6 Haziran 2016

Fikri Çerçiler

[bisikletle]Türkiye: Güney turumun son durağı Antalya’da tanıdığım Fikri Bey ile yaptığım söyleşiden kısa bir bölüm aktarıyorum. Kendisi halen bisiklete biniyor ve Antalya–Korkuteli yolunu Automoto marka bisikletiyle gidip geliyor. Nereden baksanız 50 - 60 km’lik bir çıkış. 87 yaşında olduğunu düşünürsek (1929 Antalya) bu olağanüstü bir durum.

Spora olan düşkünlüğü küçük yaşta başlıyor Fikri Bey’in. 7 yaşındayken okulun uzaklığı nedeniyle 15 km’yi bisikletle gidip gelmeye başlamış. Bir de rampa vardı, inat ettim, illa inmeyeceğim dedim ve sağlığıma kavuştum. Bu şekilde bisikletle tanıştım diyor. O gün bugün bisikletten inmiyor. Korkuteli, Serik, Burdur taraflarına hep gidiyordum. 1961 yılında (Beden Terbiyesi) Antalya bölge müdürü, bakanla beraber Alanya’dan geliyormuş, Manavgat’ın orada beni görmüşler. “Biz bisiklet kulübü kurduk, seni bu yollarda görüyoruz, seni yarışa katacağız” diyerek gençlere örnek olmam için kulübe aldılar. O günlerde 33 yaşındayım. 1965’de Antalya-Alanya, Antalya-Serik ve Antalya-Kırkgöz birinciliklerini kazandım. Yarış tekniğini bilmeyen gençlerin pili çabuk bitti, dereceleri ben aldım diyor.

En büyük yarışım Alanya’ydı. O zaman 170 km idi mesafe. Nerde asfalt, asfalt bile değildi yollar. Serik’i geçtik, Manavgat’ı geçtik, yarış bitmek üzere, yarışçı yok. Nerde bu? Manavgat’ta su içmiş, uyumuş orada. Dürtmüşler. Baban yaşında adam yarışı bitiriyor, sen utanmıyon mu, 17 yaşında öyle burda durmaya! Hadi bin demişler, sen diskalifiye oldun, seni biz şimdi arabaya alacaz, bisleti bagaja koycaz, ama sakın bir oyun yapma, sen yarıştan diskalifiye oldun. Şimdi ben onu görünce, yetişemez bu diyordum. Pekala son kilometreleri bastım bitirdim.

Bisiklet dışında güreş sporuna da merakı olmuş. Spor benim hayatımın vazgeçilmezi, gençlere tek tavsiyem spor yapmaları diye ekliyor ve ana tarafım da baba tarafım da hiç sigara içmedi. Sigara insanlığın büyük düşmanı diyor. Rıfat Çalışkan, Çetin Yüce ve diğerleri hep idolleri olmuş.

Bugünlerde Korkuteli yolunu değiştirdiler, şimdi bir yokuş yaptılar. Halbuki eski orman yolu kıvrıla kıvrıla çıkardı. Yeni yol zorluyor, indim de 1 saat yürüdüm, ama fethettim diyor. Peki dönüş? Dönüş önemli değil, bisikleti zapt edemiyorum, uçuyor.

Benim beslenme alışkanlığım var. Hem baharatla beraber (iş olarak aktarlık yaptığından) ben 4 yumurta içerim, 10 yumurta içtiğim yıllar da oldu. Baharatla beraber çörek otu, en büyük dertlere deva, tarçın, zencefil, havlıcan, zerdeçal, bunların tozunu su tasına en küçük kaşıkla katıyom, yani kahvaltı tasına. İçine 2 yemek kaşığı Tarım Bakanlığı pekmezi katıyom, o bi tarafta duruyor. Çayı koyuyom. Sızma zeytinyağı, az tuzlu zeytin, 1 dilim ekmek, domates, ceviz, tuzsuz peynir. Bunları yiyorum. En sonra baharatlı şeyi içiyom. Akşamları portakal olur, muşmula olur, erik olur, onları yerim. Karpuz olur... diye beslenmenin sporcu için ne denli önemli olduğunu vurguluyor.

Ailenin bir başka sporcusu da torunu. 14 yaşında, 1,93 boyunda üçlük atıyor. Hemen milli takıma aldılar. Semih Beken, Hidayet’in zamanında... diye konuşmamız fotoğrafların eşliğinde sürüyor.


87 yaşındaki delikanlıyla geçirdiğim 2 saat boyunca sporun ve hayata sarılmanın önemini gözlemlediğim gibi, bisikletin insanları, yaş farkı olmaksızın nasıl bir araya getirdiğini bir kere daha gördüm.


Osman Yener ve Fikri Çerçiler ile, 2016 Antalya, O.Y. evi


Fikri Bey’in Automoto marka bisikleti, Fransız malı




Fikri Bey, tur öncesi, 2016 Antalya



Fikri Çerçiler ile, 2016 Antalya, F.Ç. evi


1960-61 Yay çekerken


1961-62 Halter çalışırken


Serik yarışı 1. ve 2., 1965 Meydan Kavağı


Antalya-Barınaklar etabı, 1. olarak kupa alırken, 1965 Antalya top sahası


Aynı kupanın Atatürk heykeli önünde alınışı, 1., 2. ve 3. ile


Kupa ile bisiklet üzerinde, 1965 Antalya


Aynı yarışın neticesinde 2. galip gelen ile


Yay ve gülle ile ağırlık çalışması, 1965


Belediyenin sporcuları tanıtım panosu önünde Serhat Çerçiler (torun) ile, 2010


Röportaj yapan dergi muhabiri ile, 2010


Aile; baba, anne, 2 abla ve akrabalar, 1929

Katkıları için Osman’a teşekkürler.





2016 yılında yaptığım “Güney” turunda Antalya’da tanışma fırsatı bulduğum, sohbet ettiğim ve bisiklet maceralarını dinlediğim Fikri Çerçiler beyefendinin 7 Temmuz’da yaşama veda ettiğini öğrendim. Renkli kişiliği ve bisiklet sevdası ile anılarımda her daim yaşamayı sürdürecek. Işıklar içinde uyusun. (09.07.2019)