19 Kasım 2015

[bisikletle]Türkiye: Yalova - Gemlik - İznik - Yalova / “Teşrin-i Sani“ (Gemlik-İznik)


6 Kasım 2015, Cuma / Gemlik - İznik (2. gün)

Uyanmam 8, otelden çıkmam 10’u buldu. Akşam oda serindi. Üstümde polar, altımda eşofmanla yattım. Biraz da kokusu nahoştu odanın. Otelde bir tek ben vardım anlaşılan. Kahvaltı fazla değildi. Aslında iyi de oldu. Yoksa tıka basa yola çıkmak da iyi değil.

Biraz kapalı bir günle başlıyorum pedallamaya. Ama polar yeleği çıkardım. Fazla gelebilir, o da ayrı bir sıkıntı. Tarif edilen yoldan giderek, otogarın kenarından geçerek Orhangazi-İstanbul yolundayım. Baharda buradan grupla pedallamıştık İznik’e (İznik–ZeytinAğacı). O nedenle aşinayım çevreye.

Yolun trafiği var. Güvenlik şeridi bu durumda çok fayda veriyor. Ama gene de aynadan arkayı kollamak gerek. 5-6 km gittikten sonra sağdan İznik yolu ayrılır. Beraberinde de yoğun trafik kalkar.

Şimdi sakin ama asfaltı pek düzgün olmayan yoldayım. Hava kapalı, rüzgarsa karşıdan esmekte. Takviyeyi açıyorum. Bana biraz hız katıyor.

Gölyaka burası. Evdeki hesaba göre burada çadır kuracaktım, ama nerede? Birinin bahçesinde ama vaz geçmiş olmaktan mutluyum.

3 motorcu vın diye yanımdan geçti. Selamlaştık. Daha doğrusu onlar beni selamladılar. Bu yolda manzara çok keyiflidir. Hele de göl görünmeye başlayınca müthiş olur. Bölge insanı zeytin ağaçlarının ya üstünde ya altında zeytinleri topluyor-sepetliyorlar. Yol kenarında çiğ zeytin satanlar. Tam da mevsimi.

Sölöz’e geldim. Ehh bir mola zamanı. Kahve içmenin sırası geldi. Gezilerde çay-kahve bolca tüketiliyor. Biraz etrafı kesip üzerime kısmet yağınca masa değiştirip 1 lirayı bırakıp ayrılıyorum köyden.

Narlıca’yı geçtikten sonra yol kıyı kenarına iniyor. Gölün tadı şimdi geliyor. Balıkçı tekneleri kıyıda dizili. Tek tük olta atmış kısmet bekleyenler. Güneş de hafiften kendini gösteriyor. Yol kenarında köpekler, kimi uyumakta, kimi yemek aramakta. Geldik Göllüce’ye. Hafiften açıktım. Şu soldaki kahveye yerleşeyim. Bir kalabalık ki kahve, sormayın. Gelen giden, selamlaşan, el öpen, birbirine tos atan... Malumunuz, erkekler sanki boynuz tokuşturur gibi kafasının bir sağını bir solunu karşısındakine dokundurmakta. Az sonra durum anlaşılıyor, cenaze var.

Çaylar 75. 2 tane yuvarlayıp ekmek+peynir+domatesle doyup yola devam.

Şimdi bayır aşağı iniyorum. Yol ıslak. Yağmur mu, sulama mı anlayamadım. Ama kuru bölümlerini kollayarak sürüyorum. Bu yükle bir kayarsam uçtum demektir.

Bayağı hızlı ilerliyorum. Kahve molasında Öğretmenevi’ni aramış 3’e doğru gelirim demiştim, ama görünen çok daha erken İznik’te olacağım.

İznik ufukta göründü bile. Birazdan Yenişehir ayrımına gelince bir şey kalmayacak. Bu sefer Ö-Evinde konaklayacağım. Aslında burada DSİ de var ama çok şehir dışında.

