Şubat
sonuna geliyoruz bile, havalar pek mevsimine uygun değil. Yağışların olmaması
toprak için pek de öyle iyi sayılmaz. Ancak bize yarar, bisiklete daha kolay
bineriz. Bu pazar da soğuk başlayan gün sonra öyle bir ısındı ki, üstümüzdekiler
fazla geldi soyunmak zorunda kaldık. Ben de yanlış giyinmişim, çıkartınca üşüdüm
giyinince terledim.
Tarihte
bugün, ne çok şeyler olmuş. Ama arasından bir tanesi çok hoşuma gitti; İstanbul'da
eşekle nakliyat yasaklandı! Bindokuzyüzotuzyedi
yılının onsekiz şubatında artık buna izin verilmeyeceğine karar vermişler. Şöyle
bir araştırdığınızda daha ne çok yasaklar var(mış). İstanbul Belediyesi’nin
getirdiği yasaklara bir bakalım: 1958’de kadınların uzun süren hamam sefasını su
israfını gerekçe göstererek bir saatle sınırlandırmış. Gene aynı yıl İstanbul
sokaklarında hulahop çevrilmesi yasaklanmış. 1935’de de kartopu oynanması yasakmış.
1967’de ‘Kadınlar Ih Derse’ adlı oyunu yasaklaması başrol oyuncusu Lale
Oraloğlu’nun açlık grevi yapmasına neden olmuş. Daha çok eski değil, 2007’de
İBB mayo reklam afişini yasaklamıştı. Fakat Alanya Belediyesi’ne söyleyecek
lafımız yok; 1999’da Bereket Tanrısı heykelciğinin açıkta satılmasını yasaklamış.
Ancak en doğrusunu yine de Güzeldere Köyü Muhtarlığı yapmış; Siyasetçilerin
Köye Girmesini Yasaklamış.
Kuartet olarak, İhsan, Gültekin, Serhan ve ben Kemerburgaz’a pedalladık.
Beşiktaş çıkışlı. Çayırbaşı’ndan Belgrad Ormanı’na sapıp, sonra Cendere
üzerinden Kağıthane ve tünelden Dolmabahçe-Beşiktaş. Bir daire, 60 km’lik. Kahvaltıyı
Çayırbaşı’ndaki börekçide hallettik. Karton bardak çay 1,5 liradan diye her
zamanki çaycı yerine burayı tercih ettik ammaaa su böreğinin pek iyi olmadığını
öğrenmiş olduk. Çünkü sonra Kemerburgaz’daki böreği tadınca aradaki fark bariz
ortaya çıktı. Kemer’de, eskiden arabada satan sonra palazlanıp dükkan açan ama
neticede gene arabaya dönen börekçinin böreği çok lezzetlidir. Bu sene kilosu
25 olmuş. 200’er gramı götürdük. Bir de çıkışta, odun ateşinde lokma-tulumba
yapan yere uğrayıp bunlardan birer de attık mı ağzımıza? Bu bizi Kağıthane tüneline
kadar taşıdı.
Che demiş ki: Bir yalan, hangi amaç
için söylenmiş olursa olsun, her zaman en kötü gerçekten daha kötüdür. Kim
bilir ne oldu da bu lafı etti? Olmadık işleri olmuş gibi aktaranlar. Görmediklerini
gördüm diyenler, kandır(ıl)anlar... Mitomani
olarak adlandırılan bu durumdaki kişiler, çıkar elde etmek ya da çevresinin
ilgisini çekmek için de yalana başvururlar. Bu yapıdaki kişiler bir makamı elde
etmek için bile yalan söyleyebilirler. Mitoman kişiler için yalan söylemek
yaşamlarının rutin davranışı haline gelmiştir. Söylemiş oldukları yalanların
ortaya çıkması durumunda, bundan herhangi bir suçluluk hissetmezler. Mitomani kişiler
için yalan söylemek olağan bir davranıştır. İlk
başlarda kişilerin söyledikleri yalanlar kolay anlaşılmaz. Ancak yalanların tek
tek ortaya çıkmasından sonra, çevresindekiler bu yalanlara inanmamaya başlar. Mitomanların yalanlarını
düzeltme amaçları olmaz. Kişilerde pişmanlık mekanizması işlemez.
Cendere yolu gidilecek gibi değil. Yaklaşık bu 10 kilometrelik mesafe
kamyonların, sadece onlar değil, gelip geçen her aracın kaldırdığı tozdan
dolayı feci durumda. Bir daha asla! Nasıl bir inşaat sahasına dönüştürdüler
İstanbul’u değil mi? Temiz bir yeri kalmadı. Şehir içlerine kadar soktular damperlileri.
Yolda öylesine bir hız yapmaktalar ki, canını kurtardığına şükrediyorsun. İstanbul
elden gitti. Böylesine önemli, ortasından nehir gibi denizin geçtiği, tarih
içinde her zaman yeri olmuş güzelim İstanbul’u boğmak için uğraşmaktalar.
Son bir molayı Vadi dedikleri, 1001 inşaatın sürdüğü Cendere sonu
Kağıthane başlangıcındaki Starbucks’da (yeni açılmış, benzinci köşesinde)
verdik. Biraz nefeslenip, üzerimizdeki tozları silkeleyip Haliç’e doğru,
arabaların arasından kaçarak hızla pedal basıp artık bir eğlenceye (ne eğlence
ama!) dönüşen, motorcuların kasten seslerini yükselttiği tüneli de bitirip Beşiktaş’ta
kuarteti dağıttık.
Kemerburgaz; Eşekli Yalan: Dudullu-Kadıköy-(gemiyle) Beşiktaş-Çayırbaşı-Kemerburgaz-Cendere-Kağıthane-(tünel) Dolmabahçe-Beşiktaş-(gemiyle) Kadıköy-Dudullu
Tur tarihi: 18 Şubat 2018
Kat edilen mesafe: 95,19 km.
Ortalama hız: 17,4 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 5 sa. 27 dk., dışarıda geçen süre 8 sa. 57 dk.
En yüksek sıcaklık 21 ˚C, en düşük 6 ˚C, ortalama 11,9 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 1090 m, kaybı (iniş) 1071 m.
En düşük irtifa 0 m., en yüksek 163 m.
Bisiklete biniş süresi 5 sa. 27 dk., dışarıda geçen süre 8 sa. 57 dk.
En yüksek sıcaklık 21 ˚C, en düşük 6 ˚C, ortalama 11,9 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 1090 m, kaybı (iniş) 1071 m.
En düşük irtifa 0 m., en yüksek 163 m.
Garmin yol bilgileri Kemerburgaz;Eşekli Yalan
GİMS Kuartet
|
Bu bölgeye yapılmış geziler Kemerburgaz, “Karanlığa Kalmadan”, BelgradOrmanı-Kemerburgaz,±76
İlginizi çekebilir Hoş/Nahoş, Gümüşdere durmaz akar-Gelmeyen tembeller buna bakar