17 Haziran 2015

[bisikletle]Türkiye: Tekirdağ – Çanakkale – İzmir / “Rüzgara Karşı” (Arıklı-Ayvalık)

28 Mayıs 2015, Perşembe / Arıklı – Ayvalık (6. gün)

Çatı katında döşek üzerinde keyifli bir gece sonrası uyandık, Uğur’a kahvaltıya gideceğiz, 8.30’da. Öncesinde eşyaları topluyoruz. Bugün yolumuz uzun, 80 küsur km, Ayvalık. Firuzan mekan içinde (sonrasında dışında) çok güzel “still life” çekimler yapıyor. Pencereden düşen ışık harika burada.

Uğur güzel bir kahvaltı hazırlamış, yumurtalı ekmekler, domates-hıyar, peynir çeşitleri, zeytin... Masa etrafında Adnan ve Uğur ile uzun yılların birikimini paylaşıyoruz. O nerede, bu ne yaptı, kim kime dum duma durumu... Adnan’ın okçuluğunu bilmiyordum mesela. Hem de ödüllü. Burada da bir nişangah hazırlamışlar. Uğur’un Çetmi’de de bir yeri var. Orası da harikaydı. Anlaşılan bu bölge ilgi alanı : ))

Her güzelliğin bir sonu var, daha kalmak çok isterdik ama yolcu yoluna diyerek arkadaşlarımıza veda ediyoruz.

Acaba bugün yağmur var mı? Biz gene de hazırlıklı çıkıyoruz. Evden çıkınca dik bir yokuştan denize doğru iniliyor. Yolda köpek yavrularına mamalarını ihmal etmiyor Firu. (10.20). Kıyı boyunca giden yol üzerinde bir hayli kamp kurulacak yer var. Kampinglerde, hem de plajlarda. Babakale’den gelen bu yolu bir gün pedallamak isterim.

Çeşmede suyumuzu tazeleyip devam ediyoruz. Önde giden bir bisikletli. Kaçarcasına basıyor. Küçükkuyu’yu pas geçip pedallamayı sürdürüyoruz. Geride bir müze vardı, Adatepe Zeytinyağı Müzesi. Rüzgar gene karşıdan esmekte. Yani ne zaman kurtulacağız bundan? Ama yolun manzarası harika. Sağımızda denizi seyrede seyrede oteller, pansiyonlar, kampingler, plajlar tek tek geride kalıyor. Karabulutlar da karşıdan geliyor ama.

Altınoluk, çay molası için yer soruyoruz. (11.15). Bize Karadenizlilerin kahvesi öneriliyor. Yanımızdaki kurabiyelerle soda, çay+2 kahve = 3,5 TL. Biraz resmi işleri hallediyor Firuzan ve devam.

Solumuzda Biga yarımadasının en yüksek dağı olan Kazdağı. Ya da Kaz Dağları olarak isimlendirilen dağ silsilesi, Marmara Bölgesinin de Uludağ’dan sonra en yüksek ikinci dağıdır. 1994 yılında Milli Park ilan edildi ve koruma altına alınmıştır. Kazdağı kültürel geçmişi Bronz Çağı’na kadar giden bir birikime sahiptir. Antik Çağ’da İda adıyla anılan dağ kütlesi Yunanistan’daki Olympos Dağı’ndan sonra Yunan kültürünün en kutsal ikinci dağıdır. Zeus’un Olympos’tan sonra en çok vakit geçirdiği yer olan İda, aynı zamanda Zeus ile Hera’nın kutsal evliliğine de ev sahipliği yapmıştır. Yunan kültüründen önce Anadolu kökenli ana tanrıça Kybele (Magna Mater, Tanrıların anası) ilişkilendirilen Kazdağı’nda, Kybele’ye ait bir kutsal koruluk bulunmaktaydı. Anadolu’daki kökeni MÖ 8. binyıla kadar uzanan Kybele kültü, Kazdağı ve çevresinde Frigler ile birlikte tapınılmaya başlanmıştır. Yunan mitolojisinde de varlığını devam ettiren kült, zamanla Yunan dini içerisinde erimiş ve tüm varlığını Kazdağı’na aktarmıştır. Roma Çağı’nda tanrıçanın “Idaea Mater” ismiyle anılmasına dahi vesile olmuştur.
Kaynak EdremitBelediyesi

Karabulutlar gelmekte. Gökyüzü bayağı kapattı. Aslında en güzel fotolar da bu ışıkta çekilir. Akçay’a sapıyoruz, sağdan. Edremit daha uzun, 10 km fazladan gideriz otoyolu izlesek.

