1 Eylül 2016, Perşembe / Lapseki – Şarköy, 58 km. (19. gün)
Biraz
huzursuz bir uyku çektim, nedense. Malum hazırlıklar sonrası 8 buçuk ÖE’nin
kahvaltısına iniyorum. O da malum durumda, yarım domates , 5 parça hıyar, az
peynir ve reçel-yağ-yumurta.
10
feribotuna yetişmek üzere hızlandırıyorum kendimi ve Gelibolu geçişi için 3
liralık yolcu biletimi alıp velespiti sağlam bir yere bağladıktan sonra üst
güvertede püfür püfür esen bir havada yarım saatlik yolculuğumu boğazı
seyrederek tamamlıyorum.
10.45,
Gelibolu’yu geride bırakmak üzere sahil boyunca sürüp Hamzaköy askeriyesi ve
devlet hastanesinin önünden geçip ana yola bağlandım. Şimdi kuzeydoğu
yönündeyim. Rüzgar tam çapraz karşımdan son derece şiddetli esmekte. Duble yol,
güvenlik şeridi ve kaymak asfalt. Solumdan vızır vızır geçen Alamancılar. Sanki
yarıştalar. Rüzgar öyle şiddetli ki [e] desteğini açmak zorundayım. İlerlemek
mümkün değil. Üzerinde durmak bile zorlaştı. [e], 17 km/11.40, % 20’yi tükettim
bile. Hava bulutsuz, az bulutlu, güneş var ama rüzgar serinletiyor. Hatta bulut
arkasına geçtiğinde serin bile oluyor. Solumda uzakta Saroz Körfezi, sağım
tarlalar, kimi sürülmekte, kimi biçilmekte, kimi sulanmakta. Güneyli sapağı
geçiliyor, bir süre sonra Koruköy sapağı geliyor. Solda bir balık lokantası
var. Bir keresinde geçerken buradan Firuzan’la orada durmuş çay içmiştik. Ve
hafif inişli çıkışlı bol rüzgarlı bu yol sonunda Şarköy ayırımına geliyor. 25
km gibi bir yol kaldı hedefime. Hani 3. geçişim ve her seferinde hangi yöne
gidersen git rüzgar nedense hep karşıdan esiyor burada, bisiklet dostu hiç
değil :))
Şarköy
yönüne sapınca şöyle 2 km sonra Kavakköy geldi. [e], 34 km/12.50, % 40 tükendi.
Bir geçişimizde burada durmuş, hoş sohbet insanlar tanımıştık. Bu sefer de
duruyorum. Elektrikler kesik, çaycı tost yapamıyor. Ben de yanımdakiyle (peynir-ekmek)
biraz bastırıyorum açlığımı, soda-ayran-kahve-çayla (5,5 TL). Masama, sonradan
adının Ali olduğunu öğreneceğim bir bey oturuyor. Gazete okuyor ve sigara
sarıyor. Birazdan bir sebeple sohbete başlıyoruz ve neredeyse kahvede
geçirdiğim 1 saat boyunca ülkenin ve etrafındaki durumuna ilişkin son derece
aydın, bilgili ve bilinçli bir kafa ile karşılaşıyorum. Aslen Artvinli ama uzun
yıllardır bu bölgede yaşıyor. Karayollarından emekli, oğlu üniversite mezunu,
dört dörtlük bir insan. Nasıl mutlu oluyorum, kırsal kesimde bu denli bilinçli
insanlar gördükçe.
Kavakköy
geride kalalı çok oldu. Şarköy’e 24 km diyordu. Yönüm kuzeydoğu, rüzgar hep
karşıdan esiyor. Güneş var ama bulutlar biraz daha arttı. Dar bir yol, bir de
çimento kamyonu malını yol kenarına akıtarak gitmiş, tam bir rezalet. Ve
tırmanış başlıyor. Yükseliyorum yükseliyorum. Yanımdan geçen arabalar, karşıdan
gelenler, çimento kamyonları, kum kamyonları vs gelip geçmekte. [e], 44,5
km/14.44, % 60 tükendi. Yeniköy mezarlığı kenarındaki çeşmeden tazelenen su ve
tırmanmaya devam. Bu şekilde 315 m’ye kadar yükseliyorum, 10 km tırmanarak (15.15/51,5
km). Bataryamda da 2 çentik kaldı (% 40). Sağımda şarapçılıkla ilgili gözüken
bir yer. Kapısı işin ciddiyetini göstermekte, Chateau Kalpak Vineyards. Nihayet
iniş başlıyor. Mermi gibi inen bisikleti esen sert rüzgar karşısında zor zapt
ediyorum. Ve Şarköy de görünüyor. Kaymakamlığın yanından geçip deniz kenarına
doğru inip Cumhuriyet Meydanı’na doğru pedallıyorum. Kendime kalacak bir yer
bulmalıyım. ÖE burada yok. Derken yanımdan motosiklet üzerinde geçen bey ne
yapmak istediğimi sorunca, yer aradığımı söyleyince gel beni takip et diyor ve
Veis dondurmacısı önüne kadar götürüyor. Tanışıyoruz, adaşım Mustafa Veis,
işletmenin sahibi , bisikletçi, sporcu, samimi, konuşkan. Bisikletçiler bende
kalır, istersen bir boş ev var, kalabilirsin. Çaylar, kahveler, bitki çayları,
umre ziyareti, Şarköy, eski dükkan, yeni yer, dondurma, doğal lezzetler...
