11 Ağustos 2018

[bisikletle]Türkiye: Kommagene Krallığı (Başkonuş Yaylası-Kadirli)

9 Ağustos 2018, Perşembe / Başkonuş Yaylası – Kadirli, 66 km. (33. gün)

Serin serin güzel bir uyku çektim. Termaller olmasaydı üşürdüm herhalde. 6’da kalkıyor tıraştan bugün vazgeçip ihtiyaçlar sonrası yayladan ayrılışım 7.20 gibi. Hava berrak, tertemiz, 16,5 derece ısı var. Daha uyanılmamış yaylada. Kapıdan çıkıp kendimi yokuş aşağı bırakıyorum. Nefis bir yol. Hele de böyle inişle başlayınca süper. Karşı yönden tek tük gelenler var. Sepetli motorlar buranın baş ulaşım aracı.

Göknar ağaçları ıslah veya tohumlama çalışmaları yapıldığını yazan levhalar. Üniversite araştırma grupları demek buralarda. Manzarası çok güzel buranın. Yeşilin içinde kayboldum sanki. Uzaklarda köyler var. Dağ köyleri ve peş peşe, arka arkaya sıralanmış dağlar. Yolumun üzerinde ve kenarında kuşlar kahvaltılık arıyorlar. Suluyayla Mahallesi, uzaklarda rüzgar pervaneleri kurulmuş. Dönmemekte ama. Faal değil herhalde. Bana doğru gelen iki araba. Bunlar herhalde Maraş’a gidiyorlar. Bir tırmanış geliyor. %8-9 bazen de 11 oluyor. Normal‘le çıkıyorum. 1,5 kilometre kadar sürdü. Ardından gene iniliyor. Minik bir köyün içinden geçtim (07.50). Kadınlar başlamış bile çalışmaya. Bugün yolum Kadirli’ye, 65 kilometre. Ama yolun çoğu iniş olacak. İki zor olmayan tırmanış var sadece. Keyifli bir yol. Fazla trafiği olmadığından rahatlıkla dönemeçleri alıyor hızla inmekteyim. Mataradaki su azaldı. Solda bir çeşme, suyu pek soğuk değil ama ihtiyaten dolduruyorum. Yemeden çıktım, belki yolda bir şeyler bulurum diye. Az sonra “Market 100 m” diye bir yazı, umutlanıyor, yanaşıyor, bakıyorum çay da demlenmekte. Karı koca sabah hazırlığındalar. Hanım etrafı sulamakta, bey masaları yerleştiriyor. Çay var, ekmek var, domates var, hıyar var, evden de köy peyniri getiriyorlar. Daha ne olsun? Karşıda gölgede yerimi alıyor güzelce kahvaltı ediyorum. Fazla abartmadan. Suyumu da tazeledim nefis bir kaynaktan. Kahvaltıya 6 lira bırakıyor, vedalaşıp yola devam. (15,9 km/08.25). Burası Kabaklar köyüymüş, uzaklaşırken levhasını gördüm. Hava da bu arada ısındı, 24,1 dereceye çıktı.

Birazdan benzer bir tezgah daha geliyor. Buradaki mescidin yanında WC de var. Bir ihtiyaç gidermem gerekiyordu, isabet oldu. 

Yol boyunca bekleyen boş tezgahlar. Buraları ne zaman dolacak acaba? [e] 19,8 km/08.49/%20 harcandı. 874 metre rakımdan inmeye devam ediyorum. Yol beni Andırın-Kadirli ayrımına getiriyor. Burası biraz daha kalabalık. Haştırın Park Otel diye bir ilan. Ve solumda Haştırın Kalesi, sarp bir kaya kütlesi üzerinde. Tepesinde bayrak. Romalılar döneminde yol güvenliğini sağlama amacıyla yapılmış küçük bir karakol kalesiymiş. Kalenin iki kapısı ile iki burcu günümüze gelebilmiş. 

