Oda ve
yatak rahattı, sessizlik ayrı bir keyifti. Ezan sesi uyandırmıyordu... Ben de
öyle bir uymuşum ki, 8’de kalkıverdim. Bıraksanız daha uyurdum.
Hemen
hazırlanıp kahvaltıya indim. Sanırım tek müşteri benim. Otel güzel ama kahvaltı
çok zayıf. ÖE’lerde bile daha fazlası var. Bir tabak içinde malum şeyler. İlave
bir omlet istiyorum.
Hesap 95-
olarak çıkıyor. Dün akşamki yemek 15- tutmuş. Aklıma Boğazkale’deki yemek geldi
Aynı şeyler sayılır, 36- tutmuştu. Odada yapılan indirimi yemekte
kapatmışlardı.
Kale’den
ayrılışım 9.20. Kısa ama dik bir rampayla başladım (%11). Sonra anayola kadar
sıkıntı yoktu. Köşedeki bakkaldan suyumu tazeledim, güzel ve sıcak bir havada
yokuş aşağı pedallamaya başladım. Yol kenarında çilek tarlaları ve kayısı
satıcıları, Vitamin Durağı diye sıralamışlar. Duble yol rahat, güvenlik şeridi
özellikle çok iyi. Bu işi iyi yaptılar.
Yol çalışması
uyarısı geliyor. Solda bir zırhlı araç ve seyyar çadırda güvenlik güçleri
beklemekte. Kömürhan Köprüsü, baraj gölünün üzerinden geçmekte. Yol tek şerit.
İleride bir tünel ve yeni köprü çalışması var.
Hava ve
güneş bugün çok keyifli. Şort üzerinde kolsuz Adidas var. Yokuş aşağı
gidildiğinde serin oluyor gene de. Yani fermuarı biraz yukarıya çekiyorum.
Tek şerit
bir süre sonra gene duble oluyor ama güvenlik şeridi daha yok. (14.
km/10.15/%20 tükendi). Yavaş yavaş yükseliyorum. %3-4 bazen 6 gibi sürüyor. Biliyorum bugün bayağı
yükselmem lazım, sonrasında Sivrice’ye inecek yol. Evet, 63 km’lik bir rota
bugün, Sivrice.
Amma çok kavurmacı
var. Etoburları beslemek kolay. Önceden hazırlığa gerek yok, yenmedi kaldı
derdi yok. Gelen olunca kavur, altına bir pide, yallah servis... Yolda Firuzan
arıyor, İstanbul’da hava kapalıymış. Bu yol Elâzığ yolu, Sivrice’den daha
yakın, 52 km yazmıştı. (22. km/10.50/%40 tükendi). Eco’yla gidiyorum. %5-6 ile
1223 m’ye çıktım.
Peki
kimlerdir Hititler? (19)
II. Murşili.
Abisi II. Arnuvanda'nın kısa hükümdarlığının ardından Hitit tahtına geçen II.
Murşili henüz yirmili yaşlarının başında idi. Her Hitit İmparatoru
değiştiğinde olduğu gibi, II. Murşili'nin tahta çıkması ile kuzeyde
yer alan Kaşkalar huzursuzluk çıkarmışlardır.
II. Murşili
ilk seferini Kaşkalar üzerine yapmıştır. İsyankar Kaşkalar 3 yıl boyunca
tekrarlanan seferlerin ardından büyük bir yıkıma uğramıştır. II.
Murşili, Kaşkalar ile savaşırken, Anadolu'da yeni bir birlik güçleniyordu.
Bu birlik, Anadolu'nun batısında yer alan Arzawa Birliği idi.
Arzawa, yaşadığı iç çekişmelere sona ermiş
ve Anadolu'nun içlerine doğru seferler başlatmıştır. Anadolu'nun iç bölgesi
Hititlerin kontrolünde olduğundan bu iki devletin çatışması kaçınılmaz bir
durum oluşturmaktadır. İlk hamleyi II. Murşili komutasında
Hititler gerçekleştirmiştir. Hititler, öncelikle Menderes Nehrinin yukarı
kısmında büyük bir zafer elde etmişler ve Ege Denizi'ne kadar hakimiyet
sağlamışlardır.
Başkent Hattuşaş'a geri dönen II.
Murşili, tüm ülke üzerinde etkili olan ve babası Suppiliuliuma ve abisi II.
Arnuvanda'nın da ölüme sebep olan veba salgınının etkilerini silemiyordu. Vakit
buldukça tanrılardan bu hastalığın sona ermesi için dua etmiştir. Etmiş olduğu
tüm duaları yazıya geçirmiş ve "Murşili'nin Veba Duaları" olarak bir
yazıt hazırlatmıştır.
Kuzey ve Batı'da güvenliği sağlayan II.
