27 Mayıs 2015, Çarşamba / Bozcaada – Arıklı (5. gün)
Sabah 5 buçuk, uyanıyorum
zilden önce. 6.45 çıkalım demiştik evden. Yavaş yavaş toplanırken Firu da
uyanıyor. Evi kapatmak vs... zamanında çıkıyoruz. Geldiğimiz yoldan daha kısa
bir yoldan iskeleye varıyoruz. Gemiye binmeden önce Çiçek Fırın’dan alınan
poğaçalar (1,5 TL/ad).
Gemideki yerimizi almış,
bisikletleri bağlamış seyir halindeyiz. Geyikli’ye yanaşırken ilk damlalar
düşmekte. İnmeden tedbirimizi alıyoruz, zaten hazırlıklıyız. Her şeyi üste
koymuştuk.
Yağmur altında Geyikli’ye
vardık. (8.40). Şimdi biraz hafifledi, galiba dindi bile. Kahvaltılık kahve
ararken bisikletleri de rahatlıkla park edeceğimiz bir mekan tercih nedeni
oluyor. Şuradaki kuş evleri de ne ilginç!
Çaycı İsmail bey, belki de
sahibi ile sohbet. Tatlı dilli. Bize kekikli zeytinyağı ikram ediyor.
Ekmeğimizi banıp yiyoruz. Çok lezzetli. Eyvahh Eyvahh filmi haliyle konumuz
oluyor. Köpeksiz olmazdı, Firu’ya hemen birisi yanaşıyor. Nasıl da biliyor?!! Çaycı önce rahatsız olduğumuzu düşünerek uzaklaştırmak
istiyor ama bizim için problem yok. Dayı, köpeğin adı, bizi bırakmıyor.
Peyniri ile ünü bölge sınırlarını aşan Ezine'nin kıyı
kasabalarından biri olan Geyikli, özellikle Çanakkale ve Balıkesir halkının
yazlık için de tercih ettiği beldelerimizden. Uzunca sahilinin yazın dolup
taştığı söylenmekte.
Kaynak firaret
Kaynak firaret
Yağdı yağacak durumları
içinde Geyikli’yi geride bırakırken Dayı bizden ayrılmıyor. Yanımızdan,
önümüzden, hatta bize fazla yaklaşanları havlayarak uzaklaştırarak koşuyor.
Köpek ne de sadık bir hayvan. Veya kendisini seveni nasıl da ayırt ediyor.
Kısacık bir tanışma ve o bizi benimsedi. Refakat etmek istedi/-yor.
Geride kalıyorum, Dayı
kayboldu gözden. Seviniyorum duruma. İstemiyorum uzaklaşmasını. Derken solda kamyonete
yüklemeye çalışılan bir motosiklet. Dayı da yanlarında. Beni görür görmez
koşturarak peşimden geliyor. Rampa olmasa kaçacağım ama nafile.
Gökçebayır’ın altından
geçiyoruz. Ezine’ye sapmayıp otoyola direk bağlanacağız. Yağmurluklar üzerimizde,
neme lazım.
Keyifli bir yol. Hele
inişler harika. Araba fazla olmasa da var. Otoyola çıkana kadar, sonrasında
artıyor ama. Ezine Meslek Y.O sağımızda, Akçin Çayı da.
Yol güzel bir ormanlık
bölgeden geçiyor. Bana Köyceğiz’e gidişimizi hatırlattı. Bu mantar yediğimiz
yol. Duble yolun kenarındaki şerit de oldukça geniş. Ama keyfimiz sona eriyor.
Yol inşaatı, tek şeride indi. Bizim tarafta sürerken iyi de, karşı yöne
verdiklerinde şerit çok inceliyor. Geniş olan karşı yönde kalıyor. Bu durumda yapılmakta olan
sağdaki boş yola geçelim. Oh ne ala, kimse yok üzerinde. Bir yere kadar sonra
asfaltlanmış kısın bitiyor. Sertleştirilmiş bir toprak, zor sürmek.
Acıktık, istirahat da lazım
birazcık. Hiç de kahve yok. Solda bir yer görüyorum, ama yanına gittiğimde
kapalı-terk edilmiş. (12.40). Şu sağdakiler de hep kasap, yani etçilere göre.