düşünüyorum da ne kaldı konuşmadığımız.
Şarköy.
MÖ 750-550 yılları arasında Yunanlılar Traklarla karşılıklı anlaşarak il
kıyılarında koloniler kurmuşlardır. Kipert’in antik haritasına göre, il
sınırları içinde ve Marmara Denizi kıyısında kurulan koloniler batıdan doğuya
doğru şunlardır: Heraklea (Eriklice), Hora (Hoşköy), Ganos (Ganoz),
Bizatnhe-Panion (Barbaros). MÖ 168-MS 395 yılları arasında bölgeye Romalılar
hâkim olurlar. Bu dönemde yöre, yarı bağımsız yaşamış Trak kavimleri
Romalıların hâkimiyetine uzun zaman direnmişlerdir.
Şarköy’ün bugünkü yerinde Antik ve Bizans
devri haritalarında Tristatis, Agora gibi oturma yerlerine rastlanmaktadır.
Rumeli’yi fetheden Orhan Bey’in en büyük oğlu Süleyman Paşa zamanında Şehirköy
diye anılan adı, buraya Anadolu’dan göç eden Yörük Türklerin ağzında, şehirden
Şar’a dönüştürülmüş ve Şarköy diye söylenmiştir.
Süleyman Paşa 1354 tarihinde Gelibolu’yu
aldıktan sonra Şarköy ve Mürefte’yi alamadan fütuhatını Tekirdağ’a uzatmıştır.
1356 tarihinde ani ölümünden önce Şarköy’ü de fethetmiştir. Süleyman Paşa’nın
ölümünden sonra Şarköy’ü Bizanslılar tekrar geri almışlar ise de, I. Sultan
Murat tahta geçer geçmez 1362 yılında Şarköy’ü yeniden almıştır. Osmanlı
Türklerinin Rumeli’yi almalarını sağlayan kuvvetlerin başında Yörükler,
onlardan kurulmuş Yayalar ve Müsellemler gelir. Sultan Orhan zamanında başlayıp
Fatih’e kadar, gittikçe hızı azalarak süregelen ve büyük Yörük akını, çok kısa
zamanda il topraklarını kolayca doldurdu ve Türkleştirdi. Örneğin; Araplı
(İğdebağları) Köyü Suriye Yörükleri tarafından kurulmuştur.
Daha sonra
boş dediği eve yerleşip, duş alıp, evde kalan Dinçer ile tanışıp yemek için
dışarıya çıkıyorum. Şöyle bir kısa çarşı turu atıp Çarşı Lokantasında yoğurtlu
kızartma+az kuru az pilav+su=15 liraya karnımı doyuruyorum. Ve turlamaya devam.
Sahil buyunca giden bir kumsal var. Biraz da diğer yöne baktıktan sonra Veis
Dondurma Evinde nefis bir dondurma tadıyorum. Gerçekten Mustafa Beyin dediği
gibi bir lezzet. Doğal meyve kullanıyorlar. Topu 1,5 lira. Bu dondurma
İstanbul’da olsa büyük sükse yapar. Daha sonra adaşımla internet, BS ile biraz
bilgi paylaşıp pastanede oturmaktayız. Pastane bir hayli dolu, müşterisi çok.
Yer güzel, büyük, personel genç, lezzetler mükemmel.. eh daha ne olsun.
Lapseki – Şarköy
Tur tarihi: 1 Eylül 2016
Kat edilen mesafe: 58,94 km.
Ortalama hız: 16,9 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 3 sa. 29 dk., dışarıda geçen süre 6 sa. 43
dk.
En yüksek sıcaklık 35 ˚C, en düşük 20 ˚C, ortalama 30,7 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 651 m, kaybı (iniş) 652 m.
En düşük irtifa 4 m., en yüksek 326 m.
Garmin yol bilgisi Lapseki–Şarköy
Gelibolu |
Hamzaköy |
Şarköy |
Çarşı Lokantası, Şarköy |
20. gün
(devamı) Şarköy–Malkara - 18. gün (öncesi) Çanakkale-Lapseki