortadaki heykel) kavşaktan sağa sapıp dümdüz giden Çine yolundayım. Güneye doğru gidiyor, bu aynı zamanda Muğla’ya giden yol. Asfalt kaymak, güvenlik şeridi geniş. Mataradaki suyu tamamlayayım diye girdiğim benzincide market inşaat halinde. Devam. Otogar geliyor. Büyük Menderes nehrinin üzerinden geçip sola Yenipazar–Dalama ayırımına sapmamla gürültülü yoldan çıkıyor, tek şerit, kaba asfalt bir yola giriyorum. Ohh kafam rahatlıyor. Yol haliyle hafif dalgalı. Rüzgar sol çaprazımdan esmekte. Doğu yönündeyim şimdi. Sağım sazlık, solum biçilmiş bir tarla. Büyük bir kışla geçiliyor (Şht. Uzm. Çvş. Levent Karacula), askeri bölge. Ve peş peşe gelen köyler (ilkin Baltaköy). Biri bitiyor diğeri başlıyor. Kahvelerde oturanlar, kimi çay içmekte. Oruç olayı pek ciddiye alınmıyor anlaşılan. Soldakine yanaşıyor bir sodayla dinleniyorum (Kozalaklı köyü). Bu sırada Bozdoğan ÖE’den Mehmet Bey arayıp gelip gelmeyeceğimi soruyor. Yer ayırtmıştım da. 

23 metre rakımdayım, hava sıcak, 32,4 °C. [e] 23,5 km/10.50/%20 harcandı. Devam yola. Dümdüz olduğundan sürekli pedallamak lazım. Asfalt da kaba, sürtünme çok, yani çabuk yavaşlıyor velespit. Biraz sıkıntılı. Sağımda zeytin ağaçları. Bir büyükbaş hayvan çiftliğini geçmekteyim. Yolda süt tankerleri ve traktörler dolaşmakta. Zeytin olduğuna göre sıkımhane de var. Sağım daha yamaçlık. Sol düzlük. Aydın’a doğru uzanmakta. 

Sağdaki kahvehanede kahve servisini görmemle ben de yanaşıyor bir sadeyle doping kazanmaya çalışıyorum. 1 lira, sudan ucuz. Masadaki beyle yaptığım sohbet neden Nazilli’den direkt Bozdoğan’a geçmediğimle başlıyor, Bozdoğan sonrası 15 km’lik rampanın nasıl çıkılacağı merak ediliyor.

Dalama geçildi. Köy girişlerinde mezarlıkların içinde eski mezar taşları var. Anlaşılan çoktandır var olan bir yerleşim. Tepemden geçen kuşların gölgeleri asfalta düşmekte. Hoş bir görsel şölen oluşturuyorlar. Onları izleyerek sürüyor, gölgelerin peşinden gidiyorum. Karnım açıktı. Şu cevizli sucuktan bir ısırık alsam mı? [e] 44 km/12.40/%40 harcandı. Yenipazar’a geldim. Burada Yörük Ali Efe’nin Müze Evi olacak. Onu ziyaret edeceğim. Ancak dolambaçlı şekilde bulabiliyorum. Benim geliş yönüme işaret koymamışlar, kaçırdım. Geri dönüp, bu sefer de daracık bir toprak yola saptım ki ilgisi olmayacağını düşünerek. Neyse, sonuçta bir hanımdan aldığım tarifle bulundu. Güzel bir bahçesi var. Heykeli, mezarı ve restore edilmiş evi. Gişede oturan ücret istemiyor ve etnografik obje ve mankenlerle donatılmış iki katlı evi tek başıma geziyorum.

Aydın başta olmak üzere Batı Anadolu’da Milli Mücadele’nin önemli kahramanlarından biridir Yörük Ali Efe. Yörük Ali Efe liderliğinde Aydın’da bir Yunan karakoluna yaptıkları ve sonradan Malgaç Baskını olarak isimlendirilen baskının düşmana yapılan ilk baskın olarak kabul ediliyor.
1919 yılında gerçekleşen bu olaydan önce Yunan askerleri önce İzmir‘i ardından Nazilli‘yi ele geçirerek Anadolu’nun içine doğru girmeye başlamışlardı. Yapılan bu baskın halka cesaret vermiş ve düşmanın yurttan atılabileceği inancını arttırmıştı. Bu başarısı üzerine Yörük Ali’ye Aydın’ın kurtarılması emri verildi ve Yunan askerleri geri çekildi, ancak ikinci kez daha da güçlenerek geldiler ve Aydın’ın belli bir kısmını işgal ettiler.

