18 Kasım 2025

Bisikletle Devrialem


Doğayla iç içe, insan hikâyeleriyle dolu, cesaret ve ilham verici bir yolculuk başlıyor! Bisikletiyle dünyayı gezen Mustafa Karaaslan’ın heyecan dolu serüvenine eşlik edeceğimiz yeni belgesel serisi “Bisikletle Devrialem” TRT Belgesel’de.






17 Kasım 2025

bisikletle Eskihisar - Darıca - Balyanoz II


Son derece sakin bir rotadır. Tek bir tırmanışı vardır, sağlamdır, 100 m yükselirsiniz deniz seviyesinden. Daha önce ayrıntılı anlattığımdan tekrar etmeyeceğim, buradan okuyabilirsiniz > bisikletle Eskihisar-Darıca-Balyanoz


Önceki gidişimde tepe noktasında “Sahil” diye bir işaret gördüğümde haritada yolun çimento fabrikasına indiğini görmüştüm. Bugün tersini yapayım istedim, yani fabrikadan çıkayım dedim ancak sadece çimento kamyonlarına aitmiş, özel yol yani. Onun dışında son gelişimde arızalı olan asansör de yapılmış, yani feribot iskelesi yolu üzerinden geçen üst geçitten bisikleti indirmek kolayca oldu. Bir de Yelkenkaya İşbank Tatil Sitesi’nden sola sapıp oraları bir göreyim istedim, ancak otobüs son durağına kadar gidip sonlandı yol. Bayramoğlu yarımadasını da bir daire çizerek dolaştım, çok güzel evlerle birlikte dökülmekte olanlar da vardı aralarda.



Bugünü özetleyecek olursam:


  • Saat tam 10.05’ti, garajdan dışarı 2tekerimi çıkarttığımda. Bilgisayardaki hava durumu raporunun aksine, yüzüme çarpan hava şaşırtıcı derecede ılıktı: 18,2 °C. Yine de sabahın serinliğine hazırlık olarak üzerimde fosforlu ceketim ve içimde polar yeleğim var. Ancak kaderin küçük cilveleri yolculuğa hemen müdahale etti.
  • 10.25, evden henüz 500 metre kadar uzaklaşmıştım ki, gözlüğümün camı sessizce çerçevesinden ayrılıp asfaltla buluştu. Hafifçe oflayarak eve geri döndüm, yedek gözlüğümü aldım. Bu kısa aralık, fosforlu ceket ve polar yeleğin ne kadar gereksiz bir ağırlık olduğunu anlamama yetti. Derhal daha hafif olan rüzgar kesici (windstopper) yeleğime geçtim, başıma ve boğazıma ise vazgeçilmez Buff’ı taktım.
  • 10.41, Ataşehir’in göbeğinde, Brandium AVM önündeyim. İşte tam bu sırada, arkamdan gelen bir Macro Online dağıtım aracı, sabırsız ve anlamsızca korna çalmakta. Beni yoldan adeta itmeye çalışıyor. Durup camına yaklaştım ve "Nedir derdin?" diye sordum. Sürücü, burnundan soluyarak, "Yolda gitme hakkın yok, çekil!" diye bağırdı. Şaşkınlık ve öfkeyle yüzüne baktım. Bu düpedüz bir saygısızlıktı. Bu "beyinsiz doğmuş" şoförü çalıştığı şirkete bildirmeye karar verdim. Eğitim versinler, böylelerini salmasınlar yola.
  • 11.10, Bostancı istasyonuna ulaştım. 10 dakika sonra Gebze yönüne giden tren geldi. Bostancı'nın konumu gerçekten ilginçtir; tam hattın orta noktası. Hem Gebze'ye hem de Halkalı'ya yaklaşık 1 saat uzaklıkta. Genelde Gebze yönü her zaman daha boş olur. Ve bir saatlik yolculuk başladı.
  • 12.04, tren yolculuğum bitti. Gebze’de nihayet pedallamaktayım. Hava muhteşem, tam da "bisiklet havası" dedikleri cinsten.
  • 12.09, üst geçit asansöründen indim. Yol bilgisayarım şimdilik 11,04 km'yi gösteriyor.
  • 12.19, Eskihisar sahilindeyim. Belediye balık lokantasına doğru pedal çeviriyorum. Hava burada 17,6 °C, güneş pırıl pırıl parlıyor. Ancak buraya inen yolun bir kısmı tam bir mücadeleydi. Su kanalizasyon çalışması nedeniyle yol kapalıydı ve çamurlu bölgeyi bisikleti iterek geçmek zorunda kaldım. Ayakkabı altları ve lastikler çamurla kaplandı.
  • Hava sıcaklığı 19-19 buçuk derece arasında gidip geliyor. Sahilde karşıma çıkan seyyar satıcı haşlanmış mısırın tanesine 60 lira isteyince şaşa kaldım. Gerçekten her şey absürt bir hâl almış!
  • 12.32, 15. km'ye ulaştığımda Darıca'nın gurur duyulacak projesi olan Şehit Er Gökhan Hüseyinoğlu Sahil Parkı'na girdim. Hava 18,6 °C. Park, getirdikleri masalarla birlikte piknikçilerle dolu. Belediyenin bu sahili halka açma projesi gerçekten “takdire şayan”.
  • 12.57, Darıca sahil yolunun sonuna, çimento fabrikasına geldim. Yol bilgisayarım 19,79 km'yi ve ortalama hızımı 14,4 km/s olarak gösteriyor. Hava 18,4 °C. Şimdi tırmanış başlıyor. Hemen yakınımda mangalın serbest olduğu bir alan var; "Sıcak Piknik Alanı". Ortalık kebap kokusundan ve mangal dumanından geçilmiyor.
  • Çimento fabrikasının içinden geçiş izni yok, yukarı tırmanmak için. Sahil yolundaki su birikintilerinden geçerek lastiklerimi yıkamıştım ama burada tekrar çamurlandı.
  • 13.15, nihayet tepeye ulaştım ve yaklaşık 100 metre yükselmiş oldum. 22,48 km'de durdum. Ortalama hızım 13,4 km/s, hava ise 18,1 °C idi. Acıkmıştım; yanımda getirdiğim sandviçlerden birini yedim.
  • 13.32, Yelkenkaya otobüs son durağına kadar gidip geri dönüşe başladım. Tepedeki sandviç molasında kafamdaki Buff'ı çıkardım. Hava hala ılıktı (18,2 °C). Halk Plajı'nın yazın ana baba günü olan bölümleri bugün bomboş, yollar da rahat.
  • Bayramoğlu’nun içini dönüp sahil boyunca ilerliyorum. Güzel hava pek çok insanı sokağa çekmiş. Bebeler koşturuyor, paten biniyorlar…
  • 14.08, Balyanoz koyunun sonundaki bir banka çöktüm. Buraya kadar 31,7 km yol gelmiştim. Hava 18 °C ama güneş artık pusun arkasına saklanmıştı. Üçüncü sandviçimi de büyük bir keyifle mideye indirdim. Bu mola, günün yorgunluğunu üzerimden atmamı sağladı.
  • 14.20, sahilden ayrılıp istasyona doğru son pedalları çeviriyorum.
  • 14.33, Fatih istasyonunda tren beklemeye başladım. Eğer gelen tren dolu olursa, Gebze'ye kadar geri gidip oradan binme planım var.
  • 14.45, Bostancı'ya doğru hareket ettik.
  • 15.29, Bostancı'ya ulaştım ve buradan metroya geçtim.
  • 15.57, İMES durağında yeryüzüne çıktım.
  • 16.04, nihayet evimin garaj kapısındayım. Toplamda 36,7 km pedallamış, ortalama 13,3 km/s hız yapmışım. Hava sıcaklığı günün sonunda 16,3 °C'ye düştü. 





















bisikletle Eskihisar-Darıca-Balyanoz II: Dudullu-Bostancı-(tren) Gebze-Eskihisar-Darıca-Yelkenkaya-Bayramoğlu-Balyanoz Koyu-Fatih/Gebze Teknik Ü.-(tren) Bostancı-(metro) İMES-Dudullu


Tur tarihi: 16 Kasım 2025

Alınan yol: 36,70 km
Ortalama hız: 13,3 km/s

En yüksek hız: 50,9 km/s
Bisiklete biniş süresi 2 s 45 dk, dışarıda geçen süre 6 s 2 dk

En yüksek sıcaklık 25 ˚C, en düşük 14 ˚C, ortalama 17,9 ˚C
Yükselti kazancı 
(çıkış) 342 m, kaybı (iniş) 518 m
En düşük yükselti 0 m, en yüksek 144 m


Garmin yol bilgileri bisikletle Eskihisar-Darıca-Balyanoz II


Relive yol bilgileri bisikletle Eskihisar-Darıca-Balyanoz II

























11 Kasım 2025

bisikletle Reşadiye III


Anneci’m Doğum Günün Kutlu Olsun


İstanbul’da sevdiğim bir rotadır Reşadiye. Beykoz sonrası yeşilliklerin içinden, köylerden, Riva deresi kenarından pedallarsın. Çokça gidip anlatmışımdır ayrıntısıyla, buradan okuyabilirsiniz > Keşif Turları; Reşadiye, bisikletle Reşadiye, Reşadiye; 5’dik 6 olduk-6’ydık 5 olduk, bisikletle Reşadiye II

Bugün sadece son bölümde, metroya gitmek için yaptığım değişiklikten söz edeceğim. Eskiden M5 metrosuna Çekmeköy durağından binerdik. Buraya ulaşmak için Şile otoyolunun kenarından gitmek ve kocaman bir kavşağı yarmak gerekiyordu ki o bölüm son derece gergin geçilirdi. Hızla gelen araçlar tedirgin ederdi. Bugün ise aynı metroya Sancaktepe durağından bindim. Aşağı yukarı aynı uzaklıkta sayılırlar. Ama öyle otoyol trafiği olmayan bir güzergah; şehir içi, bolca dükkan, lokanta görüyorsun. Hiç gitmediğim geçmediğim varlığını da sadece duyduğum bölgeler. İnsana, İstanbul neydi ne olmuş dedirten yerler.

Mola vermek için Reşadiye’ye saptığımda Hakmar’dan alınan bir sodayı içerken katlanır bir Dahon’u olan, oralı bir vatandaşla bisiklet üzerinden başlayan sohbet köy kahvesinde devam etti. Terzilik yapan, aslen Karamanlı olan Habil Bey Refah kökenli ama akepeli değil, eleştiriyor yapılan olan biteni. Arka mahallede oturuyormuş. Merak ettim, biraz onunla pedalladım da, görünen yerler sırf site içi bitişik nizam villa/konak, ve yenileri de yapılmakta. Tabii bizim terzi oralarda oturmuyor. Halen daha dönüşmemiş bölgeler varmış. Ama bu ne yatırım böyle, kimler buralarda oturuyor, çok ilginç!


Bugünü özetleyecek olursam:


  • Saat 10.10, evden çıkışım. Hava 20,9 °C, güzel bir gün. Üzerimde windstoppr yelek, boynumda ve başımda Buff, kollarımda kolluklar var.
  • Evin arkasındaki kanal boyunca iniyor yolum. Çevredeki ağaçları budamışlar.
  • 10.17, 2,26 km sonra Finas Merkezi altından geçiyorum.
  • 10.38, 7,49 km.deyim. Küçük Çamlıca’ya geldim. Hava 21,4 °C. Kafamdaki Buff’ı çıkardım, çok sıcak geldi. Ortalamam 17,8 km/s. Rakım 111 m.
  • 10.47, Altunizade’ye ulaştım. 10 ‘uncu km. Ara yolu kazmışlar. Bölgede kanalizasyon çalışması var herhalde. Kollukları sıyırdım, sıcak geldi.
  • 10.58, Beylerbeyi’ne indim. 13,49 km. Hava kapadı ve ısı 20,4 dereceye düştü.
  • Beylerbeyi semtinin adı, Osmanlı dönemine dayanır ve "Beylerbeyi" unvanına sahip bir yöneticiden gelir. III. Murad döneminde Rumeli Beylerbeyi olan Mehmet Paşa'nın burada kendisi için bir yalı (sahil köşkü) yaptırmasıyla bölgeye Beylerbeyi ismi verilmiştir. Beylerbeyi, 18. yüzyıl ortalarından itibaren saraya yakın zengin ve nüfuzlu kişilerin ikamet ettiği, köşkler ve yalılardan oluşan seçkin bir Boğaz semti haline gelmiştir. Bölgenin Bizans döneminde "Stavros" (Haç) olarak da anıldığı bilinmektedir; adı büyük olasılıkla bölgede bulunan altın kaplamalı haçlı bir kiliseden gelmektedir.
  • 11.01, Çengelköy’den geçiyorum. 14,50 km.deyim.
  • 11.04, 18,3 km/s ortalama ile Kuleli’nin önündeyim. 15,31 km, 20,5 °C.
  • Kuleli Askeri Lisesi binası, Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) inşa edilmiş ve iki katlı, kâgir duvarlı bir yapı olarak tamamlanmıştır. 1923'te Türk makamlarına teslim edilen okul, 1924 yılında kısa bir süre sivil lise olarak faaliyet göstermiş, sonra 1925'te tekrar askeri lise olarak eğitime devam etmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında Mayıs 1941'de Konya'ya taşınmış, 1947'de İstanbul'a geri dönmüştür. 1950'de Maltepe Askeri Lisesi ile birleşmiş, ardından kapsamlı onarımlar görmüştür. 2016 yılında Kuleli Askerî Lisesi, Milli Savunma Bakanlığı kararıyla kapandı ve eğitim işlevi son buldu. Şu an Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kuleli Yabancı Diller Yüksekokulu (YDYO) Yerleşkesi olarak kullanılmaktadır.
  • 11.10, Kandilli Kız Lisesi, 16,92 km, 18,2 km/s ort., 20,1 °C.
  • 11.12, Kandilli, 17,61 km geride kalmış.
  • El arabası ile dolaşan, ‘hurdacı’ diye bağıranı uzundur görmemiştim. Hele de burada, Kandilli’de. İlginç.
  • 11.17, Anadoluhisarı, 19,09 km. 20,3 °C.
  • 1390'larda Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid tarafından, İstanbul'un fethine hazırlık amacıyla inşa edilmiştir. Boğaz'ın Karadeniz'den gelecek yardımlara karşı korunması için stratejik bir nokta olarak tasarlanmış ve Osmanlı'nın İstanbul kuşatmasında önemli bir rol oynamıştır. Müze olarak restore edilen Anadolu Hisarı, Osmanlı döneminin en eski Türk yapılarından biri olup, tarih boyunca şehir savunmasında, askeri üs ve hapishane olarak da kullanılmıştır. Cumhuriyet'in 100. yılında İBB tarafından kapsamlı restorasyonla yenilenerek müze olarak halka açılmıştır. Ziyaretçiler tarihi kaleyi gezerek Osmanlı dönemine ait savunma mimarisini ve bölgenin tarihini tanıyabilir. 
  • 11.24, Kanlıca, 21,64 km, 20 °C.
  • 11.28, 22,97 km, Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi önünden geçtim.
  • 11.30, Çubuklu İskele solumda, 23,60 km, ort. 18,7 km/s, 20 °C, rakım 16 m.
  • 11.36, 24,85 km. Beykoz D. Hastanesi Tepeüstü Ek Hizmet Binası altındayım. Biraz nefesleniyorum durup.
  • 11.39, Paşabahçe’deyim, 25,86 km. Hava 21 derece oldu. Ortalamam 18,5 km/s. 
  • 11.43, 27,01 km, Beykoz Belediyesi önünden geçmekteyim. Hava 21,2 °C oldu. Bulutlar açıldı, güneş aradan görünüyor. Gölgem düştü yola.
  • 11.48, Beykoz’dayım. 28,11 km tuttu. Hava 21,7 °C, ort. 18,4 km/s.
  • Beykoz semtinin adı, Farsça'da "köy" anlamına gelen "kos" kelimesinin Türkçe "bey" kelimesiyle birleşmesi sonucu ortaya çıkan "Beykos" (Beyköyü) ifadesinden gelmektedir. 
  • 11.50, Beykoz Çayırbaşı geçiliyor, 29,08 km.
  • 11.53, Ortaçeşme burası. Tokatköy-Akbaba, Dereseki yol ayırımına geldim.
  • 11.56, Çifteçınarlar otobüs durağı. Beykoz otobüs peronlarından geçiyorum, 30,74 km.
  • 11.59, güneş çıktı, 21,4 °C. Akbaba’ya yaklaşıyorum.
  • 12.03, Akbaba’dayım. 32,72 km tuttu. Hava 22,3 °C oldu.
  • 12.07, Dereseki’ye geldim. 33,72 km buraya kadar. 18,3 km/s ort. Hava 22,3 °C.
  • Dereseki Köyü'nün adı, köyün ortasından geçen dereden gelmektedir. Dereseki'nin daha doğru söylenişi "Deresekisi" olup, "Seki" kelimesi sed veya sedir (bir tür oturma yeri ya da basamak) anlamına gelir. Rivayete göre köy, İstanbul'un fethinden yaklaşık bir asır önce kurulmuştur. Köyün kurucusu olarak "Kırklar Sultan" diye anılan bir zat bilinmekte ve bu kişinin kabri dere boyunda bir seki üzerindedir. Köy halkı eskiden bağcılık, odunculuk ve orman ürünleriyle geçimini sağlamıştır. Dereseki, tarihi boyunca ceviz, fasulye ve reçelik gül üretimiyle meşhur olmuştur. Ayrıca köyde 16. yüzyılda Molla Fenârî Mehmed Efendi tarafından yaptırılmış bir mescid vardır. 
  • 12.32, Dereseki’deki kahveden ayrılıyorum. 2 çay (10- ad.) içip 1 sandviç yedim. Hava 23,8 °C. Boynumdaki Buff’ı da, indirdiğim kollukları da çıkarttım. Hava harika.
  • 12.39, Sırmakeş suları önünden sürüyor yolum. 34,91 km.deyim. Hava 22,2 °C, puslu ama arkasında güneş var.
  • Dereseki rampasında çöküşler başlamış. Kaymak gibiydi bu yol. Ters yönde damperliler, nadir de olsa geliyorlar. Herhalde yolun çöküşüne bunlar neden oluyordur.
  • 12.44, 35,75 km. Dereseki rampasını çıktım. Ortalarda %13’ü gösteren bölüm vardı, genelde %10’la çıkıyor. Ortalamam 17,7 km/s. Orta bölümde Eco’dan Normal’e geçtim. Hava 22,8 °C.
  • Dereseki rampasını iniyorum. Daha çok karşı yönden gelenler oluyor. Yanımdan 4 motorcu geçti. Hava nefis, tertemiz. Derin derin çekiyorum içime.
  • 12.49, 38,48 km.de Riva yoluna bağlandım. 21,8 °C, ort. 18,2 km/s.
  • 12.56, 42,42 km.deyim ve Ali Bahadır’a geldim. 23,2 °C sıcaklık var.
  • 13.06, Paşamandıra ayırımına geldim, 45,34 km. 23,9 °C, ort. 18,9 km/s. Hava gerçekten nefis, tam bisikletlik. Rahatsız eden bir rüzgar yok. Güneş var, öyle sert değil. Hava puslu olduğundan o da yumuşuyor.
  • 13.11, ekmekçiye geldim, Mucize Kafe. 46,60 km. Hava 24,3 °C, ort. 19 km/s. 
