30 Mart 2016

Dön Dolaş Tuzla

Rüzgarın sert estiği, havanın da soğuk olduğu bir gündü. Saatler de ileriye alınınca fazla uzağa gitmeden, neredeyse yolu düz olan Tuzla’yı tercih ettik. Bu sefer “Görmediğimiz-Koklamadığımız Tuzla” olsun dedik.

Tuzla, İstanbul’un güneyindeki son ilçe. Şimdilerde dev bir marina inşa ettiler, Viaport. 750 tekne kapasiteli, eğlence parkı (içinde ‘roller coaster’ı olan), elbette alışveriş merkezi, haliyle tıkınma mekanları, bir de akvaryum yapıyorlarmış ve de deniz oteli. Kocaman bir yer. Ne var ki daha oturmamış ve sağında solunda yeni yeni inşaatlar sürmekte. Ama bu marinaya bisikletinin ucunu göstersen, hatta göstermeden seni gören güvenlikçi derhal “yassah” uyarısı yapmakta. Tamam anladık, sürerek gidilmez de iterek? İşte burada adamdan adama farklı sesler çıkıyor. Kimini “yassah” kelimesi çok önemli kıldığından, izin vermiyor, kimi, biraz da sert çıkışınca, veriyor. Dışarıda yol kenarında park yeri gösterseler de, çalınma karşısında sorumluluk almadıklarından, bisikleti değerli olan hiç birimiz bırakmayız.

Bugün 9 kişiydik; Esin, Mustafa E., İhsan, Serhan, Haluk, uzundur aramıza katılamayan Cenap, bugün ilk defa bizle olan Ömer E. ve bizler. Tuzla’da Behçet ile 10’a çıktık.

Arkeolojik SİT Alanına Viyadük
Antalya'da, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılında hizmete alınması planlanan 156 kilometrelik Antalya - Alanya otoyolu, Türkiye'nin en önemli rafting alanı Köprülü Kanyon Milli Parkı'nın da bulunduğu 1'inci derece arkeolojik SİT alanı Köprüçay Vadisi'ni 485 metrelik viyadükle geçecek...



















Devamını okumak için Yapı



İşte bir tahribat haberi daha.

Tarihi Oydular İçine Kafe Koydular
Belediyeye bağlı Beltur’un kafesi için tarihi surlar delik deşik edildi. Fatih’in 538 yıl önce yaptırdığı surlara balkon eklendi, kapı genişletildi…
Devamını okumak için Yapı

Adettendir diye köfteciye oturduk, Konak Köfte/Tuzla. Bize çorba ve piyaz dışında fazla seçenek yoktu. Önünde park yeri geniş olmasından bisikletçilerin tercihi olmuş. Ama fiyatlar ‘zirve’de. 2 çorba +2 piyaz +1 patates kızartması=28. Bir daha oturacağımı sanmıyorum.

Bu sırada dikkatimizi çeken bir eBisi daha geliyor. Tanıdık, Behçet bu. Bir tarihte Üsküdar’dan başlamıştık pedallamaya, sonra aniden evden çağırmışlardı, devam etmemişti. Güzel bir tesadüf. Altında Cannondale’in s-pedelec’i. Bunlar 45 km’ye kadar destek veriyorlar. Aslında 25 bazı durumlarda kısa kalıyor. Öyle kavşakları geçiyorsun ki en az 30 ihtiyaç oluyor. Zaten Avrupa’da tartışmaya başlamışlar bile. eBisi’lerin 32 km/sa destekli, 500 vat güçte olmasını.