Ve Kadirli’ye saptıktan sonra tezgahlar çoğalıyor. Bolca domates, patates ve kavun satıldığını görüyorum. Çay demleyen var. Bir de mısır için kazan dolduran, ateş yakanlar vardı.

Bayrak olayını sıkça görüyorum. Her yere asılmış. 15 Temmuz durumları herhalde. İki temel duygu, din ve milliyet siyasilerin baş malzemesi.

Kızılcık kirazı yazılmış. Acaba kiraz mı yoksa kızılcığa kiraz mı diyorlar? Kadirli yolu tabii daha işlek. Buradan Osmaniye, oradan da Adana’ya gidiliyor. Bu 80 plaka acaba neresi? Yol çalışması yapılan bir bölüme geldim. İşçilerden bir ilgi. Dikkatlice, toz yutmamak için kollayarak devam etmekteyim. Şimdi gelen asfalt bölüm oldukça dik ve virajlı. Ön-arka frenleri iyicene sıkmak zorundayım. Gacır gucur sesler geliyor, balataların aşındığını duyar gibiyim. Kalabalık bir keçi sürüsü yolun kenarında. Çoban ıslık ve taş ile idare ediyor.

[e] 43,8 km/09.52/%40 harcandı.244 metre rakımdayım. 50’inci kilometrede bir 5 kilometrelik tırmanış olacak, sonra Kadirli’ye iniş. Gerideki Yeşilova köyünde, A101’de durup bir kefir içtim. Ve geliyor tırmanış. Görüyorum önümde. (10.10). 48’inci kilometrede 231 metreden başlıyoruz yükselmeye. [e] 51,1 km/10.15/%60 harcandı. 350 metre oldu, 600’e çıkacağım. Daha yolum çok. Hızla tükeniyor desteğim. [e] 52,3 km/10.25/%80 harcandı. 493 metredeyim. Bundan sonrası iniş mi? Gene de ben bataryayı değiştireyim buralarda bir yerde. 52,7 kilometrede ikinciye geçiyorum (10.27). Gerçi 12-15 kilometrelik bir güç daha vardı ama orası düzlüktü, kolay odu. 484 metreden iniyorum ancak ardından bir tepe daha geliyor, 506 metreye çıktım gene. Bundan sonrası ilçeye kadar iniş olmalı. Kadirli fazla uzakta değil artık.

İlk yokuşu inerken gene sollamış, üzerime üzerime gelen bir araç vardı. Yuh çektim ama ne değiştirir. Seni önemsemiyor. Nasılsa kaçmak zorundasın, biliyor. Bolca tezgah var bu yolun üzerinde. Hepsinde benzer şeyler; mısır, domates, kavun, karpuz, çay falan. Ama sağımdakinde bir de incir var. Yanaş bakalım. Güzelce sepete diziyorlar. Bir tane istiyorum, arsızlık edip. Çok da lezzetli. 

Kadirli’ye girmeden, benzinciye bir soda molası için yanaştım. Saat 11.30 gibi. Sohbet ederek gölgede dinlenmekteyim. Benzincinin önünde bir kavun tezgahı. Kaça? 6 liraya bir tane kapıp istasyondakilerle güzelce mideye indiriyoruz.

Kadirli’ye uzun bir yokuştan iniliyor. İn in durumları ama. Neredeyse geçtiğimi sanıyordum ki ÖE, büyük kavşağı geçip sağa ırmak kenarına doğru sapınca geliyor. Tam da öğle vakti, yemek saati. Lokanta dolu. Anlaşılan servisi var. 106 nolu oda ayrılmış. 60 lira karttan çekiliyor. Kahvaltı dahil. Bisiklet alt kata iniyor. Çamaşır makinesini kullanmama izin var. Duş sonrası eşyaları güzelce kısa programda yıkayıp asıyorum açık havaya. Uzun sürmez kuruması. Ben de bu arada uzanıp ayaklarımı dinlendirirken gözlerim kapanıyor. Biraz kestiriyorum.