O dönemlerde henüz düzenli ordunun kurulması için çalışmalarda bulunuluyordu, yani ortada düzenli ordu yoktu. Yörük Ali ve adamları düşman kuvvetlerini tekrar yenmeyi başardı ve Anadolu’ya ilerlemeleri engellendi. Ardından Yörük Ali, TBMM Ordusu‘na katıldı ve Milli Aydın Cephesi Komutanı olarak atandı.

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra İzmir’e taşınan Yörük Ali Efe, daha sonra bugünkü müzenin bulunduğu eve, Yenipazar‘a taşınmış. Yörük Ali Efe’nin sağlığı boyunca yaşadığı bu ev ölümünden sonra, 80’li yıllarda yanmış, 1995 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiş, aslına sadık kalınarak restore edilen müze 2001 yılında halkın ziyaretine açılmış.

Tekel bayiinde içilen bir soda ile kayıp mineralleri yerine koymaya çalışırken Halk TV’de Muharrem İnce’nin Amasya mitingi verilmekte. Bu bölge iktidar yanlısı değil. Kahvelerde konuştuğum kişiler sıkılmış yeter diyorlar.

Nar ağaçları çiçek açmış, turuncu-kırmızı. Asfalt kaba, tek şerit, ortada çizgi de yok. Yol kenarında ceviz ağaçları, sulama kanalı var. Hava sıcak ve bunaldım. Bu kadar sık durmamıştım. Direcik köyü, gelen kahvede bir mola daha vermek üzere yanaşıyorum. Masalarına oturduğum beyler çay ısmarlıyorlar. Sonra nereden nereye ve haliyle seçimlere geliyor konu. Merak ediyorlar düşüncemi. Anlatıyorum durumu. Zaten farkındalar.

Yol boyunca elektrik direklerinin üzerine konulmuş platformlara leylekler yuva yapmış ve her birinde bir leylek ayakta beklemekte. Sanırım yavruları var ki göçmemişler. Ama ne çok, her direkte neredeyse leylek var. Bu kadar çoğunu ilk görüyorum. Bozdoğan-Nazilli kavşağından sonra yol genişledi, güvenlik şeridi de var ancak asfaltı kaba. Çizgi üzerinden sürüyorum. 16 kilometre kaldı Bozdoğan’a. Nazilli’de duyduğum nahoş koku dün Aydın’da da vardı. Bu acaba zeytinyağı fabrikalarından gelen koku olabilir mi?

Kavaklı köyü, gelen büfede gene bir mola. Bu sefer soda+ayran karışımını götürüyorum. Yerli çekirdek karpuz kilosu 2 liradan. Canım çok meyve istiyor. Hiç yemedim haftalardır. Bir buz gibi karpuz olsa J 14.55’de ayrılıyorum köyden. 64 kilometreyi geride bırakmışım.

Kaba asfaltın sürtünmesi fazla, yol da düz, devamlı çevirmen lazım. Biraz sıkıldım, Eco’dan Normal’e geçip hızımı arttırarak devam ediyorum. [e] 66,5 km/15.00/%60 harcandı. Hava sıcaklığını 40,5 °C olarak gösteriyor Garmin. Yolda gördüğün, portakal sandıklarım turunçmuş. Herhalde Nazilli’dekiler de. Gelen benzincide bir soda molası daha. Önümde 5 kilometre kaldı Bozdoğan’a. Ama bu kısım tırmanılacak. %7 diyor ancak 8-10 hatta dönemeçlerde 12’yi de görüyorum. [e] 73,8 km/15.40/%80 harcandı. Bataryanın da tek çentiği kaldı. Buldan gibi ortasında bitmesin de. 

Biraz sapağı kaçırıp sonunda ÖE’nin önündeyim. Nihayet. Off içim rahatlıyor. Mehmet Beyi’n ısmarladığı çayla nefesleniyorum. Sonra odayı gösteriyor. Bayağı iyi. Tereddütte düşmüştüm Nazilli’de. Orada yok ÖE, küçücük yer falan dediklerinden acaba ÖE’de çok mu salaş, Belediye Oteli’nde mi kalsam gibi düşünceler geçmişti kafamdan. Ama yanılmışım, gayet rahat görünüyor. Üstelik de zemin kat. Merdiven çıkmak yok, bisiklete de depoda bir yer bulununca kayıtlara geçiyoruz. 25 lirayı nakit ödüyor, odada yayılıp, duş alıp, ayakları uzatıp, biraz tablet karıştırdıktan sonra tavsiye üzerine Bozdoğan pidesini tatmak üzere ayrılıyorum. Öncesinde nöbetçi eczaneden ilacımı alamayarak (tek kalmış) Burcu Pide Salonu’nda Mehmet Beyin selamını söyleyerek peynirli pidenin gelmesini beklemekteyim. Özelliği üzerinde manda kaymağının olması. Bir de tahinli yapılıyormuş, o tatlı, başka zamana kalacak. İkisi çok gelir. Yanına bir de acılı şalgam. Yumuldum JÇok lezzetliydi ama şiştim. Bir soda ile rahatlamaya çalışmaktayım. 15 lirayı öderken fark ediyorum ki cüzdan ÖE’de kalmış. Bereket bozuk para cüzdanını almışım da rezil olmaktan kurtuluyorum.