İstanbul’un Haçlılar tarafından 1204’te ele geçirilmesinden sonra Bizans imparatoru ve yönetimi İznik’e gelip burada Bizans İmparatorluğunu devam ettirmişlerdir. 1204-1261 yılları arasındaki bu dönemde İznik surları onarılmış, ön surlar yeni burçlarla desteklenmiştir.

Saat bir buçuk ve İznik’in içindeyim bile, sadece 56 km gelmişim. Kente Yenişehir Kapı’dan girdim.













Görkemli İznik surlarının en ilgi çekici kısımlarını, kesme taşlarla Roma döneminde MS 1. yüzyılda yapılmış olan taç kapılar teşkil etmektedir. Bugünkü ana caddelerin, Kılıçarslan Caddesi ile Atatürk Caddesi'nin her iki yönündeki kapılar ana yerleşimlerin veya yerlerin adlarını taşımaktadır. Strabon, kent merkezindeki Cymnaseum'dan dört ayrı yöne bakılınca bu kapıların görüldüğünü yazmıştır. Yapılan araştırmalar doğuda Lefke, kuzeyde İstanbul, güneyde ise Yenişehir Kapıları'nın birbirlerine benzer tipte inşa edildiklerini, Göl Kapı'dan ise günümüze herhangi bir kalıntının ulaşmadığını ortaya koymuştur. Yenişehir ve Bursa'dan gelen karayolu yakın tarihe kadar bu Yenişehir Kapı’dan İznik'e bağlanmaktaydı. Konumu ve darlığı nedeniyle, Lefke ve İstanbul Kapılarında olduğu gibi burada da sur duvarı açılarak geçirilen yol, kapıyı tali duruma sokmuştur. Çevresinde çetin savaşlara sahne olan ve kent müdafaasında katkılarda bulunan bu kapı depremlerde önemli derecede tahribe uğramış, tamiratlar geçirmiştir. İmparator II. Claudis zamanında yapılmıştır. Yenişehir Kapı diğer iki kapı gibi üç kısımdan oluşmaktadır.

Sora sora Ö-Evini buluyorum. Ayasofya müzesinde bir kalabalık. Ne oluyor? Bakan gelmiş. Neye bakıyormuş? Bilmiyoruz. :))

Ö-Evi Md. ve Yrd. ile tanışma, çay ikramları, kısa bir sohbet, az mevcut durumlardan yakınma, kimlik bildirimi, ücret ödenmesi (kamu 25 TL) ve 1 nolu odaya taşınma. Bisi kat arası boşluğa yerleştiriliyor. Temizlik sorumlusu Hatice hanım güler yüzlü. Odada WC’nin C’si yok, dışarıda umumi. W’de yok çünkü mahallede sular kesik, tamirat durumları :(( Zaten yollar da halen yapılmamış. 6 ay önce gelmiştik, her yer kazılı, İznik perişan bir haldeydi. Halen fazla yol alamamışlar.











Hava güzel, sokaklarda turluyorum. Bir poğaça ve çay eşliğinde etrafı temaşa ediyorum. Çaylar 75, poğaça da. Bolca bisikletli var ortada. Hatta zabıta bile bisikletli. Merakımdan Aydın Otel’den fiyat alıyorum; 1 kişi 60-, 2 kişi 100-, kahvaltı dahil. Bu paraya Ö-Evinde 2 gece kalırım. Müze ve Yeşil Camii tadilatta. Gezilemiyor. Çok güzel bir müzesi var İznik’in. Mutlaka geldiğinizde ziyaret edin.

