Ayvacık içeride kalmış. Bu
inşaat işi burayı bozmuş. Pek çok yerin önü zor girilir vaziyette. Pas
geçiyoruz Ayvacık’ı. Tabi bu bölgenin en önemli tarihi yeri Assos, günümüzde
Behramkale. MÖ 900’lerde kurulan bu
kentin en göz alıcı yeri en tepesine yapılmış olan, Dorik yapılı, Athena
Tapınağı’dır. Aktif olduğu zamanlarda Assos, bulunduğu bölgedeki tek büyük
limana sahip olduğu için geçen gemiler sayesinde zengin olmuştur. Assos, Pavlus
tarafından ziyaret edilmiştir ve kent bu nedenle Hıristiyanlarca kutsal olarak
kabul edilir. Assos’u başka sefere bırakıyoruz. Babakale tarafına yapacağımız
tura.
Kaynak ÇanakkaleValiliği
Soldaki benzincide yer
görünüyor, dalalım. Üstümüzü başımızı çıkartıyoruz. Terletiyor bu naylonlar.
Oturan soruyor “nerede yağmur var?”. Demek burada yağmamış.
Burası aynı zamanda lokanta.
Hafif bir şeyler yesek mi Firu? Güzel bir çoban salata geliyor, bol soğanlı.
Hem de tatlı bu soğanlar, Firuzan çok beğeniyor. Sirkesine de ekmeği banıyoruz.
Biraz da yanımızdaki peynirlerden takviye. Arkasından 2 çay. Ayran da içmiştik
öncesinde. 10 lira bırakıyoruz.
Adnan ile telefonlaşarak hem
tam adresi-sapağı hem de yolda olduğumuzu bildiriyorum. Arıklı köyüne
gideceğiz. Herhalde rahat bir 10 km vardır sapağa kadar, sonra da 3 km.
Burası tam bir inşaat alanı.
Yol da dar, TIR da bol. Babayı yedik. Dikiz aynasından bakıyorum, dev araç
geliyor. Önümde de kaçacak yer yok. Ya basacaksın pedala dar kısmı geçecek ya
da durup bekleyeceksin.
Koca koca makineler
yollardaki kayaları söküyorlar. Duble yol inşaatı. Karşı yönden de gelen
kaptırmış. Sıkılmış arkasında beklemekten, fırsatını buldu mu bizi mizi
görmüyor. İstersen çekilme!
Yağmur gene başladı. Tam da
sırasıydı. Demişlerdi ki; Total’i geçince solda büyük antenler var, oradan sağa
sapacaksın. Evet, işte antenler, neyse levhası da var: Arıklı Köyü. Off off
off, biraz dinlenelim. Kaidem yandı pişti oturmaktan. (15.15).
Bu yol harika, kimsecikler
yok. Orman içinden, yoğun bir çam kokusuyla sürüyoruz. Islanmış toprağın kokusu
da beraberinde geliyor. Ama rampa çık-in-çık durumları. Bu güzelim doğanın
içine gelmiş adam çöpünü boşaltmış. Böylesine hainlik olur mu hiç? Bunları
kimse toplamaz ve senelerce kalır. Hatta gören üstüne döker ve olur bir çöplük.
Şimdi burada faşist olmayacaksın da
nerede olacaksın? Sallandır 2 tanesi şu ağaçta, bak bir daha dökerler mi?!... derler
ya.
Arıklı, Çanakkale
ilinin Ayvacık ilçesine bağlı, şirin, oksijen cenneti, misafirperver, buram
buram tarih kokan bir köydür. Kral Herakles’inde yaşadığı köyümüzde ”Zindan
Tepesi” mevkiinde Gargaron Krallığına ait kalıntılar halen bulunmaktadır.
Köyümüz aynı zamanda eski bir Rum köyüdür. Camimiz minaresinin yapımı da o
dönemde köyde yaşamakta olan bir Rum ustasına aittir. Köyün gelenek,
görenekleri arasında özellikle düğünlerinin yemekleri, yöresel oyunlar bulunur.
Köyün geçim kaynağı olan zeytin hasadının başlamasıyla yapılan şenlikler, sona
ermesiyle yapılan etkinlikler hala bu köyümüzde yapılmaktadır.
