31 Temmuz 2021

[bisikletle]Türkiye: Friglerin İzinde (Sandıklı-Banaz)

 

29 Temmuz 2021, Perşembe / Sandıklı - Banaz, 77 km (19. gün)

 

Gece pencereleri açık yatıyorum. Serinlik ve sabah gün ışığının girerek uyandırması hoşuma gidiyor. Ancak sabah ezanı odanın içine bir patladı ki, sormayın. Yani mahsus mu sesi bu kadar yüksek açıyorlar, talimat mı verildi? Avazı çıktığı kadar bağırmak. Uyandım tabii. Bir müddet yatakta dönüp durduktan sonra dalmışım gene. Saat 6’ya 5-10 kala gözlerimi açıyorum. Akşam toplamamıştım eşyaları. İşe başlama vakti diye ayaklanıyorum. Toparlanıp lobiye inmem 7’yi az geçe. Bisikleti de yüklüyor ve kahvaltı salonunda bir tabağa konulmuş malzemelerden yemediklerimi ayırıp kalanla hafif bir kahvaltı ediyorum. Dünden kalan üzümleri de katarak.

 

ÖE’nin kapısından çıkışım 7.30. Dün geldiğim yolu inmekteyim. Bisikletçi dükkanı bu saatte daha açılmamış. Otoyoldan karşıya geçip Hocalar, Afyon’un son ilçesine, sonra Banaz gelecek. 1070 m.den indim. Fazla sert rampası olmayan, 35. km.de sadece kırmızıyla işaretli kısa bir bölümü gözüken, 75 km gibi bir yol. 1300 m.ye çıkıp ineceğim. Yani 300 m kadar yükseleceğim.

 

Asfalt 2’nci sınıf, sürtünmesi çok. Tek şerit. Batıya doğru gidiyorum, güneş arkamda. Yol dangıl dungul ama gidiliyor. Sabah trafiği fazla başlamamış. Akdağ Tabiat Parkı da buralarda. Çok anlatıldı dün. Burada kamp yapabileceğiniz gibi bungalov evler de kiralanıyormuş. İçinde bir gölet ve kanyon bulunuyor. Güzel bir yer olmalı. Giriş ücretli, bisiklete de diye okudum > Akdağ


-1’le iniliyor ancak çevirmen gerek. Seralar geçiliyor. Ama bunlar bayağı yüksek. Ne olabilir içinde bilemedim. Sağda sürü, bir de Kangal. Beni kesiyor. Bunlar gelene geçene saldırmıyorlar. Koruma amaçlı. Çoban sigara istedi ama bende de yoktu. Çokça gurbetçi aracı geçmekte.

 

950’lere düşmüştüm. Şimdi inceden çıkıyoruz, %4’lerle. Bazen 6 oluyor. Böyle galiba 1150 m falan olacak sonra 1300. [e] 24. km/08.41/%20 harcandı/R: 1014 m/22,3 °C/21,5 km/sa ort.  Bölgede küçük/büyükbaş hayvancılık yapılıyor. Çiftlikler görüyorum solumda uzakta. Koyunlar yayılmış, siyah siyah gözüküyorlar. Yolun evsafı daha iyi olabilirdi. Bu kadar sürtünme yoruyor. Yolda kirpi ve minik kuşlar yatıyordu, bakmıyorum. Çarpmışlar herhalde. Demin bir kırlangıç vardı önümde, muhteşem uçuyor, asfaltın bir karış üzerinden, sağ sol yapıyordu. Sağımda uzağımda GES panelleri görüyorum. Kocaman bir tarla. Kuş serisi Tofaşlar, Toros, Broadway... halen görüyorum buralarda.

 

Aklıma dünkü rüzgar ve tepe geliyor da. Çok tedirgin ediciydi. Böyle bir şey yaşamadım. Çarpıyordu resmen. Bir ara durup yürüyeyim dedim, devirir korkusuyla.

 

Ayçiçeği tarlaları geçiliyor. Köyler peş peşe sıralanmış. Her köy girişinde “Seyyar satıcı yasaktır” yazısı var. Gelen köy Yavaşlar, biraz büyükçe. İlkokulu da var. “Meşhur Yavaşlar Ekmeği Burada” diye levha koymuşlar, sonra da “Ekmek bitti” yazılmış. Bu acaba patatesli Afyon ekmeği mi? [e] 33. km/09.06/%40 harcandı/R: 1104 m/24,3 °C/21,1 km/sa ort. Yavaş yavaş çıkıyorum, %5’le. Hocalar’a da 7 km kaldı.