İznik, Hristiyan alemi açısından da ayrı bir öneme sahiptir. Zira ilk Ekümenik Konsil, M.S. 325 tarihinde 218 piskoposun katılımıyla burada yapılmış ve Hristiyanlık dinine hayat veren ve "İznik Yasaları" adıyla bilinen 20 maddelik karar Senatüs Sarayında alınmıştır. İmparator I. Constantinus'un huzurları ile yapılan I. Konsil şiddetli tartışmalara sahne olur. İskenderiyeli din adamı Arius'un "Hz. İsa'nın sadece bir insan olduğu ve tanrıdan dünyaya gelmediği" şeklindeki kısa sürede taraftar toplayan tezi, toplantıya katılan piskoposları çileden çıkarır. Sonuçta bugün de savunulan Hz. İsa'nın tanrının oğlu olduğuna dair sav kabul görür. Arius ve arkadaşları toplantıdan kovulur. VII. ve son Ekümenik Konsil 787 tarihinde İznik'teki Ayasofya Kilisesi'nde yapılır. Kısacası İznik Hristiyanlık açısından önemli bir dini cazibe merkezidir.

4 bisikletli küçükler. Biraz takılıyor fotolarını çekiyorum. Büyük olan kareden kaçıyor. Bisikletim pembe, olmaz. Kendisinin ki bozukmuş, bu ablasınınkiymiş. Biraz sohbet sonrası beni annesinin çini dükkanına götürüyor. Anneyle ısmarlanan kahve eşliğinde sohbet. Zor bir hayatı var. 2 çocuğunun velayeti üzerinde, yaşam savaşı veriyor. Emre’nin boyadığı bir çini tabağı satın alıyorum 10 liraya. Belki moral olur küçüğe.

Akşam yemeği için lokanta aramaktayım. İlkinde tek kuru kalmış. Pas geçiyorum. 2’ncisinde yoğurtlu ıspanak+az pilav (=11,50) ile doyup kahve içebileceğim yer bakınmaktayım. Şuradan 2 dilim baklava alayım, canım çekti :)) İnebolu’da imalatımız diyor satıcı. Mısır şurubu kullanmıyoruz. Hacı Hasan Oğulları, 44 yıldır varlarmış. Bu da güzel.








Sokakların durumu cidden üzüntü verici. Bu ne iştir, nasıl hizmettir anlayamadım! Yoksa burası da mı cezalı?

İznik, 1328-1331 yılları arasında gerçekleştirilen kuşatma sonrasında Osmanlı Devleti tarafından ele geçirildi. Osmanlı idaresinde İznik, sanat, ticaret ve kültür merkezi oldu. İznik Medresesi'nde birçok ünlü ders verdi. Dâvûd-i Kayserî, Ebul Fadıl Musa, Eşrefoğlu Abdullah Rûmî gibi tasavvuflar İznik'te yaşadı ve eserler verdi. Osmanlı döneminin ilk cami, medresesi ve imareti İznik'te inşa edildi.

Dön dolaş gene Ö-Evine geldim. Hatice hanım yarın gelecek 11 bisikletliyi nasıl yerleştireceği derdinde. Sağlıklı yaşam adında bir grup gelecekmiş. Başta beni de onlardan sanmıştı.

Yarın dönüyorum. İDO’ya bağlanıp saatleri kontrol edeyim.













Gemlik - Sölöz - İznik

Tur tarihi: 6 Kasım 2015
Kat edilen mesafe: 56,09 km.
Ortalama hız: 15,6 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 3 sa. 36 dk., dışarıda geçen süre 10 sa. 38 dk.  
En yüksek sıcaklık 26 ˚C, en düşük 16 ˚C, ortalama 19,2 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 402 m, kaybı (iniş) 308 m.
En alt yükseklik 2 m., en üst 174 m.

Garmin yol bilgileri Gemlik–İznik









Güney Kapı



İznik'in ara sokakları perişan durumda



























Kaldırım yok


Cami ve müze


Eski İznik



















3. gün (devamı) İznik-Yalova – 1. gün (öncesi) Yalova-Gemlik




[bisikletle]Türkiye: Yalova - Gemlik - İznik - Yalova