29 Mayıs 2015, Cuma / Ayvalık - Çandarlı (7. gün)
Güzel bir uyku çektik. Ali &
Sevil daha galiba kalkmamışlar. Bisikletleri Kafedemia’da bırakmıştık. Onları
alıp tekrar bu yöne geleceğiz. Burası Sarımsaklı tarafı. 2 katlı bir ev. Hatta
yarımşar kat şeklinde yükseliyor ev. Çapraz katlar. Evde bol tüylü bir kedi de
var, Elif.
Kabaca eşyaları topladık.
Alilerden de yaşam sesleri gelmekte. Salonda dergileri karıştırarak bekliyoruz.
Toparlandık ve kahvaltı için
Kafedemia’ya gideceğiz. Destek Tasarım Akademisi içinde yer alan kafe. İstanbul’un
en iyi kahvesi Ayvalık’ta. İnanmıyorsanız gelin bir tadın.
Güzel bir kahvaltı
sofrasında hem tıkınıyor hem konuşuyoruz. Ali ve Sevil burası için çok ileride sayılan
ama önemsendiği ve desteklendiğinde çok verimli işler çıka-racak (-ran) bu mekanı
özveriyle yürütüyorlar: Sergi / Gösteri
/ Sinema / Dinleti / Buluşmalar / Çalıştaylar... Desteklerini esirgemeyen
gönüllülere gerçekten yürek dolusu teşekkürler de bizden.
Ayvalık çoktan uyanmış.
Arabalar yollarda vızır vızır dolaşmakta. Rüzgar bugün de var. Dün akşam bizden
sonra güzel yağdı. Tam zamanında girmişiz içeriye.
Arkadaşlarımızdan ayrılmamız
11 buçuk gibi. Önümüzde Çandarlı’ya kadar 55-60 km bir yol var. Dikili’ye kadar
rampa yok. Sonrasında biraz olacak. Ayvalık’ın içinden geçerek ilerlemekteyiz.
Yollar kilit taşı, pek rahat değil. Sürekli titriyorsun. Böbrek taşlarına iyi
gelir.
Halkbank’tan alınan bir
takviye ve yola devam. Rüzgar bugün arkamızda. Çok keyifli böyle gitmek, sanki
motor takmış gibi. 12 km sonra İzmir otoyolundayız. Yol dönerek ilerlediğinden
zaman zaman rüzgar yana geçmekte.
2 gündür yollarda karadut
suyu yazısı gördük. Bir tadına bakalım şunun artık. Yaşlanmayı erteliyormuş. İyiymiş. Nefis bir
şey. Bardağı 1 lira. 3 bardağı paylaşıyor 2 lira bırakıyoruz. (13.15).
Karadut. Sürekli
kendini yorgun hisseden ya da en ufak bir fiziksel aktivite yaptığı anda yorgun
düşen bünyeler için tam bir enerji deposudur. Bağışıklık sisteminin
kuvvetlendirir. Yaşlanmayı geciktirici etkisi vardır. Cilt kırışıklıklarına iyi
gelir. Bağırsak kurtlarından kurtulmasında yardımcı olur. Kanı temizleme
özelliğinden dolayı anemi hastalarına da tavsiye edilmektedir. Sadece bir kabın
üçte birini dolduracak kadar karadut, dört gram protein içeriyor, günlük lif
ihtiyacının yüzde 20’sini karşılıyor.
Kaynak Zeytinova
Altınova adının Atatürk tarafından verildiği bilinir.
Beldenin tarihi adı Ayazmend'dır.
Ayazmend ismini Hristiyanlarca kutsal ve şifa getirici bir kaynaktan
almaktadır. Bir rivayete göre Ayazmend isminin Hz. İsa´nın havarilerinden
birinin çğrencisi olan Ayos (Aziz) Mantheos´tan aldığı şeklindedir. Çevrede
Ayos Mantheos´a ait bir ikonizma (put) bulunup bu adın verildiği sanılmaktadır.
Ayrıca Ayos Mantheos kilisesi
vardır.