 

34. km.de ilk tepe noktası geliyor, 1156 m. Saat 09.11, hava 27°C, 20,7 km/sa ort. Buradan bir iniş var, sonra 1300’e çıkılacak. Herhalde inişte Hocalar ilçesi gelecek. Kuzeye doğru gidiyorum şimdi. Rüzgarlı bir gün, bayağı esiyor. Yavaşlatıyor haliyle. Bir de asfaltın durumu eklenince. Nasıl mı oluyor? Yeme de yanında yat durumları :))

 

Sağda Hocalar şehir merkezi girişi var. Şöyle bir baktığımda kurulu pazar görünüyor. Çok küçük bir ilçe olsa. Belediyesinin sitesi bile yok (ama misafirhanesi varmış diye okudum). Kaymakamlık bile ilçeye ilişkin bilgi ver(e)memiş. Bazı kaynaklar kuruluşunu 1300’lü yıllara götürmekte. Ama Frigya topraklarına dahil olduğu kesin.

Afyonkarahisarvalilği


[e] 40. km/09.29/%60 harcandı/R: 1103 m/25,9 °C/21 km/sa ort. Hocalar’dan çıktım. Benzincide verilen su molası, alınan küçük şişe su ile matarayı tazeliyor, istasyon sahibi nakliyeci beyle rotalar üzerinde konuşuyor, bir karayolu haritası hediyesi alıyorum. 47. km, saat 10.15, 1189 m rakım, 30,9 °C sıcaklık, 20,7 km/sa ort. hız, 2’nci bataryayı takıyorum. Bataryayı değiştirirken, teybin de pilini değiştiriyor, Şuhut’tan aldığım poğaçanın yarısını götürüyorum.

 

Yeşilhisar’dan geçiyorum (eskiden adı Ahırhisar’mış). Yol üzerinde birbirine tarz olarak benzeyen, yatayda yayılmış ikiz evler görüyorum. Simetrik bir yapı. Mozaikle kaplamışlar, cephesine bayrak yapıştırmışlar. Gösterişli olmuş. Biraz “kitsch” diyebiliriz ama.

 

Yolun tepe noktasına ulaştıktan sonra -1, -2 ile hafifçe iniyorum. Uşak il sınırına girdim 50’inci km.de. 28,2 °C, 21 km/sa, R: 1125 m. Domuz çıkabilir levhası dikilmiş yol kenarına. Banaz’a yaklaştıkça köyler yeşerdi, ağaçlandı. Kavak ağaçları meyve ağaçları falan görünür oldu.

 

Akmonia (*), 3 km. Antik kente girmiyorum. Defineciler tarafından yağma edildiğini ve tahribata uğradığını okudum. Kalanlar da Uşak Arkeoloji Müzesine götürülmüş. Antik kentten çıkan mermer mimari parçalar Ahat ve çevre köylülerce yüzyıllarca taşınarak yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Görülebilecek anıtsal yapı kalıntısı bulunmamaktadır.

 

(*) Frigya bölgesi sınırları içerisinde ve Lidya sınırına oldukça yakın bir noktada kurulmuş olan Akmonia kentinin kuruluşu ile ilgili fazla bir bilgi bulunmamakla birlikte Roma İmparatorluğunun Anadoludaki hakimiyeti ile birlikte önemli bir merkez haline gelmiştir. Ele geçen yazıtlardan anlaşıldığı kadarıyla MÖ 3.- MS 3. yüzyıllar arasında Yunan etkisinde kalmış önemli bir Yahudi yerleşimi olduğu ortaya çıkmaktadır. Öyle ki İmparator Severus ve Coracalla Yahudilerin Akmonia'da devlet dairelerinin kontrol altında tutmalarına izin vermiş, sulh yargıçlığını da Yahudilere bırakmıştır. Kentin çevresi sur duvarları ile çevrili olup, köye bakan kuzeydoğu kısmında Roma döneminden kalma tiyatro yer alır. Ayrıca MS I. yüzyılda Akmonia'da güreş, voleybol ve boks gibi sportif oyunların yapıldığı ve yarışmalar için İskenderiye'den sporcuların geldiği gymnasiondaki taban mozaiklerindeki yazıtlardan anlaşılmaktadır.

