16 Temmuz 2021

[bisikletle]Türkiye: Friglerin İzinde (Tavşanlı-Emet)


14 Temmuz 2021, Çarşamba / Tavşanlı - Emet, 44 km (4. gün)

 

Oda rahat, otel de temizdi. Keles’deki 100 liralık yer kafama takıldı. Fiyatı ile standardı ters orantılıydı. Başka seçenek olmayınca öpülmekten kurtulamıyorsun. 

 

Saat 6 gibi uyandım. Eşyaların toplanması lazım. Dün akşam yorgundum, toplanma işini sabaha bırakmıştım. 7.15 gibi kahvaltı salonuna iniyor, amacım sandviç yapıp yanıma almak, ama çeşitleri görünce edeyim de çıkayım diyor ve kendime bir tabak hazırlıyorum.

 

Tavşanlı’dan ayılışım 08.02. Sabah daha serinliğini sürdürüyor. Alınan tarif üzerine otoyola bağlanıp sol, az sonra sağdan demir yolu üzerinden geçen yoldan Emet yazısını takip ediyorum. Dün Mehmet Ali Bey bana höyüğü göstermek için buralara getirmişti. Bugünkü yolum 50 km. 20’nci kilometrede 1200 m.lere tırmanacağım. Tavşanlı 825 m.deydi.

 

Yol düz, eğimsiz sürüyor. Asfalt 2’nci sınıf ancak pütürlü hali yok. Güvenlik şeridi var ama küçük taşlar olduğundan daha çok çizgi üzerinde gidiyorum. Yönüm güneybatı, güneş arkamda. Manda sütü-yoğurdu ve dondurması satış tabelası dikkatimi çekiyor. Dondurmasını tatmak isterdim ancak hem tokum hem de durmak istemiyorum. Ama sonra okuduklarım keşke dursaydım dedirtiyor.

 

Tepecik Dondurması Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinin Tepecik kasabasında 2017 yılında, yıllarca dondurma sektöründe çalışmış yüksek kimyager İbrahim Ethem Uluçay tarafından kurulmuştur. Kurulduğu kasabanın ismini alan Tepecik Dondurması, katkı maddesi kullanmadan tamamen doğal dondurma üreten bir firmadır...  Ve daha fazlasını buradan öğrenebilirsiniz > TepecikDondurması 

Tepecik geliyor. Tavşanlı’nın beldesi. Adı üzerinde ufak bir tepe çıkıyor sonra iniyor ve otoyola bağlanıyorum. Gömet kaplıcalarına da Tepecik’ten gidiliyor. Buradaki ayçiçekleri daha açmamış. Otoyolda asfalt kaymak oldu, güvenlik şeridi de mükemmel. Ama pek sevinme, ileride tek şerit olacağının işareti göründü bile.

 

Bir koku var havada, lağım değil ama öyle bir nahoşluğu olan. Nedir acaba bu kokunun sebebi? Rahatsız ediyor solumak. Hızla uzaklaşmak istiyorum. Bas pedallara. Tek şeritli yola girince asfalt kaba oldu, hiç sevmediğim cinsten. Sürtünmesi fazla. Bir de yer yer yamalı, dalgalı, takır tukur ses yapıyor. (...) Şimdi sağımda tren yolu gözüktü. Bir geçse de sevinsem diyorum içimden :)) Uzaktaki o ne? O nasıl bir rampa? Eyvah dedirten cinsten. Orayı çıkmam umarım. Neyse yolum düz devam ediyor. Rampa Balıköy diye bir yere gidiyormuş, 20 km uzakta bir köy. Ama hakikaten görünüşü çok iyiydi, kabus gibi.

 

Solda bir çeşme görüyorum, hemen yanaşıp ısınmış suyumu tazeledim. Soğuk soğuk daha kolay içiliyor. Yolun bazı bölümleri yeni. Ama daha tamamı bitmemiş. Solumda çalışması yapılmakta. Eski yol ise bazen terk edilmiş olarak yanda görülüyor (Daha sonra Emet’te eski yolun hem dik hem de virajlı olduğu anlatıldı).

 

Tavşanlı 800 metrelerdeydi, 1200 m.ye kadar yükselmem gerekecek, sonrası kolay, hafif inişler çıkışlar sonrasında Emet’e iniş gözüküyordu rota profilinde. 