Buraya kadar bildik yerlerdi. Şimdi Serhan’ın öncülüğünde “bilmediğimiz-koklamadığımız” yerlere gideceğiz. Önce Tuzla’dan ayrılır ayrılmaz Piri Reis Üniversitesi tarafına sapıyoruz. Burada müthiş bir sahil ve denize bakan villalar var. Yazın nasıl oluyor bilemiyorum ama bu mevsimde inanılmaz bir keyif. Haliyle kıyıda birkaç kafe ve lokantamsı yerler. Sonra sokak içlerinden geçerek Deniz Harp Okulu önüne kadar geliyoruz. Son noktada soldan giden yol Tuzla’nın bir başka köşesine gidiyor, Barbaros Mahallesi. Burada, ortada terk edilmiş, veya hiç oturulmamış, öğrendiğimize göre mahkemelik olan bir site var. Artık çok zaman geçmiş herhalde ki camları mamları kırılmış. Fakat bu kadar önemli bir mevkide halen meselenin çözülmemiş olması insanın merakını çekiyor. Yolumuz Tuzla Belediyesi’nin balık lokantası önünden kıvrılıp gene DHO yakınlarına bağlanıyor. Devam ederek aralara dalmaya, Mercan Mahallesi’ne geçiyoruz. Burası zaten çok güzel bir muhit, daha önce görmüştük. Lokantaları, kafeleri olan. Denizcilikle ilgili şirketlerin ofisleri ve şık villalar.

Yol boyunca Behçet’in bisikletini inceliyorum. 26” jant, mat siyah ve kalın tekerlerle şık duruyor. Ön-arka farı yanan, fren yaptığında kırmızı ışığın parlaması da iyi düşünülmüş. eBisi’ler hızla yayılmakta. Bizde biraz daha beklemede bisikletçiler. Hani yaşlı işi gibi görenler de var. Halbuki yepyeni bir ulaşım aracı. Gücünüze güç katan, menzilinizi artıran, daha az terlemenizi sağlayan, ‘e-mobility’ dedikleri çoktan yayılmış olması gereken ulaşım seçeneği. Hele bu sistemi ‘solar power’ ile desteklediğinizde ortaya harika bir bileşim çıkıyor. Düşünsenize, tepemizde güneş devamlı parlıyor. Bu enerjinin kullanılmaması ne büyük bir aymazlık.

Mercan’ın bilinmedik köşelerini biraz grubun kaybolmasıyla dolandıktan sonra, koklama kısmına geçmek için Rauf Orbay Cad.’sinden sağa ayrılıp Yalıboyu Cad.’si boyunca ilerliyoruz. Serhan önde biz arkada. Önümüze çıkan pazar tüm hesaplarımızı alt üst ediyor. Şimdi nereden devam edeceğiz? Yanındaki paralel yol çıkar diyorlar. Dalıyoruz. Bir işlek caddeye geliyoruz. Soldan devam... Uzatmayayım, Tuzla’nın içinde buluyoruz kendimizi (aynen geri dönmüşüz). Hoppala durumları. Adeta ‘Déjà vu’.

Yolu öğrendik, gelin tekrarlayalım teklifim kabul görmüyor ve bildiğimiz yoldan basıyoruz pedallara, istikamet İstanbul. Shell’de verilen ihtiyaç molasında Behçet ayrılıyor, Pendik’te de İhsan. Kalan sağlar olarak rüzgara karşı İdealtepe Beltur ve Bostancı Nero’daki kahve molası sonrası, yolcu yoluna köylü köyüne diyerek evlere doğru saçılıyoruz.

Tur tarihi: 27 Mart 2016
Kat edilen mesafe: 91,72 km.
Ortalama hız: 14  km/sa.
Bisiklete biniş süresi 6 sa. 31 dk., dışarıda geçen süre 9 sa. 54 dk.  
En yüksek sıcaklık 19 ˚C, en düşük 7 ˚C, ortalama 12,2 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 597 m, kaybı (iniş) 595 m.
En düşük 0 m., en yüksek irtifa 121 m.

Garmin yol bilgileri Tuzla-DönDolaş
































Bölgeye yapılmış geziler Tuz-La-Ma-Ca, Tuzla Beşlisi , Son Dakika Tuzla