28 Temmuz 2018, Cumartesi / Elazığ – Kale, 58 km. (21. gün)
DSİ’nin odasının önündeki ağaçlar ve bahçe içindeki sessizlik hem gün ışığını hem de sesi kestiğinden uyanışım 7 oldu. Bıraksanız daha uyurdum, çok rahattım. Ama hava ısınmadan yola çıkmak lazım. Her günkü programı uyguluyor, toparlanıp hazır olmam saat 8’de oluyor. Nizamiyeden çıkıp sağa dönüyorum, Malatya yoluna. Şimdilik düz, güvenlik şeridi var. Bölünmüş yol, ortası yeşil. Cumartesi olduğundan belki trafik biraz daha hafif. Sabah sabah işçiler yol temizliyor, kaldırım döşüyorlar. Bir alt geçitten geçip devam ediyorum. Belediye ve Kültür Merkezi geride kalıyor. Park23 diye bir AVM. Solda Migros (Var demişlerdi.), bazı oto galerileri şeklinde sürüyor yolum. Bir de Sürsürü Mahallesi ayrımı geçildi. Ne ilginç bir isim!
Bugün Kale ilçesine gidiyorum. 55 kilometrelik bir yol. Kolay bir rota. Biraz hafif çıkıp sonra ineceğim. Bu yolun bir kısmını geçen sene pedallamıştım, ters yönden. Bu sefer de Kalegöl Otel’de kalacağım. İnönü Üniversitesi’ne ait. 3 yıldızlı, Karakaya baraj gölüne bakan şık bir otel. O.K. gecesi 1 kişi 80,- TL.
Yol düz gibi görünüyor ama %1-2 gibi yükseliyorum. 17,5 kilometreye kadar Eco’yla geldim. Yolum fazla zor olmadığındanNormal’e geçip devam ediyorum. Hava açık, bulut yok. Saatler ilerledikçe ısı artıyor. Gene de ince yeleğim üzerimde. İnişlerde önümü kapatmak iyi oluyor. Hankendi’ye geldim. Solumda karşı tarafta bir jandarma noktası. Önünde de kontrol yapıyorlar. 3-5 araba sıralanmış.
Çayırlar bayırlar çok güzel buraları. Otlayan hayvanlar, sebze–meyve satış tezgahları. Organik diye yazmışlar. Ne güzel ülke, istediğini yaz, denetleyen yok. Keyifle sürüyor yolum. Hele de yol düz olunca daha da büyük bir keyif :)) Berber Müslüm Bey arıyor. İliç’e gelmiş, memleketine. Ama ben çoktan ayrıldım oradan. İyi olurdu buluşabilseydik.
40 lira kaç dolar eder?
|
Mitoloji/efsane ile ilgili bir yazıda okuduğum 40 sayısıyla ilgili ilginç bilgiler vardı. Ne çok deyiş vardır 40’la ilgili bizde? Kırkı çıktı, kırk mevlidi, kırk yılda bir, kırkikindi yağmurları, kırk dereceden su getirmek, kırk paralık adam... 40 lira bugün kaç dolar eder? Türk mitolojisine baktığımızda kırk sayısının birçok yerde geçtiği görülür. Manas Destanı’nda kırk yiğit, kırk gelin, kırklar gibi sözlerle yüzden fazla şekilde kullanılmış. Oğuz Destanı’na göre ise Oğuzhan doğduktan kırk gün sonra koşturmaya başlamış. Benim de 40 kilometre yolum kalmış :))
[e] 23 km/09.30/%20 harcandı.Benzincide verdiğim 15 dakika soda molası sonra pedallamaya devam. Sivrice sapağı geçildi. Şimdi hatırladım, Sivrice yazmıyordu. Nedense ilçe ismi yerine öncesindeki bucak ismini yazmışlar, Gözeli. Güzel bir yoldu, tırmanışlı ama. Hatırlıyorum inişi zevkliydi, Hazar gölüne doğru, baka baka. (Bkz. Kale-Sivrice rotası) Bir başka sefer Sivrice üzerinden Diyarbakır’a gitmek isterim. Gölün güneyinden geçen yolun çok güzel olduğu söylenmişti TurcuBaba Yusuf tarafından.
