b i s i k l e t l e: bisikletle PiyerLoti

24 Şubat 2015

bisikletle PiyerLoti

Karın İstanbul’u 3 gün teslim almasından sonra gelen müthiş hafta sonu, inanılmaz bir armağan oldu bize. Eriyen kar sularının yolları yıkadığı bir günde şehir turu atarak sakince dolanıp PiyerLoti’yi hedef seçtik.

13 kişiye ulaştık: Serhan, Haldun, Levent, Gültekin, Candan, Nur, Düşra, Kamil, Ali, Hasan, Mehmet ve biz. Önce Siirt pazarında kahvaltı, pide eşliğinde. Masa etrafında bisiklet baş konu ama ülkenin tek tek sönen ışıkları herkesi kaygılandırıyor. Türkiye karanlığa doğru hızla sürüklenmekte.

Güneşin olmadığı yerler soğuk. Nereye vursa oraya ilişiyoruz. Mehmet’i beklerken biraz peynir ve kuruyemiş alıyorum. Bu hafta bisiklet fuarı var. Çoğumuz gideceğiz. Onun programı yapılıyor.

Sulukule-Edirnekapı üzerinden G.O.P.’ya doğru pedallayacağız. Bu bölgeye yapılmış önceki gezilerimizde çevreyi bolca anlatmıştık. Okumak isterseniz PiyerLotiZiyareti.

Sayı büyüdükçe bir arada olmak da zorlaşıyor. Farklı yola sapan, geride fotograf çeken, önden keşfe çıkan... bekleyerek, telefonlaşarak tekrar toparlanıp devam ediyoruz.

Pascal üçgeni, matematikte binom katsayılarını içeren üçgensel bir dizidir. Fransız matematikçi Blaise Pascal'ın soyadıyla anılsa da Pascal'dan önce Hindistan, İran, Çin, Almanya ve İtalya'da matematikçiler tarafından çalışılmış, Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur.

Pascal'ın bu üçgeni, olasılıklar kuramında ustalıkla kullanılır. Bu üçgen, biyolojideki uygulamalar, matematik, istatistik ve pek çok modern fizik konularında uygulama alanı bulur.

Hayyam (Ebul Feth Ömer bin İbrahim; Ömer Hayyam da denir), İranlı şair ve bilgin (Nişapur 18 Mayıs 1048 - 4 Aralık 1131). Birçok bilim insanınca Bâtınî ve Mu'tezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hâkim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır. Rubaîlerinde; dünya, var oluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, Müslüman fakat felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.

Çadırcı anlamına gelen "Hayyam" takma adını babasının çadırcılık yapmasından almıştır. Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi, Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda da uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp tam olarak bulmasıdır.

Ömer Hayyam’ın büstü, Nişapur, İran

Ömer Hayyam’ın mezarı, Nişapur, İran

Yol kenarlarında daha erimemiş kar yığınlarına dikkat. Teker kayabiliyor. Pazar günü biraz olsun trafiği rahatlatmış, ama gene de bıçkın delikanlılar arabalarıyla ortalıkta. Bunlara çok bulaşmayacaksın. İnsanların davranışları çok garipleşti. Yersiz sebeplere adam öldürüyorlar.

PiyerLoti’den Haliç’i temaşa etmek çok güzel. Etraf oldukça kalabalık, yerlisi yabancısı gelmiş güzel havayı görünce. Fakat çaylar çok turistik, 2,90 TL.

Buradan sonra Eyüp-Alibeyköy ve İBB fidanlığı diyoruz. Haliç kıyısından pedallayarak.

Alibeyköy’de Osmanlıpark’ta ESBAŞ’ın (Eyüp Bel.) sosyal tesislerinde bir çay molası. Kimi içiyor kimi içmiyor. Nedense bu tesislerde fiyatlar her yerde farklı. Pendik Beltur kartonu 1 liraya satarken burası 2 katı fiyat çekiyor.

Belediyenin fidanlığı hoş bir yer. Bu kadar çiçeği bir arada görmek. Tesiste belediye havasını rahatlıkla kokluyorsun. Personelin davranışları ve kadınların giyimleri, kafeteryada her masaya bırakılmış Sabah gazetesi. Aslında bu gazeteden takip etmek lazım TR’yi, insanın morali yerine geliyor. Meğerse ortalık güllük gülistanlıkmış da bizim haberimiz yokmuş.

Dönüşümüzde yakınlarda oturan arkadaşımız Ali, sonra da Hasan ayrılıyorlar. Biz de Vefa’ya, boza içmeye doğru pedallıyoruz. Yolda 3 yol bisikletçisini Gültekin silkeliyor. Gençler neye uğradıklarına şaşırarak ortadan kayboldular.

İMÇ’nin arka sokakları perişan vaziyette. Sefalet hüküm sürmekte. İçler acısı bir durum. Yerli mi yabancı mı bunlar? Sosyal devlet olmadık.

Bozacının önü kalabalık. 3 lira olmuş bardağı. Doyamayanlar, 2’şerciler, eve götürenler... Faydası ne bunun? Zengin protein ve B vitamini içeriği nedeniyle enerji ihtiyacı fazla olan kişiler, gebeler ve sporcular için çok faydalıdır denilmekte. Tabii biraz daha bekletirsen de güzel bir içki olmakta. Bundan daha önceki turlarımızda söz etmiştik. PiyerLotiZiyareti notları arasında mevcut.

Dönüş yolunda herkes bir tarafa saçılıyor. Levent lastik patlağına takılıyor, Gültekin ve Kamil’le. Candan, Nur ve Mehmet Eminönü’nden geçmekteler. Serhan Beşiktaş’a doğru. Haldun, Düşra ile biz de Karaköy’den geçiyoruz.

HAYDOY’a yapılan katkılar için tekrar teşekkürler.

PiyerLoti Turu: (Kızıltoprak-Kadıköy)-Karaköy-Eminönü-Unkapanı-Edirnekapı-G.O.P.-Piyer Loti-Eyüp-Alibeyköy-Eyüp-Vefa-Eminönü-Karaköy-(Kadıköy-Kızıltoprak)

Tur tarihi: 22 Şubat 2015

Kat edilen mesafe: 45,32 km.

Ortalama hız: 10,8 km/sa.

Bisiklete biniş süresi 4 sa. 12 dk., dışarıda geçen süre 8 sa. 16 dk.

En yüksek sıcaklık 23 ˚C, en düşük 9 ˚C, ortalama 15,2 ˚C

İrtifa kazancı (çıkış) 379 m, kaybı (iniş) 408 m.

Garmin yol bilgisi bisikletle PiyerLoti