23 Mayıs 2021

“19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun” Bisiklet Gezisi


Biz de bu güzel günde, güzel bir havada, güzelce Göçbeyli’ye pedalladık. Hem kapanmadan çıkmanın mutluluğu, uzundur da binmemiş olmanın hevesi ile...


Mustafa Kemal Atatürk, 102 yıl önce bugün, Samsun'da Milli Mücadele'nin fitilini ateşledi. Bu tarihi adımın atıldığı 19 Mayıs günü, her yıl coşkuyla kutlanıyor. Kutlamaların bayrama dönüşmesi ve şimdiki adını alması ise yıllar içinde gerçekleşti.

 

Mustafa Kemal Atatürk, 102 yıl önce bugün, Samsun'da Milli Mücadele'nin fitilini ateşledi. Bu tarihi adımın atıldığı 19 Mayıs günü, her yıl coşkuyla kutlanıyor. Kutlamaların bayrama dönüşmesi ve şimdiki adını alması ise yıllar içinde gerçekleşti.

 

Mayıs ayında gençlik etkinliklerinin geçmişi Cumhuriyet öncesine dayanıyor. Kutlamaların o zamanki adı "İdman Bayramı"ydı.


Doç. Dr. Bengül Bolat, İdman Bayramı'yla ilgili, "İdman Bayramlarının ilk defa 2. Meşrutiyet döneminde kutlandığını biliyoruz. 1916 yılında Selim Sırrı Tarcan Bey'in teşebbüsüyle Kadıköy'de bulunan İttihat Spor Kulübü'nün çayırında yapılıyor. Yüksek atlama, sırıkla atlama, cirit atma, disk atma, 100 metre ve 800 metre koşuları gibi bir takım etkinliklerle kutlanıyor" dedi.

 

Bolat, Atatürk'ün Samsun'a çıkıp Milli Mücadele'yi başlatmasının onuruna, Samsun halkı tarafından 1926 yılı itibarıyla ilk etapta "Gazi Günü" olarak mahalli bir bayram günü şeklinde kutlandığını söyledi.

 

Osmanlı'da İdman Bayramlarını organize eden ve aynı zamanda Türkiye'de olimpik sporların öncüsü olan Selim Sırrı Tarcan, Cumhuriyet döneminde de bu girişimini sürdürdü. Bolat, Selim Sırrı Tarcan'ın teşebbüsü üzerine maarif vekaleti jimnastik şenliklerini resmi bir şekilde kutlanmasını da kabul ettiğini belirterek, "Yani böylece 10 Mayıs 1928'de ilk olarak Ankara'da, 11 Mayıs'ta İstanbul, İzmir ve diğer Anadolu şehirlerinde jimnastik şenliklerinin kutlanmaya başladığını görüyoruz" diye konuştu.

 

Bolat konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "19 Mayıs gününün bir spor bayramı olarak kutlanmasındaki ilk girişimin de yine Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nden geldiğini, bu kulübün Atatürk Spor Günü organize etmek için Galatasaray

ve Fenerbahçe kulüpleri ile de görüş birliğine vardığını  görüyoruz. Ve 24 Mayıs 1935'te verilen bir karar ile bugünün ismi Atatürk Günü olarak tasarlanıyor."

 

Kutlamaların adı üzerindeki kararsızlığın birkaç yıl daha sürdüğünü aktaran Bolat konuşmasını şöyle sürdürdü: "19 Mayıs günü kutlamaları, Atatürk Spor Günü, Atatürk Spor Merasimi, 19 Mayıs Şenlikleri, Atatürk Günü, İdman Bayramı, Atatürk Spor Bayramı, Jimnastik Bayramı, 19 Mayıs İdman Şenlikleri, Jimnastik Şenlikleri gibi böyle farklı farklı isimlerle anılıyor. 20 Haziran 1938 tarihinde ulusal bayram ve genel tatiller hakkında çıkarılan ek kanun ile "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kabul ediliyor."

 

19 Mayıs kutlamaları son adını Büyük Önder'in doğumunun 100'üncü yılında aldı. O günden beri "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanıyor.