Bozdoğan, ismini Adana'nın Çukurova bölgesinde yaşayan "Bozdoğan Aşireti"nden almıştır. Bu aşiret zamanında Çukurova ve çevresine yerleşen Avşar aşiretlerinden biridir. Daha sonra bazı mensupları Ege'ye, Aydın ve çevresine gönderildi. Bu yöreye gelen Bozdoğan Aşireti mensupları aşiretlerinin isimlerini verdikleri bir yerleşim yeri kurdu ve Aydınoğulları beyliği içinde yaşantılarına devam ettiler. Aydınoğulları beyliği, yıkıldıktan sonra Karamanoğulları ile kültürel ilişkiler içerisinde olduğundan (ikisi de Avşar beyliği) işbirliği yaptığı için büyük bir kısmı Balkanlar'a göç ettirildi. Bu göçerlerin arasında çok miktarda Bozdoğanlı da vardı. Öyle ki bu gün hâlâ Balkanlar'da "Bozdoğan" isimli türküler vardır.

Bozdoğan bir tepeye kurulu, nerdeyse düz yolu yok. Madran içme suları dolum tesisi bu dağlarda. 1973’den beri belediyece işletiliyor. Köşe bir kahvede içilen sadeyle (1,5) biraz geleni gideni inceleyerek geçiyor. Sonra ara sokaklara dalıp eski evler, terk edilmiş yerlerin fotolarını çekiyorum. Yol kenarlarında suların aktığı kanallar var. Bahçelere gidiyormuş. Değişik bir ilçe. 45 köyü olan.

Tarihte Bugün:

* 1989 - Çin'de 1 milyondan fazla gösterici, başkent Pekin'deki
Tiananmen Meydanı'nda siyasal özgürlüklerin genişletilmesi için açlık grevi yapan öğrencileri desteklemek amacıyla yürüyüş yaptı.

* 1992 - Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği akıl hastalıkları listesinden çıkardı.

* 1994 - Türkiye ekonomisi, 14 yıl aradan sonra yeniden IMF denetimine girdi.

* 1995 - Nasuh Mahruki, Everest'in zirvesine çıkan ilk Türk oldu.

* Bozdoğan ÖE 0256-4142487
* Bozdoğan Bel. Konukevi 0256-4141231 (50-)














Aydın - Bozdoğan
Tur tarihi: 17 Mayıs 2018
Kat edilen mesafe: 72,83 km
Ortalama hız: 17,7 km/sa
Bisiklete biniş süresi 4 sa. 06 dk., dışarıda geçen süre 6 sa. 15 dk.
En yüksek sıcaklık 42 ˚C, en düşük 25 ˚C, ortalama 35,6 ˚C 
İrtifa kazancı (çıkış) 432 m, kaybı (iniş) 207 m
En düşük irtifa 25 m, en yüksek irtifa 287 m

Garmin yol bilgileri Aydın-Bozdoğan

Relive yol bilgileri Aydın-Bozdoğan

-->


Aydın DSİ’den 9.30’da ayrılıyorum.

Hava biraz puslu. Sanki daha iyi. 

Çine yolundayım. Güneye doğru gidiyor, bu aynı
 zamanda Muğla’ya giden yol. 


Asfalt kaymak, güvenlik şeridi geniş.



Büyük Menderes nehrinin üzerinden geçip sola Yenipazar–Dalama
 ayırımına sapmamla gürültülü yoldan çıkıyor...

... tek şerit, kaba asfalt bir yola giriyorum. Ohh kafam rahatlıyor. 



Yol haliyle hafif dalgalı. Rüzgar sol çaprazımdan
 esmekte. Doğu yönündeyim şimdi.

Ve peş peşe gelen köyler (ilkin Baltaköy). Biri
 bitiyor diğeri başlıyor. 

23 m rakımdayım, hava sıcak, 32,4 °C. 

Yol dümdüz olduğundan sürekli pedallamak lazım. Asfalt da
 kaba, sürtünme çok, yani çabuk yavaşlıyor velespit. Biraz sıkıntılı. 





Kahvelerde oturanlar, kimi çay içmekte. Oruç
 olayı pek ciddiye alınmıyor anlaşılan.