Saat 9.50. Karşı rüzgar başladı bu noktada. 30’uncu kilometredeyim. Yolun yarısı geçildi demek ki. Koçharmanı diye bir köyden çıkan çöp kamyonu önüme geçiyor. Beraberinde feci bir çöp kokusu ortalığı kaplıyor. Dayanılacak gibi değil. Tertemiz hava vardı bozdunuz. Gidin gidin-uzaklaşın diye elle işaret ediyorum.
Elazığ’ın Baskil ilçesine giden bir sapak geçildi. Başına %8 rampa işareti koymuşlar. Elazığ çıkışında da bir yol Baskil için ayrılıyordu. İki yerden gidiliyor demek? Bu noktada asfalt kabalaşıyor. Artık inişe geçtim, Kömürhan köprüsüne doğru.
Çöp olayı, adamı deli eder bu yol kenarına atılanlar. Şişeler, tenekeler, plastikler... Ecnebi bir bisikletçinin ülkemizi öve öve bitiremediği yazısı ne var ki çöp olayı ile, atmayın diye yalvararak kapanıyordu. Böylesine kendini bilmez, pislikten hoşlanan başka hangi millet vardır?
Geçen sene bir tünel ve yeni köprü inşaatı vardı Kömürhan’da. Evet, halen sürmekte. Yol yüksekten geçecek. Ama şimdilik eskisiyle idare edin diyorlar. Tek şeride düşürmüşler, daracık. Arkayı kollayarak hızla köprünün üstünden geçmekteyim. Karakaya Baraj Gölü muhteşem bir mavilikte, üzerinde balık çiftlikleri kurulmuş. Ve bu suların altında muhteşem bir tarih yatıyor. Çoğu kurtarılamadı. Dün-bugün-yarın... Zaman Makinesi olsa da gezinsek tarihin sayfalarında. Geçmiş zaman ve gelecek zaman yaklaşımları beni çok keyiflendirir, keyiflendirmiştir hep.
Wishbone Ash’den Sometime World (Aradan geçen 40+ yıl.)
Köprü geçilince jandarma kontrol noktası geldi. Sağda da Köprü Restoran. Erken geldim hedefime, saat daha 10 buçuk gibi. Biraz istirahat edeyim. Dışarıdaki masalardan birine yerleşiyorum. “Ne var?” — “Kavurma.” Zaten bu bölgede –nedense!- öylesine çok kavurmacı geçtim ki, kimi şoförlere kimi hususi arabalara hizmet etmekte. Bir saat önce benzincide verdiğim soda molası yakınında da vardı. Garsondan karpuz istiyorum, bana uyan. Ohh, buz gibi geliyor. Sulu sulu... Yarım saat soluklandıktan sonra 5 lirayı ödeyip ayrılıyorum restorandan (11.20). Jandarma ile selamlaşıp tekrar çift şerit olan yoldan Kale’ye doğru devam etmekteyim. 54 kilometre geride kalmış, 4 kilometre kadar bir yolum var ilçeye. Elazığ 1067 metre rakımdaydı şimdi 890’a inmişim.
Kale’nin eski adı "İzollu"dur. Köydeki eski bir kaleden bu yeni ismini almıştır. Malatya'nın en zengin ve en yeşil ilçesidir. İlçede bulunan ve şimdi Karakaya Baraj Gölü altında kalan Pirot höyük, bu bölgede çok eski zamanlardan beri yerleşimin olduğunu göstermektedir. Günümüzde bölgede yaşayan İzol aşiretinin 1600'lü yıllarda Şanlıurfa'dan bu bölgeye göç ettikleri Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde de belirtilmektedir.
