Bisiklet turlarının en güzel yanlarından biri
de yol boyunca tanıştığınız insanlardır. Yorgun düşmüş, susamış, acıkmış,
kalacak yer aramaktasınız... Yollarda, köylerde, molalarda size el veren,
derdinize çare olan insanlar tanırsınız. Yedirirler, içirirler, yatırırlar. Teşekkür
az kalır yaptıklarının yanında. Bazılarıyla öylesine yakınlaşırsınız ki, onlar
sizi, siz onları hiç unutmaz, gezi sonrası bile hatırlar, hatırlanırsınız.
Bir turumuzda Yalova’dan tırmanmaya başlamış sonunda
800 küsur metrelere çıkmıştık. Göl, deniz ayaklarımızın altında. Güneş batmak
üzere, kalacak yer bakınıyoruz. Orada, ileride minnacık bir köy var, sonradan öğreniyoruz adını, tam da uymuş: Mercimek (bugünkü adıyla
Osmaniye). Kimsecikler yok ortalıkta. Derken yaşlı bir köylü çıkagelir.
Neredensiniz, ne edersiniz, nasıl geldiniz, kimsiniz sonrasında samimi oluverirsiniz.
Bir de bakarsınız ki Halil Amca ve Nazmiye Teyze’nin sofrasındasınız. Köy
peyniri, domates, yumurta, zeytin ve devamlı tazelenen çayınız... Yumuşak bir
de döşek sunarlar. Daha ne istersiniz ki? Ertesi gün vedalaşırken yolluğunuzu bile
unutmazlar.
Halil Amca ve Nazmiye Teyze ve de Mercimek Köyü
İznik bölgesine daha sonra yaptığımız turlarda mola noktamız oldu. Gitmediğimiz
zamanlarda da telefonla iletişimi sürdürdük.
Bugün gelen acı haberle Halil Amca’nın amansız
hastalığa yenik düştüğünü, hayata gözlerini yumduğunu duydum. Ne kadar üzüldüm
bilemezsiniz. Sesi, konuşması, ilgisi gözümün önüne geliverdi. Neşe dolu,
şakacı, konuşkan, candan bir insandı. Son ziyaretimizde poşetler dolusu kirazla
uğurlamıştı bizi, hanımı Nazmiye Teyze ile gözden uzaklaşana kadar arkamızdan
el sallamışlardı.
İşte Halil Amca böyle bir büyüğümüzdü. Nur
içinde yatsın.
İznik’e yaptığımız bir başka tur bize bir dostu daha tanıştırdı; Hüseyin Bey. Orhangazi yakınlarında, Yeniköy’ün yalısında bir çiftliğin kahyasıydı. Göl kenarında muhteşem bir yer. Yorucu bir günün ardından gene kalacak yer arıyor, güvenli bulduğumuz bu çiftliğe soruyoruz. Hüseyin Bey bizi alıyor, mutfağını açıyor, doyuruyor, çadır kuracak yer gösteriyor... Ve o dostluk, sonrasında da devam ediyor. Bayramda seyranda telefonlaşarak ahbaplığımız sürüyor.
Uzundur haber alamadım Hüseyin Bey’den.
Telefonla da ulaşamıyorum. Bugün oğlundan öğreniyorum ki 7 ay önce ayrılmış
aramızdan. Çok üzüldüm. Sohbeti kulaklarımda halen. Televizyonu, köpeği, Atatürk
sevgisi, kahvaltıdaki domates salçası... Mekanı cennet olsun.
Halil Amca ve Hüseyin Bey artık aramızda olmasalar da güzel anılarla kalbimizde yaşayacaklar.
Bu güzel insanlarla tanıştığımız turlar Yalova-Osmaniye-İznik-Karacaali-Esenköy, İzmit’ten İznik’e, oradan Yalova’ya, Yalova-İznik Gölü-Osmaniye-Yalova