TRTHaber


Sabah 9’da Bostancı Tren İstasyonu’nda Cengiz ile buluşup Gebze’ye kadar Marmaray’la gidiyoruz. 1 saatlik yolculuk kakara kikiriyle çabuk geçiyor. Sabah hafif serin olan hava ısınmış. Saatler de 10 buçuk olmuş bile. E-5 yolu altında süren Güney Yan Yol bazı yerlerde öylesine dar ki, araçlar insanı tedirgin ediyor. Bugün 2’nci sıkıntıyı da burada yaşıyoruz. Arkadan gelen araç sürekli korna ile taciz etmekte. Biri de sabah Küçükbakkalköy civarında yapmıştı. Her ikisine 144 liralık bir bağış makbuzu ile 10 puan yolluyoruz. TC Maliye Bakanlığı teşekkür eder.

 

Gebze içinden geçip GOSB Tembelova da geride kaldıktan sonra artık Göçbeyli’ye kadar köy yollarındasın. Bu bölümü çok seviyorum. Yolun fazla da tırmanışı yok. Hatta çok keyifli inişler var. İlk molamızı Pelitli’de verdik. Yanımızdakilerle kahvaltımızı ederek yarım saatimiz burada geçiyor.

 

Mollafenari sonrası Cumaköy. Çıkışta bir foto çekerken Victoryman Binicilik Kulübü diye bir yer dikkatimizi çekiyor. Hadi bir kolaçan edelim, neyin nesidir diye dalıyoruz toprak yola. Fazla derinlerde olmayan kulüp birazdan önümüze çıkıyor. Kapısında duran bey bizi davet etmesiyle ahırlarda atların yanında buluyoruz kendimizi. Mekanda bir tadilat çalışması var. 15 sene önce kurulmuş. Milli binici Erkan Bey ve abisi Erdem Bey tarafından yönetiliyor. Biniciliğe, özellikle Endurance-Atlı Dayanıklılık yarışmalarına ilişkin etraflıca bilgi ediniyoruz. Keyifli bir mekan, cana yakın insanlar. Tekrar bekleriz daveti alıyoruz. Biz de bir turumuzda hazırlıklı gelerek molayı burada vermeyi çok isteriz.

 

Hava bayağı ısındı, güneş tepemizde. Etraf baharın renkleriyle bezeli. Yeşiller, aralarında kırmızı gelincikler, sarı papatyalar... Korona hapsetti bizi İstanbul’a. Yanlış yönetim ile vaka sayıları artınca kapanma geldi. Geldi de ne kapanma ama! Sokaklar insan dolu. Alış verişe ailecek çıkılmış, çoluğu çocuğu, torunuyla dolanıyor. İkinci doz aşı ancak nüfusun %14’üne yapılabildi. Bu sayı %80 olmadan normalleşme olamaz. Yani Haziran-Temmuz diyorlar ya... Unutun! 2021 de kayıp yıl olacak.

 

Müzik; gerilerde, çok gerilerde bir grup var(dı); BS&T. Kısaca Türkçesi Kan, Ter, Gözyaşı idi... 70’li yıllarda bana/bize caz müziğine geçişimize yardımcı olmuş olan bu grubun davudi sesiyle özleşen vokalisti David Clayton Thomas... 



Göçbeyli’de bir mola daha. Küçük bahçesi olan bir yerde çay eşliğinde kalanları mideye indiriyoruz. Çaylar 2,5 bu arada. Her şey nasıl pahalılaştı? 1 liraya çok der 30 krş. olanı arardık. Bulmuştuk da, İstinye’de. (...) Yiyorlar ama çalışıyorlar. Çalışmaları tartışılır ama yemeleri müthiş. Doymuyorlar...!

 

Türkiye Sedat Peker videolarına odaklandı. 12 bölüm olacağı söylenen dizinin 5 bölümü 20 milyona yakın izlenmiş. Netflix falan taş getire. Mafya-Devlet-Siyaset ilişkilerinin boyutunu ortaya sermesi açısından kayda değer ifşalar. İzlemeyen yoktur!