Otel yoluna sapmadan biraz kayısı alayım şu yol kenarındaki satıcıdan. Burası Malatya’nın kayısı diyarıymış. Kilosu 5 lira, Arapgir’de de aynıydı. Fikis fiyat. Diyar bir şey değiştirmemiş anlaşılan! Yarınki yolu da soruyorum satıcıya. Pütürge için az geride kalan kavşaktan sapmam gerekecekmiş. Malatya belediyesi buradan giden yolu asfaltlamış. Geçen sene daha yapılıyordu. Tura çıkmadan yetkilileri aramış bilgi almıştım. Merak ve heyecanla bu yolu kafamda sorguluyorum. Böyle öncesinde bir heyecan oluşur bende. Çok öyle önüme ne çıkarsa şeklinde dolanmadığımdan, öncesinde olabildiğince bilgi edinip hareket etmek tabiatıma daha uygun. Bu yolu da çok dinledim-araştırdım... Göreciiiz!
Kalegöl Otel önüne indim. Direkt bisikleti resepsiyona sokuyorum. Hatırladım ben bu yüzü, Murat Bey. O da beni hatırlıyor. Ne güzel tanıdık olması. Bu sene 302 ayrılmış. Temizleniyor, beklemedeyim. Çay eşliğinde sohbet ediyoruz. Otelin durumu, üniversite, sendika, buranın ihaleyle devredilmesi... gibi konular. (Bkz. Malatya-Kale rotası)
Odanın manzarası muhteşem, göle bakıyor. Tüm odaları bu tarafa yerleştirmişler. Otelde Türk Petrolleri’nin elemanları kalıyormuş bir süredir. Pütürge tarafında petrol mu ne arıyorlarmış denildi. Bizdeki tüm petrol yatakları ABD tarafından kapatılmış, çıkarılmaması için diye anlatılırdı hep ;))
İlk iş duş, şarj ve uzanmaca. Hafif uykum da geliyor. Ama öncesinde Pütürge-Tepehan kalma durumları ile ilgili telefonlar yapıyorum. Otel ruhsatını tamamlayamamış, nasıl olacak kalma işi vs. bir yığın mesele... Göreciiiz!
Tarihte Bugün’de ne çok negatif olay olduğu yazılı: 1402- Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid, Ankara Savaşı'nda Timur'a yenilerek esir düştü; Osmanlı devletinde Fetret Devri başladı. 1499- Davut Paşa komutasındaki Osmanlı donanması komutanlarından Burak Reis, Sapienza adası yakınlarında karşılaşılan Venedik donanması ile çıkan çarpışmada öldü. 1794- Fransız devrimci lider Maximilien Robespierre, giyotinle başı kesilerek idam edildi. 1808- Osmanlı Padişahı III. Selim, İstanbul'da IV. Mustafa'nın emriyle boğularak öldürüldü. 1914- I. Dünya Savaşı başladı.
Hava sıcaklığı ancak 6’dan sonra düşmeye başlıyor bu mevsimde. Yemeğe iniyorum. Az az mercimek çorbası+sebze sote+kızarmış patates+çoban salatası+revani. Patatesten biraz daha istiyorum ve doyuyorum. Fakat böyle bir otelde de sineklerin adamı rahatsız etmesi pek hoş değil. Bu da çevrenin pis olduğunu gösteriyor. Belediye, tanıtım dergisinde 30 yılda yapılamayanı 3 yılda 30 misli yaptık diye övünüyor ama sineklere çare bulamamışlar halen.
Biraz otelin bahçesinde gün batımını izleyerek dolaşıyor, fotolar videolar çekiyorum. Sonra Firu ve Serhan’la yapılan tel konuşmaları ve odaya geçip yazılar vs.nin aktarılması şeklinde sürüyor...
Afganistan'da oyuncu bir kadın sokaklarda tacize uğramadan rahatça gezmek için vücudunun belirli yerlerini kaplayan bir zırh giyerek sokağa çıktı. Al sana haber!