Kadirli ilçesi, çok eski çağlardan beri çeşitli uygarlıkların yaşamış olduğu Çukurova'da kurulmuş olup, ilçenin tarihi, ana hatları ile bu bölgenin tarihi ile paralellik gösterir. Kadirli ara dönemlerde fazla sayıda el değiştirmelere konu olmuştur. Adana ovası hükümdarı Asativatas MÖ 800 yıllarında ilçeye bağlı Karatepe-Aslantaş'ta bir uç kale kurmuştur.

Romalılar döneminde Flaviapolis adı ile görkemli kir kent olan Kadirli’de bu dönemi belgeleyen eserler bulunmaktadır. Bunlar imparator Hadrianus'un (MS 117-138) anıtsal tunç heykeli, bugün şehrin altında kalmış bulunan 6-7 dönümlük alana yerleşik Roma Hamamı, MS 5. yüzyıla ait Roma Bazilikası olan Alacamii ve yakın çevredeki bir çok diğer eser ve anıtlardır. Bölgeye 7. yüzyılda ilk Müslüman orduları, Abbasiler ve Selçuklular dönemlerinde de Türkler girmişlerdir. 1515 yılında Osmanlı Padişahı Yavuz Selim Kadirli'yi Osmanlı topraklarına katmıştır. Osmanlı döneminde Maraş Beylerbeyine bağlı bir sancak (Kars-ı Maraş, Kars-ı Zül Kadriyye) olan Kadirli 1865 yılına kadar Müteselsillikle idare edilmiş,1865 yılında ilçe haline getirilmiş ve 1872 yılında merkezde belediye kurulmuştur. Şehre Osmanlı döneminde Kars-akeli, Pazaryeri ve Kars Pazarı gibi değişik adlar verilmiş, ilçe 1928 yılında Kadirli adını almıştır. Kadirli 1. Dünya Savaşı sonunda 14 Mart 1919’da Ermeni ve Fransızlar tarafından işgal edilmiş; 7 Mart 1920’de ise düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Firuzan arıyor. Daha sonra Adanalı Mustafa arıyor. Bir arkadaşını yönlendireceğini, burada Kadirli’yi tepeden gören Sülemiş’e çıkmamı öneriyor. Saat 5 gibi karnımın acıkmasıyla ÖE’den ayrılıyorum, tavsiye edilen iki lokantayı bulmak üzere. Ne var ki tüm sulu yemeklerde istisnasız et var. Her şeyin içine boca etmişler. Bu kadar mı et düşkünüsünüz?

Ana cadde üzerinde sıralı dört beş lokantaya girdim, durum aynı. Son gelende, Arı Lokantası’nda taze fasulye var, etsiz. Az ondan, az da bulgur, yanına cacık, bir de acı biber ve yeşillik, 10 liraya doyuruyorum karnımı. 

Cadde boyunca yürüyor, A101’den çikolata alıyor, 7 buçuk liralık bir kuruyemiş karışımı hazırlatıyor, Migros’a rastlamakla aile ferdini görmüş gibi sevinerek Eti’nin Karam serisinden ilk defa gördüğüm bitter bir çikolatasını alarak devam ediyorum.

Bir kahve içebileceğim yer aramaktayım. Üçgen Park’taki kıraathanenin üzeri kapalı, havasız geldi. Sıkışıyor orada sıcak hava, basıyor. Açık bir yer arayışındayım. Böylecene gene dört yol kavşağına geldim. Kadirli’de dikkat çekici şekilde Atatürk heykelleri, rölyefleri var. Mustafa arıyor ve maalesef arkadaşını organize edemediğini bildiriyor. “Dert etme, kendim çıkarım tepeye.”