 

19’uncun kilometrede %10’luk bir tırmanışın uyarısı geldi. Saat  8.56. Hava sıcaklığı 22,5 °C. 780 metredeyim ve başladım yükselmeye. [e] 20,5. km/09.03/%20 harcandı/R: 849 m. 23,8 °C. Tırmanıyorum, yol yeni, güvenlik şeritli. Bir çalışma var kenarlarda, çimento (1) döküyorlar. Sanırım destek için.

 

(1) Günümüzde kullanılan çimento kelimesi Latince‘de anlamı yontulmuş taş olan "caementum" kelimesinden türemiş, sonraları “bağlayıcı” anlamında kullanılmaya başlanmıştır. İlk betonarme yapının tarihi 1852 olmakla birlikte, yapıların inşasında bağlayıcı malzemelerin kullanımı çok eskilere dayanır; bağlayıcı madde olarak kullanılan ilk madde kireçtir.

 

Bu konuda kesin bulgular olmamakla birlikte, kirecin bağlayıcı özelliğinin insanlık tarihinin erken dönemlerinde MÖ 2000’li yıllarda keşfedildiği söylenebilir. Eski Mısır, Kıbrıs, Girit ve Mezopotamya'nın değişik yörelerinde kirecin bir yapı malzemesi olarak kullanılmasına ait örneklere rastlanılmıştır. Eski Yunanlılar ve Romalılar kireci hidrolik bağlayıcı olarak kullanmışlardır. MÖ 70-25 yılları arasında yaşamış olan Mimar–Mühendis Marcus Vitruvius Pollio “De Architectura” (Mimarlık Üzerine) adlı 10 ciltlik kitabında puzolan ve kireç karışımlarının hidrolik özelliklerinden bahsetmiş, nehir ve deniz kıyısında yapılacak olan yapılarda kullanılabilecek harç için karışım oranı bile vermiştir. Araştırma sonuçları Anadolu'da Çatalhöyük'teki evlerin yapımında kullanılan sıvanın 7000 yıl öncesine tarihlendiğini ortaya koymuştur.

Türkçimento


[e] 26,5 km/09.28/%40 harcandı/R: 1029 m. 24,6 °C.  %6 ile tırmanıyorum, yer yer 8’ler görüldü. Güneş var elbette ama rüzgar güzel esiyor. Asfalt yine o kaba asfalttan oldu. Pütür pütür, sürtünme, çukurlar, boşluklar... Ucuz yoldan döşemişler! [e] 31,5 km/09.50/%60 harcandı/R: 1161 m. 25,2 °C. %8-9 ile tırmanmaya devam. Bayağı damperli, konteynır taşıyan TIR’lar geçmekte yanımdan. Aslında bunlardan ne güzel mini evler yapıyorlar. Çok güzel örnekleri var internette.

 

Geldiğim nokta zirve olabilir, 1166 m. Güzel esiyor burası, ohh. İnsanın içi rahatlıyor, tırmanış sonrası.

 

Zirvenin ardından işler kolay. Bir 10 kilometre kadar hafif alçalarak devam ediyor ve saat 10.16’da Emet’e varıyorum. [e] 45,9 km/10.29/%80 harcandı/R: 915 m. 26,3 °C. Şehir merkezi kavşağına geldim. Solumda kocaman devlet hastanesi. Dimdik bir yokuştan hızla iniyorum ilçeye. Bunun yarın çıkışı olacak, pek sevinme diyor içimdeki ses. İlçeye girince ÖE’yi soruyor ve fazla içerlerde olmayan binasının önüne park ediyor, telefonda konuştuğum Umut Beyi bulmaya giriyorum. Bahçede bir görüşme yapmakta. Beni görmesiyle kalkıp geliyor, selamlaşıyor ve odasında kaydımı alıyor. Geceleme olarak 40 lirayı ödüyor, biraz günün siyasetini konuşuyor ve 205 nolu odaya eşyalarımı taşıyorum. 4’üncü katta ama bereket asansörü var. Yoksa bu ÖE’lerde en dertli yanı eşyaları kat kat taşımak.

