28 Aralık 2008

Durum / Ne Var Ne Yok?

Bisiklet dünyasını elimden geldiğince izlemek ve konuyu kavramak için elde ettiğim fırsatları değerlendirmeye çalışıyorum. Bu anlamda da Kocaeli Üniversitesi’nin hazırladığı “Bisiklet ve Yasam” panelinde çok aydınlatıcı fikir ve kişilerle tanışma olanağı elde ettim. Panelde konuşulanlar dışında özel sohbetlerle (ve yazışmalarla) bugüne kadar yürütülen ilişkilerde öne çıkan fikirin, her ne kadar sivil toplum örgütleri bu işin en önemli itici güçlerinden olsalar bile, bu işin endüstrisi devreye girmediği müddetçe alacağı ivmenin yeterli olmayacağı yönünde. Yani tüketici (veya kullanıcı diyebiliriz) olarak bizler ne kadar bastırsak, siyasi irade üzerinde baskı oluşturmaya çalışsak eksik olan ayağın devrede olmaması işin hızını sınırlıyor. Kısacası: bisiklet endüstrisinin bu ise el atması gerekiyor.
Sonuçta istediklerimizin-gereksinimlerimizin karşılanması bisiklet satışını artıracağından elde edilen onlara (da) yarayacak. Bunun bilincinde olan üretici, ithalatçı, montajcı, pazarlamacı vb.’lerinin konuya eğilmesi ve destek vermesi gerekmektedir. Bu tanıdığım aklı başında herkes tarafından dile getirildi. Bütün bunları kabul ediyorsak peki nerede bu saydıklarım diye insanın sorası geliyor. Neden sessizler bu işin esas patronları? Neden birşeyler yapmıyorlar? Bisiklet tüm dünyada öylesine bir ivmeyle yükseliyor ki ülkemizde bile bunu gözümüzle görebiliyoruz. Her geçen gün sokaktaki sayı artıyor, bisikletle ilgili bir etkinlik haberi çıkıyor, organizasyonlar yapılıyor, çaba ve gayret içinde olanlar bir araya gelip müthiş bir arzuyla birşeylerin olmasına çalışıyorlar. Sanıyorum artık bu çaba fark edildi.
Pencereme konan minik bir kuş bana umut dolu haberler taşıdı. Geçen hafta BİSED (Türkiye Bisiklet Üreticileri Derneği) ile ANCMA (İtalyan Bisiklet ve Motosiklet Ana ve Yan Sanayii Derneği) yetkililerinin bir araya geldiğini söyledi. Bu görüşmede İtalya’daki deneyim ve kazanımların paylaşıldığını, Avrupa bisiklet pazarından, bisiklet kullanımından, sağlıktan, kentsel mobiliteden, bisiklet paylaşım projelerinden, bisiklete hükümetçe verilen sübvansiyondan ve desteklerden, bisiklet nizam planlarından, hava kirliliğinden, bisiklet turizminden, Avrupa bisiklet emniyet standartlarından, ECF’nın (Avrupa Bisiklet Federasyonu) EuroVelo (Avrupa Bisiklet Yolu) ağı projesinden ve bu ağa Türkiye’nin de dahil olması gereklerinin konuşulduğunu fısıldadı. Hatta ANCMA ile BİSED arasında bir işbirliği ve beraber hareket etme protokolü imzalandığını; Bisiklet Federasyonu, Herkes İçin Spor Federasyonu ve BİSED’in beraberce ulusal bir bisiklet organizasyonu yapmak üzere mutabık kaldıklarını da ekleyince yaşasın dedim bu sefer bu işler olacak gibi.

Şimdi büyük bir merakla gelişmeleri bekliyorum. Belki yakında bunun resmi haberini duyarız.
Resmi haber (sonradan yayınlandı):
Bakınız:
http://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=34442