18 Kasım 2015

Zerzavatçı, “Önemsiz Nesneler”

Uzun bir ara verdik grupla pedallamaya. Bu hafta sonu hasret dindirelim, muhabbet edelim, turlarımızı paylaşalım... Beykoz’un içlerine doğru, Zerzavatçı’ya gittik.

Hava harikaydı, başlarda biraz serin olsa da gün içinde güneş çıkınca tam bisikletlik oldu. İstanbul’da eskiden gidilecek öylesine çok yer vardı ki, artık damperli trafiği nedeniyle yer kalmadı.

8.30’da Üsküdar’da buluştuğumuzda Serhan, İhsan, Cengiz, Ömer ve yeni arkadaşımız Behçet çoktan hazırdılar.

Aile fotosunu çektikten sonra 7’li olarak yol almaya başlıyoruz. Sabah İstanbul’un Anadolu yakası güneş almıyor, sahil yolu gölgede kaldığından serin oluyor. Yazın iyi de kışın güneşi arıyor insan.

Behçet ne yazık ki sürdüremiyor ve evden gelen telefon karşısında dönmek zorunda kalıyor. 6 kişi kalan grup Beykoz’da Gültekin’in eklenmesiyle gene 7 oluyor. İlk mola noktamız, her zamanki gibi Akbaba köyü. 2 çaycı vardır burada. Birine bizden önce gelen bisikletçiler yerleşince biz de diğerine oturuyoruz. Her ikisi de kazansın. Ayrım olmaz.

Daha çaylar gelmeden Kamil’in gelmesi sürpriz oluyor. Böylecene 8’liyoruz. Kahvaltı etrafında dönen muhabbet Gültekin’in son Bulgaristan turu, Kamil’in Çanakkale gezisi, Ömer’in Kayseri Aladağları ile renkleniyor.










Beykoz İstanbul’un fethinden çok önce 1402 yıllarında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılıyor. Bundan sonra Amikos olan adı Beykoz'a dönüştürülüyor. Kocaeli Beyleri’nin ikametgahına ayrılan Beykoz; “Bey” hecesini bu yöneticilerden, “Koz” hecesini de Farsçada köy anlamına gelen “Koz” kelimesinden almıştır. Beylerin Köyü, Beykoz.

Dereseki rampası tırmanılıp Riva yoluna çıkılıp sağa sapılıp Zerzavatçı yönüne pedal basıyoruz. Otoyolun kenarındaki güvenlik şeridinde tekerler dönmekte. Herkes keyfine göre bir tempo tutturmuş. Güneş gerçekten insanın içine mutluluk veriyor. Nasıl nankörüz değil mi (sıfat Farsça nānkūr, iyilikbilmez)? Yazın fazla gelir kışın az.

Zerzavatçı 2. molamız. Köyün adı Zerzavatçı ama TDK zerzevat’ın karşılığını (zerzeva:tı) Farsça sebze + Arapça -vāt olarak açıklıyor; 1. isim, bitki bilimi Sebze, 2. Küçük, önemsiz nesneler.

Buranın ayranı meşhurdur. Bardağı 2 lira. Çaycı neşeli bir tip. Siparişleri toplu vereceksin. Araya bir şey kattın mı kafası karışıyor. Burada çaylar 75, kahve 2 lira. Bir de bakkalın sattığı ekmek var, altı yapraklı. Evde öyle çok ekmek var ki, bu sefer almadan geçiyoruz. Ama Gültekin 2 taneyi kapıyor. Ömer de peşinden.

Zerdali ve şeftali sözcüğünün de Farsçadan geldiğini okudum. Aslı zerd-i alu (sarı erik) ve eft-i alu (etli erik) biçiminde. TDK’nın güncel Türkçe sözlüğünde 111 bin 27 kelime bulunuyor. Bunun 14 bin 981’i yabancı kökenli. Buna karşılık TDK, yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe kelime olduğunu, Türkçeden en fazla kelimenin ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirledi. Peki Yunanca eist enpolin  (is-tin-polin) ne demek? Şehre doğru. Yani neresi oluyor? :))

Görele’ye çıkış kırıcı değildir. Sonrası da keyifle inilir. Ama Kavacık karışıktır. Hele de kavşakları geçmek ayrı bir beceri ister. Çekinmeden kendini şeride bırakacaksın. Aksi durumda asla ilerleyemezsin. Anadolu Hisarı inişine gene toplanıp geçiyoruz. İhsan burada ayrılıyor bizden, artık durmadan gitmek istedi.  Biz de A. Hisarında Ö-Evinde bir mola daha vererek, konuşulmamış askerlik hikayelerini dillendiriyoruz. Kamil ve Gültekin buradan tornistan ediyorlar.

Tornistan, bir deniz taşıtının geri geri giderek dönüş yapması. Türkçeye en geç 19. yüzyılda İngilizce ‘turn astern’ (geriye doğru dönüş) kavramından geçmiştir.

Sonrası Üsküdar’a kadar slalom, macera. Genelde yolun ortası en iyi gidilecek yerdir. Sağda kapı sıkıntısı çıkabilir. Ortanın da karşıdan geniş araç gelirse sıkıntısı olur. Ama biraz sağdan biraz ortadan Üsküdar (burada Ömer veda ediyor) ve Kadıköy. İçilen birer taze meyve suyu, Serhan Beşiktaş, Cengiz Bostancı, biz de Kızıltoprak olarak dağılıyoruz.

Haydoy’a verilen destek için tekrar teşekkürler.





















Zerzavatçı “Önemsiz Nesneler” Turu: Üsküdar-Beykoz-Akbaba-Dereseki-Zerzavatçı-Görele-Kavacık-A.Hisarı-Üsküdar-Kadıköy

Tur tarihi: 15 Kasım 2015
Kat edilen mesafe: 74,19 km.
Ortalama hız: 14,91 km/sa.
En yüksek hız: 62,54 km/sa.
Bisiklete biniş süresi: 4 sa. 58 dk.