 

Göçbeyli sonrası Kurtköy Viaport önü hayli kalabalık. Herkes buraya girmek için sıra olmuş. Aralardan sıyrılmaya çalışıyoruz. Daha önce benzincide şişirdiğimiz Cengiz’in lastiği sönüverdi. Herhalde pompanın sayacı bozuktu ve fazla basılan hava supaptan dışarıya atıldı. Çünkü başka bir benzincide bastığımız hava ile devam edebildik. Bu bizim başımıza da geldiğinden tecrübeliyiz. Araba supaplarında bir yay var ve lastik içindeki hava genleşince dışarıya atıyor. İki defa bilmediğimizden lastik söktük ama patlak bulamadık... (Tecrübe konuşuyor)

 

TEM’e paralel yan yoldan devam ediyoruz sürmeye, Sultanbeyli-Sancaktepe şeklinde... Buraları İstanbul’un yeni yerleşimleri. Sultanbeyli 1992’de, Sancaktepe ise 2008’de ilçe statüsüne kavuşmuş. Hızlı bir yapılaşmayla zamanında yeşil olan buraları bugün betona dönüşmüş durumda. :((


Yol düz, iniş çıkış pek yok. Böyle pedallarken aklıma hep okuduğum bazı şeyler gelir. Merakımdır; ne-nereden-nasıl çıkmış gibisinden araştırırım. “Kel alaka” sözündeki ‘kel’ Fransızcada ‘ne’ anlamına gelen ‘quel’ kelimesinden geldiği ve “ne alaka” anlamında, birileri tarafından dilimize yerleştirilmiş Fransız Arap karışımı. Yoksa kellikle bir ilişkisi yoktur! :)) Nedir, bir de Napolyon kirazı satarlar değil mi? Genellikle iri bir kirazdır bu Napolyon. Gelelim hikayesine: Napolyon bu kirazı bir tatmış, bir daha başka kiraz yemem demiş, adını vermiş (...) Yok daha neler! Bursa Ulubat’ın çevresi kirazıyla meşhur ve gölün eski adı da Apolyont’tur. Dili dönmeyen vatandaş Napolyon demiş çıkmış işin içinden. :)) Anlat anlat heyecanlı oluyor... Duydum!

 

Yorulduk, 5 dakika duralım bir yerde diyor Cengiz. Sağda, benim genellikle girip durduğum, ağaçlık gölgelik bir yerde nefeslenirken işletmeden gelen hanım ve bey hem bisikletlerle ilgileniyor, hem de çay teklif ediyorlar. Bundan daha iyi bir teklif olabilir mi? Burası Putzmeister aletlerinin servis istasyonuymuş. Cengiz de inşaat işinde olduğundan sohbet kısa zamanda genişliyor ve bize kendi üretim aletlerinin de tanıtımı yapılıyor. Sahibinin oğlu ile tanışıyor, ayaküstü 15 dakikamızı burada geçiriyoruz.

 

Zaman zaman birbirimizi bekleyerek İMES içinden süren yolumuz, Baraj Yolu’na gelmemizle ayrılıyor. Cengiz düz devam ederek Bostancı’ya, bizse sağdan Şerifali tarafına...

 

Güzel bir gün, güzel bir tur... 70 kame az değil... Şimdilik yeter.















19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun: Dudullu-Bostancı-(tren) Gebze-Pelitli-Mollafenarş-Cumaköy-Kadıllı-Göçbeyli-Kurtköy-Dudullu

 

Tur tarihi: 19 Mayıs 2021

Alınan yol: 72,66 km
Ortalama hız: 19,1 km/sa

En yüksek hız: 58 km/sa
Bisiklete biniş süresi 3 sa 48 dk, dışarıda geçen süre 9 sa 27 dk
En yüksek sıcaklık 47 ˚C, en düşük 19 ˚C, ortalama 28,5 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 1095 m, kaybı (iniş) 1109 m
En düşük yükselti 3 m, en yüksek 266 m


Garmin yol bilgileri 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun

 

Relieve yol bilgileri 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun