26 Temmuz 2021

[bisikletle]Türkiye: Friglerin İzinde (Eskişehir-III)

 

24 Temmuz 2021, Cumartesi / Eskişehir III (14. gün)


Üç buçuktu bir ara uyandım, nedense. Sonra gene dalmışım sabah uyandığımda saat 8’i geçiyordu. Biraz yatakta tembellik, gazeteye göz atmaca ve hazırlanıp çıkışım 9 elli beş. Bu arada ödemeyi de yaptım, 3x98=294 TL. Hemen DSİ’nin arka sokağında minibüsler kalkıyor. 16 numara Sazova’ya gidiyor. Fazla beklemiyor ve hareket ediyoruz. Benden başka yolcu yok. 3,5 lirayı ödüyor ve etrafı izleyerek gidiyorum. Sürücüyle sohbete başlıyoruz. Eskiden sazlık olan yerler şimdi iskan edilmiş. Kendisi de buralarda büyümüş. Şuradan dereye girer, buralarda koştururduk diye bana etrafı tanıtıyor. Hoş sohbet biri, laf lafı açıyor ve muhabbet derinleşiyor. Geldik bile Sazova’ya. Devam edeyim son durağa dönüşte inerim diyorum. Buranın simidi lezzetlidir diye bir simit alıyor ve son durakta (Çamlıca) çayla hem sohbeti ilerletiriyor hem de gerçekten simit çok lezzetliymiş dedirtiyor.

 

Çok okumak istediğinden ancak olanakları buna el vermediğinden yakınıyor.  2 kızı 1 oğlu var. Okuttum onları, bana benzemesinler diye. Büyük kızı Kütahya’da işe başlayacakmış yakında. Bacanağının kızı da gastronomi okumuş. Belki Okan’da kadro açarlarsa diye telefonunu alıyorum.

 

2008 yılında kapılarını ziyaretçilere açmış olan Sazova’ya girişim 11 gibi (resmi adı Bilim, Sanat ve Kültür Parkı). Kalabalıklaşmış ortalık. İlkin Eti Su Altı Dünyası’nı görmek istiyorum. Hayvanat bahçesi içinde. Daha önce benzerini Barcelona’da da görmüştüm. Sualtı tünellerinden geçmek etkileyici, ancak balıkların dar bir alanda bir oraya bir buraya gidip gelmelerini izlemek pek hoş bir duygu olmuyor. Biliyorsun ki hapisler, biz izleyelim diye buradalar. Zaten hayvanat bahçesine hiç gitmiyorum bu nedenle.

 

Ortalık bebe kaynıyor, analar babalar da selfi çektirmenin yarışındalar. Aslında çektirmeyen-çekmeyen görmedim. Hatta artık oradan çekilir misiniz, selfi çekeceğim diyerek küstahça hareket de edebiliyorlar.

 

Sabancı Uzay Evi kapalı. Bu tarafta fazla bir şey kalmıyor. Bir iki deneysel aygıt kurulmuş ama çalışmıyor gibi. Kaldıraç kuvvetini gösteren bir manivela örneğin.

 

Diğer tarafa geçiyorum. Ama burda da iki şey var, onların da girişinde uzunca sıralar oluşmuş. 1- Masal şatosu, 2- Kalyon gemisi. Disneyland numarası çekilmiş. Etrafta kurulu oyun alanları da o doğrultuda. Yani çocuklara yönelik bir mekan. Sıraya giremeyeceğimden fazla uzamadan ayrılıyorum parktan. Yolda gelin damat da görmek mekanın foto çekimlerinde de kullanıldığını gösteriyor.