Alınan bilgiler doğrultusunda bindiğim minibüs beni döndüre döndüre Sülemiş Çamlığı’na getiriyor. Bu ismin Selçuklu komutanlarından Sülemiş Bey’den mi yoksa 16. yy. Vakıf kayıtlarında ismi geçen Sülemişli topluluğundan mı geldiği bilinmemekte. Bir söylentiye göre Selçuklu komutanı Sülemiş Bey otağını burada kurmuş. Bugün bir otel var, başka bir şey yok. Gazinosu tadilatta. Otelden aldığım fiyatlar 1 kişi 70,-, 2 kişi 100,- lira şeklinde, O.K. olarak. Belediye işletmesi. Görünürde daha çok düğünlere hizmet ediyor gibi. Zaten bir hazırlık da var bahçesinde. Onun dışında biraz terk edilmiş hissi vermekte. Geldiğimde elektriği de kesikti, belki ondan bana öyle geldi. 

Dönüşü tabanvay yapmaktayım, bayır aşağı kolay. Tepenin çevresi ağaçlık. Spor alanı, yürüyüş parkuru olarak kullanılıyor. Yürüyen koşan insanlarla karşılaşıyorum. Minibüsle çıktığımdan daha kısa bir sürede yürüyerek ÖE’ye ulaştım. Yakınındaki bir kafede İlly markasını görünce bir “doppio espresso”yu (9,-) çikolatayla yudumlayıp, Serhan’la yapılan telefon konuşması şeklinde sürüyor. Hava kararmakta. Odaya çıkmadan yakındaki A101’den büyük soda ve su alarak istirahate çekilmekteyim.

Uyumadan önce ne olmuş ne bitmiş dünyada, bir bakalım. Borç alarmı. Kredi kartı borcunu ödeyemeyen 3 milyon 230 bin kişi yasal takibe alındı.Dövizin yükselmesi daha da beter yapacak! Süper Lig maçlarının yayın hakkını elinde bulunduran Katarlı şirket “beIN Sports”un TFF ve şirketlere güncel kur üzerinden değil, 2 yıl önceki sözleşmede belirtilen 3,26’lık kurdan ödeme yaptığı ortaya çıktı. Katarlıya kriz yok! Çarpık kentleşme dün hem Antalya’da hem de Ordu’da felaketle sonuçlandı. Elmalı ilçesinde yaşanan selde köyler ve hayvanlar zarar gördü. Ordu’nun çeşitli yerlerinde yağışlar sebebiyle 8 köprü yıkıldı. Mahsur kalanlar iş makineleriyle kurtarıldı. Fıtrat!















Başkonuş - Kadirli 
Tur tarihi: 9 Ağustos 2018
Kat edilen mesafe: 66,39 km.
Ortalama hız: 21,6 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 3 sa 4 dk., dışarıda geçen süre 5 sa 6 dk. 
En yüksek sıcaklık  43 ˚C, en düşük  16 ˚C, ortalama 29,5 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 1072 m, kaybı (iniş) 2295 m.
En düşük irtifa 77 m, en yüksek 1312 m.

Garmin yol bilgileri Başkonuş-Kadirli

Relive yol bilgileri Başkonuş-Kadirli

        

Kadirli ÖE 0328 7181168

Yayladan ayrılışım 7.20 gibi. 

Hava berrak, tertemiz, 16,5 °C ısı var. Daha uyanılmamış yaylada.

Nefis bir yol. Hele de böyle inişle başlayınca süper. Karşı yönden
 tek tük gelenler var. Sepetli motorlar buranın baş ulaşım aracı.


Manzarası çok güzel buranın. Yeşilin içinde kayboldum
 sanki. Uzaklarda köyler var. Dağ köyleri ve peş
peşe, arka arkaya sıralanmış dağlar. 


Uzaklarda rüzgar pervaneleri kurulmuş. Dönmemekte
 ama. Faal değil herhalde.

Az sonra “Market 100 m” diye bir yazı, umutlanıyor, yanaşıyor,
 bakıyorum çay da demlenmekte. Karı koca sabah
 hazırlığındalar. Hanım etrafı sulamakta, 
bey masaları yerleştiriyor. 