Beldede dünya üzerinde çok az görülen kum adası
bulunmaktadır. Kum adasına ulaşım sadece yaya olarak 450 metrelik bir köprüyle
sağlanmaktadır.
Kaynak M.E.B.
Salihleraltı kavşağındaki
kahvede bir mola. Yanımızdaki kurabiyeleri kahve eşliğinde bitiriyoruz. Firu da
bu arada resmi işlerini tamamlıyor. 2 kahve+1 su=3,75 tutuyor.
Buradan sapıp kilit taşlı
bir yoldan rüzgarı arkamıza alarak adeta uçarak gidiyoruz ta ki sola Dikili
yönüne sapana dek. Bundan sonrası kıvrılarak giden bir yol. Bolca, hatta
fazlasıyla bolca sitelerin yanından geçerek sürüyor yolumuz. Ne çok sezonluk ev
var ülkede. Yaz hazırlığı yapanlar, teknesini boyayan, panjurunu takan, herkes
hazırlanıyor tatile. Okullar kapandı mı dolar buraları.
Dikili girişinde kilit
taşlar parke taşlara dönüşüyor. Gitmek daha zor. Hoplaya zıplaya için dışına
çıkıyor. Kaldırımdan gidiyoruz. Hatta yaklaştıkça Dikili’ye pembeye boyanmış
kaymak gibi bir kaldırım başlıyor ki harika kayıyor velespitler.
Şehirler isimlerini nereden
alırlar? Şayet sonradan yeni verilmemişse genelde eski bir ismin ağız
değiştirmesi. Dikili de böyle: Karaosmanoğlularının
bölgede çiftlik kurup burada dikmelik yetiştirmesi ile "Dikmelik"
adını alan ilçe, daha sonra "Dikili" diye isimlendirilmiş.
Dikili Petrol Ofis’te bir
ihtiyaç molası ve dümdüz devam (15.00). Parke taşlar bitene kadar. Sonra 3. sınıf
bir asfalt başlıyor. Dikili çıkışı minik bir rampa (sağlam ama) ve yol rüzgara
karşı veya rüzgarla olmak üzere devam ediyoruz. Çandarlı’ya kadar 17 km daha pedallayacağız.
Trafik var bu yolda. Ancak
araçlar mesafeli geçmekteler. Bir tırmanış olmalı önümüzde 100 m’yi aşmalıyız. Dikili
Belediyesi Hayvan Barınağı sağda, Uzunburun solda içerde kalıyor ama Esentepe’de
yol üzerinde, kahve de var. Karnımız da acıkmıştı. 2’şer çayla son peynir
ekmeği bitiriyoruz. Burası adı üzerinde esip duruyor. (16.00 ayrılıyoruz)
Çok sert olmayan tepeleri
aşarak dev 2 rüzgar pervanesine oldukça yakından bakarak hedefimize ulaşıyoruz,
Çandarlı. (16.35). Buraya ilk gelişim. Küçük, şirin bir tatil beldesi. Şimdi
kalacak yer meselesini çözmeliyiz.
Muhtarlığın önündeyken, dur
bir yer soralım. Bize 2 yer öneriyor muhtar; Samyeli pansiyonu, buraya 300 m
mesafede, veya hemen karşıdaki İstanbul Şoförler Esnaf Odası Oteli’ni (İŞEO).
Hatta Fatma hanıma benim yolladığımı söyleyin diye ekliyor.
Fatma hanım yok yerinde,
oğlu Doğukan bize 50 liradan yapıyor, annesinin onayı ile. Ancak yanlış anlaşılma
var aramızda. Meğerse adam başı 50-TL (o.k) demekteymiş, bu biraz fazla. Hele
bu küçük kasaba için çok fazla. İndirim daha fazla alamıyoruz. Zaten 60’dan 50’ye
indik diyor. Ben çıkalım derken Firuzan “bendensin” diyerek ödemeyi yapınca 302
no’lu deniz manzaralı odaya yerleşiyoruz 100 liraya. Açılıp saçılmaca, banyo
vs...
Yemek için, biraz da etrafı
gezmek için çıkıyoruz. Kaleyi dıştan ziyaret edip yürürken Çandarlı’nın bir
başka kıyısını görüyoruz. Kordon boyu lokantalar, kafeler, barlar. Kocaman bir
yat limanı.