 

Oda tek yataklı. Tercihim hep çift yataklıdan yana olsa da eşyaları çıkartmak çok dert olmuyor. Bu arada anlatmadım, eski çantaları (Deuter) yeniledim Ortlieb ile. Bunlar daha kolay dik durabiliyorlar. Yıllardır kullandığım Deuter’lere yerleşmekte alışkanlık edinmiştim. Sığdırmak, paylaştırmak vs. gibisinden. Şimdi Ortlieb’lere yeni düzen kurmam gerekti, ona alışmam lazım. Daha çok yeni olduğundan eşyaların yerleri tam oturmadı. Bir başka yenilik, BS taşımıyor tablet ile yazı vs. işlerini çözüyorum. Hacım ve ağırlığı azaltmış oldum bu şekilde. O nedenle İpad’e de alışmaya çalışıyorum, işleyişine vs.


Duş sonrası biraz uzanıp tabletten Cumhuriyet’i okumaca, hafif gözleri kapamaca, odanın içinde patlayan ezan sesiyle yataktan fırlamaca. Akşam pencereyi kapatmak gerekecek, yoksa dayanılır gibi değil. Bunlar mahsus açtılar sesi, eskiden bu denli bağırmazdılar. (...) Emet denilince akla ilk gelenler termal kaplıcalar ve bor madeni. Dünya bor madeni yataklarının üçte ikisi burada ve bor madeninin gelecekte çok önemli işlevleri olacağından söz ediliyor. Saat 4 gibi karnımı doyurmak ve ilçeyi turlamak, görülecek iki yeri (cami-han) ziyaret etme üzere ÖE’den ayrılıyorum. Umut Beyin tavsiyesi üzerine Çelik Kardeşler Lokantası’nı buluyor az az bulgur+nohut ve cacık, biraz söğüş domates-soğan ile güzelce doyuyorum. Sahibi Gültekin Bey ve amcası Ramazan Bey ile gelişen sohbet hem ilçeye, hem lokantalarına ve gastronomiye -Emet Pidesi- (2), hem de güncel konulara; aşı, ekonomi, yalan dolan vs. ile sürüyor. İçilen kahveler ve gösterilen nezaket ile benden para almıyor, misafir olarak kabul ediyorlar. Gültekin Beyin rehberliğinde Babuk Bey Camii (3), ardından durumu içler acısı olan Zeytinoğlu Hanı’nı (4) görüyor, mahalle aralarında dolanarak eski evlerin ve sokakların fotolarını çekiyor, içilen birer kahve eşliğinde buraya dair yemeklerden Emet Pidesinin keçi peyniriyle ve kalın bir hamurla yapıldığını, çok da lezzetli olduğunu öğreniyorum. Bunu tatmak isterdim, hiç keçi peynirli pide yemedim. Gültekin Bey telefonumu alıyor, belki keçi peyniri kargolarım size diyerek beni daha da mahcup duruma sokuyor. Samimi insanlar, cömert ve eli açık. Ülkemizin önemli değerleri bu. Halen her şeye rağmen sürmesi.

 

(2) Osmanlı döneminde padişah sofralarına konulan nadir lezzetlerden olan, Eğrigöz Dağı'ndaki yaylalarda yetişen sarıot ve kekik yiyen keçilerden elde edilen peynir kullanılarak kara fırında yapılan tereyağlı Emet Pidesi.

 

(3) 1419 yılında yapılan Germiyanoğluları dönemine ait Babuk Bey (Çarşı) Camii, Yakup Bey Oğlu Babuk Bey tarafından yaptırılmış̧ ve son derece geniş̧ bir arazi de camiye vakfedilmiştir

Vikipedi


(4) Zeytinoğlu Hanı; Milli Mücadele dönemi kahramanlarından Dr. Fazıl Doğan’ın karargâh olarak kullanmıştır.

Kütahyavaliliği


Vedalaşıyoruz Gültekin Bey ile ve turlamaya devam ediyorum. Yerleştiğim bir kahvede içilen soda (2-) eşliğinde etrafı kesiyor, Ahmet arkadaşım ile telefonda konuşuyor, WA’daki mesajları temizliyor, sonra WC aramak üzere tekrar sokak aralarına giriyor, bulduğum camide işimi görüyor, yarın için meyveli yoğurt alıyor, bir soda daha içiyor (3-), saatin 8 buçuk olmasıyla odaya dönüp kayıtları-bilgileri tablete aktarıyorum.