Akçay’ın içinde bayağı araba trafiği var. Çok eskiden buraya gelmiştim. Denizin ortasında çıkan tatlı su kaynağı kalmış aklımda. Türkiye'nin ilk turizm beldelerinden biridir Akçay.

Otobüs durağının üzerinde Firuzan 1. Burhaniye Bisiklet Festivali afişini görüyor. Hiç haberdar olmadık. Akçay’da yağmur başlıyor. Sağda bir marketin şemsiyeleri altında yağmurlukları giyip yola devam ediyoruz. İç yollardan gidiyoruz. Siteler, tatil köyleri, kamplar bolca.












Akçay sonrası Ören geliyor. Yol sorarken festival toplanma noktasının yanından geçmekteymişiz. Bizi bisikletli gören bir bey, adını sonradan öğreniyoruz, Salih bey festivale davet ediyor. 3 gün sürüyormuş, katılım ücreti 100-TL. Böyle organizasyonların çoğalması çok iyi oluyor, değil mi? Fazladan bilgi sahibi olmak için tıklayın: Burhaniye Bisiklet Festivali. Sayfasına baktığınızda keyifli bir organizasyona benziyor.

Ayrılırken Mustafa diye bağırıldığını duyuyor Firuzan. Semih Saygın, o da festival nedeniyle gelmiş. Ayak üstü sohbetimiz sonrası ayrılıyoruz buradan. Ona rastlamak da güzel bir sürpriz oluyor.

Artık bir mola versek mi? Sorduğumuz vatandaş ilerideki yeşil arabanın oradaki kahveyi öneriyor, çayı güzelmiş. Öğretmenler Mahallesi’ymiş burası. Burhaniye’nin denize kıyısı olan 4 mahallesinden biri. Yanımızdaki bey ile uzun uzun sohbetteyiz. Niyazi bey, eskiler, sağ sol çatışması, gemiciliği, zeytin ve yağı... gibi konular üzerine düşüncelerini paylaşıyor. Çaylar 75 burada. Simit fırınından alınan bir kaç tuzlu ve tatlıyla iyi gidiyor. Yağmur dinmiş gibi gözükmekte. Üzerimizdekileri çıkartıyoruz. Ama gene de yakınımızda dursun. Hani yağarsa. Niyazi bey buradan sonra önümüzde 2 rampa olduğunu söylüyor. Gömeç’teki daha uzunmuş.

Asfalt 1. sınıf, bisikletler yağ gibi kayıyor. Önümüzde daha 30 km varmış. Aslında  yolu biraz uzun tutmuşum. Düz olmasına güvenmiştim ama 40 km’yi geçmemeli günde insan. Rahat rahat gidip mola vereceksin. Dinlenecek, etrafı gezecek, keyfine bakacaksın.

Geçtiğimiz bu bölgede her yerin tarihi çok eskilere gitmekte. (17.15). Gömeç’in en eski adı Passawanda'dır. Daha sonraki adı ‘Kisthene’dir. Yerleşim merkezinin kuzeyinde, deniz kıyısında, Erken Tunç Çağı'ndan itibaren kesintisiz yerleşilmiş Kızçiftliği Höyüğü vardır. İlçe merkezi 400-500 yıl önce 1 km batıda, Balıbahçe mevkiinde ‘Ağaköy’ adı ile kurulmuş; daha sonra bugünkü yerine taşınarak, Emrutabat adı zamanla Armutova’ya dönüşmüştür. Merkezde yoğun arıcılık yapıldığından, merkeze bal peteği anlamında “Gömeç” adı verilmiştir. Gömeç adı Bucak Merkezi, Armutova adı ise, tüm Bucak’ın adı olarak kullanılmıştır. Gömeç I. Dünya Savaşı’nda Yunan işgaline uğramış, 6 Eylül 1922 tarihinde düşmandan kurtarılmıştır.
Kaynak Vikipedi

Gömeç sonrası gelen rampa uzun ama kırıcı değil. Ağır ağır çıkılıyor. Zaten hem yandaki geniş güvenlik şeridi hem de asfaltın kalitesi yorulmana engel oluyor.