Banazkaymakamlığı


Ahat köy kahvesinde içilen iki çayla birlikte kalan yarım poğaçayı da bitiriyor, biraz nefeslenip pedallamayı sürdürüyorum. [e] 70. km/11.42/%20 harcandı-II/R: 909 m/30,1 °C/22,1 km/sa ort. Sol Uşak, düz Banaz diyen kavşaktan ilerleyerek Banaz’a uzun bir yoldan giriyorum. 4,5 saatte gelmiş oldum. Yol mülayimdi.

 

BP istasyonunu bulmak için ilçe çıkışına kadar gidiyor sahibi Mehmet Beyle tanışıyorum. Bana Çivril’den bisikletçi Erkan Bey vermişti ismini, ihtiyaç olursa yardımcı olur diye. Köpekleri, ördekleri, tavuklarını görüyor ve geride kalmış olan Eren Otel’e dönüyorum. Yerim ayrılmıştı. 90-TL (O.K.) ödemeyi yapıp 105 no’ya yerleşiyorum. Ana caddeye bakan bir oda, sabah güneşi alsın demiştim. Pencereleri açtım ama yolun gürültüsü içeride. Oda fena değil, tek eksiği buzdolabı. Koymamışlar, bir şeyi soğutma imkanı yok.


Duş ve dinlenme sonra yemek için 5’e doğru çıkıyorum. Hemen karşıdaki lokantada 4’te biteceği söylenmişti, az içerlek olan Mega Müjde Cafe&Restaurant’da az az barbunya+pilav ve yanına cacık. Onlardan ikram yeşillik ve az keşkek. Ayriyeten yarım peynirli pideyi de ısmarlayıp sardırıyorum. Akşam otelde yerim. 30,50 tutuyor hepsi. 

 

Sonra Banaz’ın ara sokaklarında dolaşmaca, hazırlığı yapılan düğün alanını gezmece, Banaz Park Otel’den fiyat alma-oda görmece (1x 90-/2x 160-, O.K.). Bunda buzdolabı var. Standart aynı gibi, tek iyiliği yol gürültüsü olmaması.


Firuzan’la ve Sema Hanım ile tel konuşmaları, Uğur Beyin Turing davasını 10 yıllık bir hukuk mücadelesi sonrası kazanmasını öğrenmem, Akmonia Kafede kaydırak kayan, trambolinde zıplayan çocukları izlerken içilen çay ve soda (6,5) ile oyalanıyorum. Banaz’da tarihi bir şey göremedim. Ortasından geçen bir ana yol var, otoyol. Sağına soluna kurulmuş bir ilçe gibi. Kısa tarihçesine bakacak olursak: Antik dönemlerde Banaz Ovasını oluşturan bölgenin adı "Panasion" olarak bilinmektedir. Bakır Çağına ait yerleşim yerinin az görüldüğü Banaz'da Tunç Çağı yerleşimleri sıklıkla görülebilmektedir. Frigler, Lidyalılar, Persler, Romalılar ve Bizans egemenliğinde bulunan yerleşim 11. yüzyılın sonlarından itibaren Türklerin yerleşimi başlamıştır... denilmekte ve 23.03.1921 tarihinde Yunan işgaline uğrayan ilçenin 31.08.1922’de işgalden kurtulduğu, bu nedenle de 31 Ağustos’un Kurtuluş Günü olarak kutlandığı anlatılıyor.

Vikipedi


Odada kayıt kuyut işlerini halletmekteyim. Türkiye'nin dört bir yanından yangın haberleri gelmeye devam ediyor. Antalya'nın Manavgat ilçesindeki büyük yangında 3 kişi ölmüş. Manavgat'ın ardından Marmaris'te de şehir merkezini tehdit eden orman yangını başlamış. Türkiye genelinde 28-29 Temmuz tarihlerinde 17 ilde toplam 58 orman yangını çıkmış. Ne oluyor böyle birden her yerde?