  • 13.16, ekmekçiden ayrılıyorum. 2 ekmek aldım (80- ad.). Altları yapraklı bu ekmeklerin. Bayılıyorum tadına.
  • Burada özellikle kara lahana yaprağına sarılarak pişirilen yöresel ekmekler dikkat çekmektedir. Kara lahana yaprağı, ekmek hamurunun altına serilmekte ve ekmeğin hem yanmasını önlemek hem de lezzetini artırmak amacıyla kullanılmaktadır. Bu pişirme yöntemi, ekmeğin doğal aromalar kazanmasına ve eşit şekilde pişmesine katkı sağlar. 
  • 13.21, Değirmendere ayırımını geçiyorum. 47,76 km. 23,6 °C
  • Paşamandıra yolunda bayağı Bim, Şok, A101 gibi marketler açılmış. Eskiden bu kadar çok yoktu. Belki vardı ama çok azdı.
  • Değirmendere ayrımından sonrasında asfalt çalışması olmuş. Yenilenmiş ama banket çok derin, dikkat etmek lazım.
  • Değirmendere sonra karavan kamping ve köpek oteli var.
  • Dereboyu deniliyor burasına, Riva’nın kenarı. Restoranlar ve karavancılar geçildikten sonra sağda solda inek ve koyunların otladığı çayırlar geliyor.
  • 13.27, Paşamandıra Muhtarlığına geldim. Buraya hafif bir tepe çıkılıp şimdi iniliyor. 49,27’nci kilometredeyim. Ortalamam 18,9 km/s, hava 23,2 derece.
  • Yan yana dizili karavan ve kamping alanları. Bunların herhalde dereye uzantısı var.
  • Öğümce’de çok güzel evler görüyorum. Herhalde dereye kadar gidiyor arazileri.
  • 13.35, 51,52 km, Cam Ocağı’na geldim. Hemen yanında da bir karavan parkı var. Bu 5. oldu. 
  • Sonbahar nedeniyle yapraklar dökülüyor. Beykoz’da da araç temizliyordu yolları, kenarlar doluydu.
  • Cam Ocağı’nı geçince, sağda içerilere doğru uzanan muhteşem bahçeler içinde konaklar/villalar göz kamaştırıcı. Giriş kapıları da çok görkemli yapılmış.
  • Seniye İsmail Hanım Caddesi otobüs durağı sağımda. Bu ismi ilk duyuyorum, kimdir?
  • Seniye İsmail Hanım, tam adıyla Seniye İsmail Cenani Hanım, Türkiye'de ilk kadın şehir meclisi üyelerinden biridir. 1930 belediye seçimlerinde, İstanbul'un Beykoz ilçesinden CHP adayı olarak gösterilmiş ve belediye meclisinde görev yapmıştır. Ailesi önemli Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi figureleriyle bağlantılıdır. Kendisi, Kemal Tahir'in "Yol Ayrımı" romanında da adı geçen tarihi bir kişiliktir. İsmail Cenani Bey ile evli olup, bu aile Sultan Reşat döneminde Teşrifat Umumiye Nazırı olarak görev yapan İsmail Cenani Bey'in ailesinden gelmektedir. Seniye Hanım, ünlü gazeteci-yazar Sedat Simavi'nin teyzesi aynı zamanda Hamdullah Suphi Tanrıöver'in yeğenidir.
  • Bir kiralık bir de satılık yer gördüm bu cadde üzerinde.
  • Bir karavan parkı daha, 6.
  • Köfte, sucuk, gözleme, kahvaltı veren yerler bolca bu yolda.
  • 13.41, Öğümce merkeze geldim. 53,11 km, 24,3 °C, ort. 18,8 km/s, rakım 17 m.
  • Öğümce’nin adı, muhtemelen “öğütme, değirmen” anlamına gelen köklerden gelir ve tahıl değirmenlerinin bulunduğu yerleşim yeri olarak ortaya çıkmıştır.
  • 13.45, 53,62 km. M.Şevket Paşa ayırımındayım. 23,5 °C, 18,7 km/s ort. Ben düz devam ediyorum, Bozhane, Cumhuriyet olarak.
  • Bu ayırım noktasında solda büyükçe bir ses stüdyosu (sanmıştım ama değilmiş) var. A kapısı, B kapısı olarak.
  • Seshane adı. Taşköprü diye de bir durak var girişinin kaşısında.