Pitane,
bugünkü Çandarlı: Prof. Bilge Umar Pitane
kelimesinin Luvi/Pelasgos dilinde “Suyu bol olan yöre” olarak adlandırmaktadır.
Hitit belgelerinde adı geçen Pitassa yani P(a)-ida-(a)ssa kentinin anlamı da “Suyu
bol olan kent” demektir. Günümüzde Çandarlı adının ise Osmanlı İmparatorluğunda
görev almış olan vezirlerden Çandarlı sülalesinin bu yöre ile alakası yoktur.
Bilge Umar Çandarlı adının Sanda-Arta “Sanda Gölü”nden geldiğini belirtir. Daha
sonra kentin adının Sandarli, Tsandarli’ye dönüşmüştür. Zaten Rumlar Çandarlı’ya
Tsandarli demektedirler.
Kaynak GelAraBul
Çandarlı
Halil Paşa. 1430 yılında
II. Murat zamanında sadrazam olan Halil Paşa, Fatih’in ilk yıllarına değin 24
yıl bu görevde kaldı. Soylu bir aileden gelen Çandarlılar, Osmanlı yönetiminde
I. Murat’tan beri kaz askerlik, sadrazamlık gibi görevlerde buluna geldiler.
Kökenleri Ankara’nın Nallıhan İlçesine bağlı Cendere Köyüne dayanmaktadır. Ancak
Cendere demek yerine Çandarlı deyişi daha çok tutulmuştur. II. Murat iki kez
padişahlığa oğlu Fatih’i getirip denemek istemiş, fakat çocuk yaşta olması ve
Balkanlarda Haçlı ordularının görülmesi üzerine sadrazam Çandarlı Halil Paşa’nın
isteğiyle II. Murat tekrar tekrar padişahlığa çağırılmıştır. Küçük Mehmet
bunları o zaman kabul etmesine ve hatta babasını göreve çağırırken eğer padişah
ben isem size emrediyorum, yok padişah siz iseniz derhal ordunun başına geçiniz
dediği halde sonradan kışkırtmaların nedeni ile Çandarlı Halil Paşa’ya kin
beslemeye başlamıştır. İstanbul’un fethine karar verildiği sırada Çandarlı’nın
yapıcı eleştirilerine hazırlıkların sürdürülmesine, Haçlı Ordularının başımıza
musallat olacağına ilişkin sözlerine de alınmış ve İstanbul’un fethini
istemiyor, Bizans ile iş birliği içinde, Fatihin başarılı olmasına fırsat
tanımayacak gibi dedikodularla iyice şişirilmişti. İşte bu gibi nedenlerden
ötürü İstanbul’un fethinden sonra Çandarlı Halil Paşanın sadrazamlığına son
verdi ve 1453’te öldürttü. Sadrazamlığı sırasında Çandarlı Halil Paşa, ünlü
Pitane kentini Cenevizlilerden kalma köhne kalesini yeniden yaptırdı ve kenti
bayındır hale soktu. Yeni icat olan top atışlarına karşı dayanıklı olması için
taş bloklar ve temel payandaları yaptırmıştır. Böylece Çandarlı Kalesi sağlam
ve korunaklı bir hal almıştır. İşte o zamandan beri Pitane adının yerine
Çandarlı almıştır. Bir başka deyişle Çandarlı’nın isim babası Halil Paşa’dır.
Kaynak ErolSasmaz
Yemek yiyecek lokanta
arayışındayız. 3-4 tanesini gezip kalanlara bakıyoruz. Sonunda 3 kap 6 liraya
bir lokantayı tercih ediyoruz. Nohut+bulgur+ patates salatası+çoban salata+2
ayran+2 patates salatası daha=18-TL. Çaylar da müesseseden.
Yarın börekleri Poyraz’dan
(Niyazi Bey illaki Çandarlı’da börek yiyin demişti. Biz de sorduk P dediler)
bugün dondurmalar Veli’den (onu da sorduk, V dediler) .