 

 

Eren Otel 0276-3151515 / 3151617

Park Otel 0276-3152323

 
















Sandıklı-Banaz

Tur tarihi: 29 Temmuz 2021

Alınan yol: 77,51 km
Ortalama hız: 21,7 km/sa

En yüksek hız: 58,6 km/sa
Bisiklete biniş süresi 3 sa 34 dk, dışarıda geçen süre 5 sa 12 dk
En yüksek sıcaklık 34˚C, en düşük 19 ˚C, ortalama 25,1 ˚C
Yükselti kazancı (çıkış) 740,2 m, kaybı (iniş) 926,6 m
En düşük yükselti 893 m, en yüksek 1220,9 m

 

Garmin yol bilgileri Sandıklı-Banaz

 

Relive yol bilgileri Sandıklı-Banaz



Gün yeni doğuyor Sandıklı'da (saat 6.11)


Sandıklı ÖE’nin kapısından çıkışım 7.30.



Asfalt 2’nci sınıf, sürtünmesi çok. Tek şerit. 


Batıya doğru gidiyorum, güneş arkamda. Yol dangıl dungul 

ama gidiliyor. Sabah trafiği fazla başlamamış.   


Sandıklı Açık Ceza İnfaz Kurumu


Seralar geçiliyor. Ama bunlar bayağı yüksek. Ne
olabilir içinde bilemedim.

Oldukça geniş düz bir ova.



Koçhisar geliyor.


Şimdi Gürsu.





Şimdi de Emirhisar var sırada.



Ayçiçeği tarlaları ve...

 ... Çandır deresi geçiliyor.




Uzaklarda aradan gözüken bir mavilik. Sulama göleti olsa.


İnceden çıkıyoruz.


Minik bir GES paneli.


Ve bölgenin ilçesi Hocalar’a geliyorum. Yolun yarısı.



Buraları güzel, fazla araç yok. Tam bisikletlik.


Yolum yükselmekte.


Bölgede renkler değişip duruyor. Yeşilin tonları olduğu 

gibi sarı ve kahverenginin tonlarını da görebiliyorsun.


Bu da dünkü gibi herhalde ilk defa 

bisikletli görüyor olmalı. Hayret içinde.


Akmonia antik kentine gitmek isterseniz buradan 

sapmanız lazım. Ben düz devam ediyorum.



Çık çık daha çık, sonrasında mutlaka inersin. Kural bu.



Sol Uşak, düz Banaz diyen kavşaktan ilerleyerek Banaz’a uzun 

bir yoldan giriyorum. 4,5 saatte gelmiş oldum. Yol mülayimdi.


Eren Otel. Banaz






Mega Müjde. Banaz


Banaz’ın sokaklarında dolaşmaca...


... hazırlığı yapılan düğün alanını gezmece.



Akmonia Kafede kaydırak kayan, trambolinde zıplayan 

çocukları izlerken içilen çay ve soda ile oyalanıyorum.


Masalar hazır, davetliler bekleniyor.


Bu uçan şemsiye olayını başka yerlerde de gördüm. Ne hikmet?







Banaz’da tarihi bir şey göremedim. Ortasından geçen bir 

ana yol var, otoyol. Sağına soluna kurulmuş bir ilçe gibi.



















20. gün (devamı) Banaz-Çivril - 18. gün (öncesi) Afyonkarahisar-Sandıklı







[bisikletle]Türkiye: Friglerin İzinde 

 

İstanbul-Mudanya-Görükle = 44 km

 

Görükle-Keles = 65 km

 

Keles-Tavşanlı = 65 km

 

Tavşanlı-Emet = 44 km

 

Emet-Simav = 44 km

 

Simav-Gediz = 50 km

 

Gediz-Çavdarhisar = 39 km

 

Çavdarhisar-Kütahya = 58 km

 

Kütahya-Bozüyük = 78 km

 

Bozüyük-İnhisar = 53 km

 

İnhisar-Eskişehir = 49 km

 

Eskişehir-Çukurca = 69 km

 

Çukurca-Afyonkarahisar = 77 km

 

Afyonkarahisar-Sandıklı = 62 km

 

Sandıklı-Banaz = 77 km

 

Banaz-Çivril = 62 km

 

Çivril-Bekilli = 36 km

 

Bekilli-Dazkırı = 92 km

 

Dazkırı-Dinar = 33 km

 

Dinar-Burdur = 60 km

 

Burdur-Ağlasun = 36 km

 

Ağlasun-Isparta = 0 km

 

Isparta-İstanbul = 0 km







İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Çoruh Nehri Boyunca (Baksı–Bayburt)