Elazığ - Kale
Tur tarihi: 28 Temmuz 2018
Kat edilen mesafe: 58,10 km.
Ortalama hız: 21,1 km/sa.
Bisiklete biniş süresi 2 sa 45 dk., dışarıda geçen süre 3 sa 50 dk.
En yüksek sıcaklık 41 ˚C, en düşük 26 ˚C, ortalama 32,7 ˚C
İrtifa kazancı (çıkış) 480 m, kaybı (iniş) 848 m.
En düşük irtifa 678 m, en yüksek 1275 m.
Garmin yol bilgileri Elazığ-Kale
Relive yol bilgileri Elazığ-Kale
Kale Göl Otel 0422 8616162
Her günkü programı uyguluyor, toparlanıp
hazır olmam saat 8’de oluyor.
|
Belediye
|
Yol düz gibi görünüyor ama %1-2 gibi yükseliyorum. |
Hava açık, bulut yok. Saatler ilerledikçe ısı artıyor. Gene de ince yeleğim üzerimde. |
Çayırlar bayırlar çok güzel buraları. Otlayan hayvanlar, sebze–meyve satış tezgahları. |
Her yerde kavurma.
|
Karşı rüzgar başladı bu noktada. |
Bu noktada asfalt kabalaşıyor. Artık inişe
geçtim, Kömürhan köprüsüne doğru.
|
Geçen sene bir tünel ve yeni köprü inşaatı vardı Kömürhan’da. Evet, halen sürmekte. |
Karakaya Baraj Gölü muhteşem bir mavilikte, üzerinde balık çiftlikleri kurulmuş. Ve bu suların altında muhteşem bir tarih yatıyor. Çoğu kurtarılamadı. |
Köprü Restoran
|
Jandarma ile selamlaşıp tekrar çift şerit olan yoldan Kale’ye doğru devam etmekteyim. |
Kalegöl Otel |
Kalegöl Otel |
Kalegöl Otel Restoran |
Biraz otelin bahçesinde gün batımını izleyerek dolaşıyor, fotolar videolar çekiyorum. |
Uzaklarda bir canavar.
|
22. gün (devamı) Kale-Pütürge – 20. gün (öncesi) Elazığ II
[bisikletle]Türkiye: Kommagene Krallığı
Erzurum-Aşkale = 52,86 km
Aşkale-Bayburt = 77,09 km
Bayburt-Kelkit = 83,50 km
Kelkit-Erzincan = 72,25 km
Erzincan-Kemah = 53,05 km
Kemah-İliç = 66,35 km
İliç-Divriği = 77 km
Divriği-Arapgir = 82,06 km
Arapgir-Keban = 43,15 km
Keban-Elazığ = 49,81 km
Elazığ-Kale = 58,10 km
Kale-Pütürge = 64,11 km
Pütürge-Karapınar (Yandere) = 49,97 km
Karapınar (Yandere)-Nemrut = 11,50 km
Nemrut-Kahta = 46,72 km
Kahta-Adıyaman = 34,64 km
Adıyaman-Gölbaşı = 66,34 km
Gölbaşı-Çağlayancerit = 41,99 km
Çağlayancerit-Kahramanmaraş = 63,14 km
Kahramanmaraş-Başkonuş Yaylası = 50,87 km
Başkonuş Yaylası-Kadirli = 66,39 km
Kadirli-Kozan = 35,91 km
Kozan-Feke = 46,82 km
Feke-Saimbeyli = 33,29 km
Saimbeyli-Tufanbeyli = 38,43 km
Tufanbeyli-Tomarza = 74,90 km
Tomarza-Develi = 30,76 km
Develi-Talas = 44,33 km
Talas-Kayseri = 14,68 km
İlginizi çekebilir [bisikletle]Türkiye: Trakya/“Fikret Albay’ın İzinden” (Kırklareli-Edirne)