Bir başka otele de fiyat soralım
mı? Samyeli Oteli, 1k. 80-, 2k. 150-TL, o.k. 50 liraya da 5 defa kahvaltı
yaparım.
Kordonda (Sahil Plaj Cd.)
dolaşıyoruz. Bir kitapçı, giriyoruz. KitapOn, burası için çok önemli bir yer.
Sahibi Yılmaz bey. İstanbullu, hayvan sever, Mephisto, Ada gibi yerlerde
çalışmış, işletmeciliğini yapmış. Bize limonlu soda ısmarlıyor. Bardak altlığı
ve kitap ayracı alıyoruz (kendi tasarlamış, hoş şeyler. İnsancıl Kitap). Sonra
laf lafı açıyor, kediler, köpekler, barınak, komşular, çekememezlik...
İnsanoğlu ne de hırslı ve geçimsiz, değil mi? Ben, ben demekten başka lafı
olamaz mı? Tarihin derinlerindeki olaylar veya günlük yaşamın içindekiler, hep
bencilliğin sonuçları. Ama her şeye, geriye dönüp baktığımızda o kadar çok
yanlış buluruz ki! Elbette önemli olan yaşarken yapmamak.
Mazeretim Var Asabiyim Ben - MFÖ
Gülmüyor yüzüm / Hayat zor oldu / Güller
susuz / Kurudu soldu / Tövbe ettim / Gene
bozuldu / Yüreğim yanar / Mazeretim var / Asabiyim ben / Mazeretim var / Asabiyim
ben
Eskidim belki / Gönül yoruldu / Aşık
oldum / Soru soruldu
Affet beni / Kırdım istemeden / Yüreğim
yanar / Mazeretim var / Asabiyim ben / Mazeretim var / Asabiyim ben
Boş laf bunlar / Hepsi bahane / Halim
ne kötü / Ne şahane / Nedir bu böyle / Aynı hikaye / Suç kimde / Neden böyle
Üzdün yeter üstüme varma / Soru sorma
biliyorsun / Mazeretim var / Boş konuşma görüyorsun / Asabiyim ben / Mazeretim
var / Asabiyim ben / Mazeretim var /
Asabiyim ben
Dondurmamızı da alarak ara
sokaklardan otele dönüyoruz. Akşamları serin oluyor burası.
Ayvalık – Çandarlı
Ayvalık-Sarımsaklı-Altınova-Salihleraltı-Dikili-Esentepe-Çandarlı
Garmin yol bilgileri Ayvalık-Çandarlı
Tur tarihi: 29 Mayıs 2015
Kat edilen mesafe: 62,43 km.
Ortalama hız: 14,6 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 4 sa.
16 dk., dışarıda geçen süre 5 sa. 16 dk.
En yüksek sıcaklık 27 ˚C, en
düşük 22 ˚C, ortalama 24,6 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış)
278 m, kaybı (iniş) 291 m.
Tur bilgisi: Ayvalık-Dikili bölünmüş
yol, Salihleraltı’ndan ayrılıp Dikili’ye alt yoldan gidebilirsiniz. Alt yolun
trafiği yok ancak yol kilittaş, sonrası parketaş. Dikili-Çandarlı il yolu
denilen, trafik daha sakin. Çıkışlar-inişler var ama kırıcı değil.
Yol üzerindeki yerleşim
yerlerinde yiyecek-içecek bulmak mümkün.
Çandarlı’da kamping alanı
yok. Farklı fiyatta otel, pansiyon var. Lokanta seçeneği var, geç saatlere
fazla yemek kalmıyor.
Ali ve Sevil’in kedisi Elif. Ayvalık |
Kafedemia. Ayvalık |
Ali ve Sevil ile. Ayvalık |
Ayvalık |
Otel balkonundan. Çandarlı |
Çandarlı Kalesi |
Çandarlı sahili |
Çandarlı Körfezi |
Bardak altlığı ve kitap ayracı, KitapOn. Çandarlı |
8. gün (devamı) Çandarlı-Foça - 6. gün (öncesi) Arıklı-Ayvalık
bisikletle]Türkiye: Tekirdağ – Çanakkale – İzmir / “Rüzgara Karşı”