  • 40 kişi kapasiteli konaklamalı veya 80 kişi konaklamasız eğitimlerinize ulaşımı kolay şirin bir köyde, üstelik İstanbul’da, doğayla konforun iç içe geçtiği mimarimizle, kuşların, ağaçların, çiçeklerin, güneşin, toprağın kısaca dört elementin refakatinde on dönüm açık ve kapalı alanlarımızda ev sahipliği yapıyoruz. Firma Etkinlikleri, İnziva ve farkındalık çalışmaları, Yoga ve Nefes Çalışmaları, Masal ve Hikaye Anlatıcılığı, Ruhsal ve Kişisel Gelişim Çalışmaları, Çeşitli Seminerler ve Mesleki Eğitimler, Grup Motivasyon Çalışmaları ve Çeşitli Atölye Çalışmaları için her türlü teknolojiye sahiptir.  Sınıf düzeni ve U masa düzeni, kablosuz İnternet bağlantısı, Klima ve yerden ısıtma sistemi, Projeksiyon sistemi, Flip chart, Backjack, Yoga matları ve meditasyon minderleri ve otopark bulunmaktadır. Seshane yalnızca toplantı, eğitim ve etkinliklik gruplarına ev sahipliği yapmakta olup bireysel konaklamalara açık değildir.
  • Riva’nın üzerinden geçiyorum. Sağ Cumhuriyet, Polonezköy diyor. Düz Kılıçlı, sola saparsan Bozhane, Göllü. Karşı yönden 8-9 kişilik bir tur bisikletçi grubu geliyor. Aralarında e-bisiler de var. Selamlaşıyoruz. 
  • 13.57, 56,45 km.deyim. Hava 21,9 °C. Düz yol, sıfır eğim. Yer yer rüzgar oluşmaya başladı.
  • Karşı yönden gelen 2 bisikletçi. Cumhuriyet köy sapağına doğru gidiyorum.
  • Yol kenarında, sağımda, piknik, mangal ve düğün mekanları.
  • 14.03, düz Hüseyinli, sağ Cumhuriyet, Polonezköy olarak ayrılıyorum. 58,39 km, 22,2 °C, 18,8 km/s ort., 16 m R.
  • 14.06, 59,18 km. Cumhuriyet köyde heykeltraş Mehmet Aksoy’un atölyesi önündeyim. Hava 22,5 °C.
  • 60 yaşına kadar göçebe gibi yaşadım. Sabit bir yerim yoktu. Nereye gitsem heykeller de peşimden geliyordu. 30-40 sene satmadan oraya buraya taşıdığım heykellerim oldu hala da var. Nihayet Cumhuriyet Köyü’nde 5 dönümlük bir tarla satın alıp buraya bir atölye kurma imkânım oldu. Böylece 2000’de yerleşik düzene geçtim. Benim merkez üssüm Böcek Ev oldu.
  • 14.08, 59,39 km. Reşadiye, Alemdağ ayırımına geldim. Düz ise Polonezköy, Beykoz olarak gidiyor. 18 m R, ort. 18,7 km/s.
  • Cumhuriyet köyünde de bir karavan parkı daha var. Bu da 7. oldu.
  • Cumhuriyet köyü mezarlığı önünden geçiyorum. Sağda Çakırbey At Çiftliği, solda Galip Öztürk Çocuk Evleri Sitesi var.
  • Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı bir çocuk koruma ve bakım kuruluşudur. 10-13 yaş arası kimsesiz, korunmaya ve bakıma muhtaç çocukların barındığı devlet destekli bir sosyal tesis olarak faaliyet göstermektedir. 
  • 14.15, 61. kilometrede, jandarmanın kontrol noktasında yokuş başlıyor. %7 ile çıkılıyor. Esas tırmanış daha sonra gelecek. Burada yol düzgün, güvenlik şeridi var. Hava 21,5 °C, ort. 18,6 km/s.
  • Hevesli bir köpek havlayarak selamladı, koştu peşimden. Beni de koşturdu haliyle.
  • 14.19, İSKİ Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi sapağından geçiyorum. 61,85 km.deyim. %6 ile çıkılıyor. Ortalamam 18,4 km/s, hava 21,3 °C.
  • İSKİ sonrası köpeklerin bölgesi. Yatıyorlar sağda solda. Hevesleniyorlar, neyse ki çok ilgi göstermediler.
  • 14.26, Güvercinlik Mesire Alanı, 63,65’inci km.de. Bir tanesi heveslendi, yokuş aşağı iniyordum, kaçabildim. Havlamadı ama iyi koşturdu peşimden.
