Ne çok
kullanırız bu sözü değil mi? Eyvallah. TDK’nın sayfasında
·
isim “Allah ısmarladık” anlamında
bir seslenme sözü,
·
“Teşekkür ederim” anlamında
kullanılan bir söz,
·
“Kabul ediyorum, razıyım” anlamında
kullanılan bir söz
olarak açıklamakta.
Yanı sıra Duman grubunun şarkısı. Gezi direnişi sırasında YouTube üzerinden
yayınlamıştı.
saldır bana utanmadan, sıkılmadan
gözlerim yanar ama ezilmedim, azalmadım
özgürüm dedim hala haklıyım dedim
hala sana, sanaa
insanız dedik hala vazgeçer miyim söyle bana
oooo
biberine gazına, jopuna sopasına
tekmelerin hasına, eyvallah eyvallah
şamarı yüzümüze, garezi dilimize
şerefe hepinize eyvallah eyvallah
Niye mi
bunları anlatıyorum? Bugün yaptığımız geziden dolayı. Anlatacağım, az sonra...
Havalar halen
mülayim gidiyor. Biz de yeni rotalar, eski yerlere yeni yollar aramaya devam
ediyoruz. Bu hafta da Şamlar’a gitmeye karar verdik, Arnavutköy (ilçe)
tarafında. Sabah 9’da Karaköy’den Serhan, Haldun, Levent, Kamil, Haluk, Ömer ve
Ali ile yola çıktık. Unkapanı kemerlerinde de Ümit dahil olunca 10 kişi olduk.
Şehir içinde trafikten kurtulalım diye bir bölümünü tramvayla geçelim diyorduk
ama herkes pedalla devam etmek istediğinden önce Edirnekapı geçildi. Eski
Edirne Asfaltı üzerinden Rami Kışlası da geride bırakılıp Sultangazi ilçesi
içinden sürdü yolumuz. Pazar nedeniyle şehir içi trafiği fazla değildi. Hafta
içi bu yolda fazlasıyla minibüs çalışmakta. Onlar da zırt pırt durarak adamı
deli ederler. Hava kapalı, ama soğuk değil. Genelde düz seyreden bir yol. Bir
iki küçük tırmanışı var. Ancak pek yormayan cinsten. Arnavutköy’e varmadan
soldan Şamlar diye yol ayrılır. Bundan sonrası Halkalı’ya kadar iniştir.
Sağınızda Şamlar Tabiat Parkı gelir. Hiç
girmedim ama oldukça büyük.
Şamlar Ormanı, fıstık çamları altındaki
geniş düzlükler, yürüyüş yolları, tilki, şahin ve diğer yabani hayvanlarıyla
İstanbullular için ideal bir tabiat köşesi. Bu zengin bitki örtüsü ve canlı
çeşitliliğin içinde yer alan Şamlar Mesire Yeri, yenilenen sosyal
tesisleri ve oturma sahalarının yanında ulaşım kolaylığıyla Başakşehirlileri
doğayla kucaklaştırıyor.
Kayabaşı Mahallesi ve Şamlar Köyü’nden geçen
ve Eski Edirne Yolu’nu, Arnavutköy’e bağlayan güzergah üzerindeki Kayabaşı
Şamlar Tabiat Parkı, fıstık çamlarının ve çok değişik ağaç türlerini barındıran
yaklaşık 50 bin dönümlük bir alanda kurulmuştur.
6 giriş kapısı bulunan bir mesire yeri
ailelere, arkadaş gruplarına, çeşitli sivil toplum kuruluşları başta olmak
üzere hafta sonları dinlenmek ve şehrin stresinden uzaklaşmak isteyenlere ev
sahipliği yapmaktadır.
Şamlar Tabiat Parkı, ziyaretçilerin keyifli
saatler yaşayabilmesi için tüm ihtiyaçlar göz önüne alınarak düzenlenmiştir.
Ormanlık bir bölgede bulunan mesire alanına girişte ve içeride karşılaşılan
donatı yön levhaları, tabiat parkı içinde bulunan tesislere ulaşımı
kolaylaştırıyor. Alanda bulunan tuvalet, lavabo, mescit, çocuk oyun parkı,
koltuklu ahşap piknik masaları ve diğer sosyal donatılar planlı bir sosyal
hizmetin örneğini sergilemektedir.
Dünden
yağan yağmurlar nedeniyle Sazlıdere barajı kenarına inmiyoruz, toprak yol
çamurdur şimdi. Eski Şamlar yol ayrımında çay içebileceğiniz bir ocak var,
emlakçının yanında; Köşe Çay Ocağı. Tost da yapar. Çaylar 1 liradır. Yol
girişinde seyyar satıcılar yumurta, ceviz, kabak gibi gıda ürünleri
satmaktalar. Levent yumurtalarını buradan alıyor, tanesi 60 krş.’muş. Bölgede
manda yoğurdu satılmakta. Biz de 2 kilosuna 12 lira ödeyerek bir küçük kova
alıyoruz. Saat tam 12’de güneş yüzünü gösteriyor ve Levent’i mahcup etmiyor.
Biraz sıcaklık da hepimize iyi geliyor.
Sazlıdere Barajı'nın 1996 yılında
tamamlanmasıyla Şamlar Köyü topraklarının bir bölümü sular altında kalmıştır.
Bunun sonucunda devletin baraj bölgesini istimlak etme kararı almasıyla
birlikte köy halkı 1 km uzaklıkta devlet tarafından kendilerine tahsis edilmiş
olan bölgeye yerleştirilmeye başlanmışlardır. Ancak köyün sular altında
kalmayan bölgelerinde halen yerleşim devam etmektedir. Genel olarak köy Eski ve
Yeni Şamlar olmak üzere ikiye ayrılmış durumdadır.
