b i s i k l e t l e: [bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde (Kaş II)

2 Haziran 2018

[bisikletle]Türkiye: Lidyalıların İzinde (Kaş II)

1 Haziran 2018, Cuma / Kaş II (34. gün)

Gece biraz üşüdüm, termalleri giydim ama tam da yetmedi. Üzerimde biraz ağırlık istiyordum. Nedense uykuya dalmak için ihtiyaç duyuluyor. Ama gene de 7’ye kadar uyudum. Güzel bir güne uyandım. Evin önü, terası güneş almakta. İçimi ısıttı sıcaklığı. Metin Bey ve Selami Bey kalkmışlar bahçeyle uğraşmaktalar. Biraz odada yatakta tablet okuyarak oyalandım. Bugün kahvaltıya merkeze inelim denildi. Kaş’ın aynı zamanda da pazarıymış. Haftalık alış verişlerini de yapacaklar.

9’u az geçe arabayla yola çıktık. Önce yarımadaya uğrayıp Tuğba Hanımın kiralamaya çalıştığı eve gidiyoruz. Bazı fotoğraflara ihtiyaçları var, tanıtım için. Yardımcı oluyorum çekimlere. Sonra kahvaltıya, Kaş Kamping’e. Giriş 20 lira, plaj dahil. Kahvaltıya mahsuben 10 lirasını kullanabiliyormuşsun.

Güzel konumlanmış kamping. Müşterisi de var. Kimi karavanda kimi çadırda kalıyor. Hatta minik odalar, ev şeklinde yerleri de var. Kahvaltıya menemen alıyorum, çayla. Denize karşı afiyetle karnımızı doyurmaktayız. Selami Beyin dostları da geliyor masamıza, bolca sohbet, bolca bisiklet konuşuluyor. Dağlardaki MTB yolları anlatılıyor. Kaş çevresi yüksek dağlarla çevrili, bolca tırmanışı olan rotalar var. Rampa sevenlere önerilir J

Selami Beyin eşinin oğlu Kaan geliyor, kahvaltıya dahil oluyor. Kalkan’a taşınmış, altı ay önce. İnternet üzerinden çalışmakta. Pek çok insan böyle yerlere yerleşip internet üzerinden para kazanmakta. Çok keyifli olsa, kalabalık şehir hayatından uzak olabilmek.

Metin Bey ile pazara gidiyorum. En sevdiğim iş pazar gezmek. Kaş’ın pazarı pek büyük değil. Burası için yeterli mi bilemiyorum? Ben de biraz alış verişe dahil oluyorum. Yabancılar da var müşteriler arasında. Herhalde buralarda daimi oturanlar.

Merkeze, Selami Beyin evine Metin Beyi bırakıyor, biz de marinada Efendi Bar-Lokanta’ya yerleşip sigara böreği ve kızarmış patates eşliğinde ordan burdan konuşarak Metin Beyin işlerini halledip Tuğba Hanımı almasını bekliyoruz. Siyasi konular, mimari ve şehircilik meseleleri, ilişkiler, kadınlar, erkekler...

Beklenenlerin gelmesiyle eve dönmek üzere çok dik bir yoldan, Çerçiler mahallesinden çıkmaktayız. Ama öyle böyle değil, bisikletle mümkün değil, çıkılmaz.

Evin bahçesinde otururken komşu Nermin Hanım ve bir arkadaşı evi görmeye geliyorlar. Çok güzel düşünülmüş-yapılmış burası. Ama daha bitmemiş, halen sürmekte işler. Gören hayran kalıyor. Bolca ahşap kullanılmış yapımında. Biz fotoğraf çekimiyle uğraşırken Metin Bey ve Tuğba Hanım akşam yemeği hazırlığındalar. Taze fasulye, barbunya, püre, çoban salata, yoğurt komşudan (nefis süzme yoğurt), roka ve sarımsak bahçeden...

Çekilen bir hatıra fotosu sonrası komşunun oğlu minibüsten alınmak üzere Metin Bey ve Tuğba Hanım anayola gitmekteler. Bu sırada inceden bir yağmur da yağıyor.

Yıl 1967, 1 Haziran günü tüm zamanların en iyi albümü kabul edilen The Beatles grubunun Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band adlı albümleri piyasaya sürüldü. Beatles'ın bir grup olarak uyumlu bir biçimde yaptıkları son albümdür. Albüm, grubu kariyerinin zirvesine ulaştırmıştır. Ayrıca grubun ilk konsept albümüdür. O zamana kadar yapılan albümlerde, şarkılar birbiri ile alakasız, uyumlu olmayan parçalardan oluşurken, Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band, küçük çocuklardan huzurevindeki yaşlılara, teenager’lardan, uyuşturucu müptelası hippilere kadar herkese hitap eden, melodik, şiirsel, mizahi ve renkli bir albümdür. 13 parçadan oluşur. O günlerde, her şeyin ancak iki yıl sonra ülkeye girdiği dönemde bu albüme sahip olmak öylesine büyük bir nimetti ki. Kapak tasarımı Robert Fraser, fotograf Michael Coope tarafından gerçekleştirilmişti. Beatles üyelerini, sanat, müzik, sinema, inanç, yazar, şair, mimar, filozof, heykeltıraş, sporcu, bilim insanı gibi çeşitli mesleklerden oluşan kişiler çevrelemişti. Albümün son parçası A Day in the Life.

Vikipedia