  • 2015 yılında yapımı tamamlanmış olan Güvercinlik Mesire Alanı, halkın doğayla iç içe huzurlu vakit geçirebileceği bir ortam sunar. 
  • 14.30, 63,90 km Garmin, 66,4 km Shimano diyor; 2. bataryaya geçtim. Hava 22 °C, ort. 18,4 km/s, rakım 95 m. Esas rampa bundan sonra gelecek.
  • İlk bölüm %9’la çıkıldı, sonraki bölüm %15. İşin kötüsü yol bozuk, sertleşmiş çimento atıkları var.
  • 14.43, kilometre 66,33 oldu. Reşadiye ayırımı geldi. Soldan sapıp köyde bir çay içece’m. Sağ taraftan Ümraniye, Taşdelen, Çekmeköy diye gidiliyor. Sonra oradan devam edece’m. Hava 21 derece, ortalamam 18,1 km/s, rakım 206 m oldu.
  • Reşadiye, 1880’lerde Artvin Hopa'dan göç eden Gürcülerin yerleştirilmesiyle kurulmuş olup o dönemlere kadar "Laz Köyü" olarak anılmıştır. 1911 yılında Sultan Mehmed Reşad adına padişah fermanıyla "Reşadiye" ismini almıştır. Bölge, göçmenlerin yerleşimi için özel bir alan olarak belirlenmiş, Osmanlı döneminde de çeşitli etnik grupların yanında özellikle Gürcü ve Laz topluluklarının yaşam alanı olmuştur.
  • Hakmar’dan alınan soda (8-), önünde bisikletçi beyle başlayan sohbet, kahvede içilen 2’şer çay (10- ad.).
  • 15.48, 66,88 km, Reşadiye’den hareket. Sağda solda yatan köpekler var. Bayağı köpek bırakmışlar buraya.
  • 16.14, Alemdağ’dayım. Kilometre 71,44, rakım 160 m, hava 19,8 °C, ort. 17,9 km/s.
  • Burada Alemdağ’da bir kavşak var. Sol Çatalmeşe, Şile, ben sağdan Taşdelen, Çekmeköy diye gidece’m.
  • 16.20, Çekmeköy D. Hastanesi önünden geçiyorum. 72,74 km, 19,9 °C, rakım 111 m.
  • 16.28, 75. km, Yenidoğan Mezarlığı (*) önünden Sancaktepe Metro İstasyonu’na doğru gidiyorum, Google yardımıyla. (*) Sanki doğanları mezara koyuyorlar gibi bir ad olmuş. Yenidoğan Çetesi de yok muydu?
  • İstanbul'da faaliyet gösteren ve 112 Acil Çağrı Merkezi işbirliğiyle anlaşmalı özel hastanelere yenidoğan bebek hastalarını yönlendirip, bu bebeklerin yetersiz ve yanlış tedavi sonucu kasıtlı olarak ölümüne neden olan suç örgütüdür.
  • 16.32, 76,06 km. Sağ Sancaktepe, Sultanbeyli, sol Yunus Emre Mevlana Mh. Safa Tepesi Sosy. Tes. diye bir sapaktayım. Burası Yenidoğan merkez. Sağdan devam ediyorum.
  • 16.43, 78,64 km, Panasonic binasının önünden geçmekteyim. 19,8 °C, 17,8 km/s ort., 131 m R. Metroya az kaldı.
  • 16.46, 78,94 km. Sancaktepe Belediyesi önündeki Meydan Park’dayım.
  • 16.51, 79’uncu kilometre, metro peronundayım.
  • 5 durak sonra iniyorum metrodan.
  • 17.13, İmam Hatip metro durağından caddeye çıktım. Eve pedallıyorum. 
  • 17.35, eve girdim. Toplam 81,37 km pedallamışım.
























bisikletle Reşadiye III: Dudullu-Beylerbeyi-Beykoz-Dereseki-Paşamandıra-Reşadiye-Sancaktepe-(metro) İmam Hatip-Dudullu


Tur tarihi: 9 Kasım 2025

Alınan yol: 81,37 km
Ortalama hız: 17,6 km/s

En yüksek hız: 51,5 km/s
Bisiklete biniş süresi 4 s 37 dk, dışarıda geçen süre 7 s 20 dk

En yüksek sıcaklık 25 ˚C, en düşük 20 ˚C, ortalama 21,3 ˚C
Yükselti kazancı 
(çıkış) 885 m, kaybı (iniş) 874 m
En düşük yükselti 2 m, en yüksek 241 m


Garmin yol bilgileri bisikletle Reşadiye III


Relive yol bilgileri bisikletle Reşadiye III