Sabah izlediğimiz bisiklet yarışından sonra 24 Nisan saat 14’de Kadıköy Meydanı’nda nükleer reaktörlere karşı yapılan mitinge katıldık.
Üstlerimiz aranıp bu iş için çevrilmiş bölgeye alındık. Meydanda kurulu sahneden yapılan müzik yayını ve anonslarla ortalık bir şenlik havasındaydı. Çeşitli grupların alana girmeleriyle kalabalık daha da arttı. Çoğaldıkça bizi kaplayan sinerji de yükseliyordu. Hoparlörlerden yapılan anonslar ve atılan sloganlar katılımcıları coşturmaya yetiyordu: “Nükleere inat, yaşasın hayat”.
Kimileri değişik kıyafet ve maskelerle, kimileri bisikletleriyle gelmişlerdi. Kocaman pankartlar ve flamalar sallanıyordu. Rengarenk olmuştu ortalık.
Beraberimizde Esin ve Sibel de vardı. Sonradan Ender de uğradı yanımıza. Bu konuya duyarlı herkes meydanı doldurmuştu.
Miting, yapılan konuşmalar ve sonrasındaki konserlerle devam etti. İki buçuk saat kadar kaldıktan sonra biz de yavaş yavaş alandan ayrıldık. Sahnedeki grup halen devam ediyordu çalmaya...
Nükleer reaktörlerin yarattığı tehlikeden herhalde haberdar olmayan yoktur. Bu konuyu, Cumhuriyet’in 30 Nisan tarihli Yaşam ekinde Dr. Uygar Özesmi çok güzel anlatmış: Çözüm nükleerde değil, temiz enerjide!