1 Ocak 2017

Türk Bisikleti Çınarını Yitirdi


Türk bisikletinin yaşayan en büyük efsanesi Talat Tuncalp 101 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.
1.10.1915-1.1.2017












Talat Tuncalp’ı efsane kılan özelliği bisiklet sporunun her aşamasında yer almasıydı. 17 yıl gibi çok uzun bir süre olan aktif sporculuk yaşamı başarılarla doluydu. Ardından soyunduğu antrenörlük ve sonrasındaki federasyon başkanlığı görevlerinde bisiklet sporuna çağ atlattı.

Tuncalp henüz 21 yaşındayken ulusal takımla yarıştığı Berlin Olimpiyatları’nda ilk büyük uluslararası deneyimini yaşadı. Sonrasındaki savaşlar yüzünden uzun yıllar yurt dışında yarışamayan sporcu, 1948 Londra Oyunları’nda da yer almayı başardı. Hemen ardından katıldığı Rusya’daki yarışlarda güçlü Sovyet sporcular arasında çok başarılı sonuçlara imza attı.

Talat Tuncalp henüz 28 yaşında aktif bir sporcu iken Bisiklet Federasyonu üyeliği de yaparak geleceği konusunda ip ucu vermişti. 1953 yılında “ordunun vesayeti” altında düzenlenen, zamanının en iyi etaplı yarışlarından birisi olan Mısır Bisiklet Turu’na idareci olarak katılmaya başlamıştı.

31 Ocak 1959 yılında federasyon başkanlığına getirilen Tuncalp ilk hedef olarak, o yıllarda dört etaplı olarak düzenlenmekte olan Ankara-İstanbul yarışının “beynelmilel” olmasını almıştır. Tuncalp beynelmilel temas ve yurt düzeyinde velodrom yapılmasını bisiklet sporunun gelişebilmesi için iki önemli şart olarak koşmuştur.

Talat Tuncalp’ın hedefi ilk aşamada, 11 Haziran 1963 günü start alan 8 etaplı, 44 sporcunun katılımıyla başlayan Marmara Turu ile gerçekleşmiştir. İstanbul-Tekirdağ etabı ile başlayan tur İzmit-İstanbul yarışı ile son bulmuştur.

1965 yılında ise Tuncalp’ın düşü gerçekleşmiş ve tur Irak, İran ve Alman ulusal takımlarının katılımıyla uluslararası bir niteliğe kavuşmuştur. Tur kendi yıldızlarını da yaratmış, güçlü bir ulusal takım ve Rıfat Çalışkan gibi büyük bir şampiyonun  varlığı da sporun yurt düzeyinde bilinirliğinin artmasında önemli yer oynamıştır.

Büyük bir vizyon sahibi olan Tuncalp, Mısır’da gördüğü örnekten esinlenerek, Türk ordusundan lojistik ve konaklama da dahil olmak üzere her türlü desteği almış ve turu geliştirmiştir. Bir başka uygulaması ise organizasyonun tanıtımı ve duyurulması için basını kullanmak olmuştur. Cumhuriyet gazetesinden, ilk bisiklet yazarı diye adlandıracağımız Tuncer Benokan’ın 1950’li yıllardan beri süren katkısı, 1964 yılında tur basın sponsoru olarak gazetenin resmen yer almasıyla sonuçlanmıştır.

Sonradan Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu adını alan Marmara Turu’nun, ilerleyen yıllarda daha kaliteli bir katılımcı içermesiyle Türk sporcusunun başarısı azalmış ve bu da Tuncalp’ın haksız olarak sorgulanmasına neden olmuştur. Sporun yönetimini ve finansal desteğini elinde tutan devlet ile Tuncalp’ın karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz olmuştur. Zamanın Gençlik Spor Genel Müdürü Ulvi Yenal ile girdiği polemik, gelmiş geçmiş en başarılı Türk bisiklet adamının 1967 yılı sonunda görevden alınmasıyla sonuçlanmıştır.























Feyzi Açıkalın, Cumhuriyet