3 Haziran 2013

Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Bisiklet Sporu

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 24. sayısında Mehmet Süme ve Selami Özsoy imzalı bir araştırma yayımladı: Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Bisiklet Sporu.

Çok değerli bu araştırmanın özetini paylaşmak istedik.

19. yüzyılın başlarında Avrupa’da icat edilen bisiklet, ilk dönemlerde seçkinlerin kullandığı bir araç olmuş daha sonra sportif amaçla da kullanılmaya başlamıştır. Bisiklet yaygınlaşmaya başladıktan sonra Osmanlı İmparatorluğu’na da Levantenler tarafından getirilmiş ve öncelikle posta teşkilatı, polis teşkilatı ve orduda kullanılmıştır. Osmanlı’da bisikletin gelmesiyle ilgili ilk haber Tarik gazetesi tarafından 1885 yılında duyurulmuştur. Mösyö Tomas İstefanis adında bir Amerikalı, yanındaki bisikletiyle önce İstanbul’a gelmiş daha sonra İzmit üzerinden beş günlük bir yolculuktan sonra Ankara’ya ulaşmış ve oradan da Yozgat üzerinden Sivas’a geçmiştir.
19. yüzyılın sonlarında Osmanlı ülkesinde başkent İstanbul’un dışında bisikletin yaygın olarak kullanıldığı şehirler Osmanlı’nın Batı’ya açılan penceresi konumunda olan İzmir ve Selanik olmuştur. Osmanlı döneminde ilk bisiklet yarışları 1897’de Selanik’teki ahşap tribünlü velodromda düzenlenmiştir. İzmir’deki Levanten aileler, Batı’daki diğer yenilikler gibi bisikletin de kente getirilmesinde öncülük etmiştir. İzmir’de ilk bisiklet yarışması 15 Mayıs 1895 tarihinde yapılmıştır. İzmir’de 1900 yılından itibaren Rum kulüplerinin düzenlediği spor oyunlarında bisiklet de yer almaya başlamıştır. Özellikle Bornova’da Levantenlerin kurduğu kulüpler tarafından bisiklet ve atletizm yarışlarının düzenli olarak yapıldığı görülmektedir.
İstanbul’da ilk bisiklet yarışması 18 Ağustos 1895 tarihinde yapılmıştır. Tarabya’daki bu yarışma 5 ayrı mesafede düzenlendi ancak Türk ahaliden katılan olmadı. II. Meşrutiyetten sonra yaygınlaşan bisiklet cemiyetleri Cumhuriyet döneminde daha organize şekilde varlığını sürdürmüştür. 1923 yılında bisiklet federasyonun kurulmasının ardından Milli Takım oluşturulmuştur. Türk bisikletçiler ilk defa 1924 Olimpiyatları’nda katılmak üzere Paris’e gitmiş ancak teknik nedenlerden dolayı yarışamamıştır.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında bisiklet sporu yedek parça ve lastik sıkıntısıyla durgunluk dönemine girmiştir. 1948 Londra Olimpiyatları’na katılan dört Türk bisikletçisi, 195 kilometrelik yol mukavemet yarısını lastik patlaması ya da mekanik arızalar nedeniyle tamamlayamamıştır.
Bisikletin ilk geldiği 1890’lı yıllardan bu yana aradan geçen 120 yıllık sürede Türkiye’de bisikletin hem gündelik hayatta kullanımı artmış hem de sportif anlamda hareketlilik yaşanmıştır. Ancak Türkiye’de bisikletin sağlıklı ulaşım aracı olarak gelişmiş ülkeler düzeyinde yaygın bir şekilde kullanıldığını söylemek zordur. Beden sağlığı, enerji tasarrufu, çevre bilinci gibi nedenlerle bisiklet kullanımının teşvik edilmesi, kentlerde yolların buna göre düzenlenmesi çağdaşlığın bir gereğidir.



















Tamamını okumak için lütfen resmi tıklayınız.