Sağdaki kahvehanede kahve servisini görmemle
 ben de yanaşıyor bir sadeyle doping kazanmaya
 çalışıyorum. 1 lira, sudan ucuz. 

Köy girişlerinde mezarlıkların içinde eski mezar taşları
 var. Anlaşılan çoktandır var olan bir yerleşim. 


Yenipazar’a geldim. Burada Yörük Ali Efe’nin Müze
 Evi olacak. Onu ziyaret edeceğim. 


Yörük Ali Efe Müze Evi

Güzel bir bahçesi var. Heykeli...

... mezarı ve restore edilmiş evi.

Gişede oturan ücret istemiyor ve etnografik obje...

... ve mankenlerle donatılmış iki katlı evi tek başıma geziyorum.

Aydın başta olmak üzere Batı Anadolu’da Milli Mücadele’nin
 önemli kahramanlarından biridir Yörük Ali Efe. 


Yörük Ali Efe liderliğinde Aydın’da bir Yunan karakoluna
yaptıkları ve sonradan Malgaç Baskını olarak isimlendirilen
 baskının düşmana yapılan ilk baskın olarak kabul edilir.


Kurtuluş Savaşı’ndan sonra İzmir’e taşınan Yörük Ali Efe, daha
 sonra bugünkü müzenin bulunduğu eve, Yenipazar‘a taşınmıştır. 


Yörük Ali Efe’nin sağlığı boyunca yaşadığı bu ev
 ölümünden sonra, 80’li yıllarda yanmış...


... 1995 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiş, aslına
 sadık kalınarak restore edilen müze...

... 2001 yılında halkın ziyaretine açılmıştır.

Yenipazar




Yol boyunca elektrik direklerinin üzerine konulmuş platformlara
 leylekler yuva yapmış ve her birinde bir leylek ayakta
 beklemekte. Sanırım yavruları var ki göçmemişler.





Bozdoğan-Nazilli kavşağından sonra yol genişledi, güvenlik
 şeridi de var ancak asfaltı kaba. Çizgi üzerinden sürüyorum.

Ne çok, her direkte neredeyse leylek
 var. Bu kadar çoğunu ilk görüyorum.



Kaba asfaltın sürtünmesi fazla, yol da düz, devamlı
 çevirmen lazım. Biraz sıkıldım. 

Hava sıcaklığını 40,5 °C olarak gösteriyor Garmin.

Saat 15.32

Önümde 5 km kaldı Bozdoğan’a. Ama bu kısım tırmanılacak. %7
 diyor ancak 8-10 hatta dönemeçlerde 12’yi de görüyorum.

Bozdoğan ÖE



Sağda, klimanın altındaki odadayım J


Burcu Pide Salonu

Bozdoğan, ismini Adana'nın Çukurova bölgesinde
 yaşayan "Bozdoğan Aşireti"nden almıştır.

Etem et ve tavuk işine de girmiş J

Yazım hatası.

Köşe bir kahvede içilen sadeyle biraz geleni
 gideni inceleyerek oturuyorum.

Falında sinsi bir yılan görünüyor. Koynunda
 beslediklerine dikkat etmelisin.

Bozdoğan bir tepeye kurulu, nerdeyse düz yolu yok. 

Ara sokaklara dalıp eski evler...

... terk edilmiş yerlerin fotolarını çekiyorum. 






Yol kenarlarında suların aktığı kanallar var. Bahçelere gidiyormuş. 



Dikkat ettiyseniz neredeyse tüm kanalizasyon kapakları
 yuvarlaktır. Peki neden yuvarlaktır ? En iyi neden yuvarlak kapaklar
 yuvarlak bir delikten içeri düşemezler. Herhangi bir sebeple
 kapakları açtığınızda rögarın içine düşürme imkanınız yoktur J












































(devamı) 20. gün Bozdoğan-Yatağan - (öncesi) 17. gün Nazilli–Aydın





[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde

Mudanya–Görükle = 43,09 km






Akhisar–Manisa = 51,81 km

Manisa–Salihli = 76,51 km

Salihli–Kula = 48,22 km

Kula–Uşak = 76,59 km

Uşak–Eşme = 67,73 km

Eşme–Buldan = 75,10 km

Buldan–Nazilli = 84,89 km

Nazilli–Aydın = 47,20 km

Aydın–Bozdoğan = 72,83 km

Bozdoğan-Yatağan = 57,03 km

Yatağan–Muğla = 32,63 km


Çıtlık–Dalyan = 59,50 km

Dalyan–Fethiye = 63,62 km

Fethiye–Gelemiş = 81,12 km

Gelemiş–Kaş = 52,43 km

Kaş–Demre = 67,61 km

Demre–Karaöz = 59,64 km

Karaöz–Tekirova = 47,55 km



Antalya–İstanbul = 11,66 km