Gelen minibüse atladığım gibi -bu sefer doluydu- DSİ’ye geri dönüp karnımı gene çibörekle doyuracağım. Şoför Adem Bey’in tavsiyesi Eskişehir Çibörek Evi’ni bulmak kalıyor. Google beni tanıdık bir bölgeye getiriyor, Arkeoloji Müzesi’nin olduğu cadde. Ve ben dün börekçinin önünden de geçmişim. Demek burasıymış. Masalar dolu, tam da öğle vakti, saat 13.30. Boş bir masada ısmarladığım börek ve ayranı bekliyorum. Masaya ikram lahana turşusu geliyor. Ardından da börekler. Lezzetli. Dediği gibi var. Yan masadaki konuşmalarda, meşhur Papağan börekçisinde çok yağlı yapıldığını, buranın daha iyi olduğunu duyuyorum. İlk günkü bisikletçi Sedat Bey de, orası çok popüler oldu, kalite bozuldu, çok da sıra var demişti Papağan için.

 

Yemek sonrası gene Odunpazarı’na yöneliyor, Balmumu Müzesi’nde kuyruğun dünden de uzun olduğunu görmemle pas geçiyor, biraz sokak aralarında, kıvrımlı yollarda dolanıyor, ahşap süslemeli bitişik düzenli cumbalı evleri hayranlıkla izliyor, fotolar çekiyor, bahçede oturup çay-soda içiyor..., sonunda dön dolaş aynı noktaya geliyorum. Gezilecek görülecek yerler birbirine yakın. Dikkatimi çeken, Eskişehir’de araçların çoğu yayaya yol veriyor olması. Bisiklet kullananlara da rastlıyorum. Normal ulaşım aracı olarak, kasksız binenler çok. Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sitesinde bölgedeki Bisiklet Rotalarını da duyurmuş olması sevindirici bir durum. Bkz > TurizmAktiviteleriBisiklet 


Yarın yolcuyum, tılsımlı Frig Vadisi’ni, Midas’ın kulaklarından, kehanetlere uzanan efsaneleri ve arkasındaki gerçekleri görmeye. DSİ’ye dönerek hem biraz dinlenmek, ayakları uzatmak -sabahtan beri yürüyorum- hem de toparlanmak.

 

Üç bin yıllık uygarlık; Frigya. Adaletli Kral Gordios ile Ana Tanrıça Kibele’nin oğlu, zenginliğin sembolü, eşek kulakları ve dokunduğu her şeyi altına çevirmesiyle ünlenen Kral Midas, çocuklar için dünyada ilk kez oyuncak üreten, mozaiği keşfedip mimaride kullanan, çengelli iğneyi (fibula) Anadolu’ya kazandıran halkın vatanı. Hititlerden sonra Anadolu’nun en eski, en gizemli halkı Friglerin tarıma can, sanata hayat verdiği topraklar. Fransız Devrimi, Amerika Birleşik Devletleri ve Latin Amerika’nın birçok ülkesinin bağımsızlık simgesi haline gelen, dünyaca ünlü çizgi roman “Şirinler”in de başına taktığı “Frigya Başlığı”nın doğduğu topraklar. Yunan Mitolojisinde kırların ve çobanların tanrısı Pan’ın icat ettiği pan flüt ile simbal gibi müzik aletleri de Friglerin bize kazandırdıkları. Fabl diye adlandırılan hayvan hikayelerine ilk rastlanan uygarlık yine Friglerin. Kütahya, Afyonkarahisar ve Eskişehir il sınırlarına yayılan Dağlık Frigya Bölgesi, derin vadiler tarafından şekillenen dağlık bir alan ve kolayca işlenebilen volkanik tüflerden oluşan bir jeolojik yapıya sahip. 

Kütahyavaliliği


DSİ Misafirhane. Eskişehir


DSİ’nin arka sokağında minibüsler 

kalkıyor. 16 numara Sazova’ya gidiyor. 


Sazova girişi (resmi adı Bilim, Sanat ve Kültür Parkı). Eskişehir


Ivan (Malkhaz) Tsiskadze. Georgia 2011


Sazova. Eskişehir



Sazova. Eskişehir


Eti Sualtı Dünyası. Sazova. Eskişehir


Midas Ciklet Balığı: Midas balıkları agresif tutumları ile dikkat 

çeken, mavi ve kırmızı renge karşı saldırgan tavırları söz konusu 

olmaktadır. Bu renklere sahip olan balıkları öldürene kadar 

kovaladıkları bilinmektedir. Midas balıkları sarı, beyaz ve 

turuncu renklere sahip bir balık türüdür.