Çay var, ekmek var, domates var, hıyar var, evden de köy
 peyniri getiriyorlar. Daha ne olsun? Karşıda gölgede 
yerimi alıyor güzelce kahvaltı ediyorum.



Haştırın Kalesi


Kadirli’ye saptıktan sonra tezgahlar çoğalıyor. Bolca domates,
 patates ve kavun satıldığını görüyorum. Çay demleyen var. Bir
 de mısır için kazan dolduran, ateş yakanlar vardı.

Yol çalışması yapılan bir bölüme geldim. İşçilerden bir
ilgi. Dikkatlice, toz yutmamak için kollayarak devam etmekteyim.

Gelen asfalt bölüm oldukça dik ve virajlı. Ön-arka frenleri
 iyicene sıkmak zorundayım. Gacır gucur sesler geliyor, balataların 
aşındığını duyar gibiyim. Kalabalık bir keçi sürüsü yolun 
kenarında. Çoban ıslık ve taş ile idare ediyor.


Yeşilova köyünde, A101’de durup bir kefir içtim. 





Pasta gibi cami.

Kadirli’ye uzun bir yokuştan iniliyor. İn in durumları ama. 

Kadirli

Kadirli ÖE





Kadirli Atatürk Caddesi



Arı Lokantası



Çikilota sever misiniz?


Cadde boyunca yürüyor, A101’den çikolata alıyor, 7 buçuk
 liralık bir kuruyemiş karışımı hazırlatıyor, Migros’a rastlamakla aile
 ferdini görmüş gibi sevinerek Eti’nin Karam serisinden ilk defa gördüğüm 
bitter bir çikolatasını alarak devam ediyorum.

Bir kahve içebileceğim yer aramaktayım. Üçgen Park’taki
 kıraathanenin üzeri kapalı, havasız geldi. Sıkışıyor
 orada sıcak hava, basıyor. 

Kadirli’de dikkat çekici şekilde Atatürk heykelleri, rölyefleri var. 

Sülemiş Otel, gazinosu tadilatta.

Sülemiş Otel


Sülemiş Çamlığı; çevresi ağaçlık, spor alanı, yürüyüş parkuru
 olarak kullanılıyor. Yürüyen koşan insanlarla karşılaşıyorum.





Dönüşü tabanvay yapmaktayım, bayır aşağı kolay. Minibüsle 
çıktığımdan daha kısa bir sürede yürüyerek ÖE’ye ulaştım.



Yakınındaki bir kafede İlly markasını görünce bir 
“doppio espresso”yu çikolatayla yudumlayıp, Serhan’la 
yapılan telefon konuşması şeklinde sürüyor.




































34. gün (devamı) Kadirli-Kozan – 32. gün (öncesi) Kahramanmaraş-Başkonuş Yaylası




[bisikletle]Türkiye: Kommagene Krallığı

Erzurum-Aşkale = 52,86 km

Aşkale-Bayburt = 77,09 km 

Bayburt-Kelkit = 83,50 km

Kelkit-Erzincan = 72,25 km 

Erzincan-Kemah = 53,05 km 

Kemah-İliç = 66,35 km

İliç-Divriği = 77 km

Divriği-Arapgir = 82,06 km

Arapgir-Keban = 43,15 km 

Keban-Elazığ = 49,81 km

Elazığ-Kale = 58,10 km 

Kale-Pütürge = 64,11 km



Nemrut-Kahta = 46,72 km

Kahta-Adıyaman = 34,64 km

Adıyaman-Gölbaşı = 66,34 km 





Kadirli-Kozan = 35,91 km

Kozan-Feke = 46,82 km

Feke-Saimbeyli = 33,29 km 


Tufanbeyli-Tomarza = 74,90 km

Tomarza-Develi = 30,76 km

Develi-Talas = 44,33 km

Talas-Kayseri = 14,68 km



İlginizi çekebilir Dalyan-Fethiye