Murşili, Suriye'deki egemenliğine karşı gelenleri kendi askeri gücü yerine
bölgedeki vasal devletlerin güçlerini kullandırdı. Suriye'deki karışıklıkları,
Mısır Firavunları desteklemektedir. Suriye'deki sorunlar devam ederken Doğu'da
Asur, Kargamış'a saldırmış, Kuzeydoğu'da ise Azzi-Hayaşa Yukarı Ülkeye
saldırmıştır. Tüm bu saldırılara yetişmesi mümkün olmayan II. Murşili,
doğru komutanları seçerek düşmanları püskürtmüştür. Hükümdarlığının ilk on
senesinde Güney ve Batıda sınırlarını genişletmiş, Kuzey'de Kaşkalara boyun
eğdirtmiştir. II. Murşili'nin ardından tahta oğlu II. Muvatalli MÖ
1290 yılında geçmiştir.
İstanbul
Arkeoloji Müzesi
|
27. km’de
Gözeli sapağı geliyor. Aklımda benim de, ana yoldan ayrılmam gerekecek, ama
ilçe adı yazmayıp daha küçük bir yerleşimin yazması şaşılacak bir durum.
Google’dan sağlama yapıyorum ve sağdan ayrılıyorum. Yol tek şerit ve kaba
asfalt. Ve de tırmanışlar başlıyor. Otoyolda eğimler hep daha yumuşak, burada
iyi çıkışlar var. Yönüm güneydoğu, rüzgar da tam karşıdan esmekte. 1395 m oldu
rakım. (34,5 km/11.45/%60 tükendi). %9’la sürüyor tırmanış. Eco yetmiyor
Normal’le çıkıyorum. 1416 m’deyim ve devam. (36,6 km/12.00/%80 gitti). 37.
km’de Gözeli geliyor. İçerlek, dışından geçiyorum. Cevizli sucuk attım ağzıma.
Gücümü geri kazanmalıyım. Buraya kadar bataryanın %80’i bitti. %15’leri
gördüğüm noktalar oldu, üstelik bir de karşı rüzgar!
Sağda bir
çeşme, suyumu tazeliyorum. Bir araç da yanaşıyor. Küçük çocuk önde oturuyor. Daha 9 yaşında, kemer bile bağlamaktan
hoşlanmıyor, babası diyor. Bir babanın çocuğuna söz dinletememesi, olacak
iş değil.
Etraf öyle
güzel ki, bol bol fotoğraf çekiyorum. Aslında baştan sona video çekmek lazım,
ama meraklıların kendi gelmeleri gerek, tadına ancak öyle varılır. Kışın
herhalde bol karlı geçiyor olmalı. Yol kenarında kar direkleri var. Aman bu da
ne? Yemyeşil bir kertenkele, bir karış uzunluğunda yanımdan kaçtı gitti. 1588
m, biraz düzeldi yol ama ileride gene tırmanıldığını görüyorum. Batarya da
ancak 5 km’lik destek kaldığını söylüyor. Saat 12.30, 41,5 km’de yeniliyorum.
Ve 1676
m’de yol artık inmeye başlıyor. Çıkış mükafatı. Şimdi hızla iniyorum. Hız
sınırı 50 denilmiş, ben 71 km’yi gördüm ekranda. 12.45, geride 45 km
bırakmışım. 19-20 km daha var önümde. Öylesine evler var ki buralarda, çevreye
uymayan. Yüksek, dış cephe kaplamaları abartılı desenli.
Hazar Gölü
gözüktü, muhteşem. (54. km/13.05). Bu göl Elazığ’ın tatil ve dinlenme merkezi
konumunda. Etrafında çok fazla resmi kuruluşun kamp tesisleri var, DSİ’nin de.
Ancak kalmak için aradığımda haziran sonu gibi açıldığını söylemişlerdi.
Dikkat
çekici bir TIR trafiği var, karşı yönden gelen. Nedir sebebi acaba? Bu yol
kestirme falan mı? %3 gibi bir eğimle Sivrice’ye doğru iniyorum. Pedal
çevirmeme gerek yok :)) Pat, bu ne? Kaskın içine bir böcek girdi. Mecburen
durmak zorundayım. Şu fileli kasklar çok gerekli. Kafasını arı sokmuştu bir
keresinde arkadaşın.
Elazığ-Diyarbakır
yoluna geldim. Benzincide bir soda molası. Neredeyse 60 km’dir pedallıyorum.
E-bisi’yle mola aralıkları uzadı. Hatta bugün daha ilk molayı veriyorum.
Ramazanda
çoğu tutmuyor ama ortalıkta da gözükmekten kaçındıklarından ücra yerlerde yemek
aramaktalar, mesela burası gibi. Ama burası da yemek çıkarmamış.