Eti Sualtı Dünyası: 30’dan fazla akvaryum, buna ek olarak 19 m 

uzunluğunda akvaryum tüneli bulunur. Akvaryumların içerisinde 

tropikal türler, zehirli türler ve amfibik türler vardır. 



Park alanı içinde çeşitli su sporları yapılabilen büyük bir gölet,

 restoranlar, açık hava konser alanı, amfi tiyatro, müze gemi, 

masal kahramanlarından oluşan oyun grupları, çocukların su ile 

ilgili çeşitli aktiviteleri yapabilecekleri oyun alanı, engelli 

çocuklar için oyun alanı, Bilim Deney Merkezi, Masal Dünyası, 

Japon Bahçesi, Sualtı Dünyası ve Hayvanat Bahçesi bulunmaktadır. 




Yolda gelin damat görmek mekanın foto 

çekimlerinde de kullanıldığını gösteriyor.




‘Elektrikli Bisiklet’–‘Elektrikli Moped’ kavramları yanlış 

anlaşılmaları nedeniyle kavram kargaşası yaratıyor!


Dikkat dikkat!



Eskiden stadyumun bulunduğu 

alan çok güzel bir parka...


... yeşil alana dönüştürülmüş. 

Yani AVM dikilmemiş!




Eskişehir Çibörek Evi



Müftü Camii (1825). Odunpazarı


Arka sokaklar elden geçirilmeyi bekliyor gibiler...


Hoş bir yapı, ama ne olduğunu anlayamadım. Odunpazarı






Bu modellere Havana’da çok 

rastlanıyor. Burada düğün arabası olmuş.



Eskişehir Odunpazarı Ahşap Sanatları Müzesi



Müzede 2015 yılında ilki düzenlenerek günümüze gelen 

Uluslararası Ahşap Festivali’nde üretilen eserler yer alıyor. 



Uluslararası Ahşap Festivali’nde üretilen 

eser Soner Özdemir’e ait.



Bayram nedeniyle ortalık çok kalabalık. Banklarda, 

kafelerde oturanlar, koşuşan bebeler...


Elden geçen binalar da güzel ortaya çıkmış.


Toktum, tadamadım. Tatmam lazımdı ama, kaçırdım!



“Güneş Enerjisiyle Çöp Topluyoruz”; bravo size, bravo belediyeye.



Köprüler, heykeller, fenerler, gondollar... işte Eskişehir.




Oturdum okudum, tek tek.


Çoğunluk maske takıyor-du.























15. gün (devamı) Eskişehir-Çukurca - 13. gün (öncesi) Eskişehir II

 

 

 

 



[bisikletle]Türkiye: Friglerin İzinde 

 

İstanbul-Mudanya-Görükle = 44 km

 

Görükle-Keles = 65 km

 

Keles-Tavşanlı = 65 km

 

Tavşanlı-Emet = 44 km

 

Emet-Simav = 44 km

 

Simav-Gediz = 50 km

 

Gediz-Çavdarhisar = 39 km

 

Çavdarhisar-Kütahya = 58 km

 

Kütahya-Bozüyük = 78 km

 

Bozüyük-İnhisar = 53 km

 

İnhisar-Eskişehir = 49 km

 

Eskişehir-Çukurca = 69 km

 

Çukurca-Afyonkarahisar = 77 km

 

Afyonkarahisar-Sandıklı = 62 km

 

Sandıklı-Banaz = 77 km

 

Banaz-Çivril = 62 km

 

Çivril-Bekilli = 36 km

 

Bekilli-Dazkırı = 92 km

 

Dazkırı-Dinar = 33 km

 

Dinar-Burdur = 60 km

 

Burdur-Ağlasun = 36 km

 

Ağlasun-Isparta = 0 km

 

Isparta-İstanbul = 0 km


 





İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Urartuların İzinde (Bahçesaray-Çatak)