2 tepeyi geride bırakmanın keyfiyle devam ediyoruz. Bisikletli, su taşıyan bey ile ayaküstü sohbet ettik Gömeç öncesi. Koca bidonu kapmış bisikletiyle götürüyor. Konuşma esnasında 47 doğumlu olduğunu söylüyor. Helal olsun. Üstelik de ne doğru dürüst vitesi var ne de bisikleti.

Ayvalık sapağı ve sonrası Yeni Gümrük Limanı önüne kadar gelip Ali’nin mekanına giriyoruz. (18.20). Uzundur görüşmediğim bir arkadaşım daha. Onlarda kalacağız. Sevil ile tanıştırıyor, mekanı gezdiriyor bize. 3 katlı kocaman bir yer. Atölyeler, tezgahlar, çok amaçlı bir salon, sergi ve kafeteryası, 4 dörtlük bir yer yapmışlar; Destek Tasarım Akademisi.













Ayvalık’ta başka eski bir arkadaşım daha var, Cem. Aslında Ali ile Cem’i tanıştırmak isterim. Ama bakın sürprize, dün tanışmışlar. Ehh dünya küçük, Ayvalık daha da küçük.

Laf lafı açıyor ve Cem de gelerek sohbet daha renkleniyor ve yemeğe gitmek için Günaydın Restoran’a hareket ediyoruz.

Nefis yemekler, sebze, kuru, pilav tatlı derken sohbet ilerliyor. Burası 24 saat açıkmış. Harika. Sahibesi de renkli bir insan. Bıcır bıcır etrafta. Sohbetimize maydanoz olan yan masadaki adamın müdahalesi mekanı terk etmemizin nedeni oluyor. Sahibesi de mahcubiyetini defalarca ifade ediyor. Yapacak bir şey yok. Lafa cevap versen uzayıp gidecek, zaten adamın ağzı dolanıp duruyor konuşurken. Belli, kafayı çekmiş.

Cem’den ayrılıp Ali&Sevil’in Çamlık’taki evlerine gidiyoruz. Banyo, çay, sohbet ile süren gece yatak faslıyla tamamlanıyor.















Arıklı – Ayvalık
Arıklı-Küçükkuyu-Altınoluk-Akçay-Ören-Gömeç-Ayvalık

Garmin yol bilgileri Arıklı–Ayvalık

Tur tarihi: 28 Mayıs 2015
Kat edilen mesafe: 80,83 km.
Ortalama hız: 13 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 6 sa. 11 dk., dışarıda geçen süre 8 sa. 15 dk. 
En yüksek sıcaklık 32 ˚C, en düşük 21 ˚C, ortalama 25,9 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış)  321 m, kaybı (iniş) 496 m.

Tur bilgisi: Küçükkuyu-Akçay arası bölünmüş yol, güvenlik şeridi var, hafif çıkışlar-inişler, kırıcı değil. Yol üzerinde yiyecek-içecek bolca yerleşim yerlerinde var.

Akçay-Ören arası iç yollar (il yolları), daha az trafik var. Yerleşim yerlerinde artıyor. Sitelerin yanından geçen düz bir yol.

Bölünmüş yolda 2 çıkış var. 2ncisi Gömeç sonrası ve daha uzun, kırıcı değil. Yolun eğimi çok dik tutulmamış. Genelde düz.

Misafir Evi’nin içi. Arıklı





































Firuzan’ın ‘still life’ çalışmaları













































Adnan ve Uğur ile. Arıklı





































Misafir Evi. Arıklı









































Küçükkuyu













































1. Burhaniye Bisiklet Festivali kamp girişi. Ören


































Semih ile. Ören





















Niyazi bey ile. Öğretmenler Mahallesi






































Kahraman bisikletçi ile. Gömeç


































Ayvalık




































7. gün (devamı) Ayvalık-Çandarlı5. gün (öncesi) Bozcaada-Arıklı