Sivrice’ye
4 km’lik bir yolla giriliyor, yarın bu yolu geri pedallayacağım. ÖE’ye girmeden
bir ilçe turu atıyorum. Çok küçük bir yere benziyor. Elazığ-Diyarbakır tren
yolu geçiyor içinden. %80 E’ci.
ÖE muhteşem
bir yerde konumlanmış. Tam gölün üstünde. Önünde de plajı var. Fiyatı da iyi
ama (!), oda kapatmak 60- lira. Soruyorum resepsiyondaki beye “kim ister ki bir
yabancıyla uyumak?”. O da bilmiyor ama isteyen de oluyor diyor. Fiyat 45’e
iniyor o zaman. Yerimi ayırtmıştım ancak müdür bey göle bakandan vermemiş.
Hepsi doluymuş. Nasıl oluyorsa (göle bakanlar daha pahalıymış). 104 no’lu oda
feci sigara kokuyor, cam kapı açık bıraktığım, oda kokuları sıktığım halde
geçmiyor. Banyomu yapıyor sonra 106’ya geçiyorum. Yatılacak gibi değil, mide
bulandırıyor. Önüne geçemiyoruz diyor Veysel Bey. İki ÖE’de duman detektörü
görmüştüm. İyi fikir, bangır bangır bağırması.
Sivrice
ilçesi; Bizans döneminde Müslüman Arapların hücumlarına maruz kalmış zaman
zaman el değiştirmiştir. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türk toprağı olmuştur.
Fetihten sonra bölgeye hakim olan çeşitli Türk beyliklerinin idaresinde kalan
bu topraklar 1234 yılında Alaattin Keykubat tarafından 1243 Kösedağ Savaşından
sonra da İlhanlıların kontrolüne giren bölge, Fetret Devrinde Dulkadir Oğulları
Beyliğinin sınırları içerisinde kalmıştır. 1366’dan sonra Memlükluların eline
geçen bu topraklar 1465’ten itibaren Akkoyunlu, 1514 Çaldıran Zaferinden sonra
Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
1936 yılında Dedeyolu (Yukarı Huh) köyünde
teşekkül eden bu ilçe merkezinin 1939’da göçmenler için kurulan bugünkü yerine
taşındığını görmekteyiz.
Hazar Gölü
Anadolu'nun güney ve doğusuna mührünü vuran Torosların yükseğindeki bir
maviliğin adıdır. Güneyinde Hazarbaba, kuzeyinde Mastar Dağları göğe baş
kaldırır. Çevre halkı tarafından "Gölcük" adıyla bilinen Hazar Gölü
güneybatı-kuzeydoğu yönüyle yaklaşık 20 km uzunluğunda, 5-7 km
genişliğindedir. Gölün derinliği konusunda kesin ölçümler olmadığından
değişik araştırmacılar tarafından çeşitli rakamlar verilmiştir. DSİ raporları
(1960) 152 m olarak belirtmektedir. Tektonik bir göldür.
Hazar hidroelektrik santralinin (1957-1967)
faaliyete geçmesi ile en önemli su kaybına bu santrale su taşıyan tünel
olmuştur. 1215 m koduna kadar inen 30 m derinliğinde 10 m genişliğinde bir kuyu
ile göle bağlantısını sağlayan tünel 4453 m uzunluğundadır. Yılda ortalama 76
milyon m3 suyu gölden çekmekte ve Çelemlik Dağı kuzeyindeki Hazar I ve bundan
90 m daha aşağıdaki Hazar II santralini beslemektedir.
Göl manzarasını
bir süre seyredip, biraz kıyıdan fotoğraf aldıktan sonra ilçeye çıkıyorum. Çok
çok küçük bir yer. Polis merkezi betondan bariyerlerle çevrelenmiş. Sıkı
güvenlik var. Hazar Baba Dağında yamaç paraşütü yapılıyormuş, 4 km uzaklıkta
“Hazarbaba Kayak Merkezi” var. Bu durumda yaz kış Sivrice iş yapıyor ama
ilçenin görünümü pek bunu belli etmiyor.
Ayriyeten
gölün Kilise Adası civarından başlayan batık kent Sivrice ilçesine kadar
uzanmaktaymış. Batık yapılar bir Ermeni
şehrinin saray ve manastırına aittir. 11 ve 12. yüzyıla ait bir Ermeni şehri
olan Dzovk ve Surp Nışan Manastırı, bir dönem Harput (Ermeni) Krallığı’na da
Sancaklık yapmıştır.
Yemek kimse
çıkarmıyormuş, iftarı evinde ederlermiş. Hoppala... ÖE’de 25 liraya mönü var
ama yemediğim şeylere de bu kadar para ödemek, boş veriyorum ve bir çiğ köfte
dürüm+2 ayranla (6-) bugünü idare ediyorum. Biraz daha dolanıp, geçen yük
trenini seyrederek ve sonunda ÖE’ye dönüp yazılarımı yazmaya geçiyorum. İftara
gelmiş aileler, çocuklarını zapt etmek için köpek korkusunu aşılayanlar...