 

 

Emet ÖE 0274-4613535 / 0533-4349994 Umut Bey

 

 



 















Tavşanlı-Emet

Tur tarihi: 14 Temmuz 2021

Alınan yol: 44,60 km
Ortalama hız: 19,8 km/sa

En yüksek hız: 64,9 km/sa
Bisiklete biniş süresi 2 sa 15 dk, dışarıda geçen süre 2 sa 24 dk
En yüksek sıcaklık 28 ˚C, en düşük 17 ˚C, ortalama 22,5 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 1302,4 m, kaybı (iniş) 1589,5 m
En düşük yükselti 748,6 m, en yüksek 678,5 m

 

Garmin yol bilgileri Tavşanlı-Emet

 

Relive yol bilgileri Tavşanlı-Emet




Tavşanlı’dan ayılışım 08.02.





Alınan tarif üzerine otoyola bağlanıp sol..., 


... az sonra sağdan demir yolu üzerinden geçen yoldan...


...  Emet yazısını takip ediyorum.


Yönüm güneybatı, güneş arkamda. 



Manda sütü-yoğurdu ve dondurması satış tabelası
dikkatimi çekiyor. Dondurmasını tatmak isterdim ancak
hem tokum hem de durmak istemiyorum. 

Tepecik geliyor. Tavşanlı’nın beldesi.

Tepecik 



Bir koku var havada, lağım değil ama öyle bir
nahoşluğu olan. Nedir acaba bu kokunun sebebi?

Tek şeritli yol, asfalt kaba, hiç sevmediğim cinsten. Sürtünmesi 

fazla. Bir de yer yer yamalı, dalgalı, takır tukur ses yapıyor.


Uzaktaki o ne? O nasıl bir rampa? Eyvah
dedirten cinsten. Orayı çıkmam umarım. 

Asfalt kaymak oldu, güvenlik şeridi de mükemmel.





Güneş var elbette ama rüzgar güzel esiyor. 








Asfalt yine o kaba asfalttan. Pütür pütür, 

sürtünme, çukurlar, boşluklar...




Yolun bazı bölümleri yeni. Ama daha tamamı bitmemiş.

Emet ÖE






Çelik Kardeşler Lokantası, Emet


İçilen kahveler ve gösterilen nezaket ile benden
para almıyorlar, misafirimizsin diyerek.

Babuk Bey Camii, Emet


1419 yılında yapılan Germiyanoğluları dönemine 

ait Babuk Bey (Çarşı) Camii, Yakup Bey Oğlu Babuk Bey 

tarafından yaptırılmış̧ ve son derece geniş̧ 

bir arazi de camiye vakfedilmiştir


Zeytinoğlu Hanı, Emet


Zeytinoğlu Hanı; Milli Mücadele dönemi kahramanlarından
Dr. Fazıl Doğan’ın karargâh olarak kullanmıştır.








Mahalle aralarında dolanarak eski evlerin 

ve sokakların fotolarını çekiyorum. Emet




Babuk Bey Camii içi, Emet




Babuk Bey Camii içi, Emet












Emet ÖE































5. gün (devamı) Emet-Simav - 3. gün (öncesi) Keles-Tavşanlı

 

 

 




[bisikletle]Türkiye: Friglerin İzinde 

 

İstanbul-Mudanya-Görükle = 44 km

 

Görükle-Keles = 65 km

 

Keles-Tavşanlı = 65 km

 

Tavşanlı-Emet = 44 km

 

Emet-Simav = 44 km

 

Simav-Gediz = 50 km

 

Gediz-Çavdarhisar = 39 km

 

Çavdarhisar-Kütahya = 58 km

 

Kütahya-Bozüyük = 78 km

 

Bozüyük-İnhisar = 53 km

 

İnhisar-Eskişehir = 49 km

 

Eskişehir-Çukurca = 69 km

 

Çukurca-Afyonkarahisar = 77 km

 

Afyonkarahisar-Sandıklı = 62 km

 

Sandıklı-Banaz = 77 km

 

Banaz-Çivril = 62 km

 

Çivril-Bekilli = 36 km

 

Bekilli-Dazkırı = 92 km

 

Dazkırı-Dinar = 33 km

 

Dinar-Burdur = 60 km

 

Burdur-Ağlasun = 36 km

 

Ağlasun-Isparta = 0 km

 

Isparta-İstanbul = 0 km






İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Kommagene Krallığı (Feke-Saimbeyli)