Şamlar Köyü Cami 1839 yılında yapılmış,
tarihi eser olarak koruma altındadır. Aynı zamanda ilkokulu 1903 yılında
yapılmıştır.
Çay
ocağında edilen kahvaltı sonrası yolumuz Küçükçekmece Gölü’ne doğru sürerken
Yarımburgaz Mağaraları’nın yanından geçiyoruz.
İstanbul il merkezinin yaklaşık 22 km
kuzeybatısında, Altınşehir'in 1 km kuzeyinde bulunan Yarımburgaz Mağaraları,
güneyindeki Küçükçekmece Gölü'nün kuzey sahilinde 1,5 km kadar uzakta. Mağaraya
Halkalı-Altınşehir'den gelen karayolu ile ulaşmak çok kolay.
Antik çağlarda İstanbul’un en eski yerleşim
yerlerinden olduğu belirlenen Yarımburgaz Mağaraları’nda, bugüne dek birçok
ulusal ve uluslararası kazı yapıldı ve 2001 yılında 1. Derece Arkeolojik-Doğal
Sit Alanı ilan edildi.
İlk defa Abdullah Bey tarafından 19.
yüzyılın ortalarında bilim dünyasına tanıtılan Yarımburgaz’da ilk dönem
kazılar, Şevket Aziz Kansu’nun önderliğinde Kılıç Kökten’in yönetiminde 1963
yılında aşağı mağaranın giriş kısmında yapıldı. Daha sonra 1964 ve 1965
yıllarında Kansu ve Köktenin yönetiminde mağara karelere bölünerek daha
sistemli bir şekilde kazıldı. BÜMAK tarafından 1984-85 yıllarında araştırılıp;
BCRA 5d standartlarında haritası yapılan Yarımburgaz Mağaraları daha sonra
Eurasian Bridge ‘99 Projesi kapsamında biospaleolojik yönden de araştırıldı.
Mağaralar, 2001 yılında 1. Derece Arkeolojik-Doğal Sit Alanı ilan edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise halen, Sazlıdere Barajı ile Çekmece Gölü
arasındaki su yolunu kanal şeklinde baraja kadar açıp mağaranın önünün
sandallarla geçilebileceği Venedik tarzı bir proje üzerinde çalışıyor.
Halkalı
Gümrüğü geçilip göl kenarından pedallayıp Küçükçekmece’de yemek molası için
Çinili Fırın’a yerleşiyor grup. Herkes iştahına ve midesine göre bir şeyler
buluyor.
Bundan
sonrası bilindik, Bakırköy-Yenikapı-Eminönü şeklinde gider.
Florya
sonrası sahil bisiklet yolundayız. Ali’nin ön tekeri patlamış. Kenara çekiyor.
Arkadaşlara yetişip durumu haber vermek üzere devam ediyorum. Geri döndüğümde
Ali ile Firuzan’ı tamir ederken buluyorum, ama etraflarını bir grup ‘garip’
insan sarmış, ağız dalaşındalar. Kafası kapalı bir gelin, çaçaron arkadaşları,
abuk sabuk mantık yürüten bir adam... yani abidik gubidik tipler bizimkileri
çembere almış giydiriyorlar. Neymiş, gelinin fotosu çekilirken arka planda
bisikletçi görünmekteymiş, kareyi bozarmış. Eyvallah, ev alma inşaat yapalım beraber oturalım demekmiş. Atar yapma, atarın beteri bende, bazen
bakışlar sözlerden daha çok şey ifade eder... gibisinden ipe sapa sığmayan
sözler sarf etmekteler. Olayı büyütmemek için alttan alarak uzaklaştırıyoruz
tipleri.
Eminönü-Kadıköy
iskelesini Galata Köprüsü’nün dibine taşıdılar. Daracık yer, kalabalık,
bisikletle ulaşman çok zor. Biz de Karaköy’e geçip oradan biniyoruz vapura.
Kadıköy gene ‘Robocop’ kılıklı polis kaynıyor.
Şamlar
rotası istenilirse uzatılabilinir, Sazlıdere Barajı kenarından sürülür. Ancak
toprak ve taşlıktı. Şimdilerde ne durumda görmek lazım. Taşlı hali pek
çekilmiyordu.
Şamlar,
Eyy-Vallah: (Dudullu-Kadıköy)-Karaköy-Fatih-Edirnekapı-Sultangazi-Şarköy-Halkalı-K.Çekmece-Florya-Yeşilköy-Bakırköy-Eminönü-Karaköy-(Kadıköy-Dudullu)
Tur tarihi: 6 Kasım 2016
Kat edilen mesafe:102,54 km.
Ortalama hız: 13,6 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 7 sa. 33 dk., dışarıda geçen süre 11 sa. 27 dk.
En yüksek sıcaklık 24 ˚C, en düşük 14 ˚C, ortalama 18,7 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 862 m, kaybı (iniş) 846 m.
En düşük irtifa 0 m., en yüksek 238 m.
Garmin yol
bilgileri Şamlar, Eyy-Vallah
Foto
katkıları için Haldun, Ali ve Levent’e teşekkürler.
Bölgeye
yapılmış geziler Sazlıbosna, Sebeb-i İlhan, Sazlıdere Beşlisi
İlginizi
çekebilir Kısırkaya Yedilisi, Karaburun Altılısı, Dünya Barış Günü’nde...