Kaynak KüçükkuyuBelediyesi
Karşıdan gelen bir araba,
aaaaa... içindeki Uğur. Bizi merak etmiş karşılamaya gelmiş. Vay ne güzel
sürpriz. Onu takiben köye iniyoruz. Güzel bir köy. Belli şehirliler burayı
keşfetmişler, evlerden anlaşılıyor. Bizimkilerin yeri köyü geçince ama.
Adnan da kapıda. Uzun çok
uzun zamandır görüşmemiştik arkadaşlarımızla, hemen bir kucaklaşma ve rahatlama
çayı ile Adnan’ın terasında sohbetteyiz. 10 dönümmüş burası. 4 ev yapmışlar,
herkes kendi ihtiyacına göre. İlki Adnan’ın evi, son Uğur’un ki. Hanımlar şu
sırada İstanbul’dalarmış ama. Torun morun durumları.
Bize gösterilen misafirhane
tamamı ağaç ve taştan. Küçük ama şirin bir ev. Asma katı yatak odası. Girişte oturma+mutfak+banyo,
şipşirin. Taş işçiliği hariç hepsini Kenan yapmış. Elinden çok iş geldiğini
biliyordum ama bu kadarı değil.
Duşu Uğur’da alıyoruz.
Elektrik işini tamamen solar panellerle çözmüşler. Isınma odunla. Su sıcacık.
Ne de iyi gelir değil mi?
Uzatmayayım, uzundur
görüşmeyince konuşulacak-anlatılacak öyle çok hikaye var ki, bitmez. Yemeği
Uğur’da mı yesek? Adnan, Küçükkuyuya inelim, sizin de seveceğiniz bir lokanta
var der (Kardelen Lokantası). Ne dersin Firu?
Yedik, içtik, dönüşte
köpekleri besledik. Anne korumada. Hırlıyor. Dur kızım, mama getirdik. Bizim gibi
bir çift daha yanaşıyor. Onlar da dolu gelmişler. Sevindirici. Demek sahip
çıkılmış.
Yatmadan önce PC’de yapılması
gereken ödevlerimi yerine getiriyorum. Yatağımız çok rahat, tulumları serdik ohhh...
Firu rüya bile görmeye başlamıştır.
Bozcaada – Arıklı
Bozcaada-Geyikli-Gökçebayır-Ayvacık-Arıklı
Garmin yol bilgileri Bozcaada–Arıklı
Tur tarihi: 27 Mayıs 2015
Kat edilen mesafe: 59,55 km.
Ortalama hız: 8,6 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 6 sa.
54 dk., dışarıda geçen süre 9 sa. 14 dk.
En yüksek sıcaklık 25 ˚C, en
düşük 16 ˚C, ortalama 21,2 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış)
793 m, kaybı (iniş) 657 m.
Tur bilgisi: Adadan vapur
saatleri mevsimine ve gününe göre değişiyor. Bu sezon 7.30-12.00-16.00-18.00
şeklindeydi, hafta sonu artıyor.
Geyikli-İzmir bölünmüş yoluna
kadar hafif inişli çıkışlı yol. Sonrası Ayvacık’a kadar sadece benzincilerde
yiyecek-içecek bulmak mümkün. Ayvacık’a yakın et lokantaları gelmekte. Aycacık’ın dışından geçtiğinden yemek için
içeriye girmek gerek. Ayvacık 1,5 km geçildikten sonra solda benzincide lokanta
var.
Yol bölünmüş yol ancak
inşaat sürmekte, yer yer tek şeritten verilmekte. Ayvacık sonrası inşaat
fazlasıyla var. Total benzinciye kadar mola yeri yok.
Total sonrası Arıklı sapağı
yolu sakin, inişleri çıkışları olan orman yolu. Orta noktasından sonra köye
doğru sürekli iniş.
Arıklı dışında sahile inilip
Küçükkuyu yönüne dönüldüğünde sahilde lokanta-kamping mevcut.
Evi kapatmak vs... zamanında çıkıyoruz. Bozcaada |
Dayı. Geyikli |
İsmail bey ile. Geyikli |
Acıktık, solda bir yer görüyorum ama kapalı. Sapanca |
Uğur bizi bekliyor. Arıklı |
bisikletle]Türkiye: Tekirdağ – Çanakkale – İzmir /
“Rüzgara Karşı”