Peki
kimlerdir Hititler? (20)
Muvatalli.
Murşili’nin oğlu olan Muvatalli asi vasallarla savaşmadan
tahta geçen ilk hükümdar olmuştu. Bağlı krallıklar bağlılık andı törenlerini
sorunsuz yapmış ve barışı hakim etmiştir.
Ancak bu barış ortamı fazla uzun sürmedi ve
Mısır hükümdarı I. Seth, Kadeş’e yürüdü ve kaleyi fethetti. Daha sonra
Amurru’yu da geri aldı. Ancak kısa bir süre sonra, Hitit İmparatorluğu bu
toprakları geri aldı. Bu olaydan sonra Mısır ile Hititler arasında bir
saldırmazlık antlaşması yapılmıştır. İki tarafta bu anlaşmanın uzun süre sadık
kalma niyetinde değildir.
Muvatalli, yeterince güvenli olmayan Hitit
başkentini güneye, yeni kurulmuş Tarhuntaşşa Ülkesine
kaydırdı. Hattuşas’nın yönetimi ise, bir çeşit özel kalem ve
dışişleri bakanı olan başyazıcı Midanamuva’ya bırakılmıştı. Mutavalli sırtını
kuzeye döner dönmez isyanlar başladı ve Kaşkalar Maraşantiya Irmağına kadar
ilerlediler. Ancak Mutavalli’nin kardeşi, Hattuşili, Kaşkaları
Hahha’da bozguna uğrattı. Mutavalli daha sonra Hattuşili’yi
Hakpiş Kralı yaptı.
Barış ortamı sürerken Piyamaradu,
Wilusa/Troia’ya saldırdı ancak Hattuşaş’dan gelen birlikler Piyamaradu’yu geri
püskürttü. Bu geri püskürtme sonunda Wilusa, Arzava Ülkelerinden biri olarak
Hitit vasalı olmuştu.
MÖ 1274 yılında II. Ramses, birlikleriyle
kuzeydoğuya harekete geçti. Hedef Kadeş’i geri almaktı. Ancak bu amacına
ulaşamadı ve Kadeş Hititlerde kaldı. Kadeş savaşı sonrasında Mutavalli, Amurru’yu
geri aldı.
Kale - Sivrice
Tur tarihi:
28 Mayıs 2017
Kat edilen
mesafe: 66,38 km.
Ortalama
hız: 15,9 km/sa.
Bisiklete
biniş süresi 4 sa. 11 dk., dışarıda geçen süre 4 sa. 41 dk.
En yüksek
sıcaklık 33 ˚C, en düşük 24 ˚C, ortalama 28,9 ˚C
İrtifa
kazancı (çıkış) 1259 m, kaybı (iniş) 699 m.
En düşük
irtifa 678 m., en yüksek 1653 m.
Garmin yol
bilgisi Kale-Sivrice
Sivrice ÖE
0424-4112020
Sabah bu manzaraya uyanmak, nasıl ama?
|
Kömürhan Köprüsü
|
Bir zamanlar varmış
|
Şimdi yol daha dikleşecek
|
Çık çık bitmiyor
|
Bundan sonra iniş J
|
Ufukta Hazar Gölü
|
Sivrice |
Sivrice ÖE |
Sivrice ÖE önündeki plaj
|
Muhteşem bir bahçe, Sivrice ÖE
|
Bir tren geçse de sevinsek
|
Yuppiii...
|
23. gün (devamı)
Sivrice–Elâzığ - 21. gün (öncesi) Malatya-Kale
[bisikletle]Türkiye: Hititlerin İzinde
Kırıkkale-Sungurlu = 96,77 km
Sungurlu-Alaca = 51,37 km
Alaca-Boğazkale = 49,23 km
Boğazkale-Yozgat = 45,08 km
Yozgat-Sorgun = 38,20 km
Sorgun-Sarıkaya = 49,84 km
Sarıkaya-Boğazlıyan = 64,78 km
Boğazlıyan-Kayseri = 83,59 km
Kayseri-Bünyan = 48,46 km
Bünyan-Pınarbaşı = 62 km
Pınarbaşı-Sarız = 38,17 km
Sarız-Afşin = 71,15 km
Afşin-Elbistan = 45,39 km
Elbistan-Nurhak = 42,64 km
Nurhak-Doğanşehir = 58,78 km
Doğanşehir-Malatya = 55,51 km
Malatya-Kale = 46,47 km
Kale-Sivrice = 66,38 km
Sivrice-Elazığ = 32,60 km
Elazığ-Tunceli = 78,63 km
İlginizi
çekebilir Ormanlı-Terkos